Halid bin Velid Nedir?
Halid bin Velid Nedir?, Halid bin Velid Nerededir?, Halid bin Velid Hakkında Bilgi?, Halid bin Velid Analizi? Halid bin Velid ilgili Halid bin Velid ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Halid bin Velid ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Halid bin Velid Ne Anlama Gelir Halid bin Velid Anlamı Halid bin Velid Nedir Halid bin Velid Ne Anlam Taşır Halid bin Velid Neye İşarettir Halid bin Velid Tabiri Halid bin Velid Yorumu
Halid bin Velid Kelimesi
Lütfen Halid bin Velid Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Halid bin Velid İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Halid bin Velid Kelimesinin Anlamı? Halid bin Velid Ne Demek? ,Halid bin Velid Ne Demektir? Halid bin Velid Ne Demektir? Halid bin Velid Analizi? , Halid bin Velid Anlamı Nedir?,Halid bin Velid Ne Demektir? , Halid bin Velid Açıklaması Nedir? ,Halid bin Velid Cevabı Nedir?,Halid bin Velid Kelimesinin Anlamı?,Halid bin Velid Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Halid bin Velid Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Halid bin Velid Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Halid bin Velid Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Halid bin Velid Kelimesinin Anlamı Nedir? Halid bin Velid Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Halid bin Velid Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Halid bin Velid Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Halid bin Velid - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Halid bin Velid
Halid bin Velid Nedir? Halid bin Velid Ne demek? , Halid bin Velid Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Halid bin Velid Kelimesinin Anlamı? Halid bin Velid Ne Demek? Halid bin Velid Ne Demektir? ,Halid bin Velid Analizi? Halid bin Velid Anlamı Nedir? Halid bin Velid Ne Demektir?, Halid bin Velid Açıklaması Nedir? , Halid bin Velid Cevabı Nedir? , Halid bin Velid Kelimesinin Anlamı?
Halid bin Velid | |
---|---|
Lakabı | "Seyfullah" (Allah'ın Kılıcı) |
Doğum | 583-587 arası Mekke |
Ölüm | 642 Humus |
Bağlılığı | Kureyş Kabilesi İslam Devleti |
Hizmet yılları | 629-638/39 |
Çatışma/savaşları | Uhud Savaşı Yarmuk Savaşı Emesa Kuşatması Mute Savaşı Hendek savaşı Zincirler Muharebesi Busra Muharebesi |
Hâlid bin el-Velîd (Arapça: خالد بن الوليد, d. ? - ö. 642) Seyfullah (Allah'ın kılıcı) olarak da bilinen Arap komutan. Hudeybiye Antlaşması sonrasında Müslümanlığı seçene kadar Kureyşlilerin saflarında, İslam dinine geçtikten sonra ise İslam devletinin emrinde savaşmıştır. Kureyşlilerin Uhud Savaşında yenilmemelerinde kilit rol oynamış, emrindeki süvarilere yaptırdığı manevra ile Müslümanların yenilmesini sağlamıştır. Müslüman olduktan sonra Bizans ve Sasanilere karşı zaferler kazanmıştır. Bunların en dikkat çekeni Yermük nehri kıyısında Bizans ordusunu bozguna uğrattığı savaştır. İslami kaynaklara göre katıldığı yüzü aşkın savaşta hiçbir yenilgiye uğramamış nadir komutanlardan biridir.[1]
Irak ve İran'ı üç yıl gibi kısa bir süre içerisinde İslam devletine bağlamıştır. Fetihleri Anadolu'da Kahramanmaraş'a kadar uzanmış ve şehri kuşatmıştır. 638 yılında Ömer bin Hattab tarafından ordu komutanlığından alınıp idari bir göreve verilmiştir. Bir yıl sonra bu görevden istifa etmiştir. 642 yılında ölmüştür.
