Ahmet Tevfik Okday Nedir?
Ahmet Tevfik Okday Nedir?, Ahmet Tevfik Okday Nerededir?, Ahmet Tevfik Okday Hakkında Bilgi?, Ahmet Tevfik Okday Analizi? Ahmet Tevfik Okday ilgili Ahmet Tevfik Okday ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Ahmet Tevfik Okday ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Ahmet Tevfik Okday Ne Anlama Gelir Ahmet Tevfik Okday Anlamı Ahmet Tevfik Okday Nedir Ahmet Tevfik Okday Ne Anlam Taşır Ahmet Tevfik Okday Neye İşarettir Ahmet Tevfik Okday Tabiri Ahmet Tevfik Okday Yorumu
Ahmet Tevfik Okday Kelimesi
Lütfen Ahmet Tevfik Okday Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Ahmet Tevfik Okday İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Ahmet Tevfik Okday Kelimesinin Anlamı? Ahmet Tevfik Okday Ne Demek? ,Ahmet Tevfik Okday Ne Demektir? Ahmet Tevfik Okday Ne Demektir? Ahmet Tevfik Okday Analizi? , Ahmet Tevfik Okday Anlamı Nedir?,Ahmet Tevfik Okday Ne Demektir? , Ahmet Tevfik Okday Açıklaması Nedir? ,Ahmet Tevfik Okday Cevabı Nedir?,Ahmet Tevfik Okday Kelimesinin Anlamı?,Ahmet Tevfik Okday Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Ahmet Tevfik Okday Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Ahmet Tevfik Okday Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Ahmet Tevfik Okday Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Ahmet Tevfik Okday Kelimesinin Anlamı Nedir? Ahmet Tevfik Okday Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Ahmet Tevfik Okday Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Ahmet Tevfik Okday Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Ahmet Tevfik Okday - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Ahmet Tevfik Okday
Ahmet Tevfik Okday Nedir? Ahmet Tevfik Okday Ne demek? , Ahmet Tevfik Okday Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Ahmet Tevfik Okday Kelimesinin Anlamı? Ahmet Tevfik Okday Ne Demek? Ahmet Tevfik Okday Ne Demektir? ,Ahmet Tevfik Okday Analizi? Ahmet Tevfik Okday Anlamı Nedir? Ahmet Tevfik Okday Ne Demektir?, Ahmet Tevfik Okday Açıklaması Nedir? , Ahmet Tevfik Okday Cevabı Nedir? , Ahmet Tevfik Okday Kelimesinin Anlamı?
Ahmet Tevfik Paşa | |
---|---|
Osmanlı Sadrazamı | |
Görev süresi 21 Ekim 1920 - 1 Kasım 1922 | |
Hükümdar | VI. Mehmed |
Yerine geldiği | Damat Ferid Paşa |
Yerine gelen | Makam kaldırıldı |
Görev süresi 11 Kasım 1918 - 3 Mart 1919 | |
Hükümdar | VI. Mehmed |
Yerine geldiği | Ahmet İzzet Paşa |
Yerine gelen | Damat Ferid Paşa |
Görev süresi 13 Nisan 1909 - 5 Mayıs 1909 | |
Hükümdar | II. Abdülhamid V. Mehmed |
Yerine geldiği | Hüseyin Hilmi Paşa |
Yerine gelen | Hüseyin Hilmi Paşa |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 11 Şubat 1843 İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 6 Ekim 1936 (93 yaşında) İstanbul, Türkiye |
Evlilik(ler) | Elisabeth Tschumi |
Çocuk(lar) | İsmail Hakkı Okday Ali Nuri Okday |
Dini | Sünni İslam |
Ahmet Tevfik Paşa (soyadı kanunundan sonra Ahmet Tevfik Okday) (11 Şubat 1843, İstanbul - 6 Ekim 1936, İstanbul), Osmanlı devlet adamı ve son Osmanlı sadrazamı.
