Atatürk devrimleri Nedir?
Atatürk devrimleri Nedir?, Atatürk devrimleri Nerededir?, Atatürk devrimleri Hakkında Bilgi?, Atatürk devrimleri Analizi? Atatürk devrimleri ilgili Atatürk devrimleri ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Atatürk devrimleri ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Atatürk devrimleri Ne Anlama Gelir Atatürk devrimleri Anlamı Atatürk devrimleri Nedir Atatürk devrimleri Ne Anlam Taşır Atatürk devrimleri Neye İşarettir Atatürk devrimleri Tabiri Atatürk devrimleri Yorumu
Atatürk devrimleri Kelimesi
Lütfen Atatürk devrimleri Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Atatürk devrimleri İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Atatürk devrimleri Kelimesinin Anlamı? Atatürk devrimleri Ne Demek? ,Atatürk devrimleri Ne Demektir? Atatürk devrimleri Ne Demektir? Atatürk devrimleri Analizi? , Atatürk devrimleri Anlamı Nedir?,Atatürk devrimleri Ne Demektir? , Atatürk devrimleri Açıklaması Nedir? ,Atatürk devrimleri Cevabı Nedir?,Atatürk devrimleri Kelimesinin Anlamı?,Atatürk devrimleri Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Atatürk devrimleri Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Atatürk devrimleri Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Atatürk devrimleri Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Atatürk devrimleri Kelimesinin Anlamı Nedir? Atatürk devrimleri Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Atatürk devrimleri Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Atatürk devrimleri Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Atatürk devrimleri - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Atatürk devrimleri
Atatürk devrimleri Nedir? Atatürk devrimleri Ne demek? , Atatürk devrimleri Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Atatürk devrimleri Kelimesinin Anlamı? Atatürk devrimleri Ne Demek? Atatürk devrimleri Ne Demektir? ,Atatürk devrimleri Analizi? Atatürk devrimleri Anlamı Nedir? Atatürk devrimleri Ne Demektir?, Atatürk devrimleri Açıklaması Nedir? , Atatürk devrimleri Cevabı Nedir? , Atatürk devrimleri Kelimesinin Anlamı?
Türkiye tarihi |
---|
Makale serilerinden |
Atatürk Devrimleri ya da Atatürk İnkılâpları (Atatürk Reformları, Kemalist Devrim, Türk Devrimi, Cumhuriyet Devrimi vb. adlarla da anılır), I. Dünya Savaşı'ndan sonra teokratik ve çok uluslu Osmanlı Devleti'nin laik, demokratik ulus devlet Türkiye'ye dönüşmesiyle sonuçlanan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk'ün kişiliği, önerileri, girişimleri ile gerçekleştirilmiş toplumsal, kültürel, yasal ve iktisadi bir dizi düzenlemenin genel adıdır.
Kimi kaynaklara göre devrimler, 1919'da ülkenin İtilaf Devletleri'ne teslim olmasından sonra Anadolu'daki direniş hareketinin Mustafa Kemal tarafından örgütlenmesiyle başlamıştır.[1] Kimileri ise millî bir meclisin toplanıp vergi ve vatana ihanete ilişkin kanunlar yayımlaması, sonrasında ise anayasal nitelikte Teşkîlât-ı Esâsiye'yi yayımlamasını devrimlerin başlangıcı kabul eder.[1]
I. Dünya Savaşı'nın ertesinde ülkenin işgaline karşı direnmekle sınırlı bir kitle hareketi dışında eski rejimin yıkımını tetikleyen herhangi bir başkaldırı ya da kitle hareketi mevcut değildi. 1923'e kadar eski rejimin içerisindeki bir grup, ikinci bir iktidar merkezi yaratıp toplumsal dokuyu yavaş yavaş değiştirerek iktidara yerleşmiştir ve bundan ötürü 1919-1923 arası dönem "pasif devrim" olarak adlandırılır.[1] İktidarın ele geçirilip geleneksel aristokrasinin ortadan kaldırılmasıyla merkezi millî devlet güçlendirilmiş; daha sonra sanayi başlatılmıştır.[1]
