Fikriye Hanım Nedir?
Fikriye Hanım Nedir?, Fikriye Hanım Nerededir?, Fikriye Hanım Hakkında Bilgi?, Fikriye Hanım Analizi? Fikriye Hanım ilgili Fikriye Hanım ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Fikriye Hanım ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Fikriye Hanım Ne Anlama Gelir Fikriye Hanım Anlamı Fikriye Hanım Nedir Fikriye Hanım Ne Anlam Taşır Fikriye Hanım Neye İşarettir Fikriye Hanım Tabiri Fikriye Hanım Yorumu
Fikriye Hanım Kelimesi
Lütfen Fikriye Hanım Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Fikriye Hanım İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Fikriye Hanım Kelimesinin Anlamı? Fikriye Hanım Ne Demek? ,Fikriye Hanım Ne Demektir? Fikriye Hanım Ne Demektir? Fikriye Hanım Analizi? , Fikriye Hanım Anlamı Nedir?,Fikriye Hanım Ne Demektir? , Fikriye Hanım Açıklaması Nedir? ,Fikriye Hanım Cevabı Nedir?,Fikriye Hanım Kelimesinin Anlamı?,Fikriye Hanım Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Fikriye Hanım Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Fikriye Hanım Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Fikriye Hanım Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Fikriye Hanım Kelimesinin Anlamı Nedir? Fikriye Hanım Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Fikriye Hanım Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Fikriye Hanım Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Fikriye Hanım - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Fikriye Hanım
Fikriye Hanım Nedir? Fikriye Hanım Ne demek? , Fikriye Hanım Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Fikriye Hanım Kelimesinin Anlamı? Fikriye Hanım Ne Demek? Fikriye Hanım Ne Demektir? ,Fikriye Hanım Analizi? Fikriye Hanım Anlamı Nedir? Fikriye Hanım Ne Demektir?, Fikriye Hanım Açıklaması Nedir? , Fikriye Hanım Cevabı Nedir? , Fikriye Hanım Kelimesinin Anlamı?
Fikriye Hanım | |
---|---|
Doğum | Zeynep Fikriye 1887 Yenişehr-i Fener, Yunanistan, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 31 Mayıs 1924 (37 yaşında) Ankara, Türkiye |
Ölüm sebebi | Vurulma veya kendini vurma |
Milliyet | Türk |
Vatandaşlık | Türkiye |
Partner(ler) | Mustafa Kemal |
Çocuk(lar) | Abdurrahim Tuncak (üvey)[1] |
Ebeveyn(ler) | Memduh Hayrettin Bey Vasfiye Hanım |
Akraba(lar) | Ali Enver Özdinçer (abisi) Emine Melehat ve Jülide (kız kardeşler) Abbas Hayri Özdinçer (yeğeni)[2] Ragıp Bey (amcası) Ruhiye Hanım (kuzeni) Zübeyde Hanım (yengesi) Makbule Atadan (üvey kuzeni) |
Fikriye Hanım ya da ölümünden sonra nüfus kayıtlarına geçen adıyla Zeynep Fikriye Özdinçer[3] (1887, Yenişehr-i Fener - 31 Mayıs 1924, Ankara), Mustafa Kemal Paşa ile ilişkisi ve Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara'da Milli Mücadele karargâhındaki hizmetleri ile bilinen tarihî kişiliktir.
Kasım 1920’den itibaren Kuvay-ı Milliye Hareketi içinde yer aldı. Millî Mücadele’nin karargâhı olan Direksiyon Binası'nın ve karargâhın daha sonra taşındığı Çankaya Köşkü’nün genel düzeninden sorumlu idi. Mustafa Kemal Atatürk’ün üvey babası tarafından akrabasıdır. “Çankaya’nın ilk hanımefendisi” olarak bilinir.
Mustafa Kemal’e aşkı, yaşamı ve ölümündeki gizemler araştırmalara ve kurgu eserlere konu olmuştur.
