Akka Kuşatması (1799) Nedir?
Akka Kuşatması (1799) Nedir?, Akka Kuşatması (1799) Nerededir?, Akka Kuşatması (1799) Hakkında Bilgi?, Akka Kuşatması (1799) Analizi? Akka Kuşatması (1799) ilgili Akka Kuşatması (1799) ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Akka Kuşatması (1799) ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Akka Kuşatması (1799) Ne Anlama Gelir Akka Kuşatması (1799) Anlamı Akka Kuşatması (1799) Nedir Akka Kuşatması (1799) Ne Anlam Taşır Akka Kuşatması (1799) Neye İşarettir Akka Kuşatması (1799) Tabiri Akka Kuşatması (1799) Yorumu
Akka Kuşatması (1799) Kelimesi
Lütfen Akka Kuşatması (1799) Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Akka Kuşatması (1799) İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Akka Kuşatması (1799) Kelimesinin Anlamı? Akka Kuşatması (1799) Ne Demek? ,Akka Kuşatması (1799) Ne Demektir? Akka Kuşatması (1799) Ne Demektir? Akka Kuşatması (1799) Analizi? , Akka Kuşatması (1799) Anlamı Nedir?,Akka Kuşatması (1799) Ne Demektir? , Akka Kuşatması (1799) Açıklaması Nedir? ,Akka Kuşatması (1799) Cevabı Nedir?,Akka Kuşatması (1799) Kelimesinin Anlamı?,Akka Kuşatması (1799) Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Akka Kuşatması (1799) Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Akka Kuşatması (1799) Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Akka Kuşatması (1799) Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Akka Kuşatması (1799) Kelimesinin Anlamı Nedir? Akka Kuşatması (1799) Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Akka Kuşatması (1799) Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Akka Kuşatması (1799) Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Akka Kuşatması (1799) - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Akka Kuşatması (1799)
Akka Kuşatması (1799) Nedir? Akka Kuşatması (1799) Ne demek? , Akka Kuşatması (1799) Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Akka Kuşatması (1799) Kelimesinin Anlamı? Akka Kuşatması (1799) Ne Demek? Akka Kuşatması (1799) Ne Demektir? ,Akka Kuşatması (1799) Analizi? Akka Kuşatması (1799) Anlamı Nedir? Akka Kuşatması (1799) Ne Demektir?, Akka Kuşatması (1799) Açıklaması Nedir? , Akka Kuşatması (1799) Cevabı Nedir? , Akka Kuşatması (1799) Kelimesinin Anlamı?
Akka Kuşatması (1799) | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Fransa'nın Mısır Seferi | |||||||
Napolyon'un Akka Kuşatması'nın sanatsal temsili | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Osmanlı İmparatorluğu Büyük Britanya | Fransa | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Cezzar Ahmed Paşa Horatio Nelson | Napolyon Bonapart | ||||||
Güçler | |||||||
Garnizon: 5.000[1] Toplam: 30,000 2 Hat gemisi | 13.000 | ||||||
Kayıplar | |||||||
bilinmiyor |
2.300 ölü, 2.200 yaralı veya hasta Toplam: 4.400 ölü, yaralı veya hastalıktan ölü |
Akka Kuşatması ya da Akka Müdafaası, 1798-1802 Osmanlı-Fransız Savaşı'nda evre.
Bugün İsrail sınırlarında olan Akka şehri yakınlarında yapılmıştır. Fransa'nın Mısır ve Suriye seferi sırasında yapılan bu başarısız kuşatmada Fransız kuvvetlerini Napolyon Bonapart, Osmanlı kuvvetlerini ise Cezzar Ahmet Paşa yönetiyordu.
Osmanlı Devleti'nin o günlerde çok sıkıntısı vardı. Dışarıda Avusturya ve Rusya'ya karşı savaşılıyordu. İçerideyse, ekonomik nedenler ve milliyetçilik akımından dolayı çıkan isyanlar bastırılmaya çalışıyordu. Bir de bunun üzerine ekonomik buhran vardı. Askerlerin akçe değeri azaltılmıştı ve dış harcamalar artmıştı.
