Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir?

Yedicilik Nedir?

Yedicilik Nedir?, Yedicilik Nerededir?, Yedicilik Hakkında Bilgi?, Yedicilik Analizi? Yedicilik ilgili Yedicilik ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz.  Yedicilik ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Yedicilik Ne Anlama Gelir Yedicilik Anlamı Yedicilik Nedir Yedicilik Ne Anlam Taşır Yedicilik Neye İşarettir Yedicilik Tabiri Yedicilik Yorumu 

Yedicilik Kelimesi

Lütfen Yedicilik Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Yedicilik İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Yedicilik Kelimesinin Anlamı? Yedicilik Ne Demek? ,Yedicilik Ne Demektir? Yedicilik Ne Demektir? Yedicilik Analizi? , Yedicilik Anlamı Nedir?,Yedicilik Ne Demektir? , Yedicilik Açıklaması Nedir? ,Yedicilik Cevabı Nedir?,Yedicilik Kelimesinin Anlamı?,Yedicilik Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Yedicilik Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Yedicilik Kelimesinin Anlamı Ne demektir?

Yedicilik Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız

Yedicilik Kelimesinin Anlamı Nedir? Yedicilik Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Yedicilik Kelimesinin Anlamı Ne demektir?

Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı

Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:

Söylemek, söz söylemek -  Ad vermek -  Bir dilde karşılığı olmak -  Herhangi bir ses çıkarmak -  Herhangi bir kanıya, yargıya varmak -  Düşünmek - Oranlamak  - Ummak, - Erişmek -  Bir işe kalkışmak, yeltenmek -  Saymak, kabul etmek -  bir şey anlamına gelmek -  öyle mi,  - yani, anlaşılan -  inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü

Yedicilik Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır

Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı

Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. -  Muşmulaya döngel de derler.

Kamer `ay` demektir. -  Küt dedi, düştü. -  Bu işe herkes ne der? -  Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. -  Bundan sonra gelir mi dersin? -  Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. -  Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Yedicilik - Demek gideceksin.

Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler

- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek

 - dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin  - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok

Yedicilik

Yedicilik Nedir? Yedicilik Ne demek? , Yedicilik Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi

Yedicilik Kelimesinin Anlamı? Yedicilik Ne Demek? Yedicilik Ne Demektir? ,Yedicilik Analizi? Yedicilik Anlamı Nedir? Yedicilik Ne Demektir?, Yedicilik Açıklaması Nedir? , Yedicilik Cevabı Nedir? , Yedicilik Kelimesinin Anlamı?






Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir?

Yedicilik

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Yedicilik ya da Arapça orijinal ismiyle Seb’îyye/İmâmet (İsmâ‘ilî i'tikadı); Bâtınî-İsmâilîyye i'tikadının İmâmet kuramını tanımlamakta kullanılan bir tâbir olup, İsmâilîlik mezhebinden olmayan diğer Şîʿî-Bâtınî i'tikatlar ile Hasan bin Sabbah'ın "Melâhîde-i Bâtınîyye" i'tikadı için de geçerlidir. Irak kıt’asında fi’len Şîʿa-i Bâtın’îyye’yi teşkilâtlandıran Meymûn’ûl-Kaddâh’dan itibaren zamanımızdaki Hindistan Bâtınîleri’nin reisi ve Nizârî İsmâilîleri’nin mukaddes makâmının Sâhib-î ’zamları olan Ağa Hanlar’a gelinceye kadar geçen on üç asırlık “Bâtınîlik” tarihini topyekün mütalaa etmedikçe bu önemli harekâtın ortaya çıkardığı mezhebe dâir hakikî bir fikir elde etmek mümkün değildir.

Bâtınîlik Hareketi[değiştir | kaynağı değiştir]

“Bâtınîlik Hareketi” Mısır’da Fâtımî Hâlifelerinden Ebû Tamîm Ma’add el-Mûstensir bil-Lâh’tan, İran’da Hükümet-î Melâhide’yi kuran meşhur Hasan bin Sabbah’ın Elemût Devleti’ndan, Suriye Bâtınîler Reisi Râşid’ûd-Dîn Sinan’ın ikâmet ettiği Misyaf Kalesi’nden, Anadaolu’da bütün Bâtınîlerce üstâd-ı â’zam mertebesine yükseltilmiş olan Hallâc-ı Mansûr, Ebû’l Vefâ Harezmî, Baba İlyâs Horasanî, Hacı Bektaş Veli ve Fadl’Allah Ester-bâdî’den İmâd’üd-Dîn Nesîmî’ye kadar süregelen uzun bir yolda yürüyen şahsiyetlerden, bil’umum Afrika Bâtınîliği’ni idare eden İbn-i Meserret’ten, Hindistan Bâtınîliği’ni meydana getiren Ahmed bin Keyyâl’den, ve Türkistan Bâtınîliği’ni kuran Nâsır-ı Hüsrev’den oluşan koca bir teşkilâtlanmanın ürünü olarak vücûda gelmiştir.

