Kuantum mekaniğinin tarihi Nedir?
Kuantum mekaniğinin tarihi Nedir?, Kuantum mekaniğinin tarihi Nerededir?, Kuantum mekaniğinin tarihi Hakkında Bilgi?, Kuantum mekaniğinin tarihi Analizi? Kuantum mekaniğinin tarihi ilgili Kuantum mekaniğinin tarihi ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Kuantum mekaniğinin tarihi ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Kuantum mekaniğinin tarihi Ne Anlama Gelir Kuantum mekaniğinin tarihi Anlamı Kuantum mekaniğinin tarihi Nedir Kuantum mekaniğinin tarihi Ne Anlam Taşır Kuantum mekaniğinin tarihi Neye İşarettir Kuantum mekaniğinin tarihi Tabiri Kuantum mekaniğinin tarihi Yorumu
Kuantum mekaniğinin tarihi Kelimesi
Lütfen Kuantum mekaniğinin tarihi Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Kuantum mekaniğinin tarihi İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Kuantum mekaniğinin tarihi Kelimesinin Anlamı? Kuantum mekaniğinin tarihi Ne Demek? ,Kuantum mekaniğinin tarihi Ne Demektir? Kuantum mekaniğinin tarihi Ne Demektir? Kuantum mekaniğinin tarihi Analizi? , Kuantum mekaniğinin tarihi Anlamı Nedir?,Kuantum mekaniğinin tarihi Ne Demektir? , Kuantum mekaniğinin tarihi Açıklaması Nedir? ,Kuantum mekaniğinin tarihi Cevabı Nedir?,Kuantum mekaniğinin tarihi Kelimesinin Anlamı?,Kuantum mekaniğinin tarihi Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Kuantum mekaniğinin tarihi Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Kuantum mekaniğinin tarihi Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Kuantum mekaniğinin tarihi Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Kuantum mekaniğinin tarihi Kelimesinin Anlamı Nedir? Kuantum mekaniğinin tarihi Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Kuantum mekaniğinin tarihi Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Kuantum mekaniğinin tarihi Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Kuantum mekaniğinin tarihi - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Kuantum mekaniğinin tarihi
Kuantum mekaniğinin tarihi Nedir? Kuantum mekaniğinin tarihi Ne demek? , Kuantum mekaniğinin tarihi Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Kuantum mekaniğinin tarihi Kelimesinin Anlamı? Kuantum mekaniğinin tarihi Ne Demek? Kuantum mekaniğinin tarihi Ne Demektir? ,Kuantum mekaniğinin tarihi Analizi? Kuantum mekaniğinin tarihi Anlamı Nedir? Kuantum mekaniğinin tarihi Ne Demektir?, Kuantum mekaniğinin tarihi Açıklaması Nedir? , Kuantum mekaniğinin tarihi Cevabı Nedir? , Kuantum mekaniğinin tarihi Kelimesinin Anlamı?
Kuantum mekaniği |
---|
Kuantum mekaniğinin tarihi modern fizik tarihinin önemli bir parçasıdır. Kuantum kimyası tarihi ile iç içe olan kuantum mekaniği tarihi özünde birkaç farklı bilimsel keşif ile başlar; 1838’de Michael Faraday tarafından elektron demetlerinin keşfi, Gustav Kirchhoff tarafından 1859-60 kışı siyah cisim ışıması problemi beyanı, Ludwig Boltzmann’ın 1877 yılındaki fiziksel bir sistemin enerji seviyelerinin ayrıklardan olabileceği önerisi, 1887 yılında Heinrich Hertz’in fotoelektrik etkiyi keşfetmesi, ve Max Planck’ın 1900 yılında ileri sürdüğü, herhangi bir enerji yayan atomik sisteminin teorik olarak birkaç farklı “enerji elementi” ε (epsilon) ne bölünebilmesi, bu enerji elementlerinden her birinin frekansına ν orantılı olması ve ayrı ayrı enerji üretebilmesi hipotezi, aşağıdaki formülle gösterilmiştir;
bu formülde h Planck sabiti isimli sayısal bir değerdir.
Ardından, 1905 yılında, Albert Einstein daha önce 1887 yılında Heinrich Hertz tarafından raporlanan fotoelektrik etkiyi açıklamak için, devamlı olarak Max Planck’ın ışığın kendisinin ayrı kuantum parçacıklarından oluştuğu hipotezini doğru saymıştır ve 1926 yılında Gilbert N. Lewis tarafından foton olarak adlandırılmıştır. Fotoelektrik etkisi metal gibi belirli maddelerin üzerinde belirli dalgaboylarının parlayan ışığı şeklinde gözlemlenir ve bu durum sadece ışık kuantum enerjisi metal yüzeyinin iş fonksiyonunden daha büyükse elektronların bu maddelerden fırtatılmasına sebep olur.