Yaşamı hakkında tarihçilerin üzerinde uzlaştığı kesin bilgiler azdır. Doğum tarihi kimi kaynaklarda 1887,[4][5] kimi kaynaklarda 1897 olarak belirtilir.[6] Ali Enver adlı ağabeyi, Emine Melahat adında bir ablası ve Jülide adında bir kız kardeşi vardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün üvey babası Ragıp Bey tarafından akrabası idi. Babası Memduh Hayrettin Bey (Ragıp Bey’in ağabeyi), annesi Vasfiye Hanım’dır. [not 1]
Teselya Savaşı’ndan sonra ailesi ile Selânik’e göç etti. Mustafa Kemal’i ilk defa sekiz yaşında iken tanıdı. Büyük hayranlık beslediği Mustafa Kemal’e âşık oldu ancak Mustafa Kemal’in imparatorluğun farklı yerlerinde görev alması nedeniyle ilişkileri sürekli kesintiye uğradı.
Fikriye Hanım, Batı kültürü ile yetişti, Fransızca ve Rumca öğrendi. Özel derslerle piyano, annesi Vasfiye Hanım’dan ise ut çalmayı öğrendi.[8]
Balkan Savaşları’nda Selânik’in de işgale uğraması üzerine ailesi ile İstanbul’a göç ettiler. Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde Hanım ise I. Dünya Savaşı sırasında Selanik'i terk ederek kızı Makbule ve üvey kızı Ruhiye ile birlikte İstanbul'a geldi ve Mustafa Kemal'in kiraladığı Akaretler’deki 76 numaralı eve yerleşene kadar bir süre Fikriye'nin ailesinin Akbıyık'taki evlerine konuk oldu.[9]
Fikriye Hanım, İstanbul’da yaşarken aile üyelerini birer birer kaybetti.[not 2] Anne ve babasını kaybettikten sonra kız kardeşi Jülide ile birlikte Heybeliada'da yaşadı. Kardeşi Jülide'yi de veremden kaybettikten sonra arkadaşı Memduha Hanım'ın Sultanahmet'teki evinde yaşadı.[10]
Fikriye Hanım; Mustafa Kemal’in İstanbul’da kiraladığı ve annesi Zübeyde Hanım, kardeşi Makbule Hanım ile manevi oğlu Abdürrahim’in yaşadıkları Akaretler'deki eve sıklıkla gidip ev işlerinde yardımcı oldu.[8] 1918’de Mustafa Kemal’in Suriye cephesinden dönüşünden sonra kiraladığı Şişli’deki eve de sıklıkla giderek evin çekip çevrilmesinde yardımcı oldu.
Anadolu’nun işgaline karşı Millî Mücadele’yi başlatan Mustafa Kemal ve arkadaşları hakkında İstanbul hükûmetinin 11 Nisan’da çıkardığı idam kararı üzerine İstanbul’dan ayrılarak Ankara’ya, Mustafa Kemal’in yanına gitmek istedi. Ankara’dan izin verilmesi üzerine Karadeniz Ereğlisi’nden vapura binerek 13 Kasım 1920'de İnebolu’ya vardı.[11] Mustafa Kemal'in arkadaşlarından Mithat Bey'le birlikte kara yoluyla Kastamonu üzerinden Ankara’ya vardı.[12]
Ankara’da Millî Mücadele’nin karargâhı olarak kullanılan ve "Direksiyon Binası" olarak adlandırılan konuta yerleşen Fikriye Hanım; Mustafa Kemal ve yaverlerinin yaşadığı bu evin genel düzeni sağlama ve mutfağın idaresi görevlerini üstlendi. Bir buçuk yıl Direksiyon Binası'nda, ardından karargâhın taşındığı Çankaya’daki bağ evinde yaşadı.
“ |
Çok mu gördün kuluna bir nameyi nesretmeyi,
|
” |
— Fikriye Hanım, 28 Ağustos 1922, Çankaya |
Fikriye Hanım ile Mustafa Kemal'in evli olmadıkları hâlde aynı çatı altında kalmaları yadırganan bir durumdu. Dedikoduları önlemek için Mustafa Kemal Paşa ile sessizce ve gizlice evlendikleri, nikâhlarını dönemin Şeriye ve Evkaf Vekili Mustafa Fehmi Bey’in kıydığı bilgisi çeşitli kaynaklarda yer alan ancak tarihçilerin üzerinde uzlaşma sağlamadıkları bir konudur.[5][13]
Kurtuluş Savaşı’nın Batı Anadolu’da devam ettiği sırada kendisine verem teşhisi konuldu.[6] Sanatoryumda tedavi görmesi için 1922 sonbaharında Mustafa Kemal Paşa’nın isteği ile Münih'e gönderildi.
