Ermeni Süleyman Paşa Nedir?
Ermeni Süleyman Paşa Nedir?, Ermeni Süleyman Paşa Nerededir?, Ermeni Süleyman Paşa Hakkında Bilgi?, Ermeni Süleyman Paşa Analizi? Ermeni Süleyman Paşa ilgili Ermeni Süleyman Paşa ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Ermeni Süleyman Paşa ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Ermeni Süleyman Paşa Ne Anlama Gelir Ermeni Süleyman Paşa Anlamı Ermeni Süleyman Paşa Nedir Ermeni Süleyman Paşa Ne Anlam Taşır Ermeni Süleyman Paşa Neye İşarettir Ermeni Süleyman Paşa Tabiri Ermeni Süleyman Paşa Yorumu
Ermeni Süleyman Paşa Kelimesi
Lütfen Ermeni Süleyman Paşa Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Ermeni Süleyman Paşa İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Ermeni Süleyman Paşa Kelimesinin Anlamı? Ermeni Süleyman Paşa Ne Demek? ,Ermeni Süleyman Paşa Ne Demektir? Ermeni Süleyman Paşa Ne Demektir? Ermeni Süleyman Paşa Analizi? , Ermeni Süleyman Paşa Anlamı Nedir?,Ermeni Süleyman Paşa Ne Demektir? , Ermeni Süleyman Paşa Açıklaması Nedir? ,Ermeni Süleyman Paşa Cevabı Nedir?,Ermeni Süleyman Paşa Kelimesinin Anlamı?,Ermeni Süleyman Paşa Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Ermeni Süleyman Paşa Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Ermeni Süleyman Paşa Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Ermeni Süleyman Paşa Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Ermeni Süleyman Paşa Kelimesinin Anlamı Nedir? Ermeni Süleyman Paşa Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Ermeni Süleyman Paşa Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Ermeni Süleyman Paşa Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Ermeni Süleyman Paşa - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Ermeni Süleyman Paşa
Ermeni Süleyman Paşa Nedir? Ermeni Süleyman Paşa Ne demek? , Ermeni Süleyman Paşa Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Ermeni Süleyman Paşa Kelimesinin Anlamı? Ermeni Süleyman Paşa Ne Demek? Ermeni Süleyman Paşa Ne Demektir? ,Ermeni Süleyman Paşa Analizi? Ermeni Süleyman Paşa Anlamı Nedir? Ermeni Süleyman Paşa Ne Demektir?, Ermeni Süleyman Paşa Açıklaması Nedir? , Ermeni Süleyman Paşa Cevabı Nedir? , Ermeni Süleyman Paşa Kelimesinin Anlamı?
Ermeni Süleyman Paşa | |
---|---|
Osmanlı Sadrazamı | |
Görev süresi 19 Ağustos 1655 - 28 Şubat 1656 | |
Hükümdar | IV. Mehmed |
Yerine geldiği | Kara Murad Paşa |
Yerine gelen | Deli Hüseyin Paşa |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 1607 |
Ölüm | 28 Şubat 1687 Üsküdar |
Ermeni Süleyman Paşa (Ermenice: Էրմենի Սուլեյման Փաշա) veya Damat Süleyman Paşa (d.1607 - ö. 28 Şubat 1687) IV. Mehmed saltanatında 19 Ağustos 1655 - 28 Şubat 1656 tarihleri arasında altı ay on gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamı.
Malatya'lıdır.[1][2] Ermeni asıllı olduğu yolundaki rivayet zayıf ve şüphelidir. "Koca" lakabıyla da anılır.[3]
Sarayın kapı ağalığının olan ak-ağa İsmail Ağa'nın Yakın akrabası idi. İsmail Ağa aracılığı ile ilk defa İbrahim Paşa sarayına verildi ve sonra da Enderun'da eğitim gördü., Önce Hasodada "tülbent ağalığı" görevi verildi; sonra rikapdarlığa atandı ve 1640'ta Sultan İbrahim döneminde "silahtarlığa" çıktı.[1][2][3]
1644'te Rumeli Beylerbeyi görevi verildi ve kubbealtı vezirliği rütbesine atandı. Sonra kubbealtı vezirliği görevi değişmeden "Yeniçeri Ağası" olarak göreve getirildi.[1] Daha sonra yine vezirlik rütbesi ile Erzurum valisi olarak atandı. Bu görevi yapmakta iken Erzurum'da 10 yıl önce idam edilmiş Abaza Mehmed Paşa olduğunu iddia eden bir düzmece kişinin çıkarttığı karışıklıklarla uğraştı. Onu yakalatıp 24 Mayıs 1646'de idam ettirip kellesini İstanbul'a gönderdi. Gönderilen kellenin Abaza Mehmed Paşa'ya ait olup olmadığı hakkındaki şüpheleri gidermek için de İstanbul'a çağrıldı. Takiben Haziran 1647'de Ceşme'den Girit adasına Anadolu askerini gönderme görevi verildi. Sonra Sakız Muhafızı olarak atandı.[3]
