Kemalettin Kamu Nedir?
Kemalettin Kamu Nedir?, Kemalettin Kamu Nerededir?, Kemalettin Kamu Hakkında Bilgi?, Kemalettin Kamu Analizi? Kemalettin Kamu ilgili Kemalettin Kamu ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Kemalettin Kamu ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Kemalettin Kamu Ne Anlama Gelir Kemalettin Kamu Anlamı Kemalettin Kamu Nedir Kemalettin Kamu Ne Anlam Taşır Kemalettin Kamu Neye İşarettir Kemalettin Kamu Tabiri Kemalettin Kamu Yorumu
Kemalettin Kamu Kelimesi
Lütfen Kemalettin Kamu Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Kemalettin Kamu İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Kemalettin Kamu Kelimesinin Anlamı? Kemalettin Kamu Ne Demek? ,Kemalettin Kamu Ne Demektir? Kemalettin Kamu Ne Demektir? Kemalettin Kamu Analizi? , Kemalettin Kamu Anlamı Nedir?,Kemalettin Kamu Ne Demektir? , Kemalettin Kamu Açıklaması Nedir? ,Kemalettin Kamu Cevabı Nedir?,Kemalettin Kamu Kelimesinin Anlamı?,Kemalettin Kamu Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Kemalettin Kamu Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Kemalettin Kamu Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Kemalettin Kamu Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Kemalettin Kamu Kelimesinin Anlamı Nedir? Kemalettin Kamu Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Kemalettin Kamu Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Kemalettin Kamu Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Kemalettin Kamu - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Kemalettin Kamu
Kemalettin Kamu Nedir? Kemalettin Kamu Ne demek? , Kemalettin Kamu Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Kemalettin Kamu Kelimesinin Anlamı? Kemalettin Kamu Ne Demek? Kemalettin Kamu Ne Demektir? ,Kemalettin Kamu Analizi? Kemalettin Kamu Anlamı Nedir? Kemalettin Kamu Ne Demektir?, Kemalettin Kamu Açıklaması Nedir? , Kemalettin Kamu Cevabı Nedir? , Kemalettin Kamu Kelimesinin Anlamı?
Kemalettin Kamu | |
---|---|
Doğum | 15 Eylül 1901 Bayburt, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 6 Mart 1948 (46 yaşında) Ankara, Türkiye |
Ölüm sebebi | Kalp krizi |
Defin yeri | Cebeci Asri Mezarlığı, Ankara |
Meslek | Şair ve siyasetçi |
Kemalettin Kâmi Kamu (15 Eylül 1901, Bayburt - 6 Mart 1948, Ankara), Gurbet Şairi olarak da tanınan Türk şair ve siyasetçi.
Şiirleri okul kitaplarında bulunan ve yurt genelinde tanınan bir şairdir. TBMM'de 6, 7 ve 8. dönemde milletvekili olarak görev yapmıştır.
1901 yılında Bayburt'ta doğdu. Babası, Kılıçoğlu Osman Nuri Efendi'dir. Çocukluğu babasının memur olarak bulunduğu Erzurum dolaylarında geçti.[1]
1910'da dışarıdan sınava girerek orta birinci sınıfta öğrenim görme hakkı elde etti. Erzurum'da başladığı ortaokulu, babasının mal müdürü olarak bulunduğu Refahiye'de bitirdi.[2] Refahiye'de iken Erzurum'un işgal edildiği haberini alan babasının kalp sektesinden ölmesi üzerine aile, Refahiye'den ayrılmak zorunda kaldı. Annesiyle önce Sivas'a sonra Kayseri'ye göç etti. Bir süre Bursa'da matematik öğretmeni olan ağabeyi Hüsnü Bey'in[2] yanında bulundu, ardından İstanbul'a giderek öğrenimine devam etti. İstanbul Erkek Öğretmen Okulu'nda okuyan Kemalettin Kamu'nun, bu yıllarda yazdığı şiirleri Süleyman Nazif'in gazetesinde yayımlandı. İstanbul'un işgali üzerine ünlü Gurbet şiirini kaleme aldı[2] ve işgal altındaki şehri terkedip Ankara'ya gitti. İzmir'in işgali üzerineyse Türk'ün İlahisi adlı şiirini yazan[2] şairin Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında yazdığı şiirler okul kitaplarına girdi, yurt genelinde tanınan ve sevilen bir şair oldu. Kimi şiirleri bestelenip şarkı veya marş oldu. İstiklâl Marşı seçimine de katıldı.