Mustafa Kemal Paşa'nın Latife Hanım'la evlendiğini öğrenince Mart 1923'te İstanbul’a geri döndü ve Ankara’ya geçmek istedi. Doktor Adnan Bey’in 6 Mart 1923 tarihli telgrafıyla Fikriye Hanım’ın Ankara’ya gelme isteği iletildiğinde cevaben Mustafa Kemal, kendisinin izni olmadıkça Fikriye Hanım'ın Ankara’ya gelmesine engel olunmasının uygun olacağı bildirdi.
Mustafa Kemal’in eşi Latife Hanım ile Anadolu gezisinde olduğu sırada Fikriye Hanım kısa bir süre İstanbul’daki bir akrabasının evinde kaldı. Sonra Gelibolu’ya geçerek Vali Mecit Bey’in evinde bir yıl kadar misafir oldu.[6] Mayıs 1924’te Gelibolu’dan İstanbul’a, oradan da Ankara’ya geçti. Çankaya Köşkü’nde Lâtife Hanım ile tanıştı, üç gün köşkte kaldıktan sonra İstanbul'a dönmek üzere ayrıldı, Karaoğlan Otel'e yerleşti.[14]
“ | İçsem de bir kadeh hayat iksirinden,
Zamansız ayrıldım, bilinsin Fikriye’den. Bıkmadım ki doyayım o narin ellerinden, Ümmid-i aşkım saracak seni, cefakâr teninden |
” |
— Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Eylül 1924'te Hamidiye Kruvazörü ile Ordu'dan Giresun'a geçerken yaveri Salih Bey'e yazdırdığı şiir[15] |
21 Mayıs 1924’te faytonla son kez Çankaya Köşkü'ne geldi; köşkün önünde silahla yaralandı. Kaldırıldığı Memleket Hastanesi’nde 30 Mayıs 1924’te öldü.
Ölümünün nasıl gerçekleştiği, intihar mı cinayet mi olduğu konuları çok tartışılmış;[2][16] araştırmacıların uzlaştığı bir bilgi ortaya konmamıştır.
Salih Bozok’un notlarına göre Fikriye Hanım’ın cenazesi Atatürk'ün arzusuyla hastaneden alınarak kimsenin haberi olmadan Cebeci istikametinde bulunan eski mezarlığa defnedilmiştir ancak mezarının kesin yeri bilinmemektedir.[17][18]
21 Mayıs 1924 günü Fikriye Hanım faytonla Çankaya Köşkü'nden ayrılırken kimi rivayetlere göre tabancayla intihar etmeye kalkıştı, kimi rivayetlere göre tabancayla öldürülmek istendi ve kaldırıldığı hastanede öldü.
Kılıç Ali, bu olay hakkında "Fayton köşkten ayrılarak yakında bulunan Fuat Bulca'nın köşkü hizasına geldiğinde, Fikriye Hanım, belki de Gazi'ye yahut Latife Hanım'a yöneltmek için çantasında taşıdığı tabancasını çekerek kalbi hizasına ateş eder." derken, Fikriye'nin yeğeni Abbas Hayri Özdinçer şöyle demiştir: "Bize anlatıldığına göre halamı faytonu içinde sırtından vurulmuş olarak buluyorlar [...] dava açma tehdidine karşı hâkim aynen şöyle diyor: 'Bu tabir şevkalar hakkınızda hayırlı olmayacak neticeler doğurabilir.'"
Bu olayın Atatürk ile Latife Hanım'ın evliliğini etkilediği ve boşanmada önemli payı olduğu da düşünülmektedir.[19]
Nereye gömüldüğü kesin olarak bilinmemektedir. Araştırmacı Eriş Ülger, Atatürk'ün yaveri Salih Bozok'un anılarına dayanarak mezar yerinin Kuğulu Park'ta olduğunu söylemektedir. Fikriye Hanım kitabının yazarı Fatih Bayhan ise Fikriye Hanım'ın Ankara'nın Ulus semtindeki -bugün üzerinde bankaların bulunduğu- eski mezarlıkta yatmakta olduğunu belirtmiştir. Can Dündar ise Ankara Etnografya Müzesi'nde Mustafa Kemal Atatürk'ün at üzerinde dev bir heykelinin yükseldiği yere defnedildiğini yazmıştır.[20]