İstanbul’a dönüşünde vezâret hasları ile tekrar kubbe veziri oldu. Mayıs 1655'te İpşir Mustafa Paşa idam edildikten sonra ondan dul kalan I. Ahmet'in kızı ve padişah IV. Mehmet'in halası olan Ayşe Sultan'la evlenip saraya damad oldu. Onunla beş ay nikâhlı kaldı. Ayşe Sultan 6 ay Süleyman Paşa'nın zevceliğinden sonra onun nikâhında ölmüştür.[1][4]
Sadrazam Kara Dev Murat Paşa Ağustos 1655'te sadrazamlıktan azledildiğinde sedarete geçirildi. Altı ay süren sadrazamlığı sırasında Girit Savaşı ve Kandiye Kuşatması devam etmekteydi. Anadolu'da ve Kırım'da isyanlar almış yürümüştü.[1]
Devlet maliyesi bozuktu ve tedavülde olan para enflasyon dolayısıyla devamlı değer kaybetmekte idi. Mali sıkıntıyı gidermek için iki, ūç yıl gelecekte toplanması gereken devlet vergileri peşin olarak vergi iltizamcılarına satılmakta; yahudi sarraflardan zuyuf akçe alınarak kapıkulu halkına ulufe olarak dağıtılmskta idi. Devlet memuriyetleri altı yedi ayda bir satışa çıkartılmakta idi. Her ulufe dağıtımı için istikraz olarak Enderun hazinesinden birkaç yuz kese alınmaktadı. Tevcihler, müsadereler ve istikrazlarla devlet geliri aranılmakta idi. Buna rağmen bu gelirler ulufe ve maaşlara yetişmemekteydi. Süleyman Paşa defterdar Halıcızade Mehmed Paşa'nın tavsiyesine uyarak tedavüldeki parayı ıslah etmek bahanesi ile piyasadaki sahih akçeleri toplantip onlar yerine gümüş içeriği daha düşük bir yeni akçe bastırdı. Ama bu yeni kızıl (bakırı çok) akçalara ahali arasında verilen "çingene akçası" veya "meyhane akçası" isiminden anlaşılacağı üzere bu para ıslahı başarılı olmadı.[2][3]
1656 başlarında Girit'ten dönen yeniçerilerin ulufelerini almak için Saray'a gönderdikleri temsilcileri Ağa Kapısı'na başvurduklarında Kulkethüdası Osman Ağa tarafından tahkir edilip uzaklaştırıldılar. Kapıkulu askerleri zaten bu yeni akça ile ulufe almayı kabul etmemekteydiler. Sarayın ilerigelenleri ve Valide Turhan Hatice Sultan kararı ile 28 Şubat 1656'da sadrazamlıktan azledildi.[2][5] Yerine sadrazam olarak getirilmesi istenen Girit'te bulunan Gazi Deli Hüseyin Paşa'ya daha haber gitmeden Kaptan-ı Derya ve İstanbul Sedaret Kaymakamı Zurnazen Mustafa Paşa kışkırtması ile 29 Şubat 1656'de sonradan Vaka-i Vakvakiye adı verilen büyük bir kapıkulu askeri ayaklanması ortaya çıktı.[2][6]
Süleyman Paşa azlindan sonra Silistre'ye valilikle yollandı.[7] Daha sonra Süleyman Paşa iki defa İstanbul'da "Sedaret Kaymakamlığı" görevini yaptı.[1] 1659'da başlayan sedaret kaymakamlığı sırasında 1660'ta İstanbul'da büyük bir yangın çıktı. Eyaletine döndüğü zaman eyalet askerleri ile Don Kazakları üzerine bir sefer yapıp onların Osmanlı topraklarına girmelerini bir müddet için durdurdu. 1665'te yeniden İstanbul'da sedaret kaymakamlığı yaptı ve yine bu sırada daha küçük olmakla beraber bir daha İstanbul yangını ile uğraştı.[6]
Yaşı ilerlediği için İstanbul'da oturtuldu ve kendisine gelir sağlamak üzere Çankırı sancağı arpalık olarak verildi. 1666'da bir ara Erzurum Valiliği görevi de verildi ise de pek ihtiyar olduğu için bu uzak mevkiye gidemeyip bu görevden azledildi. Sonra yine Çankırı sancağı arpalığı ile uzun müddet Üsküdar'da konağında oturdu. Yaşı 80'i geçtiği bir zamanda Üsküdar'daki konağında 28 Şubat 1687'de hayata gözlerini yumdu. Vefatından sonra evinin bahçesine gömüldü.[1][2]
Uzunçarşılı onu şöyle değerlendirmiştir:[1]
Halim, selim ve makus talihi idi. Sedareti devletin en buhranlı zamanına rastlamıştır.
TDV İslam Ansiklopedisi'ndeki maddede hakkında şunlar denilmektedir:[3]
Kaynaklarda yumuşak tabiatlı, saf, dindar, ancak şanssız bir devlet adamı olarak nitelendirilir.
Siyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Kara Murad Paşa |
Osmanlı Sadrazamı 19 Ağustos 1655 - 28 Şubat 1656 |
Sonra gelen: Deli Hüseyin Paşa |