Türkiye'de futbol Nedir?
Türkiye'de futbol Nedir?, Türkiye'de futbol Nerededir?, Türkiye'de futbol Hakkında Bilgi?, Türkiye'de futbol Analizi? Türkiye'de futbol ilgili Türkiye'de futbol ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Türkiye'de futbol ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Türkiye'de futbol Ne Anlama Gelir Türkiye'de futbol Anlamı Türkiye'de futbol Nedir Türkiye'de futbol Ne Anlam Taşır Türkiye'de futbol Neye İşarettir Türkiye'de futbol Tabiri Türkiye'de futbol Yorumu
Türkiye'de futbol Kelimesi
Lütfen Türkiye'de futbol Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Türkiye'de futbol İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Türkiye'de futbol Kelimesinin Anlamı? Türkiye'de futbol Ne Demek? ,Türkiye'de futbol Ne Demektir? Türkiye'de futbol Ne Demektir? Türkiye'de futbol Analizi? , Türkiye'de futbol Anlamı Nedir?,Türkiye'de futbol Ne Demektir? , Türkiye'de futbol Açıklaması Nedir? ,Türkiye'de futbol Cevabı Nedir?,Türkiye'de futbol Kelimesinin Anlamı?,Türkiye'de futbol Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Türkiye'de futbol Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Türkiye'de futbol Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Türkiye'de futbol Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Türkiye'de futbol Kelimesinin Anlamı Nedir? Türkiye'de futbol Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Türkiye'de futbol Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Türkiye'de futbol Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Türkiye'de futbol - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Türkiye'de futbol
Türkiye'de futbol Nedir? Türkiye'de futbol Ne demek? , Türkiye'de futbol Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Türkiye'de futbol Kelimesinin Anlamı? Türkiye'de futbol Ne Demek? Türkiye'de futbol Ne Demektir? ,Türkiye'de futbol Analizi? Türkiye'de futbol Anlamı Nedir? Türkiye'de futbol Ne Demektir?, Türkiye'de futbol Açıklaması Nedir? , Türkiye'de futbol Cevabı Nedir? , Türkiye'de futbol Kelimesinin Anlamı?
Türkiye'de futbol, ülkedeki en popüler spor konumundadır.
Modern futbol, Türkiye'de 19. yüzyılın sonlarında oynanmaya başlandı. Dönemin anlayışına göre futbol İslam gelenekleriyle bağdaşmadığından bu spor dalının öncüleri Müslüman olmayan azınlık mensuplarıydı. Özellikle İzmir ve Selanik'teki Rum, Ermeni, İngiliz ve İtalyan asıllılar, kendi aralarında kurdukları takım ve kulüplerde futbol oynamaya başladılar. 1875 yılında Selanik'te, 1877'de İzmir'de futbol, azınlıkların oynadığı, Müslümanların da seyrettiği bir oyun olarak dikkati çekti. İzmir'de Giraud, Chernaud ve Whittal aileleri futbolun öncüleri oldu. 1894'te İzmir'de kurulan Football Club Smyrna (İzmir Futbol Kulübü), 1906 Ara Olimpiyatlarına katıldı ve Danimarka takımının ardından ikinci oldu.
İzmir'de futbolun öncülüğünü yapanlardan James La Fontaine, 1889'da İstanbul'a yerleşti.
1901 yılında Kadıköy'de Reşat Danyal, Fuat Hüsnü Kayacan ve arkadaşları ilk Türk takımı Black Stockings Futbol Kulübü'nü kurdular, ancak kulüp aynı yıl faaliyetine son verdi.
1902 yılında James La Fontaine ile Horace Armitage, Cadi-keuy Football Club'ı kurdu. Bu kulüpten ayrılan İngilizler 1903'te kurdukları Moda Football Club'da toplandılar. 1904'te Rumlar Elpis kulübünü, aynı yıl İngiliz Imogene gemisi de aynı adı taşıyan bir futbol takımını kurunca, James La Fontaine Pazar Ligi adıyla anılan ilk ligi düzenledi. 1904'te ilk Pazar Ligi şampiyonluğunu Imogene FC, 1905'te ise Cadi-keuy FC kazandılar.
1905 yılında Galatasaray, 1907'de Fenerbahçe ve 1903'te kurulan ancak futbol branşında 1910' da faaliyetlere başlayan Beşiktaş ile birlikte Pazar Ligi'nde Türk futbolcular çoğunluğu sağladılar.