II. Abdülhamid döneminin Hariciye Nazırı olarak 14 yıl görev yaptıktan sonra II. Abdülhamid ve devamla V. Mehmed saltanatında, 13 Nisan 1909 - 5 Mayıs 1909 tarihleri arasında, VI. Mehmed saltanatında ve İstanbul'un işgal altında bulunduğu dönemde 11 Kasım 1918 - 3 Mart 1919 ve 21 Ekim 1920 - 4 Kasım 1922 tarihleri arasında, üç dönemde (esasen beş dönem) toplam iki yıl dört ay yirmi dokuz gün sadrazamlık yaptı.
Soyu Giray Hanedanı'na dayanan Kırım Tatarı Ferik İsmail Hakkı Paşa'nın oğludur.[1] Doğumundan kısa bir süre sonra annesini kaybetti. Eğitimi ile teyzesi ilgilendi ve onun Farsça, Arapça ve Fransızca dillerini akıcı bir şekilde konuşmasını sağladı.[2] Askeri eğitimin aldı ve bir süre orduda subay olarak görev yaptı.
22 yaşında iken askeriyeden ayrılarak Babıali Tercüme Odası'na girdi. 1872'den sonra çeşitli dış görevlerde bulundu, Roma, Viyana, Petersburg, Atina'daki görevlerinden sonra 1885 yılından itibaren on yıl süreyle Berlin'de maslahatgüzar ve büyükelçilik yaptı.[1]
1879 yılında Atina'da Maslahatgüzar olarak görev yaparken bir diplomat ailesinin çocuklarına mürebbiyelik yapan İsviçreli bir köy polisinin kızı Elisabeth Tschumi ile evlendi. Bu evlilikten beş çocuğu oldu.[1]
1895 yılında Berlin Sefiri olarak görev yaparken II. Abdülhamid tarafından İstanbul'a çağrılarak Hariciye Nazırlığı görevine atandı. Bu görevini aralıksız olarak 1909 yılına kadar sürdürdü. Osmanlı-Yunan Savaşı'nı sonlandıran barış anlaşmasını imzaladığında II. Abdülhamid ona Hariciye Konağı olarak ikamet etmekte olduğu, bizzat padişahın tapulu malı olan Ayaspaşa'daki konağı hediye etti.
Ahmet Tevfik Bey, II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Ayan Meclisi üyeliğine atandı.
31 Mart İsyanı sırasında istifa eden Hüseyin Hilmi Paşa'nın yerine 13 Nisan'ı 14 Nisan'a bağlayan gece sadrazamlığa getirildi.[3] Hüseyin Hilmi Paşa'nın sadaretten çekilmesini ayaklanmacılar talep etmişti. Yerine gelmesini istedikleri kişi Tevfik Paşa değildi ancak bu değişiklik ile en azından Hilmi Paşa'nın azledilmesi talebi yerine getirilmiş oluyordu.[3] Padişahın ısrarı ile görevi kabul etti.
Ilımlı ve tarafsız kişilerden oluşan bir hükûmet kurdu. İstanbul ve Adana'da başlayan şiddet olaylarının büyümesini engelleyecek tedbirler aldı. Hareket Ordusu'nun İstanbul'a girerek denetimi ele geçirmesi ve II. Abdülhamid'i tahttan indirmesi üzerine 5 Mayıs 1909 tarihinde istifa ederek yerini tekrar Hüseyin Hilmi Paşa'ya bıraktı.
İstifasından sonra Londra Sefirliğine atandı. Bu görevini 1911-1914 yılları arasında sürdürdü. Osmanlı İmparatorluğu'nun Birleşik Krallık'a savaş ilan etmesi üzerine geri çağrıldı. 1914-1918 yılları arasında Meclis-i Ayan Reisi olarak görev yaptı.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Mondros Mütarekesi'ni imzalayan Ahmed İzzet Paşa'nın istifası üzerine Ahmet Tevfik Paşa 11 Kasım 1918 tarihinde ikinci kez sadrazamlığa getirildi. Sadrazam oluşunun ikinci günü İtilaf devletleri donanması İstanbul'a girerek şehri işgal etti.