Atatürk Devrimleri'nin tarihsel bir süreç olarak, Osmanlı Devleti'nde 1839 yılında başlayıp 1876'da Birinci Meşrutiyet'in ilanı ile son bulan Tanzimat Dönemi'ndeki yenilik ve modernleşme hareketlerinin devamı olduğu görüşü yaygındır.[2] Ancak Mustafa Kemal Atatürk, meşrutiyet aydınlarının hedefleriyle yetinmemiş; modernistlerin önerdiği Latin harflerine geçiş, Batı'dan yurttaşlık yasası alınması, medreselerin ve tekkelerin kapatılması önerilerinin ötesine geçerek cumhuriyetin ilanı, hilafetin kaldırılması, laiklik ve kadınlara siyasal haklar tanınması devrimlerini de hayata geçirmiştir.[2]
Atatürk rehberliğinde gerçekleştirilen birtakım devrimler, Müslüman toplumlardaki muhafazakâr ve İslamcı çevrelerce eleştirildi ve din karşıtı uygulamalar olmakla suçlandı. Pakistan'ın ilk dışişleri bakanı Muhammed Zafirullah Han, 1951'de Pakistan başbakanının talimatı üzerine Türkiye'ye resmî bir ziyarette bulundu. Kendisi anılarında Atatürk sonrası Türkiye'yi şöyle anlatmaktadır: "Atatürk devriminden sonra, İslam ülkelerinin genel kanısı, Türkiye'de dini değerlere saygısızlık ediliyor şeklindeydi. Ama benim gördüklerim bunun tam tersiydi ve söylentilerin sadece bir itham olduğunu gördüm."[3]
Atatürk 30 Ağustos 1925 tarihli Kastamonu konuşmasında devrimlerin amacını; "Türk milletinin son asırlarda geri kalmasına neden olan bütün kurumları kaldırarak yerine milletin karakterine, şartlara ve çağın gereklerine uygun ve ilerlemeyi sağlayacak yeni kurumlar kurmak ve Türkiye'yi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkartmaktır."[4] şeklinde ifade etmiştir.
Atatürk'ün yaptığı devrimlerle bugünkü çağdaş Türk toplum düzeni oluşmuş oldu. Çağdaş devlet düzeninde temel alınan esaslar çağın ilerleyen devletlerindeki ilerlemeyi sağlayan sistemleri bir devrimle uygulayarak çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkmaktır.
Atatürk, Türk tarımında ve ekolojik kalkınmasında dönüşüm yaratmıştır. Atatürk rejimi dört milyon ağaç dikmiş, Türk tarım mekanizmasını modernize etmiş, sel kontrolleri uygulamış, ziraat bankaları gibi kırsal kurumlarla kırsal alanlarda okullar açmış ve Osmanlı döneminden kalma köylüler üzerindeki ağır vergileri kaldıran toprak reformunu hayata geçirmiştir. Kendisi "Türk Tarımının Babası" olarak tanımlanmıştır.[5][6]
Atatürk ağır sanayi üretiminin %150 oranında artmasıyla Türk ekonomisini büyük ölçüde canlandırmış ve kişi başına düşen GSYİH 1930'ların sonunda 800 dolardan yaklaşık 2000 dolara yükselerek Japonya ile aynı seviyeye gelmiştir.[7]
Atatürk rejimi ayrıca, Türk işletmelerindeki işçilere önemli ücret artışları sağlayan ve çalışma koşullarını iyileştiren 3008 Sayılı İş Kanunu'nu da kabul etti (1936).[8][9]
Said Nursi Risale-i Nur'un arş-ı âzamdan indirilerek kendine yazdırılan ve mehdiliği temsil[13] eden Kur'an hakikatleri olduğu, kendinin ahir zamanda iman kurtarma misyonu ile yüklendiği ve kendinin sadece bir elçi[14] olduğu inancıyla hareket etmekteydi.[15] Bu kapsamda mücadele alanı olarak kendine imansızlığın en büyük kaynağı olarak gördüğü ve ahir zamanın büyük deccali olarak adlandırdığı bolşeviklik[16][17] ve İslam deccali veya süfyani olarak nitelendirdiği Mustafa Kemal ve Cumhuriyet Devrimleri'ni[18] seçti. Cumhuriyete taraf olmakla birlikte, şeriatı yürürlükten kaldıran laikliğe şiddetle karşıdır ve şapka giyilmesini de küfür işareti olarak görür.[19] Said Nursi devrimlere karşı olmakla birlikte cumhuriyet yönetimine silahlı karşı durma eylemlerine taraf olmamıştır.
İskilipli Mehmet tıf; Şapka Devrimi'nden önce yazdığı devrim karşıtı kitaptan dolayı İstiklâl mahkemelerinde yargılanıp beraat etti. Ancak Tealî-i İslâm Cemiyeti adına Kuvâ-yi Milliyeciler aleyhine verilen vatana ihanet ve idam fetvası ve Şapka Kanunu yayınlandıktan sonra da yazdığı kitabın gizlice dağıtılmaya devam etmesi nedeniyle idam cezasına çarptırıldı ve infaz edildi.[20] Bildiri isimsiz ve imzasız olarak Yunan uçakları tarafından Anadolu topraklarına atılarak dağıtılmıştır.[21]
Wikimedia Commons'ta Atatürk Devrimleri ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |