Simone Weil Nedir?
Simone Weil Nedir?, Simone Weil Nerededir?, Simone Weil Hakkında Bilgi?, Simone Weil Analizi? Simone Weil ilgili Simone Weil ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Simone Weil ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Simone Weil Ne Anlama Gelir Simone Weil Anlamı Simone Weil Nedir Simone Weil Ne Anlam Taşır Simone Weil Neye İşarettir Simone Weil Tabiri Simone Weil Yorumu
Simone Weil Kelimesi
Lütfen Simone Weil Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Simone Weil İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Simone Weil Kelimesinin Anlamı? Simone Weil Ne Demek? ,Simone Weil Ne Demektir? Simone Weil Ne Demektir? Simone Weil Analizi? , Simone Weil Anlamı Nedir?,Simone Weil Ne Demektir? , Simone Weil Açıklaması Nedir? ,Simone Weil Cevabı Nedir?,Simone Weil Kelimesinin Anlamı?,Simone Weil Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Simone Weil Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Simone Weil Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Simone Weil Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Simone Weil Kelimesinin Anlamı Nedir? Simone Weil Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Simone Weil Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Simone Weil Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Simone Weil - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Simone Weil
Simone Weil Nedir? Simone Weil Ne demek? , Simone Weil Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Simone Weil Kelimesinin Anlamı? Simone Weil Ne Demek? Simone Weil Ne Demektir? ,Simone Weil Analizi? Simone Weil Anlamı Nedir? Simone Weil Ne Demektir?, Simone Weil Açıklaması Nedir? , Simone Weil Cevabı Nedir? , Simone Weil Kelimesinin Anlamı?
Simone Weil | |
---|---|
Doğum | 3 Şubat 1909 Paris, Fransa |
Ölüm | 24 Ağustos 1943 (34 yaşında) Ashford,Birleşik Krallık |
Meslek | Filozof |
Ebeveyn(ler) | Saolomea Weil, Bernard Weil |
Akraba(lar) | André Weil |
İmza | |
Simone Weil[1] (Paris, Fransa, d. 3 Şubat 1909 – Ashford, İngilitere, ö. 24 Ağustos 1943). Fransız filozof ve Katolik bir mistik.
Weil, 1909'da ataları Musevi olmakla birlikte kendisini ve büyük erkek kardeşini agnostik olarak büyüten bir ailenin çocuğu olarak Paris'te dünyaya geldi. Hayatı boyunca başağrıları ve sinizütten dolayı acı çekti.
Weil'in on iki yaşında Antik Yunanca öğrenerek ileri düzeyde kitapları okuyabilmesi ileride sergileyecek yeteneklerinin bir ön habercisiydi. Ecole Normale Supérieure'deki sınıfının ikincisi olmuştu.
1919'da on yaşındayken Bolşevik olduğunu ilan etti. Gençliğinde işçi hareketine katıldı. Politik yazılar kaleme aldı, gösterilerde yürüdü ve işçi haklarını savundu.
1931'de öğretmenlik diplomasını alarak Le Puy adlı kız okulunda felsefe öğretmeni oldu. Öğretmenliğinin yanı sıra tüm eleştirilere rağmen marksizm'e inanan bir kişi olarak işsiz ve grevdeki işçiler arasına girerek yerel politik eylemlere katıldı. Sonraları Marksist görüşlerinden vazgeçmesine rağmen demokratik ve kapitalist toplumlara ilişkin görüşlerini yazmaya devam etti. Weil kapitalizm ve sosyalizm'in sınırları hakkında kötümser bir görüşe sahipti. 1934'te sıra dışı metotları sebebiyle öğretmenliği bırakmaya zorlandı ve Paris fabrikasında çalışmaya başladı. Kötü sağlığı ve eksik fiziksel gücü sebebiyle fabrikada fazla çalışamadı.
1936'da öğretmenliğe geri dönmüş ancak artık tüm şevkini kaybetmişti. Aynı yıl İspanya'ya gider ve İspanya İç Savaşı'nda anarşist cepheye katılır. Silah kullanmaz ancak cephe gerisinde çalışır. Kaynar suyla yaralanır ve Fransa'ya geri döner.
Savaştan sonra Weil ilgisini dine yöneltir. Tanrı ve onun kendi yaşamı ile ilgili iradesi hakkında daha fazla şey keşfetmenin peşine düşmüştür. İlk mistik deneyimini Solesmes Manastırında keşişlerin söyledikleri ilahileri dinlerken yaşar. Bu deneyiminden sonra hayatının geri kalanını Tanrı'nın kendi yaşamıyla ilgili iradesini keşfetmeye ve deneyimlerinin entelektüel sonuçlarını ifade etmeye adamıştır.
Weil'e 1943'te tüberküloz teşhisi konmuştur. Doktorları tarafından dinlenmesi ve iyi bir diyet programı takip etmesi istendi ancak o, politik eylemlere katılmaya, ülkesindeki direniş sebebiyle duyduğu üzüntüyle yiyeceğini ülkesindeki insanlarının yiyeceği oranında kısıtlar ve çoğu kez çok az yiyecekle yetinir. Paraya önem vermeyişi özel bir tedavi kabul etmesine izin vermez. Sağlığı gittikçe kötüleştiğinden İngiltere'de Ashford'da bir senatoryum'da yatmak zorunda kalır.
Kimilerince 20. yüzyılın en ilginç filozoflarından kabul edilen Simone Weil, 1943 yılının Ağustos ayında 34 yaşındayken kalp yetmezliğinden dünyaya gözlerini kapar. Ölüm raporunda şu ifadeler yer alır; "Merhume zihin dengesini yitirerek yemek yemeği reddedip kendini öldürdü."
Çoğu eseri ölümünden sonra yayınlanmıştır.
Simone Weil'i evinde ağırlayan ve kendisine yazı taslaklarını vererek eserlerinin günümüze taşınmasına önayak olan Gustave Thibon, Weil'in ilk basılan eseri La Pesanteur et la Grâce'ın önsözünde (Yerçekimi ve Tanrı'nın Lütfu, adıyla Türkçeye çevirilmiştir aşağıdaki alıntı da bu Türkçe çeviriden alınmıştır) şunları söylemektedir:
"Yarım yüzyıl önce yazılan bu satırlara ne ekleyebilirim?
Tin için ışık ve ruh için besin olan Simone Weil'in yapıtının güncelleştirilmeye gereksinimi yoktur, çünkü bu yapıt, bütün zamanların ve bütün yerlerin dışına taşan varlığın doruğundan çıkmaktadır. Platon'un veya Marc-Aurele'in bir düşüncesine, Eschyle'in bir dizesine veya bir Shakespeare kahramanının çığlığına nasıl tarih koyabiliriz? Aynı şey Simone Weil için de söz konusudur. Gerçek ışık sönmüyor ve gerçek kaynakların yenilenmeye gereksinimleri yoktur...."
André Gide için Weil "Bu yüzyılın en spiritüel yazarı", Albert Camus için "zamanımızın en büyük ruhu", T.S.Eliot için "bir azizin sahip olduğu türden deha sahibi bir kadın" idi. Eleştirmen Leslie Fiedler ise onu "yabancılaşma çağında Aziz olarak yabancı" biri olarak tasvir etmişti.
"Zaman, açıkçası yoktur (sınır olarak şimdinin dışında) ve buna rağmen biz zamana tabiyiz. Bu bizim durumumuzdur. Varolmayan şeye tabiyiz. İster edilgen olarak acı çekilen -fiziksel acı, bekleyiş, pişmanlık, vicdan azabı, korku gibi - zaman olsun, ister çekip çevrilen - düzen, yöntem, zorunluluk gibi - zaman olsun, her iki durumda da tabi olduğumuz şey var değildir. Ama itaatimiz vardır. Biz, gerçekdışı zincirlerle gerçekten bağlanmışız. Gerçekdışı olan zaman, her şeyi ve bizi gerçekdışılıkla örter."
"İnsan kendini her zaman bir buyruğa adar. Doğaüstü esin dışta tutarsak, bu buyruğun merkezi, ya kendidir ya da özel bir varlıktır (bu özel varlık bir soyutlama olabilir). Buyruk bu varlığın içinde taşınır (askerleri için Napolyon, Bilim, Parti, vs.) Perspektifsel buyruk."
"Görüşler arasında seçim yapma zorunluluğu yoktur; bunların hepsini kabul etmek ama onları dikey olarak sıralamak ve uygun yerlere yerleştirmek gerekir."
"Okumalar. Okuma - belirli bir dikkat niteliği hariç tutulursa - yerçekimine itaat eder. Yerçekimi tarafından telkin edilen görüşler okunur (insanlar ve olaylar üzerine olan yargılarımızda tutkuların ve toplumsal konformizmin büyük payı)"
"Olmak ve sahip olmak. - İnsanın varlığı yoktur, yalnızca sahip olduğu vardır. İnsanın varlığı perdenin arkasında, doğaüstünün olduğu taraftadır. Kendisi hakkında bilebileceği şey, yalnızca koşulların ona verdiği şeydir. Ben benim için gizlidir (ve başkası için de); ben Tanrı tarafındadır, Tanrı'dadır, Tanrı'dır. Gururlu olmak, Tanrı olduğunu unutmaktır... Perde, insanın sefaletidir; İsa için bile bir perde vardır.