1934 Trakya Olayları Nedir?
1934 Trakya Olayları Nedir?, 1934 Trakya Olayları Nerededir?, 1934 Trakya Olayları Hakkında Bilgi?, 1934 Trakya Olayları Analizi? 1934 Trakya Olayları ilgili 1934 Trakya Olayları ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. 1934 Trakya Olayları ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. 1934 Trakya Olayları Ne Anlama Gelir 1934 Trakya Olayları Anlamı 1934 Trakya Olayları Nedir 1934 Trakya Olayları Ne Anlam Taşır 1934 Trakya Olayları Neye İşarettir 1934 Trakya Olayları Tabiri 1934 Trakya Olayları Yorumu
1934 Trakya Olayları Kelimesi
Lütfen 1934 Trakya Olayları Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. 1934 Trakya Olayları İlgili Sözlük Kelimeler Listesi 1934 Trakya Olayları Kelimesinin Anlamı? 1934 Trakya Olayları Ne Demek? ,1934 Trakya Olayları Ne Demektir? 1934 Trakya Olayları Ne Demektir? 1934 Trakya Olayları Analizi? , 1934 Trakya Olayları Anlamı Nedir?,1934 Trakya Olayları Ne Demektir? , 1934 Trakya Olayları Açıklaması Nedir? ,1934 Trakya Olayları Cevabı Nedir?,1934 Trakya Olayları Kelimesinin Anlamı?,1934 Trakya Olayları Kelimesinin Anlamı Nedir? ,1934 Trakya Olayları Kelimesinin Anlamı Ne demek?,1934 Trakya Olayları Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
1934 Trakya Olayları Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
1934 Trakya Olayları Kelimesinin Anlamı Nedir? 1934 Trakya Olayları Kelimesinin Anlamı Ne demek? , 1934 Trakya Olayları Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
1934 Trakya Olayları Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! 1934 Trakya Olayları - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
1934 Trakya Olayları
1934 Trakya Olayları Nedir? 1934 Trakya Olayları Ne demek? , 1934 Trakya Olayları Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
1934 Trakya Olayları Kelimesinin Anlamı? 1934 Trakya Olayları Ne Demek? 1934 Trakya Olayları Ne Demektir? ,1934 Trakya Olayları Analizi? 1934 Trakya Olayları Anlamı Nedir? 1934 Trakya Olayları Ne Demektir?, 1934 Trakya Olayları Açıklaması Nedir? , 1934 Trakya Olayları Cevabı Nedir? , 1934 Trakya Olayları Kelimesinin Anlamı?
Bölge | Türkiye |
---|---|
Tarih | 21 Haziran - 4 Temmuz 1934[1] |
Saldırı türü | Pogrom |
Ölü | 1[1] |
1934 Trakya Olayları,[1] 1934 Trakya Pogromu ya da Furtuna, 21 Haziran ile 4 Temmuz 1934 tarihleri arasında Türkiye'nin Trakya Bölgesi'nde Yahudilere karşı gerçekleştirilen şiddet eylemleri. Olaylar sonrasında çok sayıda Yahudi başka ülkelere göç etti.[1]
1934'te Nihal Atsız'ın Orhun dergisinde,[1][2] Cevat Rıfat Atilhan'ın ise Milli İnkılap dergisinde[1][2] Yahudilere karşı ırkçı yazılar yazmaları sonucunda halk etki altında kalarak Yahudi azınlığa karşı şiddet olaylarına girişti.[1][2] Tekirdağ, Edirne, Kırklareli ve Çanakkale gibi illerde Yahudilere ait dükkân ve evler yağmalandı[3] ve kadınlara tecavüz edildi.[1][4] Bir jandarma onbaşı, Yahudileri himaye ederken yağmacı grup tarafından öldürüldü.[5] Yaklaşık 15 bin Trakya Yahudisi bulundukları şehirleri terk etti.[1]
İki dünya savaşı arasında dünyada demokrasi gerilemiş, 1920'lerde 35 anayasal ve seçilmiş hükûmet varken bu sayı 1938'de 17'ye kadar düşmüştür. Özellikle Avrupa'daki bu gidişattan Türkiye de etkilenmiştir. 19 Şubat 1934 tarihli bir kararname ile Edirne, Kırklareli, Tekirdağ ve Çanakkale mıntıkalarını içine alan Trakya Umumi Müfettişliği adıyla ikinci bir müfettişlik kurulmuş, başına da 1925 yılında yaşanan Şeyh Said İsyanı'ndan sonra 1927'de Doğu Anadolu'da Birinci Umumi Müfettişliği görevini beş yıl süreyle yürüten İbrahim Tali Öngören getirilmişti.[6]
Antisemitizm ile birlikte faşizm dalgası yayıldı ve Türkiye'de de taraftar topladı. Bunun en somut örneklerinden bir tanesi 1934 Trakya Olayları'dır.[7][8][9]
Türkiye'de CHP dönemine denk gelen bu süreçte büyük gazeteler nazizme karşı çıkmalarına rağmen kimi kişiler nazizme sempatiyle baktılar. Türkiye'deki Nazi sempatizanlarının en önemlilerinden biri Der Stürmer gazetesine Djev imzasıyla yazılarını vermiş olan Cevat Rıfat Atilhan'dı. Turancı olan Atilhan I. Dünya Savaşı'nda Sina cephesinde yüzlerce Yahudi casusu yakalayıp onlarcasını kendi elleriyle astığını iddia etmiştir.[10] Anadolu dergisini çıkarıp antisemitizmi yaymaya çalıştı.[10] Atilhan, birkaç aylığına misafiri olduğu Nazi Julius Streicher'den güç kullanma ve yıldırma teknikleri öğrendi. Naziler onu "Herr Major" diye çağırıyorlardı.[8]
İstanbul'da Millî İnkılâp dergisini çıkarmaya başladı. Bu dergi ile Türk tarihinde ilk defa bir yayın kuruluşu Yahudi karşıtı olduğunu kabul ediyor ve Yahudilerden reklâm almayacağını açıklıyordu. Milli İnkılâp dergisinin birçok sayfası Türkiye Yahudilerine ayrılmıştı.[8]
Haber gazetesinden Vala Nurettin ve Vakit gazetesinden Mehmet Asım[11] Milli İnkılâp'ı ve antisemitizmi yazılarında protesto edip, Yahudilerin Türk kültürüyle bütünleştirilmelerini ve hizmetlerinden istifade edilmesi gerektiğini savundular.