Şîʿa-i Bâtın’îyye teşkilâtının kökeni[değiştir | kaynağı değiştir]

Bir taraftan eski İran ruhu ve perestişkârlığı ile Arap haricîliği, kendi siyâsi ihtirâslarını tatmin amacıyla kutsî birer hakikât şeklinde sundukları masalları, uydurdukları efsane ve hurafeleri, Şiîliğin umumî çatısı altında kaynaşan tarikât ve mezhepler aracılığıyla Türk toplumlarının i’tikatlarının içine sokmayı başarmış, onları ruhî bünyelerinden yaralayarak yüzyıllar boyunca gelişme ve ilerlemelerine engel olmuş, ve en nihâyetinde de onları İslâmiyet’in saf ve gerçek imân ve i’tikadından uzaklaştırmayı başarmışlardır. Diğer taraftan da mistik ve felsefî nazariyât vasıflarıyla bir takım tarikâtlerin tanıttığı efkârın temsilcisi konumunda bulunan, ve gün geçtikçe de göçebe Türk kâvimleri üzerindeki etkilerini arttıran Rind, Kalender ve Babalar, bilûmum “Şîʿa-i Bâtın’îyye” mezheplerinin Türkler arasında yayılmasında başrolü oynamışlardır.[1] İslâm’ın hudutlarının gün geçtikçe genişlemesi neticesinde Zerdüştîler, Mâniler, Harran Sâbîileri, Yunan felsefe sisteminin tâkipçileri, Keldanîler, Irak Nebtîleri, Asur dinlerinin kalıntıları ve Şamanîler hep Bâtınîliğin i’tikadî hudutları içerisine dâhil edilmiş bulunuyorlardı. Türkler arasında yüzyıllarca sönmeden süregelen bu akidelerin ilk kaynakları da Alevî-Bâtınîliği’nin yönetim merkezlerine bağlı bulunmaktaydı. Tüm Alevî-Bâtınî mezheplerinin temellerini oluşturan bu önemli yolun kökenin başka dinlerin şemsiyesi altında barındığı ve İslâmiyet’in bünyesine daha sonradan nüfuz ettiği anlaşılmaktadır. Karamîta, İsmâ‘îl’îyye, Seb’îyye, Muhammer’îyye, Mübeyyezâ (El-Mukannaʿîyye), Nizâr’îyye, Sabbah’îyye ve Melâhide-i Bâtın’îyye gibi daha bir takım isimler de ayni Bâtınî-Alevîlik teşkilâtının çeşitli muhitlerde aldıkları değişik nâmlar arasındadır. Batılılar ise doğuda “Melâhide-i Bâtın’îyye” olarak adlandırılan kola Haşşaşiyôn / Assassins adını vermişlerdir.

Şiîliğin ve Bâtınîliğin mahiyeti mes’elesi[2][değiştir | kaynağı değiştir]

Bu konuda ortaya atılmış birkaç kuram bulunmaktadır:

