Abdullah bin Sebe Nedir?
Abdullah bin Sebe Nedir?, Abdullah bin Sebe Nerededir?, Abdullah bin Sebe Hakkında Bilgi?, Abdullah bin Sebe Analizi? Abdullah bin Sebe ilgili Abdullah bin Sebe ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Abdullah bin Sebe ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Abdullah bin Sebe Ne Anlama Gelir Abdullah bin Sebe Anlamı Abdullah bin Sebe Nedir Abdullah bin Sebe Ne Anlam Taşır Abdullah bin Sebe Neye İşarettir Abdullah bin Sebe Tabiri Abdullah bin Sebe Yorumu
Abdullah bin Sebe Kelimesi
Lütfen Abdullah bin Sebe Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Abdullah bin Sebe İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Abdullah bin Sebe Kelimesinin Anlamı? Abdullah bin Sebe Ne Demek? ,Abdullah bin Sebe Ne Demektir? Abdullah bin Sebe Ne Demektir? Abdullah bin Sebe Analizi? , Abdullah bin Sebe Anlamı Nedir?,Abdullah bin Sebe Ne Demektir? , Abdullah bin Sebe Açıklaması Nedir? ,Abdullah bin Sebe Cevabı Nedir?,Abdullah bin Sebe Kelimesinin Anlamı?,Abdullah bin Sebe Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Abdullah bin Sebe Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Abdullah bin Sebe Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Abdullah bin Sebe Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Abdullah bin Sebe Kelimesinin Anlamı Nedir? Abdullah bin Sebe Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Abdullah bin Sebe Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Abdullah bin Sebe Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Abdullah bin Sebe - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Abdullah bin Sebe
Abdullah bin Sebe Nedir? Abdullah bin Sebe Ne demek? , Abdullah bin Sebe Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Abdullah bin Sebe Kelimesinin Anlamı? Abdullah bin Sebe Ne Demek? Abdullah bin Sebe Ne Demektir? ,Abdullah bin Sebe Analizi? Abdullah bin Sebe Anlamı Nedir? Abdullah bin Sebe Ne Demektir?, Abdullah bin Sebe Açıklaması Nedir? , Abdullah bin Sebe Cevabı Nedir? , Abdullah bin Sebe Kelimesinin Anlamı?
Makale serilerinden |
Abdullah bin Sebe (Arapça: عبد الله بن سبأ), Sebeilik mezhebinin kurucusu olan kişi.
İslam literatüründe daha çok üçüncü halife Osman'ın Medine'deki evinin kuşatılarak öldürülmesi ve Ali'nin dördüncü halife olmasıyla sonuçlanan süreçte oynadığı rol üzerinde çok tartışmalara sebep olmuştur.[1] Hatta bazı kaynaklar onun gerçekte var olmayan hayali bir kişilik olduğunu öne sürerler.
Abdullah bin Sebe hakkındaki anlatılar Seyf bin Ömer adlı ilk dönem İslam tarihçisinin rivayetlerine dayanır. Taberi de tarihindeki bilgileri bu şahsın rivayetlerine dayandırır. Buna göre; siyahi bir Yemenli Yahudi kadının oğlu olan Abdullah bin Sebe, Osman'ın halifeliği zamanında Müslüman olmuştur. Daha sonra Hicaz, Basra, Kufe ve Şam'da fikirlerini yaymaya çalışmış, başarılı olamayınca da Mısır'a gitmiştir. Burada 'Muhammed'in de İsa gibi tekrar yeryüzüne döneceğini' ve 'Ali'nin Muhammed'in varisi olduğu' gibi İslam itikadında olmayan fikirleri yaymaya başlamıştır.[2]
Mısır'da yaydığı bu fikirler kendisine taraftar bulmuş ve Osman'ın halifeliği konusunda itirazda bulunan bir kitle oluşturmayı başarmıştır. Bunun sonucunda Mısır halkından dört bin, Irak halkından da dört bin kişi Medine'ye giderek Halife Osman'a isyan etti. Evini kuşatarak onu öldürdüler, yerine Ali'yi halife olarak seçtiler. Pek çok İslam alimi bu sürecin arkasında Abdullah bin Sebe'nin bulunduğunu belirtirler.[3]
Osman'ın katillerinin bulunmasını isteyen ve arasında Ayşe, Talha ve Zübeyr gibi sahabelerin bulunduğu grup, Ali'nin bu işte isteksiz ve ağır davrandığı gerekçesiyle ona isyan başlattı. Bunu üzerine Ali ordusuyla Irak'a çekildi. Kufe halkından dokuz bine yakın kişinin de desteğini aldı. Bu sırada Ali'ye karşı çıkan grup Basra'ya ulaşmıştı. Bu esnada iki şehrin halkı arasındaki görüşmelerde sorunun sulh yoluyla çözülmesinde ittifak edilmişti. Ama Abdullah bin Sebe ve yandaşları Ayşe taraftarlarına saldırarak çatışmanın fitilini ateşledi. Sonuçta Talha ölmüş, Zübeyr geri çekilmiş Ayşe de çatışmaya son vererek Medine'ye çekilmiştir.
İslam tarihçileri ve din bilginleri yukarıdaki sürecin tamamında Abdullah bin Sebe ve onan uyan Sebeiye taraftarlarının kışkırtması olduğunu öne sürer.
Savunduğu fikirler ve etrafına topladığı kişilerin itikatları ile ilk Ghulat-i Şîʿa mezhebi olan Sebe'îyye'nin temelleri atılmış oldu. Ali bin Ebâ Tâlib Merkedî tarafından lânetlenen ve ölüme mahkûm edilen bu şahısın infâzından taraftarlarının daha da artacağından endişe edilmesi nedeniyle son anda vazgeçildi.[4]
Abdullah bin Sebe'nin varlığı ve sahabe arasındaki 'fitne'nin ilk sebebi olduğu yönündeki yaygın inanışa karşı ciddi eleştiriler getirilmiştir. Bu eleştirilerin özünü, İslam alimlerin seçkin birer sahabe olan Osman, Ali ve Ayşe'nin iktidar mücadelesi gibi dünyevi ve aşağı bir derece için kan dökmeyeceklerine olan inanışları ve bu fitnenin kaynağını onlara değil de kötü bir figüre yüklemek istedikleri üzerindedir.[5]