Halid bin Velid'in 583-587 yılları arasında dünyaya geldiği düşünülmektedir.[1] Annesi Lübabe ve babası ise Mahzum ailesinden Velîd bin Mugīre'dir. Ailesi (Mahzum kabilesi) askeri konularda uzmanlaşmış ve imtiyazlı bir Kureyş kabilesidir. Gençliğinde mızrak, yay ve kılıç kullanmayı ve süvariliği öğrendi.
Bedir Savaşı'na katılmayan Halid, Uhud Savaşı'nda ilk defa Müslümanlara karşı savaşmıştır. Bu savaşta emrindeki atlıları Müslümanların arkasına sarkabilecek bir biçimde konuşlandırmıştır. Buna karşılık Muhammed bu atlıların yolunu savunmaları için elli okçuyu görevlendirmiştir. Savaşın başında Müslümanların üstün gelmeleri ile okçular konumlarını terkedince, Halid bin Velid fırsatı değerlendirip Müslüman ordularını emrindeki süvariler ile arkadan sıkıştırmıştır. Bu hareketi ile Halid bin Velid savaşın seyrini değiştirmiş ve Mekkelileri yenilgiden kurtarmıştır fakat savaşta bir galip taraf yoktur. Bu savaştan sonra Hendek Savaşı'nda son kez Müslümanlara karşı savaşmıştır. Hudeybiye Antlaşması'ndan sonra daha önceden Müslüman olan kardeşi Velid aracılığı ile Müslüman saflarına katılmıştır.
Halid bin Velid, üç ay sonra Medine'ye ulaştı, Muhammed Gassani yönetimindeki Suriye'ye bir elçi göndermişti, elçi Bizans imparatoruna İslamiyet çağrısı yapan bir mektup gönderdi. Ancak Mute yakınlarında elçinin yolu kesildi ve elçi öldürüldü. Haber Medine'ye ulaştığında Halid'in öfkelenmesine sebep oldu. Gassaniler'in bu acımasız hareketine karşı bir sefer düzenlemek istedi. Muhammed, Zeyd bin Harise'yi ordunun başına atamıştı. Zeyd ölürse, komuta Cafer bin Ebu Talip'e ve eğer o da ölürse, komuta Abdullah bin Ebu Revaha'ya geçecekti. Eğer üç komutanda ölürse aralarından seçecekleri kişi komutan olacaktı.
Bir yıl sonra 630'da, Müslümanlar Medineden ilerleyerek Mekke'yi fethetti. Mekke fatihi Halid bin Velid, dört farklı orduyla dört ayrı yerden Mekke'ye girerek fethi tamamladı. Sonraki yıllarda Huneyn ve Taif kuşatmalarına katıldı.
İslam peygamberi Muhammed, onun hakkında "Hâlid Allah'ın Kılıcıdır" buyurmuştur. Yine Hâlid hakkında: "Hâlid bin Velid'e gelince, o her şeyini sizin için vermiştir, nesi var nesi yok harplerde Allah yolunda sarf etmiştir." demiştir.[2]
Muhammed'in ölümünün ardından İslam aleminin başına geçen ilk halife Ebu Bekir, yeni doğan dinde başlayan dönme ve isyan hareketlerinin önüne geçebilmek adına Halid Bin Velid'i çeşitli baskın ve seferlere göndermiştir. Ridde Savaşları olarak geçen bu seferde aldığı başarı ve galibiyetlerin ardından Ebu Bekir, "Analar Halid gibisini doğurmakta acizdir." sözü ile Halid Bin Velid'in ne kadar kahraman olduğunu açıklamaktadır.[3]