  • Arap ordularına karşı siyâseten başarı sağlayamayan ve ağır yenilgilere uğrayan İran, İslâm’ın vâhdetini bulandırmak ve çeşitli muhalif mezhepler icât ederek “aks’ül-âmeller” ortaya çıkarmak suretiyle mukabele etmekte gecikmemiştir. Bu teze göre Şiîlik ve Bâtınîlik İslâm’ın ruhuna muhalif olup, sırf onu içinden baltalamak için İran’ın yapmış olduğu bir nev’i intikâm hareketidir. Bu savı daha bilimsel bir platforma taşımak isteyenler ise ırkçı bir görüşe başvurarak, Sami Ruh ile rî Ruh arasında meydana gelen bir iktidar mücadelesi neticesinde, Sami dehânın ürünü olan İslâmiyet’in İran’da kendine özgü yorumlanarak önce Şiîlik ve daha sonra da Bâtınîlik şeklini aldığını öne sürmekteydiler. Bu ırkçı kuram, kurucusu Comte de Gobineau tarafından savunulmuştur. Şiîliğin tasavvuf maskesi altında İslâmiyet’in içerisine yerleştirildiği kuramı ise Frederich Delitzsche tarafından iddia edilmekteydi. Bu bilim adamlarından başka, Şiîliğin ve Bâtınîliğin Arap istilâsına karşı ârî kavimlerin, bilhassa da İranlılar’ın ortaya çıkardığı ırkî, lisânî ve millî tepkiler olarak gösteren ve bu kuramın yayılmasına hizmet eden diğer batılılar arasında Ernest Renan, P. Lagarde, Reitzenstein, Edgard Blochet ve E. B. Browne isimlerini saymak mümkündür.
  • Yukarıda bahsedilen batıda bir hâyli taraftar toplamış olan bu akım Türkiye’de de uzun süre kabul görmüştür. “Bir ateşkedenin duvarları dibinde zelilâne beklemek, Hind ve İran gibi uyuşukluk ve hûlya yağdıran çevrelerde pek olağan karşılanan şeylerdi. Türkler, Hind ve İran’da olduğu gibi hûlyaî ve istiğrâkî hayâttan bir şey anlamıyor, meskent telkin eden âkidelere pek itibar göstermiyorlardı. İslâm âlemini kavuran bu elim buhranın kaynağı İran tarafları ve bilhassa da Deylem havalisiydi.”[3] Başlangıçta, Professör Fuad Köprülü’de bu görüşü destekleyenler arasında yer almaktaydı.[4]
  • Buna karşın “Bahâ Sâid” tamamıyla aksi görüşü savunmaya başlamıştı. O, Bektâşîlik ve Kızılbaşlık gibi Anadolu’daki tarikât ve mezhep hareketlerinin kesinlikle İran kaynaklı olmadığını, aksine bu akımların eski Türk i’tikatlarıyla ilişkili olduğuna inanmaktaydı. Daha sonra, Professör Fuad Köprülü de ayni fikri geliştirerek Paris’te verdiği konferanslarda esas tez olarak savunmaya başladı.[5]
  • Şiîliğin bir İran “aks’ül-âmeli” olduğu fikri uzun zamandan beri tenkit edilmiş bulunmaktadır.[6] Louis Massignon’a göre, Milâdî On İkinci asırda İran nüfusunun ve kültürünün çoğunluğunun “rî” olduğu şeklindeki ispatı mümkün olmayan fikirden yola çıkıldığından dolayı, bu kuram bazı husûsî halleri yanlış açıklamak hatasına düşmüştü. Aslında “İslâm Râfızîliği” gibi arzedilen “Şiîlik” İran’a sâf Arab ırkından gelmiş olup, Kûfe’den Kumm’a göç eden kâbileler tarafından etrafa yayılmıştır. Sâf İran ırkından olan Kürtler ve Afganlar ise daima Şiîliğe muhalif kalmışlardır.

Şîʿa-i Bâtın’îyye mezhebinin akideleri[değiştir | kaynağı değiştir]

“Eshâb-ı Şek” adı verilen avâm mezhebin siyâsi kimliği ve taşıdığı dinî akideler hakkında herhangi bir fikre sahip değildi. Mezhebin asıl amacı ve gayesi sadece yüksek makamları işgal etmekte olan dâîler tarafından bilinmekteydi. Davetler dokuz mertebeye ayrılmış olup davetçiler de bu taksimata göre hareket etmeğe mecburlardı. Bu arada, “Bâtınîler” tarafından ortaya bir de “İmâm-ı Muhtafî” mes’elesi atılmıştı. Bu kurama göre, “Dünya hiçbir zaman imâmsız kalamaz ve de kalmayacaktır. İmamet Ali’den İsmâil bin Câ'fer el-Mûbarek’e gelinceye dek hep aşikâr iken, İsmâ‘il bin Câ’fer’den sonra ise hep gizli kalacaktır.” Bu yeni kuram aracılığıyla “Şîʿa-i Bâtın’îyye Mezhebi” bir nev’i kendi yolunu imâm silsilesi açıkça belirgin olan Bâtınî İsmâilîyye mezhebinden de ayırmış bulunmaktaydı. Aslında, bu fikirde İran kisralarının muhteşem makâmları saklıydı. Ali’nin torunu Ali Zeyn el-b’ı-Dîn’in annesinin soyunun İran hükümdârlarından oluşu, ondan gelen nesil vasıtasıyla İrânîliğin merkezine işaret etmekteydi. Şîʿa-i Bâtın’îyye Teşkilâtı’nın güçlenmesi üzerine ʿAbd Allâh İbn-i Meymûn da artık Araplar’a karşı olan nefretini gizlemeye gerek görmemekte ve el altından Ehl-i Beyti imha siyâseti izlemekteydi.[7]