1908'de II. Meşrutiyet'in ilanı ise futbola hız kazandırdı. Kulüp ve takım sayısı artarken, gençler arasında futbol en çok sevilen spor dalı oldu. Kulüp sayısının artması üzerine İstanbul Futbol Kulüpleri Birliği kuruldu ve İstanbul Pazar Ligi ile birlikte Cuma Ligi olarak anılan ikinci bir lig oluşturuldu.1908 yılında Beykoz1908 ve Üsküdar Anadolu, 31 Ağustos 1910'da kurulan Altınörs İdmanyurdu ve Turan Sanatkarangücü'nün birleşmesiyle kurulmuştur. Sonradan adı Ankaragücü Spor Kulübü oldu (1910) ve takım Ankara'ya taşınmıştır. İzmir'de kurulan ilk futbol kulübü Karşıyaka oldu (1912). Altay 1914'te, Altınordu ve Gençlerbirliği 1923'te, Göztepe 1925'te, Bucaspor ise 1928'de kuruldu.
Cumhuriyet dönemi, Türk futbolunun yurt ölçüsünde örgütlendiği kulüp sayısının beklenenin üzerinde arttığı bir dönem oldu. 1923'te Cumhuriyet'in ilanından önce kurulan Türkiye Futbol Federasyonu, aynı yıl 21 Mayıs'ta FIFA üyeliğine kabul edildi. 26 Ekim 1923'te Türkiye millî futbol takımı ilk millî maçını Romanya ile İstanbul'da oynadı. 1924 yılında Türkiye Futbol Şampiyonası adı altında ilk kez ülke çapında bir futbol şampiyonası yapıldı.[1][2] 1954 yılında kurulan UEFA (Avrupa Futbol Birliği), 1962 yılında Türkiye'yi bir Avrupa ülkesi olarak üyeliğe kabul etti.
1951 yılında profesyonelliğin kabul edilmesi, futbolun bir meslek dalına dönüşmesini ve gelişmesini sağladı. Türkiye futbol ligleri günümüzdeki yapısına kavuşuncaya değin çeşitli adlar altında oynandı. Millî Küme adı altında toplanan ve 1937'den 1943'e değin Maarif Mükafatı, 1944'ten 1951'e değin de Millî Eğitim Kupası olarak anılan ligden sonra 1959'da Millî Lig (bugünkü adıyla Süper Lig) kuruldu.[1] 1959'dan itibaren düzenlenen Millî Lig organizasyonları ve Kupa müsabakaları ile II. ve III. ligler, Türkiye'de futbolun önde gelen spor dallarından bir hâline getirdi.
Spor araştırmaları şirketi Nielson Sports'un 2018 yılındaki verilerine göre Türkiye nüfusunun %75'i futbola ilgi göstermektedir.[3]
1991'de Akdeniz Oyunları'nda finale çıkan genç nesil Türk Futbol Tarihi'nde milat oldu. 1992 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde son, 1994 FIFA Dünya Kupası elemelerinde 5. torba olan millî takım, bu nesille birinci torbaya kadar yükseldi. Akdeniz Oyunları finalinde Türk ümit millî futbol takımı sonradan 2006 FIFA Dünya Kupası'nı kaldıran İtalya'ya elendi. Oyuncuları A millî takıma yükselen bu nesille Fatih Terim teknik direktörlüğünde takım Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde İsviçre ve İsveç'i 2-1 yendi; İsveç'i saf dışı bırakarak 1996'da İngiltere'de düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılmaya hak kazandı. Türk millî takımı turnuvada Hırvatistan, Danimarka ve Portekiz ile aynı grupta yer aldı. Hırvatistan'a son dakikalarda yediği golle yenilen millî takım Portekiz'e 1-0 ve Danimarka'ya 3-0 mağlup oldu. Turnuvada hiç gol atamayan ve hiç puan alamayan Türk millî takımı ilk kez katıldığı Avrupa Şampiyonası'ndan umduğunu bulamayarak döndü.
1998 FIFA Dünya Kupası elemelerinde grupta Hollanda ve Belçika'nın ardından üçüncü olan takım turnuvaya gitme şansını son maçlarda kaybetti. Mustafa Denizli yönetiminde 2000 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Almanya'nın ardından grup ikincisi olarak play-off maçlarına kaldı. Play-offlarda İrlanda'yı 1-1 ve 0-0'lık sonuçlarla eleyerek Belçika ve Hollanda'nın ortaklaşa düzenlediği 2000 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılmaya hak kazandı. Türk millî takımı B Grubu'nda İsveç, İtalya, Belçika ile eşleşti. İlk maçta İtalya'ya 2-1 kaybeden milliler, gruptaki ikinci maçında İsveç ile golsüz berabere kaldı. Gruptan çıkan takımı belirleyecek son maçta ev sahibi Belçika'yı Hakan Şükür'ün attığı 2 golle deviren Türk millî takımı İtalya'nın ardından ikinci olmayı başardı ve futbol tarihinde ilk defa bir uluslararası organizasyonda çeyrek finale yükseldi. Çeyrek finalde Portekiz ile eşleşen milliler rakibine 2-0'lık sonuçla yenilerek turnuvaya veda etti.
