Nasuhzade Ali Paşa Nedir?
Nasuhzade Ali Paşa Nedir?, Nasuhzade Ali Paşa Nerededir?, Nasuhzade Ali Paşa Hakkında Bilgi?, Nasuhzade Ali Paşa Analizi? Nasuhzade Ali Paşa ilgili Nasuhzade Ali Paşa ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Nasuhzade Ali Paşa ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Nasuhzade Ali Paşa Ne Anlama Gelir Nasuhzade Ali Paşa Anlamı Nasuhzade Ali Paşa Nedir Nasuhzade Ali Paşa Ne Anlam Taşır Nasuhzade Ali Paşa Neye İşarettir Nasuhzade Ali Paşa Tabiri Nasuhzade Ali Paşa Yorumu
Nasuhzade Ali Paşa Kelimesi
Lütfen Nasuhzade Ali Paşa Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Nasuhzade Ali Paşa İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Nasuhzade Ali Paşa Kelimesinin Anlamı? Nasuhzade Ali Paşa Ne Demek? ,Nasuhzade Ali Paşa Ne Demektir? Nasuhzade Ali Paşa Ne Demektir? Nasuhzade Ali Paşa Analizi? , Nasuhzade Ali Paşa Anlamı Nedir?,Nasuhzade Ali Paşa Ne Demektir? , Nasuhzade Ali Paşa Açıklaması Nedir? ,Nasuhzade Ali Paşa Cevabı Nedir?,Nasuhzade Ali Paşa Kelimesinin Anlamı?,Nasuhzade Ali Paşa Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Nasuhzade Ali Paşa Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Nasuhzade Ali Paşa Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Nasuhzade Ali Paşa Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Nasuhzade Ali Paşa Kelimesinin Anlamı Nedir? Nasuhzade Ali Paşa Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Nasuhzade Ali Paşa Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Nasuhzade Ali Paşa Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Nasuhzade Ali Paşa - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Nasuhzade Ali Paşa
Nasuhzade Ali Paşa Nedir? Nasuhzade Ali Paşa Ne demek? , Nasuhzade Ali Paşa Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Nasuhzade Ali Paşa Kelimesinin Anlamı? Nasuhzade Ali Paşa Ne Demek? Nasuhzade Ali Paşa Ne Demektir? ,Nasuhzade Ali Paşa Analizi? Nasuhzade Ali Paşa Anlamı Nedir? Nasuhzade Ali Paşa Ne Demektir?, Nasuhzade Ali Paşa Açıklaması Nedir? , Nasuhzade Ali Paşa Cevabı Nedir? , Nasuhzade Ali Paşa Kelimesinin Anlamı?
Nasuhzade Ali Paşa | |
---|---|
Kaptan-ı Derya | |
Görev süresi 1821-1822 | |
Hükümdar | II. Mahmud |
Yerine geldiği | Deli Abdullah Paşa |
Yerine gelen | Kara Mehmed Paşa |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | İşkodra |
Ölüm | 21-22 Haziran 1822 Sakız Adası |
Nasuhzade Ali Paşa (ö. 21-22 Haziran 1822), Osmanlı kaptan-ı deryası. 1821-1822 yılları arasında görev yapmış ve göreve II. Mahmud tarafından getirilmiştir.
Kaptan-ı derya rütbesi öncesindeki hayatı hakkında fazla bir bilgi olmamakla beraber kendisinin Osmanlı hâkimiyetindeki Arnavutluk bölgesinde denizci bir babanın oğlu olarak dünyaya geldiği tespit edilmiştir.[1]
Devrin kaptan-ı deryası Küçük Hüseyin Paşa tarafından tersaneye kabul edilmiş, kısa süre içinde gösterdiği başarılar göz önüne alınarak 1810 yılında donanma ümerası (kaptan) sınıfına terfi etmiş,[1][2][3] 1812 yılında ise Kaptan-ı Hümayun payesiyle kalyon kaptanlığına getirilmiştir.[4]
Bir süre sonra bilinmeyen bir sebeple bu görevinden ayrılan Ali Paşa, tarihçi Şânizâde'nin ifade ettiği gibi[5] denizcilikte şöhret ve maharet sahibi olduğundan, aynı göreve devrin padişahı II. Mahmud'un aşağıda ifade edilen Hatt-ı Hümayun'u ile tekrar getirildi.
Özellikle Avrupa ülkeleri ve Rusya'nın kışkırtmalarıyla Mora ve Arnavutluk bölgesinde Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılarak bağımsızlıklarını kazanmak üzere siyasi bir örgüt içinde teşkilatlanıp 1814 yılında Rusya'nın Odessa kentinde Emmanuel Ksanthos, Nikolaos Skufas ve Athanasios Tsakalof adlı üç tüccar önderliğinde Filiki Eterya Derneğini kuran Rumların ardından, yine bu bölgede oğullarıyla birlikte bağımsız bir devlet kurma aşamasına gelmiş olan Tepedelenli Ali Paşa'nın Yanya Valiliği görevinden azledildikten sonra başlattığı isyan hareketini ve Rum korsanların faaliyetlerini bastırmak üzere önce Yanya Seraskeri Hurşit Ahmet Paşa, ardından Nasuhzâde Ali Paşa, Tepedelenli'nin üzerine gönderildi. Preveze ve Nadra sularında oldukça zorlu geçen deniz manevraları neticesinde tüm donanmayı birleştirip Serasker tayin olunan Ali Paşa'ya (5 Muharrem 1237 / 2 Ekim 1821),[6] âdet gereği padişah tarafından bir top ala samur ve 100 kese harçlık hediye edildi.