Yediciler ve Fâtımî İsmâ‘îlîleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Abbâsîler devrinde (M. 750 – M. 1258) çeşitli Şîʿa fırkaları tarafından yönetime karşı gizli bir muhalefet hareketi tertip edilmekteydi. Bu muhalefet gruplarının arasında Ön-İsmâ‘îlî topluluklarının destekçilerinin en tanınmışlarından olan Mûbârek’îyye adı verilen topluluk ta yer almaktaydı. İsmâ‘îlî düşünce sistemine göre, İmâm Câʿfer es-Sadık (M. 702 – 765) ikinci oğlu olan İsmâil bin Câ'fer el-Mûbarek’i (M. 721 – 755) İmâmet’e veliaht olarak tayin etmişti. Bununla beraber, İsmâ‘îl babasından evvel vefat etti. Bazıları onun gizlendiğini iddia ettiyseler de, Ön-İsmâ‘îlî fırkaları onun ölümünü kabul ettiler ve İsmâ‘îl’in en büyük oğlu olan Muhammad bin İsmâ‘îl’i (M. 746 – 809) imâmları olarak tanıdılar. Muhammad bin İsmâ‘îl, mensuplarının çoğu Küfe’de oturan “Mûbârek’îyye Fırkası” ile olan alâkasını tüm yaşamı boyunca sürdürdü. İsmâ‘îl bin Câ’fer el-Mûbarek’in yedinci ve sonuncu imam olduğuna inananlar “Yediciler” veya “Yedici İsmâ‘îlîler” olarak tanımlandılar. M. 809 yılında Muhammad bin İsmâ‘îl’in vefatı üzerine “Mûbârek’îyye Fırkası” da ikiye ayrıldı. En önemli ve fa’al kolunu Karmatîler’in oluşturduğu “Yediciler,” İsmâ‘îl bin Câfer el-Mûbarek’in oğlu olan Muhammad bin İsmâ‘îl’in gizlenen Mehdi olduğuna ve bir gün adâlet dağıtmak üzere tekrar ortaya çıkacağına inandılar. Muhammad bin İsmâ‘îl’in öldüğünü kabûl eden ve daha sonraki yıllarda Fâtımî İsmâ‘îlîleri olarak ortaya çıkan küçük fırka ise günümüzde mevcut olan çağdaş İsmâ‘îlî mezheplerinin oluşumuna öncülük ettiler. Böylece, gizlendikleri yerleri ve isimleri bilinmeyen imâmların yönetimi altına giren İsmâilîyye mezhebi, kendi i'tikatlarını “Dâîler – Dâvetçiler” aracılığıyla ana karargâhları olan Suriye’den etrafa yaymağa başladılar. Bu hâdise, daha sonraları Mustâlîlik kolunun yayılmasında etkin bir araç hâline dönüşecek olan “Dâvah” hareketinin ruhânî başlangıcına işaret etmekteydi.

İlm’û-Cifr’in icâdı[değiştir | kaynağı değiştir]

Arap ruhunu kendi içinden ağır bir şekilde yaralamağa yönelik çok önemli bir projenin uygulanmasında rol üstlenen “Ebû’l-Hattâb Mehmed bin Zeyneb” adında çok zeki bir köle, gelecekte vuku bulacak hâdiseleri önceden kestirebilmeye olanak sağlayan bir ilmîn esrarına vâkıf olduğu iddiasıyla, müphem ve esrarlı fikirler üzerinde merak uyandırmağa pek müsait bir muhitte, “Benî Esed" havalisinde ortaya çıktı. “Ebû’l-Hattâb Mehmed bin Zeyneb” elinde bulundurduğu bir kuzu derisinin üzerinde yazılı birtakım işaret ve harfler vasıtasıyla gizemli bir ilmin keşf ve istihracından yararlandığını anlatmakta ve bu ilmin kendisine İmâm Câʿfer-i Sadık tarafından öğretildiğini de eklemekteydi. İşte doğuda hurûf ilminin temelleri arasında yer alan esrarlı bilgilerin başında gelen “Cifr İlmî” esasta bu kuzu derisine yazılı olan şeylerden meydana gelmekteydi. Bu karmakarışık ilimden hiç kimse bir şey anlamadığı gibi İmâm Câʿfer-i Sadık ta hâdiseden bihâberdi. Durum berraklığa kavuşur kavuşmaz Ehl-i Beyt’in riyâsetini temsil eden Câʿfer derhal “Ebû’l-Hattâb” ile hiçbir alâkası bulunmadığını ilân etti.[8]

