Gazi Hasan Paşa Nedir?
Gazi Hasan Paşa Nedir?, Gazi Hasan Paşa Nerededir?, Gazi Hasan Paşa Hakkında Bilgi?, Gazi Hasan Paşa Analizi? Gazi Hasan Paşa ilgili Gazi Hasan Paşa ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Gazi Hasan Paşa ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Gazi Hasan Paşa Ne Anlama Gelir Gazi Hasan Paşa Anlamı Gazi Hasan Paşa Nedir Gazi Hasan Paşa Ne Anlam Taşır Gazi Hasan Paşa Neye İşarettir Gazi Hasan Paşa Tabiri Gazi Hasan Paşa Yorumu
Gazi Hasan Paşa Kelimesi
Lütfen Gazi Hasan Paşa Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Gazi Hasan Paşa İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Gazi Hasan Paşa Kelimesinin Anlamı? Gazi Hasan Paşa Ne Demek? ,Gazi Hasan Paşa Ne Demektir? Gazi Hasan Paşa Ne Demektir? Gazi Hasan Paşa Analizi? , Gazi Hasan Paşa Anlamı Nedir?,Gazi Hasan Paşa Ne Demektir? , Gazi Hasan Paşa Açıklaması Nedir? ,Gazi Hasan Paşa Cevabı Nedir?,Gazi Hasan Paşa Kelimesinin Anlamı?,Gazi Hasan Paşa Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Gazi Hasan Paşa Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Gazi Hasan Paşa Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Gazi Hasan Paşa Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Gazi Hasan Paşa Kelimesinin Anlamı Nedir? Gazi Hasan Paşa Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Gazi Hasan Paşa Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Gazi Hasan Paşa Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Gazi Hasan Paşa - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Gazi Hasan Paşa
Gazi Hasan Paşa Nedir? Gazi Hasan Paşa Ne demek? , Gazi Hasan Paşa Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Gazi Hasan Paşa Kelimesinin Anlamı? Gazi Hasan Paşa Ne Demek? Gazi Hasan Paşa Ne Demektir? ,Gazi Hasan Paşa Analizi? Gazi Hasan Paşa Anlamı Nedir? Gazi Hasan Paşa Ne Demektir?, Gazi Hasan Paşa Açıklaması Nedir? , Gazi Hasan Paşa Cevabı Nedir? , Gazi Hasan Paşa Kelimesinin Anlamı?
Cezayirli Gazi Hasan Paşa | |
---|---|
Cezayirli Gazi Hasan Paşa'nın Mersin Deniz Müzesinde bulunan büstü. | |
Osmanlı Sadrazamı | |
Görev süresi 3 Aralık 1789 - 17 Mart 1790 | |
Yerine geldiği | Kethüda Hasan Paşa |
Yerine gelen | Rusçuklu Çelebizade Şerif Hasan Paşa |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 1713 Lagodehi, Gürcistan |
Ölüm | 19 Mart 1790 (77 yaşında) Şumnu |
Cezayirli Gazi Hasan Paşa, 18. yy'ın ikinci yarısında Kaptan-ı derya ve sadrazam olarak görev yapan Palabıyık lakaplı Osmanlı devlet adamıdır.[1]
Gürcü kökenli olan Hasan Paşa küçük yaşta İran sınırında satın alınarak bir köle tüccarı tarafından Tekirdağ'daki bir tüccara satıldı ve efendisinin gözetiminde yaşamaya başladı.[2] Birkaç yıl sonra azat edilen Hasan Paşa, ticarete atılıp Tekirdağ'dan ayrıldı. 1735-1739 Osmanlı-Rus-Avusturya Savaşı sürecinde Yeniçeri ocağına katıldı. Özellikle Belgrad Kuşatması'nda[hangileri?] kahramanlık gösteren Hasan, Tekirdağ'a tekrar dönüp kendisini azat eden tüccar efendisinin kızıyla evlendi. İleriki yıllarda ele geçirdiği bir gemiyle şöhretini duyduğu Cezayir yiğitlerine katılmak adına Cezayir'e giden Hasan orada başlangıçta kabul görüp kendisine ele geçirdiği gemi bağışlandı ve bir zaman sonra Tilimsan şehrinin sancak beyliğine getirildi. İşler iyi giderken de muhalifleri olan Hasan Bey, Cezayir'de kısa zamanda sert tepkiler almaya başladı ve kaygılanarak Avrupa üzerinden İstanbul'a geri döndü. Cezayir dayısının kendisini ihbar etmesi nedeniyle İstanbul'da tutuklanan Hasan Paşa, daha sonra aklandı.[1]
1761'de Osmanlı donanmasına kalyon kaptanı olarak alınan Hasan Bey, bir sene sonra piyale rütbesine ve nihayet 1767'da kapudane olarak paşa unvanı aldı. 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı içinde olan Akdeniz bünyesindeki deniz çarpışmalarında Rus donanmasıyla karşı karşıya gelen Osmanlı donanmasının başındaydı. Rus amiral Spiridof ile olan mücadelede her iki kaptanın da gemisi battı ve çatışma sonuçsuz kaldı. Daha sonra iki donanma da çekildi, ama Osmanlı donanması hareket kabiliyetini kısıtlayacak şekilde Çeşme Limanı'na girdi ve bunun üzerine Rusların gönderdiği yakıcı gemilerle kıstırılmış donanma yakıldı ve 6 Temmuz 1770 Çeşme Baskını yaşandı. Bozgun haberini derhal Bâb-ı li'ye aktarmak için Çanakkale Boğazı'na kadar gelen Hasan Paşa'ya Beylerbeyi rütbesi verildi.[1]
Çeşme Faciası sonrası inisiyatifi ele geçiren Rus donanması Limni Adası'nı kuşattı, yetersiz desteğe rağmen harekete geçen Hasan Paşa, bir gönüllü grubuyla gizlice adaya gitti ve Rusları kayıp verdirerek püskürttü (22 Ekim 1770). 1770 yılının Kasım ayında vezaret rütbesiyle Kaptan-ı derya ilan edilip gazi unvanı verildi ve boğaz bölgesinde başkomutan tayin edildi. Sultan III. Mustafa ölünce donanma komutanlığından alındı ve Rusçuk seraskeri görevine atandı.[1]
1774 sonrası yeniden Kaptanı derya görevine getirildi ve bilhassa I. Abdülhamid devrinde devlet idaresinde büyük bir nüfuza sahip oldu. Bu süre zarfında devletin merkezi idaresini ele aldı ve Suriye/Filistin (1775), Mora ve Mısır'daki (1786-1787) isyanları bastırdı. 1779 yılında Mora'da vergi toplayıcılığı (muhassıllık) hakkı elde etti.