Çankaya isimli şiiri ile Cumhuriyet'e olan bağlılığını bir dini inanca dönüştürmüştür. Büyük tepki toplayan bu şiirin Yozgat milletvekili olan Ahmet Cevdet Taflıoğlu'na ait olduğunu söylense de bu şiirin Kemalettin Kamu tarafından 1934 tarihinde Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde yayınlandığı ifade edilmektedir.[3][4]
Kemalettin Kamu, Ankara'da Matbuat Genel Müdürlüğü'nde çalıştı. Kısa süre sonra başyazar oldu ve ajansın 11 kişilik kurucular heyeti içinde yer aldı.[2]
25 yaşında âşık olduğu genç kız ile evlenme hazırlığında iken bir anlaşmazlık sonucu evlilikten vazgeçti ve ömrü boyunca yalnız yaşadı.[5] İntizar adlı ünlü şiirini hayalkırıklığı ile sonuçlanan bu ilişkisi üzerine yazdı.[1]
1933 yılında Anadolu Ajansı temsilcisi olarak gittiği Paris'te Siyasal Bilimler alanında eğitim gördü. Soyadı Kanunu çıktığında soyadı olarak "bir ülkede yaşayanların tamamı" anlamına gelen "Kamu"yu seçti. 1938 yılında öğrenimini tamamlayıp Paris'ten dönünce önce İstanbul'a, sonra Ankara'ya gitti. Şiirlerinin yanı sıra ekonomi ile ilgili çalışmalar da yaptı.
1939'da Rize milletvekili olarak meclise girdi. 6. 7. dönemlerde Rize, 8. dönemde Erzurum milletvekili olarak TBMM'de yer aldı. Bir yandan da Türk Dil Kurumu'nda Terim Kolu Başkanlığı yaptı.
Bir süre sonra annesini kaybedince tüm sevgisini yeğenlerine verdi.[5] Ankara'da ani bir kalp krizi ile hayatını kaybetti. Ankara'daki Cebeci Asri Mezarlığı'na defnedildi.
Şairin ilk şiiri olan Şam, Bursa Mecmuası’nda yayınlanmıştır.[1] Asıl ününü Kurtuluş Savaşı yıllarında Dergâh dergisinde yazdığı şiirle kazanmış ve Türk'ün İlahisi adlı eseri büyük beğeni toplamıştır. Başlarda aruz ölçüsünü kullanan sanatçı daha sonra Millî Edebiyat akımının etkisiyle sadeliğe ve hece ölçüsüne yönelmiş; şiirlerinde ise yurt sevgisi, gurbet ve aşk gibi konuları işlemeye devam etmiştir. Ölümünden sonra yazdığı şiirler 1949 yılında Rıfat Necdet Evrimer tarafından "Kemalettin Kamu, Hayatı, Şahsiyeti ve Şiirleri" kitabında toplanmış ve yayınlanmıştır. Varlık ve Oluş dergilerinde de yer alan eserleri vardır. Kendine "Gurbet Şairi" unvanını kazandıran Gurbet şiiri 1990 yılında Hümeyra tarafından bestelenip seslendirilmiş ve Tutkulardan İntihar isimli albümüne eklenmiştir.
İstiklâl Marşı (aday şiir)
Gözyaşına veda et ey güzel Anadolu
Hakkını korur elbet Türk'ün bükülmez kolu
Cenk ederiz genç koca bugün değil yarın da
Yadımız ağladıkça İzmir ezanlarında
Hakk yolunda kan olur dünyalara taşarız
Ya şerefle vurulur ya efendi yaşarız
Her gün yeni bir hile arkasından satıldık
Her gün yeni bir dille yurdumuzdan atıldık
Yeter ey Kâbe'mizi elimizden alanlar
Alıkoyamaz bizi yolumuzdan yalanlar
Hangi alçak el alır el zinciri boynuna
Kim Yunan'ı bırakır Türk kızının koynuna.
Biz ki Türk'üz muhakkak, her milletten uluyuz.
Yeryüzünde biz ancak yurdumuzun kuluyuz.
Yurt yolunda kan olur, dünyalara taşarız.
Ya şerefle vurulur, ya efendi yaşarız.
Gurbet
Gurbet o kadar acı
Ki ne varsa içimde,
Hepsi bana yabancı,
Hepsi başka biçimde!
Eriyorum git gide,
Elveda her ümide,
Gurbet benliğimi de
Bitirmiş bir içimde!
Ne arzum, ne emelim,
Yaralanmış bir elim,
Ben gurbette değilim,
Gurbet benim içimde!
Çankaya
Ebedi bir güneşle
Burada doğdu Gazi,
Yaprak yığını gibi
Burada yandı mazi.
Burada erdi Musa,
Burada uçtu İsa;
Bülbül burada varsa
Hürriyet için öter.
Ne örümcek ne yosun,
Ne mucize ne füsun;
Kabe Arap’ın olsun
Çankaya bize yeter...