Şîʿa-i Bâtın’îyye teşkilâtındaki gizlilik derece ve mertebeleri[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Birinci mertebede bulunan bir adam tam zâhid ve mûttâkî rolünü alırdı. Kendini tecessüsle izleyenlere karşı onların meraklarını daha da tahrik ederek ve kendisinin de ibâdette aşırı derecede yüksek bir makâma erişmiş olduğunu ispatlamak maksadıyla hep gözleri yaşlarla dolu olarak ve şüpheyi davet edecek cevaplarla karşılık verirdi. Bireylere anlatılan hikâye her seferinde İslâm’ın sahip olduğu ruhu anlamanın ve dinîn esaslarına vâkıf olmanın hiç de zannedildiği kadar kolay olmadığı ve bu sırrın ancak hâlis Mü’minlere keşfolunabileceği anlatılmaktaydı. Muhatap alınan kişi önce kendisine yöneltilen şüphe uyandıran suallerle şaşırtılmakta ve hayatı müddetince aklından bu tip suallerden bir tanesini bile geçirmemiş olan kişi heyecanlı bir şekilde kendisine yöneltilen bu suallerin yanıtlarını, mânâ, ve sebeplerini anlama arzusunu göstermesi halinde, bunun evvelâ verilecek bir ahid ile misaktan sonra mümkün olabileceği kendisine bildirilmekteydi. Kabul edilmesi halinde derhal mezhebin kaideleri anlatılmakla beraber yeni salikten bir miktar da para talep olunmaktaydı. Dâînin muhatabındaki alâka ve duyguları zayıf görmesi halinde ise aşıladığı şüpheli fikirler arasında soru soran şahsı dehal terk etmektedir.
  • İkinci mertebede bulunanlara ise daha değişik bir yönden hitap edilmekteydi. Burada şahsa eski âlimlerin akidelerini kabullenmekle insanlığın büyük bir delâlet içerisine düşeceği ve ilâhî hâkikatin sırrının ancak imâmlara bahşedilmiş bir ayrıcalık olduğu söylenmektedir.
  • Üçüncü derecede bulunanlara Şîʿa’nın diğer fırkalarında olduğu gibi imâmların adedinin on iki olmayıp yedi olduğu, yedi adedinin kudsiyeti ile bütün temsiliyetin Bâtınîlik dîninin kurucusu olan yedinci imâma ait olduğu bildirilir.
  • Dördüncü mertebeye erişebilenlere ise kâdim dinlerin kâmilen ilga edildiği ve bu yedi imâmın birer de yardımcısı olduğu ve bunların dini yaymakla ve yüceltmekle görevlendirildikleri anlatılır. Peygamberlere “Nâtık” ve yardımcılarına da “Sâmet İmâm” unvanı verildiği söylenir. Her yedi “Sâmet” silsilesinin sonunda bir “Nâtık” gönderildiği ve böylece dinin sürekli olarak geliştirildiği söylenir. dem’den ve oğlu Şit’ten itibaren altı “Nâtık–Sâmet silsilesinden sonra[9] (NûhSam), (İbrahimİsmâ‘il), (MûsâHârun), (İsâŞem’ûn), (Muhammed bin ʿAbd AllâhAli bin Ebâ Tâlib), (Muhammed bin İsmâ‘il (Meymûn’ûl-Kaddâh[10][11])–ʿAbd Allâh İbn-i Meymûn ve Oğulları) ile hitam bulan “Nâtıklar ve Sâmetler silsilesi” ile sürmektedir. Gözle görülen eşyanın tasavvufî mânalarını kaldıran İbn-i Meymûn’dur ve herkes ona itaatle yükümlüdür. Muhammed’den sonra bir peygamber daha gelecektir. Bu i’tikatları tamamıyle kabullenmiş olan bir “Bâtıni” artık İslâmiyet’le olan alâkasını tamamen koparmış durumdadır.[2]
  • Beşinci mertebede bulunanlar, Semavî nass’ların açıklamaları ile hadislerin tamamının uydurma olduğuna inanmakla yükümlüdürler. Müntesibin buradaki ruh hali milliyetine göre de değişmektedir. İranlı ise ona Arab’ın çok cahil bir çöllü olduğu fikri, yok eğer müntesip ırken bir Arap ise ona karşı da Arap milletinin mağrur damarlarını tahrik etmek suretiyle başka bir cepheden yaklaşılarak kendisinin diğer bütün kavimlerin hepsinden üstün bir efendi konumunda olduğu söylenmektedir.
  • Altıncı dereceliler dinî tekliflerin kâmilen ref’edilmiş olmakla birlikte, sadece milletlerin an’anelerine hürmeten bunlara değer verildiği, yoksa aklı belirli ve sınırlı gayelere ulaştırmak amacıyla anlatılan bu öğretilerin bütün önem ve değerlerinin aslında bir hiç olduğu açıklanır.
  • Arda kalan üç mertebenin mensupları ise pek azdır. Hele dokuzuncu mertebede bulunanlar sadece dâî â’zamlardır. Bu makam “Fâtımîler’den Ebû Tamîm Ma’add el-Mûstensir bil-Lâh”, “Hükümet-i Melâhide’nin bânisi olan Hasan bin Sabbah” ve “Suriye Bâtınîleri’nin Reisi Râşid’ûd-Dîn Sinan”, “Afrika Kıt’ası Bâtınileri’ni yöneten İbn-i Meserret”, “Pamir Alevîliği’nin kurucusu Muin’ed-Dîn Nâsır-ı Hüsrev”, “Hindistan Bâtınîliği’nin yaratıcısı Ahmed bin Keyyâl” ve “Attaş” gibi “Alevî-Bâtınîlik” tarihinde nâm kazanmış olanlara mahsustur. Hattâ “Bâtınî-İsmâ‘ilîler” arasında çok meşhur olanlar dahi daha aşağı derecelerde kalmıştır.