Rumların Eflâk-Boğdan'dan başlayıp Yanya'dan bütün Mora'ya yayılan bağımsızlık kazanmaya yönelik yağma ve saldırıları kısa sürede Ege adalarına da sıçradı. Rum asilerin Sakız Adası'na tecavüzleri, böyle giderse Akdeniz Boğazı'na bile hücum etmeleri muhtemel olduğundan boğaz ve sığınaklar takviye edilerek kaptan-ı derya Ali Paşa komutanlığında donanmadan birkaç gemi adaya gönderildi.[7] Sakız önüne gelindiğinde eşkıya gemileri donanmayı görünce firar ettiklerinden kale muhasaradan kurtarıldı.[8] Muhasara ardından Sakız Adası muhafızı Vahîd Mehmet Paşa, Nasuhzâde Ali Paşa'dan birkaç gemi isteyerek İpsara Adası'na da hücum etmeyi düşünmüşse de Ali Paşa buna razı olmadı ve birbirlerini padişaha şikâyet ettiler. Sonuçta Vahîd Paşa vazifesinden istifa ederek Anadolu’da görevlendirilmeyi talep etti,[9] yerine Sakız'da ikamete memur bulunan Abdi Paşa muhafız tayin edildi.[10]
Ayaklanmayı bastırmak üzere görevlendirilen Kaptan-ı Derya Ali Paşa'nın sancak gemisi bu sıralarda Sakız açıklarında iken Avusturya bandıralı bir başka gemi sahilde demirlemişti. Gemi kaptanı, Ali Paşa'yı ziyaret talebinde bulunarak ertesi sabah suları terk edeceğini bildirdi. Bu talep şüpheli bulunsa da kabul edildi. Kısa bir süre sonra limandan ayrılan geminin sahte Avusturya bayrağı kullandığı, bölge ve donanmanın durumunu tespit için gelen Rum asiler olduğu anlaşıldı.[11]
İsyanın mimarlarından Konstandinos Kanaris, Kaptan-ı Derya Ali Paşa'nın ulağı Ömer'in ifadesine göre gece karanlığından yararlanıp Ali Paşa'nın sancak gemisi üzerine siyah yelkenli burlota sevk ederek yangın çıkardı.[12] Çıkan yangını söndürmek ve gemiyi kurtarabilmek için çabalayan Ali Paşa'nın üzerine bu sırada yanmakta olan bir enkaz parçası isabet etti ve denize düşerek boğuldu.[13] Ertesi gün cesedi Sakız yakınlarında Değirmen Altı’nda askerleri tarafından bulunup kale içinde toprağa verildi. Kişisel eşyaları İstanbul'a ailesine gönderilerek[14] yerine Muhtar Bey geçici olarak kaptan-ı derya tayin edildi.[15] Bu elim hadise gerçekleşmemesi halinde, kaptan-ı derya Ali Paşa'nın isyanları bastırmak için Çeşme’de hazırlanmakta olan diğer askerleri Sakız’a geçirdikten sonra Mora'ya gönderilmek üzere görevlendirildiğini tarihi belgelerden öğreniyoruz.[16]
Kendisinden sonra gelen nesli, Nasuhzâde Ali Paşa'nın bu kaza neticesinde vefat etmesinden dolayı Arapça "ateşte yanmış" anlamına gelen "Mahrûkî" lakabı ile tanınmıştır. Ünlü Türk dağcı Nasuh Mahruki Nasuhzade Ali Paşa'nın torunlarındandır.[17]
Ailesi Devlet-i Aliye'nin hizmetinde bulunmaya devam etmiştir. Oğlu, Mehmet Ali Bey Sultan Abdülmecid’in mabeyn başkatibi vazifesinde bulunmuştur. Mehmet Ali Bey’in oğlu, Eşref Cafer Bey, Galatasaray Lisesi, Mekteb-i Mülkiye ve Sorbonne Üniversitesi’nde tahsilini tamamlamış, bir müddet eğiticilik yaptıktan sonra Hariciye Nezareti'ne bağlı olarak Kafkas ülkelerinde çalışmıştır. Hindistan'da konsolosluk vazifesini sürdürürken Balkan Savaşı yıllarında Hint müslümanlarının Türkiye’ye yardımlarını koordine etmiştir. Eşref Cafer Bey’in oğlu, Ali Cevat Mahruki, inşaat mühendisi olup Garanti Bankası’nın kurucularından ve ilk yönetim kurulunun üyelerindendir. Ali Cevat Mahruki’nin oğlu, Cafer Cem Mahruki, nümismat olup halihazırda Türk Nümismatik Derneği başkanıdır ve Nasuh Mahruki'nin babasıdır.[18]
Bazı Yunan kaynaklarına göre adada yaşayan 42.000 Sakızlının katledildiği, 50.000 kişinin esir alınıp 23.000 kişinin sürgüne gönderildiği[19] bu ayaklanma Avrupa'nın önde gelen sanatçılarını da etkiledi. Eugéne Delacroix'nın Les Massacre de Scio adlı tablosuna ve Victor Hugo’nun "L'Enfant" şiirine ilham kaynağı olmuştur.
Askerî görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Deli Abdullah Paşa |
Kaptan-ı Derya 1821 - 1822 |
Sonra gelen: Kara Mehmed Paşa |