Bunları bir nebze azaltabilmek için çalışmalar yapılıyordu. Yakın bir zaman önce Lale Devri yaşanmıştı.Patrona Halil İsyanı nedeniyle, bu devir kapandı. Avrupa ülkelerinde elçilikler açılmaya başlandı. Bu yolla, Avrupa'daki gelişmeler yakından takip edilmek istenmiştir. Kağıt ve kumaş fabrikaları açıldı.
Askeri alanda, diğer alanlara nazaran çok daha fazla gelişme yaşandı. "Nizam-ı Cedid" adında yeni bir piyade ordusu kuruldu. Avrupa'dan (özellikle Fransa'dan) subay getirildi. Bu subayların askeri ve teknik bilgileri ışığında orduları yenilemeye çalıştılar. "Mühendishane-i Hümayun" adında yeni bir subay okulu açıldı. Selimiye Kışlası ve Levent'te de bir kışla açıldı. Avrupa'dan modern silahlar alındı. Tersaneler geliştirildi; yeni gemiler yapımına başlandı ve var olan gemiler onarıma alındı.
Bu kadar gelişmeye rağmen, devletin çöküşü engellenemiyordu.
Napolyon, Mısır'ın alınmasıyla İngilizlerin gücünün azalacağını biliyordu. Çünkü Mısır'ı alırsa, tüm Afrika Kıtası'nı hiç zorlanmadan ele geçirebilecekti. Afrika'yı ele geçirdiği zaman, diğer Avrupalıların sömürgeleriyle olan bağlantısını kesebilecekti. Bu durum, Avrupalılar arasında en fazla İngiltere'ye tersti. Çünkü Uzak Doğu ve Okyanusya onun kontrolü altındaydı. O yüzden, savaş boyunca Osmanlı'nın yanında olacaktı.
Bu planını hayata geçirebilmek için Napolyon,19 Mayıs 1798 tarihinde Tolon Limanı'ndan donanmasıyla birlikte ayrıldı. Saldırı planı çok gizli yapıldı. Kimsenin duymaması istendi. Buna rağmen, saldırı planı Paris'teki Türk elçiliği tarafından duyuldu. Saldırıyı durdurabilmek için her şeyi yapıldı; ama sonuç alamayınca savunma hazırlıklarına başlandı. Kıbrıs ve Girit'teki kuvvetler güçlendirildi.
280 gemili ve 40.000 kişili ordusuyla gelen Napolyon, önce yol üzerindeki Malta Adası'nı ele geçirdi. Sonra yoluna devam etti. Mısır'daki İskenderiye Limanı'na ulaşınca, hiç beklemeden hemen karaya asker çıkarttı. Burada durdurulamayan Fransızlar, İskenderiye Limanı'nı ele geçirdi. Sonra hemen Kahire'ye yöneldi.
Kahire'ye giden Napolyon, yolda yerel yöneticilere "Dünyaya düşman olsam, Osmanlılar'ın dostuyum" deyip, halka tam tersini söyleyerek ikiyüzlülük etmeye başladı. Yol üzerinde direnen Kölemenler, düzenli olmadıklarından Fransız ordusunu püskürtemiyordu. Ordu sürekli ilerliyordu.
Kısa bir süre sonra Kahire'ye varan Napolyon, buradaki kölemenlerin çoğunu teker teker avlayıp, kalanını da etkisiz hale gelince, Mısır'a tamamıyla sorunsuz hükmeder oldu.
Mısır'ın işgal altında olduğunu duyan Cezzar Ahmed Paşa, herhangi bir işgal ihtimaline karşı bulunduğu bölge Sayda'yı kuvvetlendirmeye başladı.
Napolyon'un Mısır'a sorunsuz hükmetmesi kısa sürdü. Saldırı planın açığa çıkmasından sonra, İngilizler bir donanma hazırlayıp, Horatio Nelson amiralliğinde Mısır'a gönderdi. Abukır'da Fransız donanmasını aniden basan İngilizler, donanmanın büyük bölümünü batırdı, kalanın küçük bir kısmı hariç gerisi İngilizler tarafından esir alındı (Nil Savaşı). Bu ani baskın, Fransızlar açısından kuşatmanın yönünü değiştirdi. Böylece Mısır Savaşı bitmiş oldu.