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ Tahir Harimî, Naklî İlimler Tarihi – Kelâm Tarihi.
  2. ^ a b Balcıoğlu, Tahir Harimî, Türk tarihinde mezhep cereyanları – Şîʿa-i Bâtın’îyye’nin menşe’ ve akideleri, Sayfa: 233, Ahmet Sait tab’ı.
  3. ^ M. Şerafeddin, Mazîden tiye, 1933.
  4. ^ Professör Fuad Köprülü, Türk Tarihinde İlk Mutasavvıflar.
  5. ^ Hilmi Ziyâ, Mihrap mecmuaları – Anadolu’da dinî ruhiyât müşahedeleri, 1923.
  6. ^ Massignon, Louis, Essai sur la lexique du mystique musulmane.
  7. ^ Balcıoğlu, Tahir Harimî, Türk tarihinde mezhep cereyanları – Şîʿa-i Bâtın’îyye’nin menşe’ ve akideleri, Sayfa: 231, Ahmet Sait baskısı.
  8. ^ Balcıoğlu, Tahir Harimî, Türk tarihinde mezhep cereyanları – Türkler arasında İslâmiyet’in intişarı ve Şiîlik cereyanları: İlm’û-Cifr’in icâdı, Sayfa: 42, Kanaat Yayınları, Ahmet Sait baskısı, 1940.
  9. ^ "Encyclopedia Iranica, DAWR (1)". 16 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mayıs 2014. 
  10. ^ Öz, Mustafa, Mezhepler Tarihi ve Terimleri Sözlüğü, Ensar Yayıncılık, İstanbul, 2011. (Muhammed bin İsmâ‘il bin Câ’fer’in eğitmeni olan kişinin adıdır. Daha sonra oluşan Bâtınîlik Mezhebi’nin i’tikadî ilkelerini tespit etmiştir.)
  11. ^ Öztürk, Yaşar Nuri, En-el Hak İsyanı – Hallâc-ı Mansûr (Darağacında Miraç), Cilt 1, Sayfa 61, Yeni Boyut, 2011. [Bâtınîliğin kurucusu olan Muhammed bin İsmâ‘il’in gizli kod adı olan bu isim aynı zamanda pek çok kişi için de kullanılmıştır.]

Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Nedir? :Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? ile ilgili Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? burada bulabilirsiniz. Detaylar için sitemizi geziniz Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Ne Demektir? Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Açıklaması Nedir? Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Cevabı Nedir? Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Kelimesinin Anlamı? Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? konusu Nedir Ne, yaşantımızda sık kullanılan kelimelerden birisi olarak karşımıza çıkar. Hem sosyal medyada hem de gündelik yaşantıda kullanılan ne kelimesi, uzun yıllardan beri dilimizdedir. Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Türk Dil Kurumu na (TDK) göre farklı anlamları olan ne kelimesi, Türkçe de tek başına ya da çeşitli cümleler eşliğinde kullanılabilir. Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Ne kelimesi ne demek, TDK ya göre anlamı nedir sorularının cevabını arayanlar için bildiris.com doğru adres! Peki, ne kelimesi ne demek, TDK ye göre anlamı nedir? Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Ne kelimesinin kökeni ne, ne kelimesinin kaç anlamı var? Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? İşte TDK bilgileri ile merak edilenler
Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Açıklaması? :Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Açıklama Bir Terim Kavram Ya Da Başka Dilsel Olgunun Daha İyi Anlaşılması İçin Yapılan Ek Bilgidir.Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Söz Konusu Bilgi Açıklanacak Sözcükten Daha Uzun Olur Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Açıklama İle İlgili Durumun Kanıtı Şu Şekilde Doğrulanabilir Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Bir Sözlükteki Tanım İlgili Sözcük Yerine Kullanılabilirse, Bu Bir Açıklamadır. Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Yani Aynı Bağlam İçinde Hem Sözcük Hem De Tanım Kullanılırsa Ve Anlamsal Açıdan Bir Sorun Oluşturmuyorsa Bu Bir Açıklamadır.
Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Gerçek mi? :Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? ile ilgili Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? burada bulabilirsiniz. Detaylar için sitemizi geziniz Gerçek anlam Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? sözcüklerin birincil anlamı ile (varsa) bu anlamla doğrudan ilişkili olan anlamlarıdır. Gerçek anlam, temel anlam ile yan anlamların bileşkesidir. Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Bir sözcüğün mecaz olmayan tüm anlamlarını kapsar.
Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Hakkında? :Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? ile ilgili Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? burada bulabilirsiniz. Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Detaylar için sitemizi geziniz Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? Bu sayfada Hakkında nedir Hakkında ne demek Hakkında ile ilgili sözler cümleler bulmaca kısaca Hakkında anlamı tanımı açılımı Hakkında hakkında bilgiler Yedicilik nedir?, Yedicilik anlamı nedir?, Yedicilik ne demektir? resimleri Hakkında sözleri yazıları kelimesinin sözlük anlamı nedir almanca ingilizce türkçe çevirisini bulabilirsiniz
Hanson County, Güney Dakota, Sırrı Gültekin, Hornets, Jagdgeschwader 54, Sırp İmparatorluğu, Kuvvetler ayrılığı, Milliyetler Sovyeti, Chittlehamholt, Azeri Lejyonu, Sırp Cumhuriyeti, Hırvatistan, Türk Silahlı Kuvvetleri asker rütbe dereceleri ve işaretleri, Gaziantep ili genel seçim sonuçları, Eğitim yönetimi, Hasan Cemil Çambel, Sırp Cumhuriyeti bayrağı, Ketuvim, Iringa, Stoacılık, Lucie Jones, Ters orantı, İngiliz Virgin Adaları, Sırp Ortodoks Genel Lisesi Kantakuzin Katarina Brankoviç, Global 200, Vitaly Janelt, Ongin Yazıtı, Seyhan Müzik, Ümit Turmuş, Bulgaristanlı Katerin, Birecik, Adnan Dinçer, Loznitsa, Pertusa, İspanya, Ted Mosby, Halk Komiserleri Kurulu, Seyfi Öztürk, Katina Paksinu, Wataru Takeshita, Callinectes pallidus, Ceylan (albüm), Erzurumda 2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri, 50 EuroLeague Büyük Katkıda Bulunanlar, Yarkand Hanlığı, Pens, Belize doları, Seyfi Düzgören, Macedonio Melloni, Levounion Muharebesi, The Goonies, Sergey Yesenin, Bursaspor başkanları listesi, Kutsal Eçmiadzin Ana Makamı, Yasenkovo, İsrail Premier Ligi, Zeki