İstiklal Marşı Nedir?
İstiklal Marşı Nedir?, İstiklal Marşı Nerededir?, İstiklal Marşı Hakkında Bilgi?, İstiklal Marşı Analizi? İstiklal Marşı ilgili İstiklal Marşı ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. İstiklal Marşı ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. İstiklal Marşı Ne Anlama Gelir İstiklal Marşı Anlamı İstiklal Marşı Nedir İstiklal Marşı Ne Anlam Taşır İstiklal Marşı Neye İşarettir İstiklal Marşı Tabiri İstiklal Marşı Yorumu
İstiklal Marşı Kelimesi
Lütfen İstiklal Marşı Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İstiklal Marşı İlgili Sözlük Kelimeler Listesi İstiklal Marşı Kelimesinin Anlamı? İstiklal Marşı Ne Demek? ,İstiklal Marşı Ne Demektir? İstiklal Marşı Ne Demektir? İstiklal Marşı Analizi? , İstiklal Marşı Anlamı Nedir?,İstiklal Marşı Ne Demektir? , İstiklal Marşı Açıklaması Nedir? ,İstiklal Marşı Cevabı Nedir?,İstiklal Marşı Kelimesinin Anlamı?,İstiklal Marşı Kelimesinin Anlamı Nedir? ,İstiklal Marşı Kelimesinin Anlamı Ne demek?,İstiklal Marşı Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
İstiklal Marşı Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
İstiklal Marşı Kelimesinin Anlamı Nedir? İstiklal Marşı Kelimesinin Anlamı Ne demek? , İstiklal Marşı Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
İstiklal Marşı Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! İstiklal Marşı - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
İstiklal Marşı
İstiklal Marşı Nedir? İstiklal Marşı Ne demek? , İstiklal Marşı Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
İstiklal Marşı Kelimesinin Anlamı? İstiklal Marşı Ne Demek? İstiklal Marşı Ne Demektir? ,İstiklal Marşı Analizi? İstiklal Marşı Anlamı Nedir? İstiklal Marşı Ne Demektir?, İstiklal Marşı Açıklaması Nedir? , İstiklal Marşı Cevabı Nedir? , İstiklal Marşı Kelimesinin Anlamı?
Türkiye Kuzey Kıbrıs Ulusal Marşı | ||
Güfte | Mehmet kif Ersoy, 1921 | |
---|---|---|
Beste | Ali Rıfat Çağatay, Osman Zeki Üngör, 1930 Edgar Manas, 1932 (Orkestrasyon) | |
Kabul tarihi | 12 Mart 1921 | )|
Ses örneği | ||
İstiklâl Marşı (Osmanlıca: استقلال مارشى), Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin[2] millî marşı.
Güftesi, Anadolu'da Millî Mücadele'nin devam ettiği sırada Mehmet kif Ersoy tarafından kaleme alınmış şiirdir. Şairin Kurtuluş Savaşı'nın kazanılacağına olan inancını, Türk askerinin yürekliliğine ve özverisine güvenini, Türk ulusunun bağımsızlığa, Hakk'a, yurduna ve dinine bağlılığını dile getirir.[3]
Şiir, 12 Mart 1921'de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklâl Marşı olarak kabul edilmiştir. Bestesi Osman Zeki Üngör'e aittir. Orkestrasyonu Edgar Manas tarafından yapılmıştır.
Maarif Vekaleti, Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlarında, İstiklâl Harbi'nin millî bir ruh içerisinde kazanılması imkânını sağlamak amacıyla 1921'de bir güfte yarışması düzenledi. Yarışmaya toplam 724 şiir katıldı. Eser gönderenler arasında Kâzım Karabekir, Hüseyin Suat Yalçın, İsak Ferrara, Muhittin Baha Pars ve Kemalettin Kamu gibi tanınmış isimler de vardı.[4] "Çanakkale Şehitlerine" ve "Bülbül" gibi şiirlerin sahibi Mehmet kif'in "Milletin başarılarının para ile övülemeyeceğini" düşündüğü için yarışmaya katılmak istemediği bilinir.[5]
Son şiir gönderme tarihi olan 23 Aralık 1920'den sonra Eğitim Bakanlığı güfteleri incelemiş ancak içlerinde istiklal marşı olabilecek bir eser bulamamıştı. Mehmet kif, Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey'in kendisine yazdığı 5 Şubat 1921 tarihli davet mektubundan sonra fikrini değiştirerek Ankara'daki Taceddin Dergâhı'ndaki odasında, Türk ordusuna hitap ettiği şiiri kaleme aldı ve Bakanlığa teslim etti.[6] Şiirde şair; Kurtuluş Savaşı'nın kazanılacağına olan inancını, Türk askerinin yürekliliğine ve özverisine güvenini, Türk ulusunun bağımsızlığa, Hakk'a, yurduna ve dinine bağlılığını dile getirmiştir.[3] Hamdullah Suphi Bey, kif'in şiirinin önce cephede asker arasında okunmasına karar verdi. Batı Cephesi Komutanlığına gönderilen şiir, askerin beğenisini kazandı.[4] İstiklâl Marşı, 17 Şubat 1921 tarihinde Hâkimiyet-i Milliye ve Sebilürreşad gazetelerinde yayımlandı, on iki gün sonra ise Konya'da Öğüt gazetesinde yer aldı.[6]
Ön elemeyi geçen yedi şiir, 12 Mart 1921'de Mustafa Kemal'in başkanlığını yaptığı Meclis oturumunda tartışmaya açıldı.[5] Mehmet kif'in şiiri, Meclis kürsüsünde Hamdullah Suphi Bey tarafından okundu.[7][8][9] Şiir okunduğunda milletvekilleri büyük bir heyecana kapıldı ve diğer şiirlerin okunmasına gerek görülmedi.[5] Bazı mebusların itirazlarına rağmen Mehmet Akif'in şiiri coşkulu alkışlarla kabul edildi.[6]
Güfteye en sert eleştiri Kâzım Karabekir'den geldi. Kâzım Karabekir, 26 Temmuz 1922'de Bakanlar Kurulu Başkanı Rauf Bey’e yazdığı mektupta yarışma sonucunun iptal edilmesini istemiş ve eleştirilerini sıralamıştır. Eleştirilere karşın güftede bir değişikliğe gidilmedi ve Paşa da bu konuda ısrarcı olmadı.[4]
Mehmet kif, kazandığı beş yüz liralık ödülü yoksul kadın ve çocuklarına iş öğreterek yoksulluklarına son vermek için kurulan Darülmesaiye bağışladı.[6] Şair ayrıca, İstiklâl Marşı'nın Türk milletinin eseri olduğunu beyan etmiş ve İstiklâl Marşı'nın güftesini, şiirlerini topladığı Safahat'a dahil etmemiştir.
Ülke savaş içerisinde olduğu için kif'in şiirinin bestelenmesi iki sene ertelendi, 1923'ün 12 Şubat'ında İstanbul Maarif Müdürlüğüne beste yarışması açma görevi verildi.[10]
Şiirin bestelenmesi için açılan ikinci yarışmaya 24 besteci katıldı. Ülkenin içinde bulunduğu zor koşullar nedeniyle sonucu belirleyecek bir değerlendirme yapılamadı. Bu nedenle güfte, ülkenin çeşitli yerlerinde farklı bestelerle okunmaya başlandı. Edirne'de Ahmet Yekta Bey'in, İzmir'de İsmail Zühtü Bey’in, Ankara'da Osman Zeki Bey'in, İstanbul'da Ali Rıfat Bey ve Zati Bey'in besteleri okunuyordu.[4]
1924 yılında Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini kabul etmiştir.[11] Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930'da değiştirilerek dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör'ün 1922'de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuş, toplamda dokuz dörtlük ve bir beşlikten oluşan marşın armonilemesini Edgar Manas, bando düzenlemesini de İhsan Servet Künçer yapmıştır. Üngör'ün yakın dostu Cemal Reşit Rey'le yapılan bir röportajda da kendisinin belirttiğine göre beste, aslında başka bir güfte üzerine yapılmıştır ve İstiklâl Marşı olması düşünülerek bestelenmemiştir. Söz ve melodide yer yer görülen uyum (prozodi) eksikliğinin (Örneğin "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" mısrası ezgili okunduğunda "şafaklarda" sözcüğü iki müzikal cümle arasında bölünmüştür.) esas sebebi de budur. Protokol gereği, sadece ilk iki dörtlük beste eşliğinde günümüzde İstiklâl Marşı olarak söylenmektedir.[12]
2013 yılında marşın bestesine okunma zorluğunu gidermek amacıyla çeşitli teknik düzenlemeler gerçekleştirilmiştir.[13] Bu düzenlemeler sonucunda ortaya 2 versiyon çıkmıştır. Birinci versiyon gençlerin ve toplu grupların söylemesi için hazırlanmışken, ikinci versiyon ise ulusal ve uluslararası resmi üst düzey tören etkinliklerinde kullanılır.[14]
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın,
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın,
Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli,
Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder, varsa taşım,
Her cerihamdan, İlahî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruhumücerret gibi yerden naaşım,
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.
Türkiye'de her yıl 12 Mart günü resmî olarak "İstiklâl Marşı'nın Kabulü ve Mehmet kif Ersoy'u Anma Günü"dür. Düzenlenen etkinlik ve törenlerle İstiklal Marşı'nın kabulü kutlanır, Mehmet Akif Ersoy anılır.[15]
Commons'ta dosyalar | |
Vikikaynak'ta belgeler |