Arabistan yarımadasında sükunetin sağlanmasının ardından Ebu Bekir, Muhammed'in İslamiyet'i yaymak için gösterdiği gayreti devam ettirerek Halid Bin Velid'i oluşturacağı 18.000 kişilik bir ordunun başında, Sasanilerin denetimi altındaki Mezopotamyaya sefere gönderir. Halid 633 yılı Nisan ve Mayıs aylarında bu bölgede Sasani ve Hristiyan Araplarla yaptığı Zincirler Muharebesi, Walaja Muharebesi ve Ullais Muharebesinden galibiyetle ayrılmış, Hîre'deki (şimdiki Necef) kaleyi fethetmiş, bölgeyi İslamiyetle tanıştırmış ve kabul etmeyenlerin ise cizye ödemesini sağlamıştır.[4] Ordusunu Haziran ayında dinlendirdikten sonra Anbar Kalesini kuşatmış, şiddetli direnişle karşılaşmışsa da Temmuz ayında kaleyi teslim almıştır. Daha sonra Sasanilerin vasalı olan göçebe Arap kabileleriyle yapmış olduğu Ayn el-Tamr Muharebesiyle onları geri püskürtmüştür.[5]
Halid Bin Velid göstermiş olduğu başarılarla Mezopotamya'nın büyük bir bölümünü hakimiyeti altına almıştır. Fakat bu başarılardan rahatsız olan Sasani hükümdarı III. Yezdigirt, bölgeye birleşik Fars-Arap kuvvetleri takviye ederek istilayı durdurmayı hedefliyordu.[4] Halid Bin Velid'in sağlamış olduğu istihbarat'a göre; Sasani ordusunun Fırat nehri kıyısındaki Hanafiz, Zumail, Saniyy ve Muzayyah bölgelerinde kamp kurduğunu öğrenmiştir. Böylesine büyük bir orduyla tek seferde başedemeyeceğini anlayan Halid, mevcut ordusuyla kamp kurmuş olan düşman birliklerine karşı gece baskını yapmaya karar vermiştir.[6] Koordineli saldırılarla yapmış olduğu Muzayyah Muharebesi, Saniyy Muharebesi ve son olarak Zumail Muharebesiyle Sasani ordusuna imha etmiştir.[4]
Elindeki az kuvvetle büyük başarılar elde eden Halid Bin Velid, Sasani İmparatorluğu'nun güney ve batısındaki ordu bakiyelerinin neredeyse tamamını yok ederek başkent Tizponu savunmasız bırakmıştır. Sasani başkentine doğru sefer düzenleyerek bu işe son noktayı koymak istiyordu fakat Sasani hükümdarı Bizans İmparatoruyla anlaraşak büyük bir orduyla üzerine geldiğini öğrenince bu kararından vazgeçti. III. Yezdigirt, Herakleios'a gönderdiği mesajda; başedemediği Halid Bin Velid'e karşı birlikte hareket etmeyi önermiş, sıranın kendi İmparatorluğuna da geleceğini bildirmiş ve aralarında asırlardır devam eden düşmanlığa son vermeyi teklif etmiştir. Herakleios bu teklifi kabul ederek Sasanilerle birleşmek üzere Suriye'den destek birlikler göndermiştir. Oluşturulan ordu Halid'in üzerine gönderilmiş fakat Firaz Muharebesinde Müslüman ordusu tarafından büyük bir hezimete uğratılmıştır.[4] Bu son savaşla birlikte Mezopotamya'nın kontrolünü tamamen eline alan Halid Bin Velid, ordusunu dinlendirdikten sonra Tizpon yolu üzerinde bir kaleyi kuşatmaya gideceği sırada Ebu Bekir'den aldığı mektupla, Bizans orduları üzerine yürümek için Suriye cephesine gönderilmiştir.[4]
Ömer, Halid'i başkomutanlıktan azlettiği mektubu Yermuk'ta savaşta bulunan orduya gönderir. Mektupta Halid başkomutanlıktan azledilir, yerine Ebu Ubeyde bin Cerrah başkomutan tayin edilir. Savaş esnasında mektup Ebu Ubeyde'ye ulaşır. Savaş sırasında bu haber askerlerin moralini bozabilir endişesiyle Ebu Ubeyde mektubu saklar. Savaş bittikten sonra Ebu Ubeyde mektubu Halid'e gösterir. Halid hiç kırgınlık yaşamadan emre itaat edip Ebu Ubeyde'nin emrine girer.[3]