Halep Kuşatması (637) Nedir?
Halep Kuşatması (637) Nedir?, Halep Kuşatması (637) Nerededir?, Halep Kuşatması (637) Hakkında Bilgi?, Halep Kuşatması (637) Analizi? Halep Kuşatması (637) ilgili Halep Kuşatması (637) ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Halep Kuşatması (637) ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Halep Kuşatması (637) Ne Anlama Gelir Halep Kuşatması (637) Anlamı Halep Kuşatması (637) Nedir Halep Kuşatması (637) Ne Anlam Taşır Halep Kuşatması (637) Neye İşarettir Halep Kuşatması (637) Tabiri Halep Kuşatması (637) Yorumu
Halep Kuşatması (637) Kelimesi
Lütfen Halep Kuşatması (637) Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Halep Kuşatması (637) İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Halep Kuşatması (637) Kelimesinin Anlamı? Halep Kuşatması (637) Ne Demek? ,Halep Kuşatması (637) Ne Demektir? Halep Kuşatması (637) Ne Demektir? Halep Kuşatması (637) Analizi? , Halep Kuşatması (637) Anlamı Nedir?,Halep Kuşatması (637) Ne Demektir? , Halep Kuşatması (637) Açıklaması Nedir? ,Halep Kuşatması (637) Cevabı Nedir?,Halep Kuşatması (637) Kelimesinin Anlamı?,Halep Kuşatması (637) Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Halep Kuşatması (637) Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Halep Kuşatması (637) Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Halep Kuşatması (637) Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Halep Kuşatması (637) Kelimesinin Anlamı Nedir? Halep Kuşatması (637) Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Halep Kuşatması (637) Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Halep Kuşatması (637) Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Halep Kuşatması (637) - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Halep Kuşatması (637)
Halep Kuşatması (637) Nedir? Halep Kuşatması (637) Ne demek? , Halep Kuşatması (637) Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Halep Kuşatması (637) Kelimesinin Anlamı? Halep Kuşatması (637) Ne Demek? Halep Kuşatması (637) Ne Demektir? ,Halep Kuşatması (637) Analizi? Halep Kuşatması (637) Anlamı Nedir? Halep Kuşatması (637) Ne Demektir?, Halep Kuşatması (637) Açıklaması Nedir? , Halep Kuşatması (637) Cevabı Nedir? , Halep Kuşatması (637) Kelimesinin Anlamı?
Halep Kuşatması | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Arap-Bizans savaşları | |||||||
Halep şehri | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Râşidîn Halifeliği |
Bizans İmparatorluğu Gassaniler | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Halid bin Velid Ebu Ubeyde bin Cerrah | Yoakim | ||||||
Güçler | |||||||
17.000[kaynak belirtilmeli] | Bilinmiyor | ||||||
Kayıplar | |||||||
Minimum | Bilinmiyor fakat Müslümanlardan daha fazla. |
Halep Kuşatması, Bizans kalesi ve Yarmuk Savaşı'ndan sonra kuzey Levant'te kalan Bizans'ın kalelerinden biri, 637 yılı Temmuz ve Ekim ayları arasında meydana geldi.
Yarmuk Savaşı'ndan sonra Müslümanlar kuzey bölgelere Suriye'nin derin içlerine yürüyüşe geçtiler. Küçük ve büyük şehirlerin fethinden sora Ebu Ubeyde bin Cerrah ve Halid bin Velid Suriye'de antik bir şehir olan Kinnesrin'de buluştular ve ordular Halep'e doğru yürüyüşe geçtiler. O zaman Halep güçlü Bizans İmparatorluğu garnizonu altında olup ve kaleyi General Yoakim elinde tutuyordu. Halep, büyük şehir duvarlarına sahipti ve küçük fakat dikey ele geçirilemez dış taraf tepenin üzerindeydi. Etrafı geniş kale hendeği ile çevrilmişti.
Halep'teki Bizans komutanı Yoakim, Halid ve Ebu Ubeyde komutası altındaki Müslümanları kale dışında açık yerde karşıladı. Yenilgiye uğradı ve hızlı bir şekilde kaleye geri döndü. Kuşatmayı kırmak için cesurca ani saldırılarda bulundu fakat her defasında başarısızlığa uğradı. İmparator Herakleios'dan yardım için hiçbir işaret gelmiyordu. 637 yılı Ekim ayı civarlarında Romalılar askerlerin kaleyi barış içinde terk etmeleri koşuluyla teslim oldular. Yoakim kendisi ve 4000 (güçlü) Yunan askerleri ile birlikte din değiştirerek Müslümanlığa geçti. O kendisinin olağanüstü güçlü ve sadık memur olduğunu kanıtlamıştı ve çeşitli Müslüman generaller idaresi altında cesurca savaştı.[1]
Ebu Ubeyde bin el-Cerrah Roma yolu üzerinde bulunan Azaz'ı (Suriye'de küçük bir kasaba olup, Halep'in 30 km kuzey-kuzeybatısında yer alır) alması için Mâlik el-Eşter'in komutası altında bir kol gönderir. Bu bölge Müslümanlarca Roma olarak adlandırılır ve şimdiki konumuyla Türkiye'nin güney batı bölgesinde ve Toros Dağları'nın doğusunda yer alır. Mâlik Yoakim'in yardımlarıyla Azaz'ı ele geçirir ve bölgede yaşayanlarla bir anlaşma imzalar. Daha sonra Halep'e döner. Azaz'ın ele geçirilmesi ve temizlenmesi Halep'in kuzeyinde Roma kuvvetlerinin kalmamasını sağlaması açısından önemlidir. Mâlik el-Eşter'in orduya yeniden katılmasıyla Ebu Ubeyde, Antakya'yı ele geçirmek için batıya doğru yürüyüşe geçti ve 30 Ekim 637 tarihindeki Demirköprü Muharebesi'nden sonra ele geçirdi.[1]