Öte yandan Nihal Atsız Orhun dergisinde Yahudilere karşı bir saldırı yazısı yazdı. Bu yazının olayların üzerinde ne kadar etkili olduğu tartışmalıdır.[12]
Bu tür Yahudi karşıtı yazıların önüne geçebilmek için Yahudi heyeti 23 Mayıs 1934'te Başbakana yardım isteme amaçlı bir dilekçe sundu. Dilekçe iki gün sonra Başbakan Müşaviri'nin eline geçti, sonra İçişleri Bakanlığı'na havale edildi, sırasıyla Emniyet Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı ve en son Matbuat Müdürlüğü'ne ulaştı; kısacası bürokrasiye takılıp kaldı.
14 Haziran tarihinde 2510 Sayılı İskân Kanunu mecliste kabul edildi. Kanun "Tek dille konuşan, bir düşünen, aynı hissi taşıyan bir memleket" yaratmak amacıyla ülkeyi "Türk kültürlü nüfusun yoğunlaşması istenen mıntıkalar", "Türk kültürüne temsili istenilen nüfusun nakil ve iskânına ayrılan mıntıkalar", "Yer, sıhhat, iktisat, kültür, siyaset, askerlik ve inzibat sebepleri ile boşaltılması istenilen, iskân ve ikamete yasak mıntıkalar"a ayırmıştır. Kanunun 9. maddesi ise İçişleri Bakanlığı'na "casuslukları sezilenleri sınır boylarından uzaklaştırmak" yetkisi vermişti. Yahudi cemaatinin önde gelen üyelerine ölüm tehditleri içeren mektuplar gelmeye ve halkı Yahudi tüccarları boykot etmeye davet eden bildiriler dağıtıldı.[6] Daha çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu için hazırlanmış bu yasa Yahudiler aleyhine kullanıldı. İsmet Paşa'nın adının arkasına sığınarak yapılan propagandada "Hükümet ve İsmet Paşa bütün Trakya Yahudilerinin İstanbul'a sürgünlerini istiyorlar" dendi.[10]
İlk olaylar 21 Haziran 1934'te Çanakkale’de başladı. Çanakkale'de Yahudiler'e yapılan ekonomik boykotun dozu kaçınca fiziki saldırılara dönüştü. Yağma, dayak, ırza geçme, imzasız tehdit mektupları gönderme olayları oldu. Kırklareli'nin valisi bu sırada tatildeydi ve Çanakkale'de olanların aynısı bu şehirde de oldu. Kırklareli'den kaçan Yahudiler'in bir kısmı Edirne'ye varınca olayın ciddiyetini anlayan Edirneli Yahudiler de mallarını mülklerini bırakıp İstanbul'a kaçtılar. Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, Çanakkale, Uzunköprü, Silivri, Babaeski, Lüleburgaz, Çorlu ve Lapseki'de olayların aynı gün içinde başlaması bu işin birkaç çapulcunun işi olmadığı anlamına geliyordu.[10]
Bu olaylardan sonra Trakya'daki Yahudi nüfusu azaldı, çoğunluğu İstanbul'a ve bir kısmı da yurtdışına kaçtı. Kesin rakam belli olmamakla birlikte Trakya'dan ayrılan Yahudilerin sayısının 13.000 ile 15.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Varlık Vergisi ve Yirmi Kur'a İhtiyatları (Müslüman olmayan azınlıkların II. Dünya Savaşı'nda askere alınması ile ilgili bir uygulama) meselesi gibi diğer olaylar, Yahudi azınlığın hayatını daha da zorlaştırmıştı. Özellikle İsrail devletinin resmen kurulmasından sonra Türkiye'deki Yahudilerin nüfusunda ciddi düşüşler olmuştur.[6]