Abukır'da donanmasının batırılmasından dolayı Napolyon, ana vatanından uzak bir yerde sıkışıp kalmıştı. Elinde küçük bir donanma kalmıştı; ama donanma tüm askerleri taşımaya yetmezdi. Bu yüzden, bulunduğu bölgeye en yakın tersanedeki donanmayı alması gerekliydi. O bölge de Sayda'ydı. Eğer buradaki donanmayı ve tersaneleri alırsa, kuşatmaya devam etmek daha kolay olacaktı. Ama bir sorun vardı. Sayda'da Cezzar Ahmed Paşa komutasındaki Akka Kalesi vardı. O kaleyi almadan Sayda'daki tersaneleri ve donanmayı alamazdı. Dolayısıyla, Mısır'da kalan yerel birlikleri de alarak, 10 Şubat 1799'da Akka Kalesi'ne doğru yola koyuldu. İngiliz donanması da bu kalenin önüne konuşlanmıştı.
20 Şubat'ta Elariş Kalesi'ni ele geçirdi ve yola devam etti. Yol üstünde ara ara Kölemenlerin ayaklanmaları oldu ama ordunun ilerlemesini durduramadı. 24 Şubat'ta Gazze'yi, 5 Mart'ta da Yafa'yı ele geçirdi. Burada göz dağı vermek için 4000 Müslüman idam edildi. Sonra da Fransız ordusunda veba salgını baş gösterdi. Ama veba salgını atlatıldı. Halkın idam edilmesi, kalan halkın Napolyon'a karşı nefret beslemesine neden oldu. Ayrıca burada, kalan Fransız donanması da İngilizler tarafından yakalandı.
Hareketin 40. gününde, Fransız ordusu Akka'nın önüne vardı. Daha sonra da kaleyi her taraftan kuşattı. Sonra da aralıksız saldırı başlattı. Napolyon, burada Cezzar Ahmed Paşa'nın çetin bir kumandan olduğunu duymuştu. O yüzden saldırılara başlamasından kısa bir süre sonra, ona iki kere mektup yolladı. İkisinde de vaatlerde bulundu. Ama Cezzar Ahmed Paşa, gelen iki elçiyi de idam ettirince, Napolyon küplere bindi ve saldırıları sertleştirdi. Sert saldırılara rağmen, kaledeki ordu hala direniyordu. Ayrıca, İngiliz donanmasından da topçu ateşi yardımı alınıyordu.
Kale savunulmaya devam edilirken, İstanbul'dan gelen bir yardım yanlışlıkla, Fransızların elindeki Yafa'ya gitmişti. Geminin içindeki casuslar, mürettebatın kafasını karıştırıp, donanmanın Akka'ya değil de Yafa'ya yanaşmasını sağladı.
Napolyon, saldırılarının yanında propagandaya da başladı. Halkı kendi yanına çekip, kesin bir zafer elde etmek istiyordu.
Giderek sertleşen Fransız saldırıları, kuşatmanın başlamasından 1.5 ay sonra sonra sonuç vermişti. Fransızlar kalenin Ali Burcu'nu ele geçirmişti. Ondan sonra, Fransız askerleri şehre sızmaya başladı. Ama aynı günün sonunda, Cezzar Ahmed Paşa'nın o bölgedeki cephaneliği patlatmasıyla, Fransız saldırıları yarıda kaldı ve Ali Burcu'ndan çekilmek zorunda kaldılar. Bu sıralarda Fransızların kaleye sızdığını gören ve kuşatma sırasında topçu ateşiyle Osmanlı birliklerine destek vermekle görevli birliğin başındaki İngiliz amirali Horatio Nelson, yaptığı topçu ateşini kesti. Ama ertesi gün kalede duran Türk bayrağını görünce, topçu ateşine devam etti.
Kuşatmanın 52. gününde, kaleye Rodos Adası'ndan 3000 kadar Nizam-ı Cedid askeri geldi. Zaten yıpranmış olan Fransız ordusu, bunu duyunca iyice demoralize oldu. Karşısında daha büyük bir ordu vardı. Artık Napolyon'un aklına yapabilecek bir şey gelmiyordu.
Kuşatmanın 64. gününde, Napolyon ani bir geri çekilme kararı aldı. Çünkü bu kaleyi ele geçirilemeyeceğini anlamıştı. Uzakdoğuyu sömürgeleştirme planı Akka Kuşatmasının yenilgiye uğramasıyla başarısızlığa uğradı; geri çekildi ve Paris Barış Senedi imzalanarak savaş son buldu.