Muktedir (Abbasi) Nedir?
Muktedir (Abbasi) Nedir?, Muktedir (Abbasi) Nerededir?, Muktedir (Abbasi) Hakkında Bilgi?, Muktedir (Abbasi) Analizi? Muktedir (Abbasi) ilgili Muktedir (Abbasi) ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Muktedir (Abbasi) ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Muktedir (Abbasi) Ne Anlama Gelir Muktedir (Abbasi) Anlamı Muktedir (Abbasi) Nedir Muktedir (Abbasi) Ne Anlam Taşır Muktedir (Abbasi) Neye İşarettir Muktedir (Abbasi) Tabiri Muktedir (Abbasi) Yorumu
Muktedir (Abbasi) Kelimesi
Lütfen Muktedir (Abbasi) Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Muktedir (Abbasi) İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Muktedir (Abbasi) Kelimesinin Anlamı? Muktedir (Abbasi) Ne Demek? ,Muktedir (Abbasi) Ne Demektir? Muktedir (Abbasi) Ne Demektir? Muktedir (Abbasi) Analizi? , Muktedir (Abbasi) Anlamı Nedir?,Muktedir (Abbasi) Ne Demektir? , Muktedir (Abbasi) Açıklaması Nedir? ,Muktedir (Abbasi) Cevabı Nedir?,Muktedir (Abbasi) Kelimesinin Anlamı?,Muktedir (Abbasi) Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Muktedir (Abbasi) Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Muktedir (Abbasi) Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Muktedir (Abbasi) Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Muktedir (Abbasi) Kelimesinin Anlamı Nedir? Muktedir (Abbasi) Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Muktedir (Abbasi) Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Muktedir (Abbasi) Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Muktedir (Abbasi) - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Muktedir (Abbasi)
Muktedir (Abbasi) Nedir? Muktedir (Abbasi) Ne demek? , Muktedir (Abbasi) Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Muktedir (Abbasi) Kelimesinin Anlamı? Muktedir (Abbasi) Ne Demek? Muktedir (Abbasi) Ne Demektir? ,Muktedir (Abbasi) Analizi? Muktedir (Abbasi) Anlamı Nedir? Muktedir (Abbasi) Ne Demektir?, Muktedir (Abbasi) Açıklaması Nedir? , Muktedir (Abbasi) Cevabı Nedir? , Muktedir (Abbasi) Kelimesinin Anlamı?
Muktedir Cafer el-Muktedir Billâh | |||||
---|---|---|---|---|---|
Abbâsî Halifesi | |||||
Hüküm süresi | 908 - 929 | ||||
Önce gelen | ʿMuktefi | ||||
Sonra gelen | Kâhir | ||||
Abbâsî Halifesi | |||||
Hüküm süresi | 929-932 | ||||
Önce gelen | Kâhir | ||||
Sonra gelen | Kâhir | ||||
Ölüm | 32 Ekim 932 | ||||
| |||||
Hanedan | Abbâsî Hanedanı | ||||
Babası | ʿMu'tedid | ||||
Annesi | Seyyide Şahap Hatun | ||||
Dini | Sünni İslam |
Muktedir veya Câʿfer el-Muktedir Billah (Arapça: المقتدر ) (d. 895 - o. 31 Ekim 932) Tam Adı: Ebû’l-Fadıl "el-Muktedir bi’l-Lâh" Câʿfer bin ʿAhmed el-Mu'tedhid onsekizinci Abbasî halifesi ve halifelerin otuzaltıncısıdır. 908-929 ile 929-932 dönemlerinde iki kez halife olmuştur. 25 yıl kadar süren halifeliği döneminde Abbâsî halifeliğinin karakteri değişmiştir.
Ebu Fazl Cafer bin Ahmed El-Mutedid 895'te dünyaya gelmişti. Annesi Türk asıllı Seyyide Şahap Hatundu. 908'de Halife Müktefi vefatına yakın ağır bir hastalığa yakalanmıştı. Hasta yatağındayken varisinin kim olacağı, Halifeliğin kime geçeceği üzerine düşünmeye başladı. Seçim küçük kardeşi Cafer İbni Ahmed El-Mutadid ile kuzeni olan Mütazz'in oğlu daha tecrübeli Abdullah bin Mütazz arasındaydı. Kendisine danışmanlık eden veziri El-Abbas İbni El-Hasan El-Çercarai genç bir halifenin daha kolay kontrol edilebileceğini düşünmekteydi ve daha 13 yaşında olan kardeşi "Cafer İbni Ahmed El-Mutedid"in halife olarak yerine geçmesini tavsiye etti. Hasta halife bunu kabul etti. 809'da yaşı daha 35'i geçmemiş olan Abbasi Halifesi Müktefi Bağdad'ta öldü. 15 yaşında olan küçük kardeşi Cafer İbni Ahmed El-Mutedid halife oldu ve Muktedir taht ismini aldı.
Muktedir daha genç olmasına rağmen saray kadınlarına çok düşkündü. Bu nedenle hem gençliğinde hem yetişkinlik döneminde saray kadınları, özellikle kendisinin beğendiği cariyeler, tarafından kolayca kontrol edilebilmekteydi.
Muktedir 25 yıl halife olarak hüküm sürmüştür. Bu 25 yıl içinde birbiri ardına, çok kere daha önceki vezirin bir suikasta kurban gidip ölmesi ile, 14 tane vezir değiştirmiştir.