“Kuantum mekaniği” (Almanca; "quantenmechanik") ifadesi Max Born, Werner Heisenberg ve Wolfgang Paulil’nin aralarında bulunduğu birkaç fizikçi tarafından Göttingen Üniversitesinde 1920’lerin başında üretilmiştir, ve ilk olarak Born’un 1924 tarihli"Zur Quantenmechanik"makalesinde kullanılmıştır.[1] İlerleyen yıllarda bu teorik temel yavaş yavaş kimyasal yapı, reaktiflik ve bağlanma üzerinde uygulanmaya başlamıştır.
Ludwig Boltzmann 1877 yılında molekül gibi fiziksel sistemlerinin enerji seviyelerinin farklı olabileceğin önerdi. Kendisi, matematikçiler Gustav von Estcherich ve Emil Müller ile birlikte Avusturya Matematik Topluluğu’nun kurucusuydu. Boltzmann’ın iyot gazında olduğu gibi moleküllerdeki farklı enerji seviyelerinin varlığına dair gösterdiği gerekçesinin kökleri istatistiksel termodinamik ve istatistik mekanik teorilerindedir ve matematiksel argümanlar ve 20 yıl sonra Max Planck tarafından ileri sürülen ilk kuantum teorisiyle desteklenmiştir.
1900 yılında Alman fizikçi Max Planck istemeyerek, daha sonra Planck Kanunu olarak adlandırılan, Boltzmann dağılımını (klasik limite uygun) kapsayan, bir siyah cisim tarafından yayılan enerjiye bağlı olarak gözlemlenen frekansı tespit etmek için formül çıkartmak adına enerjinin nicelleştiği edildiği fikrini ileri sürdü. Planck Kanunu[2] şu şekilde belirtilebilir; ;
Önceki Wien yaklaşımı olduğu kabul edilerek Planck Kanunundan çıkarılabilir.
Dahası, Planck’in kuantum teorisinin elektrona uygulanması 1911-1913'te Ştefan Procopiu’nun ardından 1913'te Niels Bohr’un, daha sonraları “magneton” şeklinde adlandırılan, elektronun manyetik momentini hesaplamasına zemin hazırladı. Benzer fakat sayı olarak oldukça farklı değerlerde olan kuantum hesaplamaları, daha sonraları, manyetiğin elektrondan daha küçük olan 3 parçası protonun ve nötronun manyetik momenti için de mümkün kılındı.
Fotoelektrik etki | |
Fotoelektrik etki, 1887'de, Heinrich Hertz tarafından yayınlandı, ve, 1905'te Albert Einstein açıklığa kavuşturdu. | |
* Düşük- Enerji fenomeni: Fotoelektrik etki | |
* Orta-Enerji fenomeni: Compton olayı | |
* Yüksek-Enerji fenomeni: Çift oluşum |
1905 yılında, Einstein ışığın ya da daha genel olarak bütün elektromanyetik radyasyonun boşlukta belli bir noktada bulunan sonlu bir enerji miktarına bölünebileceğini varsayarak fotoelektrik etkiyi açıkladı. Mart 1905 kuantum makalesinin giriş bölümünde Einstein;
"Burada üzerinde tartışılacak varsayıma göre, bir ışık ışını belirli bir noktadan yayılırken, enerji devamlı olarak giderek artan boşluklara dağılmıyor, aksine bölünmeden hareket eden, bir bütün halinde absorbe edilebilecek veya oluşturulabilecek, boşlukta belirli bir noktada bulunan sonlu ‘enerji miktarı’ içeriyor."
demiştir.
Bu ifade bir 20. Yüzyıl fizikçisi tarafından yazılan en devrimsel cümle olarak görülmüştür.[3] Bu enerji miktarları daha sonra 1926 yılında Gilbert N. Lewis tarafından "foton" olarak adlandırılmıştır. Her fotonun nicesel olarak enerji barındırması fikri kayda değer bir başarıydı; bu sayede teorik olarak ışığın sadece dalga olarak görülmesi yüzünden ortaya çıkan sonsuz enerjiye erişen siyah cisim radyasyonu problemi çözülmüştür. 1913 yılında Bohr, On the Constitution of Atoms and Molecules makalesinde kuantumlama kullanarak hidrojen atomunun tayf çizgilerini açıkladı.