Avusturya ve Rusya ile olan savaş nedeniyle payitahta çağrıldı. 1787 tarihinde başlayan Osmanlı-Rusya & Osmanlı-Avusturya savaşlarında Rus cephesine atanan Cezayirli Gazi Hasan Paşa, Özi Kalesi'nin müdafaası için mücadele edip başlangıçta yenilse de sonradan Rus donanmasına karşı zafer kazandı; ancak Özi'nin düşüşü engellenemedi. Bu kayıp paşanın şöhretini sarstı ve Özi'nin düşüşü sonrası felç geçirip ölen I. Abdülhamid yerine tahta geçen III. Selim tarafından Kaptan-ı derya makamından alınıp İsmail Kalesi'ne serasker olarak atandı. Bu kararın, III. Selim'in şehzadeliği sırasında tahta geçmek için yaptığı hamleyi dönemin sultanı I. Abdülhamid'e ihbar edenin Hasan Paşa olmasından kaynaklandığı iddia edilse de III. Selim'in onu daha sonra sadrazamlığa getirmesi sonucu bu iddia eksik kalmaktadır.[1]
Serasker olarak atandığı İsmail Kalesi'nde Rusları mağlup etti ve İsmail Kalesi'ni kurtaran Hasan Paşa, iki kez Ruslara yenilen 3 Aralık 1789'da Kethüda Hasan Paşa yerine sadrazam ve serdar-ı ekrem tayin edildi. Savaş süresinde III. Selim'den sınırsız yetki aldı ve sert tedbirler uyguladı. Yaklaşık 4 aylık sadrazamlık dönemini tamamen cephede geçiren Hasan Paşa büyük başarılar kazansa da, çok sert tedbirler aldığı ve aşırı cezalara kaçtığı için çokça eleştirildi. 30 Mart 1790'da Şumnu'daki merkez karargahta hayatını kaybetti ve şehirdeki Bektaşi tekkesine defnedildi.[1]
Klasik devirde coğrafya ve denizcilik faaliyetlerinin örneklerini sunan Osmanlı Devleti'nde 18. yüzyılın sonlarında Rus donanmasının Baltık'tan Akdeniz'e gelip gelemeyeceği tartışılmaktaydı. Hatta Bâb-ı li, Fransız elçisi Comte de Saint-Priest'nin Rus donanmasının gelebileceğine dönük sonuçsuz uyarıları da kayda geçti. Bu olay sonucunda Çeşme Baskını'yla biten Osmanlı-Rus deniz savaşı yaşandı. Bu bozgunun akabinde Gazi Hasan Paşa, tavsiye ve uyarılarla padişahı bilgilendirdi. Özellikle donanma personelinin eksik bilgi ve tecrübesi, gemilerin hatalı tasarımı ve teknik anlamda düşmandan geri kalınması konularında fikir belirtti. III. Mustafa'ya olan tavsiyesiyle 1773'te İstanbul Teknik Üniversitesi'nin de atası olan Mühendishane-i Bahr-i Hümayun'un kurulmasını sağladı. Sadrazam Halil Hamid Paşa döneminde, Hasan Paşa okula yabancı hocaları getirterek özellikle istihkam, top dökümü ve topçuluk alanında önemli derslerin verilmesi sağladı.[1] Kişisel servetini devlete hizmet için harcayan Hasan Paşa Kasımpaşa'da leventleri itaat altına almak adına kıyıda Kalyoncu Kışlası'nı ve camisini inşa ettirdi. Tekirdağ'da cami, hamam ve çeşme; adalarda çeşmeler ve Truva harabelerinin bulunduğu yerde bir hisar inşa ettirdi. Ayrıca katıldığı seferler hakkında bilgiler içeren bir eser Çakeri-i Yemeni tarafından Gazavat-ı Hasan Paşa adıyla kaleme alındı.[3]
Siyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Kethüda Hasan Paşa |
Osmanlı Sadrazamı 3 Aralık 1789 - 17 Mart 1790 |
Sonra gelen: Rusçuklu Çelebizade Şerif Hasan Paşa |
Askerî görevi | ||
Önce gelen: Mandalzade Hüsameddin Paşa |
Kaptan-ı Derya 22 Ekim 1770 - 19 Aralık 1789 |
Sonra gelen: Koca Yusuf Paşa |