Müren, Bernhard von Bülow, 1923 İtalya Grand Prix, Solar Impulse, Hollanda Silahlı Kuvvetleri, Anguilla tarihi, MÖ 148, Karahitaylar, Karahıtaylar, Gülhane Askerî Tatbikat Mektebi, British Telecom, Perttu Kivilaakso, Ölü Deniz Yazmaları, Believe in Me (Bonnie Tyler şarkısı), Ferrari, Veni, vidi, vici, Michael P. Seiter, The Grapes of Wrath (film), Kamfiruz, Borassus, Willy Boly, Vincent Lindon, Gal Gadot, Alan Cottrell, Kelepçe, Goães (Vila Verde), Mavi uskumru, Ptolemy Philadelphus, HTC Sense, Seydihan Başlantı, FK Velež Mostar, 1974 Kıtalararası Kupa, Alpella, Magistratus, Ansi Agolli, Formaldehit, Vali (Roma), Evrim, Preon, Glynis Johns, Rıfkı Salim Burçak, Seyanto Hanlığı, Canterbury, Censor, Comitia centuriata, Mustafa Çeçenoğlu,
Selman Kösalı Kimdir?, Halil Bakış Kimdir?, Erdal Tektaş Kimdir?, Yukarı Volta bayrağı Anlamı Nedir, Yukarı Volta bayrağı Nasıl Oluştu, Yukarı Volta bayrağı Tarihi, Yukarı Volta bayrağı Renkleri, Yukarı Volta bayrağı Tasarımı, Mehmet Ümit Küçükkaya Kimdir?, Murat Çakar Kimdir?, Fotomekanik Nedir?, Meral Garip Kimdir?, Torpilli Nedir?, Nilgün Dalkılıç Kimdir?, Fotojen Nedir?, Caner Arduç Kimdir?, Yugoslavya bayrağı Anlamı Nedir, Yugoslavya bayrağı Nasıl Oluştu, Yugoslavya bayrağı Tarihi, Yugoslavya bayrağı Renkleri, Yugoslavya bayrağı Tasarımı, Kaan Altındağ Kimdir?, Toriğini Çalıştır Nedir?, Fosilli Nedir?, Necla Aktay Kimdir?, Fosforsuz Nedir?, Cuma Karavar Kimdir?, Yusuf Çakmak Kimdir?, Fosforik Nedir?, Talış bayrağı Anlamı Nedir, Talış bayrağı Nasıl Oluştu, Talış bayrağı Tarihi, Talış bayrağı Renkleri, Talış bayrağı Tasarımı, Gizem Albaş Kimdir?, Fosforışıl Nedir?, Fosfatsız Nedir?, Ali Çelebi Kimdir?, Tülin Keçeci Güngör Kimdir?, Edanur Altıntaş Kimdir?, Yrd Doç Dr Birsel Aybek Kimdir? Yrd Doç Dr Birsel Aybek Nereli Yrd Doç Dr Birsel Aybek Kaç Yaşında?, Fosfatlı Nedir?, Topsuz Nedir?, Sovyetler Birliği bayrağı Anlamı Nedir, Sovyetler Birliği bayrağı Nasıl Oluştu, Sovyetler Birliği bayrağı Tarihi, Sovyetler Birliği bayrağı Renkleri, Sovyetler Birliği bayrağı Tasarımı, Aslan Sezgin Kimdir?, Topraksız Nedir?, Şener Pul Kimdir?, Topraksı Nedir?, Serap Çakır Kimdir?, Selma Karaman Kimdir?, Formaliteci Nedir?, Yavuz Tellioğlu Kimdir?, Toprakçıl Nedir?, Forgetful Nedir?, Sırbistan-Karadağ bayrağı Anlamı Nedir, Sırbistan-Karadağ bayrağı Nasıl Oluştu, Sırbistan-Karadağ bayrağı Tarihi, Sırbistan-Karadağ bayrağı Renkleri, Sırbistan-Karadağ bayrağı Tasarımı, Toprak Rengi Nedir?, For Nedir?, İsmail Aybars Aksoy Kimdir?, Nail Çiler Kimdir?, Toprak Altı Nedir?, Fonolojik Nedir?, Bekir Sıtkı Tarım Kimdir?, İhsan Sarıyar Kimdir?, Topolojik Nedir?, Hasan Bitmez Kimdir?, Topoğrafik Nedir?, Sancak-ı Şerif Anlamı Nedir, Sancak-ı Şerif Nasıl Oluştu, Sancak-ı Şerif Tarihi, Sancak-ı Şerif Renkleri, Sancak-ı Şerif Tasarımı, Lütfi İlteriş Öney Kimdir?, Ufuk Değerliyurt Kimdir?, Folklorik Nedir?, Rana Berk Kimdir?, Toplum Dışı Nedir?, Fokurdak Nedir?, Toplum Bilimsel Nedir?, Fodulca Nedir?, Ayla Bedirhan Çelik Kimdir?, Harun Özgür Yıldızlı Kimdir?, Samara bayrağı Anlamı Nedir, Samara bayrağı Nasıl Oluştu, Samara bayrağı Tarihi, Samara bayrağı Renkleri, Samara bayrağı Tasarımı, Figen Yıldırım Kimdir?, Flüoresan Nedir?, Ayhan Özçelik Kimdir?, Toplanık Nedir?, İzzet Kaplan Kimdir?, Mühip Kanko Kimdir?, Prensin Bayrağı Anlamı Nedir, Prensin Bayrağı Nasıl Oluştu, Prensin Bayrağı Tarihi, Prensin Bayrağı Renkleri, Prensin Bayrağı Tasarımı, Recep Bozdemir Kimdir?, Ali Topçu Kimdir?, Toparlakça Nedir?, Hurşit Çetin Kimdir?, Fadik Temizyürek Kimdir?, Toparlağımsı Nedir?, Toparlacık Nedir?, Osmanlı bayrağı Anlamı Nedir, Osmanlı bayrağı Nasıl Oluştu, Osmanlı bayrağı Tarihi, Osmanlı bayrağı Renkleri, Osmanlı bayrağı Tasarımı, Ülkü Doğan Kimdir?, Mehmet Akif Perker Kimdir?, Necmi Özgül Kimdir?, Top Sakallı Nedir?, Hasan Daşkın Kimdir?, Hasan Memişoğlu Kimdir?, Nazi Almanyası bayrağı Anlamı Nedir, Nazi Almanyası bayrağı Nasıl Oluştu, Nazi Almanyası bayrağı Tarihi, Nazi Almanyası bayrağı Renkleri, Nazi Almanyası bayrağı Tasarımı, Fitopatolojik Nedir?, Öztürk Keskin Kimdir?, Şeref Baran Genç Kimdir?, Tonla Nedir?, Nuran Ergen Kılıç Kimdir?, Fitne Kumkuması Nedir?, Filiz Orman Akın Kimdir?, Tombulca Nedir?, Fitne Fücur Nedir?, Zürriyetsiz İsminin Anlamı Nedir?, Fitilsiz Nedir?, Natalia Cumhuriyeti Bayrağı Anlamı Nedir, Natalia Cumhuriyeti Bayrağı Nasıl Oluştu, Natalia Cumhuriyeti Bayrağı Tarihi, Natalia Cumhuriyeti Bayrağı Renkleri, Natalia Cumhuriyeti Bayrağı Tasarımı,