Padişah Vahdettin, müttefiklerin baskısı ile 21 Aralık 1918 tarihinde meclisi feshetti ve ardından kısa bir süre için Tevfik Paşa hükûmeti dağıldı. Tevfik Paşa, 12 Ocak 1919 tarihinde yeniden hükûmet kurdu ancak işgalcilerin zorlamasıyla 3 Mart 1919 tarihinde istifa etti.[4]
Osmanlı Devleti'nin 22 Nisan 1920 tarihinde I. Dünya Savaşı sonrası barış görüşmelerinin yapıldığı Paris Barış Konferansı'na davet edilmesi üzerine, konferansa gönderilen Osmanlı heyetine başkanlık yaptı. Başkanlığındaki heyet, bildirilen şartları çok ağır bulup hafifletilmesini istedi. Bunun kabul edilmemesi üzerine 11 Temmuz 1920 tarihinde bildirilen şartları reddederek İstanbul'a geri döndü.[5] Daha sonra Paris'e Damat Ferit Paşa başkanlığında gönderilen bir başka heyet, şartları kabul edip Sevr Antlaşması'nı imzaladı.
21 Ekim 1920 tarihinde Damat Ferit Paşa'nın yerine sadrazamlığa getirildi, iki yıl bu makamda kaldı. Görevi sırasında TBMM Hükûmeti'ne, Londra Konferansı'na birlikte katılmayı önerdi, ama Mustafa Kemal Paşa'nın bunu reddetmesi üzerine konferansta Ankara Hükûmeti'ni Bekir Sami Bey, İstanbul Hükûmeti'ni ise Tevfik Paşa temsil etti. Konferans sırasında Türkiye'nin tek temsilcisinin Ankara Hükûmeti olduğunu belirterek sözü Bekir Sami Bey'e bıraktı.
Saltanatın kaldırılmasından sonra 4 Kasım 1922 tarihinde istifa etti. Saltanatın kaldırılması nedeniyle sadaret mührünü iade edemedi. Bu mühür ailesi tarafından saklanmaktadır.[1]
Tevfik Paşa, Türkiye'de Cumhuriyetin ilanından sonra hiçbir resmî görev almadı. Ayaspaşa'daki konağı 1930'larda eşinin isteği doğrultusunda bir otele çevirdi. Otel, lokantacı Aram Hıdır yönetiminde "Park Otel" adıyla üne kavuştu.[6] Gözleri iyi görmemeye başlayınca otele yerleşti.1934 yılında gerçekleşen soyadı kanunundan sonra "Okday" soyadını aldı.
8 Ekim 1936 tarihinde İstanbul'da 93 yaşında öldü. Beşiktaş'taki Yahya Efendi Tekkesi'ne defnedilen naaşı, daha sonra Oğlu Ali Nuri Okday tarafından Edirnekapı Şehitliği'ndeki aile mezarlığına nakledildi. Hatıratı, torunu Şefik Okday tarafından, "Büyükbabam Son Sadrazam Ahmet Tevfik Paşa" (1986) adıyla yayınlandı.
Siyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Damat Ferid Paşa |
Osmanlı Sadrazamı 21 Ekim 1920 - 1 Kasım 1922 |
Sonra gelen: Makam kaldırıldı |
Önce gelen: Hüseyin Hilmi Paşa |
Osmanlı Sadrazamı 31 Mart 1909 - 5 Mayıs 1909 |
Sonra gelen: Hüseyin Hilmi Paşa |
Önce gelen: Ahmet İzzet Paşa |
Osmanlı Sadrazamı 11 Kasım 1918 - 10 Mart 1919 |
Sonra gelen: Damat Ferid Paşa |