Bu teoriler başarılı olmalarına rağmen oldukça görüngüseldi. O tarihte, Henri Poincare’in 1912 tarihli Planck’ın teorisini masaya yatırdığı makalesi Sur la théorie des quanta[4][5] dışında nicemlemeyi kanıtlayacak kesin kanıtlar yoktu. Hepsi "eski kuantum teorisi" olarak anılıyordu. “Kuantum fiziği” deyimi ilk olarak Johnston’un ‘’Planck's Universe in Light of Modern Physics’’ de kullanıldı (1931).
1924 yılında, Fransız fizikçi Louis de Broglie parçacıkların dalga özellikleri dalgaların da parça özellikleri gösterebileceğini belirterek, madde dalga teorisini ileri sürdü. Bu teori bir parçacık içindi ve Özel görelilik teorisinden geliyordu. Modern kuantum mekaniği 1925 yılında Alman fizikçi Werner Heisenberg, Max Born ve Pascual Jordan[6][7] matris mekaniğini geliştirmesiyle ve Avusturyalı fizikçi Erwin Schrödinger dalga mekaniğini ve de Broglie’nin teorisini genelleştiren göresiz Schrödinger denklemini keşfetmesiyle Borglie’nin yaklaşımı üzerine kurulmuştur.[8] Daha sonra Schrödinger iki yaklaşımın da aynı olduğunu göstermiştir.
Heisenberg 1927 yılında belirsizlik ilkesini formüle etti, aynı zamanda da Kopenhag yorumu şekillenmeye başladı. 1927 yılında Paul Dirac kuantum mekaniğini özel görelilikle birleştirme çalışmalarına, elektron için Dirac denklemini öne sürerek başladı. Dirac denklemi, Schrödinger’in elde edemediği, bir elektronun dalga işlevinin göreli tasvirini elde etmeyi başardı. Bu elektronun dönüşünü hesapladı ve Dirac’ı pozitronun varlığını tahmin etmeye itti. Ayrıca bra-ket gösterimi ile birlikte 1930 tarihli ünlü ders kitabında tarif ettiği operatör teorisine öncülük etti. Aynı tarihlerde, Macar bilgin John von Neumann 1932 tarihli ünlü ders kitabında tarif ettiği gibi, Hilbert boşlukları üzerine doğrusal operatörler teorisinde kuantum mekaniği için kesin matematiksel temeli formüle etti. Bunlar gibi, kuruluş zamanından beri birçok çalışma hala duruyor ve sıklıkla kullanılıyor.
Kuantum kimyası alanına fizikçi Walter Heitler ve 1927 yılında hidrojen molekülünün kovalent bağ ile ilgili bir çalışma yayımlayan Fritz London tarafından öncülük edilmektedir. Kuantum kimyası daha sonraları Caltech’den Amerikan kuramsal kimyacı Linus Pauling ve John C. Slater’ın molekül orbital kuramı ya da değerlik kuramı gibi çeşitli teorileriyle birçok uzman tarafından geliştirildi.
1927’den itibaren araştırmacılar kuantumu parçacıklar yerine alanlara uygulama girişimlerinde bulundu ve bu da kuantum alanı kuramlarının ortaya çıkmasına sebep oldu. P.A.M. Dirac, W. Pauli, V. Weisskopf, ve P. Jordan bu alandaki ilk araştırmacılardandır. Bu araştırma alanı kuantum elektrodinamiğinin R.P. Feynman, F. Dyson, J. Schwinger, ve S.I. Tomonaga tarafından 1940’larda formüle edilmesiyle en üst noktasına ulaştı. Kuantum elektrodinamiği elektronların, pozitronların ve elektromanyetik alanın Kuantum alan teorisini tanımlamıştır[6][7][9] ve daha sonraki kuantum alan kuramı için model olarak alınmıştır.
Kuantum renk dinamiği teorisi 1960’ların başında formüle edilmeye başlanmıştır. Bugünkü haliyle bildiğimiz teori Politzer, Gross ve Wilczek tarafından 1975 yılında formüle edilmiştir.
Schwinger, Higgs ve Goldstone’un öncü çalışması üzerine ekleme yapma kaydı ile, fizikçiler Glashow ve Salam zayıf nükleer gücün ve kuantum elektrodinamiğinin tek bir elektrozayıf kuvvette birleştirilebileceğini gösterdi ve bu sayede 1979 yılında ]]Nobel Fizik Ödülünü}} aldı.