2000 yılında, önce UEFA Kupasını, sonra da Süper Kupayı kazanan Galatasaray, A millî takımın iskeletini oluşturan oyuncuların önemli bir kısmını da kadrosunda bulunduruyordu.
2002 FIFA Dünya Kupası elemelerinde Şenol Güneş yönetiminde İsveç'in ardından ikinci olan milliler kupaya gitme hakkını da play-off'larda Avusturya'ya 1-0 ve 5-0'lık sonuçlarla üstünlük sağlayarak kazanan ay-yıldızlılar, tarihinin en büyük başarısını bu turnuvada elde etti. Temelini 1991 yılındaki Akdeniz Oyunları'nda ikinci olan futbolcuların oluşturduğu takım Brezilya, Kosta Rika ve Çin ile birlikte C Grubu'nda yer aldı. Grup maçlarını Kore'de oynayan Ayyıldızlılar ilk maçında Brezilya karşısında Hasan Şaş'ın attığı golle öne geçmesine rağmen karşılaşmayı 2-1 kaybetti. İkinci maçında da Kosta Rika ile 1-1 berabere kalan milliler, grubun son maçında Çin'i 3-0 yenerek gruptan ikinci olarak çıkmayı başardı. 2.Tur'da ev sahiplerinden biri olan Japonya'yı Ümit Davala'nın attığı golle 1-0 geçen ekip, çeyrek finalde turnuvada Fransa ve İsveç gibi takımları yenen Senegal ile eşleşti. Türk millî takımı karşılaşmayı İlhan Mansız'ın attığı altın golle 1-0 kazandı. Sonradan kupayı kazanacak olan, grupta karşılaştığı ve kaybettiği Brezilya'ya yarı finalde grupta olduğu gibi yine kaybeden Türk millî takımı Güney Kore'yi 3-2 yenerek Dünya Üçüncüsü oldu. Üçüncülük maçında Hakan Şükür maçın başlamasından 10,8 saniye sonra attığı golle Dünya Kupası tarihinin en hızlı golünü attı ve tarihe geçti. Kupanın ardından turnuvanın en iyi oyuncularının oluşturduğu all-star kadrosuna Rüştü Reçber, Alpay Özalan ve Hasan Şaş seçildi.
Türkiye'de futbol profesyonel olarak 4 seviyede oynanır.
Resmî futbol yönetim organları tarafından düzenlenen müsabakalarda kazandığı kupalara göre en başarılı Türk kulüpleri şu şekildedir:
Kupa İsmi | Galatasaray | Fenerbahçe | Beşiktaş | Trabzonspor | Bursaspor | Başakşehir |
---|---|---|---|---|---|---|
Süper Lig | 23 | 19 | 16 | 7 | 1 | 1 |
Türkiye Kupası | 18 | 7 | 10 | 9 | 1 | 0 |
Türkiye Süper Kupası | 17 | 9 | 9 | 10 | 0 | 0 |
Başbakanlık Kupası | 5 | 8 | 6 | 5 | 2 | 0 |
Millî Küme | 1 | 6 | 3 | 0 | 0 | 0 |
Spor Toto Kupası | 0 | 1 | 3 | 0 | 0 | 0 |
Türkiye Futbol Şampiyonası | 0 | 3 | 2 | 0 | 0 | 0 |
Atatürk Kupası (1998) | 0 | 1 | 0 | 0 | 0 | 0 |
Atatürk Kupası (2000) | 0 | 0 | 1 | 0 | 0 | 0 |
UEFA Kupası | 1 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 |
UEFA Süper Kupası | 1 | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 |
Toplam | 66 | 54 | 50 | 31 | 4 | 1 |
Türkiye'de 2021 yılı itibarıyla 14 bin halı saha vardır.[4] Bu halı sahalarda yüzbinlerce insan futbol oynamaktadır.[5]
1936'ya kadar süren bu dönemde ilk Türkiye Şampiyonası Ankara'da yapılmış ve şampiyon Harbiye olmuştur.