Müktefi döneminden gelen ve kendini halife olmaya tavsiye eden ilk veziri El-Abbas İbni El-Hasan El-Çarçarai, Muktedir'in halifeliğinin ilk haftalarında suikasta uğratıp öldürülmüştü. Bu vezirin yerine genç Muktedir, Munis adlı Türk asıllı bir askeri komutanı kendine danışman olarak seçmişti.
Muktedir halife olduğu zaman Abbasilerin kuzey ve kuzeybatı sınırlarında Bizans İmparatorluğu ile savaş devam etmekteydi. Bu zaman zaman sınırdan yapılan akınlar halinde devam eden savaşta Müslümanlar çok sayıda zayiat vermekteydiler. Bu insan zayiatının çok büyük bir kısmı Bizanslıların Müslüman esirler alması şeklinde olmaktaydı.
Fakat Bizans'ın batıdaki, Balkanlardaki sınırında Bulgar orduları Bizans'ı tehdide başlamıştı. Bunun için Bizans İmparatoriçesi Zoe doğuda bir ateşkes tesis etmek istemekteydi. Bu nedenle Abbasiler ve Bizanslılar arasında bir ateşkes ve esir değişimi için bir iki elçiden oluşan bir Bizans heyeti Bağdat'a gönderildi. Bu elçiler Bağdat'ta misafirperver karşılandılar ve bir ateşkes anlaşması yapıldı.
Bizanslıların elinde olan Müslüman esirlerin geri alınması için sınır bölgesinde fidye ödeme anlaşmaları yapılması gerekmekteydi. Munis, bu anlaşmaların yapılmasını yönetmek görevi ile sınıra gönderildi. Fidye ödeyerek esirlerin serbest bırakılmasını sağlamak için yanında 120,000 altın meblağ taşımaktaydı.
Bu Bizans ve Ermenilere karşı savaş, ateşkes anlaşması imzalanması ve esirleri geri almak için fidye ödenmesi Bağdat halkını tedirgin ederek Halifeden hoşnutsuzluğa yol açmaktaydı. Bu hoşnutsuzluk Bağdat şehrinde ortaya çıkan asayiş sorunları halinde kendini göstermekteydi. Bağdat halkı özellikle Müslüman ordularının "kafir" ordularına karşı Güneydoğu Anadolu'da ve Doğu Anadolu'da başarı sağlayamamasından ve çok sayıda Müslümanın esir olmasından hoşnutsuzdu. Halife Muktedir'in zamanını, Müslümanların prestijini geri getirmeye harcayacağına sarayda kalıp gündüz ve gece saray köle kızları ve müzisyenlerle geçirmesi halkı tedirgin etmekteydi. Bu tedirginlik yüzünden cuma günleri Halife adına camilerde okutulan hutbeler sırasında halife anılınca mihraba ve imama taş atmak gayet moda olmuştu.
Cûneyd Bagdâdî’den tehditle elde ettiği fetvâ sayesinde kendi saltanatı için bir tehdit olarak algıladığı Hallâc-ı Mansûr’un katlini 26 Mart 922 tarihinde Bağdat'ta gerçekleştirdi.
Hilafetinin bu döneminde Bizans İmparatorluğu ile savaş tekrar şiddetlenmiştir. 931'de Ermenilerin tahriki ile Bizanslılar Ahlat bölgesine saldırmışlar ve bu bölgede yerleşik olarak yaşayan Müslümanları kılıçtan geçirmişlerdir. Buna karşılık olarak Yusuf Bin Ebu Sac askerleri ile Bizans arazilerine akınlar düzenlemiş ve bu akınlarda zaferler kazanarak pek çok ganimet elde etmiştir.
Bu sıralarda Munis Hamadanilerin önceki kazançlarına karşı gelmek için Abbasi idaresinde reformlar yapmak istemiştir. Fakat o zamanki vezir, Munis'in yapmak istediği reformların önünü almıştır. Muktedir kendine yıllarca danışmalık yapmış olan Munis'in elindeki politik gücü, Munis'i kıskanan saraylıların sözlerine ve kendileri için daha fazla iktidar isteyen vezirlerin tavsiyelerine inanarak kenara çekilmeye zorlamak istemiştir. Ancak Munis bundan incinmiştir. Bağdat'ta saraydaki görevinden ayrılmış ve kendi takipçileri ile daha kuzeye, Musul'a çekilmiştir.
Fakat biraz zaman sonra Muktedir tekrar fikrini değiştirmiş ve Munis'i Bağdat'a geri gelmeye davet etmiştir. Munis halife Muktedir'e sadık olarak Musul'dan Bağdat'a geri gelmeyi kabul etmiştir. Fakat Munis daha yoldayken tekrar Munis'in geri gelmesi ile halifeye karşı önemlerinin azalacağını düşünen saraylıların Munis'i tenkitlerine kulak vermiş ve onun Bağdat'a gelmesini önlemek istemiştir.
Halife Muktedir, eski sadık danışmanını sevgi ile karşılayacağına onu durdurmak için bir savaşçı olarak karşılamak istemiştir. Bu nedenle Muktedir, Peygamber Muhammed'in hırkasını sırtına giymiş ve kılıcı Zülfikar bir elinde devlet asası diğer elinde saray muhafızları önünde karşılamıştır. İki ordunun arasında çıkan çarpışmalar sırasında halife Muktedir öldürülmüştür.
Muktedir (Abbâsî halifesi) Doğumu: 895 AD Ölümü: 932 AD
| ||
Sünni İslam unvanları | ||
---|---|---|
Önce gelen Muktefî |
İslam Halifesi 908 - 929 |
Sonra gelen Kahir |
Önce gelen Kâhir |
İslam Halifesi 929 - 932 |
Sonra gelen Kâhir |