1919 Osmanlı genel seçimleri Nedir?
1919 Osmanlı genel seçimleri Nedir?, 1919 Osmanlı genel seçimleri Nerededir?, 1919 Osmanlı genel seçimleri Hakkında Bilgi?, 1919 Osmanlı genel seçimleri Analizi? 1919 Osmanlı genel seçimleri ilgili 1919 Osmanlı genel seçimleri ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. 1919 Osmanlı genel seçimleri ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. 1919 Osmanlı genel seçimleri Ne Anlama Gelir 1919 Osmanlı genel seçimleri Anlamı 1919 Osmanlı genel seçimleri Nedir 1919 Osmanlı genel seçimleri Ne Anlam Taşır 1919 Osmanlı genel seçimleri Neye İşarettir 1919 Osmanlı genel seçimleri Tabiri 1919 Osmanlı genel seçimleri Yorumu
1919 Osmanlı genel seçimleri Kelimesi
Lütfen 1919 Osmanlı genel seçimleri Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. 1919 Osmanlı genel seçimleri İlgili Sözlük Kelimeler Listesi 1919 Osmanlı genel seçimleri Kelimesinin Anlamı? 1919 Osmanlı genel seçimleri Ne Demek? ,1919 Osmanlı genel seçimleri Ne Demektir? 1919 Osmanlı genel seçimleri Ne Demektir? 1919 Osmanlı genel seçimleri Analizi? , 1919 Osmanlı genel seçimleri Anlamı Nedir?,1919 Osmanlı genel seçimleri Ne Demektir? , 1919 Osmanlı genel seçimleri Açıklaması Nedir? ,1919 Osmanlı genel seçimleri Cevabı Nedir?,1919 Osmanlı genel seçimleri Kelimesinin Anlamı?,1919 Osmanlı genel seçimleri Kelimesinin Anlamı Nedir? ,1919 Osmanlı genel seçimleri Kelimesinin Anlamı Ne demek?,1919 Osmanlı genel seçimleri Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
1919 Osmanlı genel seçimleri Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
1919 Osmanlı genel seçimleri Kelimesinin Anlamı Nedir? 1919 Osmanlı genel seçimleri Kelimesinin Anlamı Ne demek? , 1919 Osmanlı genel seçimleri Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
1919 Osmanlı genel seçimleri Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! 1919 Osmanlı genel seçimleri - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
1919 Osmanlı genel seçimleri
1919 Osmanlı genel seçimleri Nedir? 1919 Osmanlı genel seçimleri Ne demek? , 1919 Osmanlı genel seçimleri Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
1919 Osmanlı genel seçimleri Kelimesinin Anlamı? 1919 Osmanlı genel seçimleri Ne Demek? 1919 Osmanlı genel seçimleri Ne Demektir? ,1919 Osmanlı genel seçimleri Analizi? 1919 Osmanlı genel seçimleri Anlamı Nedir? 1919 Osmanlı genel seçimleri Ne Demektir?, 1919 Osmanlı genel seçimleri Açıklaması Nedir? , 1919 Osmanlı genel seçimleri Cevabı Nedir? , 1919 Osmanlı genel seçimleri Kelimesinin Anlamı?
|
1919 Osmanlı genel seçimleri, Mütareke yıllarında ve İstanbul, İzmir, Batı Anadolu, Trakya başta olmak üzere ülkenin pek çok bölgesinin işgal altında olduğu bir dönemde gerçekleştirilmiştir.
1919 Genel Seçimleri, 1876 Anayasası, 1908 seçim kanunu ve 1919 tarihli seçim kararnamesi ile seçim talimatı hükümleri esas alınarak iki dereceli olarak gerçekleştirilmiştir.
I. Dünya Savaşı; 1918 yılının sonlarında İtilaf Devletleri'nin yenik çıkan devletler ile imzaladığı ateşkes ve barış anlaşmaları ile son bulmuştu. Osmanlı devletinin savaşta yenilmesi, hükûmetin 30 Ekim 1918’de ağır hükümler içeren Mondros Mütarekesi’ni imzalaması ve Kasım 1918’de Osmanlı topraklarının işgali ile mevcut meclisin yenilenmesi gerekliliği ortaya çıktı.
1918 Osmanlı Meclis-i Mebûsan'ı 21 Aralık 1918 tarihinde “Meclis-i Mebusan’ın Feshini Mübeyyin İrade-i Seniyye” adıyla yayımlanan Padişah buyruğu ile feshedilmiştir. Padişah VI. Mehmed, Meclisin fesih gerekçesi ve dayanağı bu buyrukta, “Siyasi zorunluluklar nedenleriyle Meclis-i Mebusan’ın feshi gerektiğinden, Kanun-i Esasimizin tadil edilmiş yedinci maddesinin hususi fıkrası gereğince gerektiği zaman, Heyet-i Mebusan’ın feshi, şahsi haklarımdan bulunmasından dolayı, bahsi geçen meclisin bugünden itibaren kanun gereğince feshini irade eyledim” şeklinde ifade etmiştir.[1]
Ancak ülkenin içinde bulunduğu savaş sonrası durum, mevcut seferberlik hali ile askere alınmış çok sayıda erkeğin henüz terhis edilmemiş olması ve işgal hali yüzünden anayasa hükmüne göre 4 ay içinde seçimlerin gerçekleştirilmesi mümkün olmamış, Meclis-i Vükelâ durumu açıklığa kavuşturmak için 4 Ocak 1919 tarihinde bir karar alarak, işgal edilen bölgeleri ve mevcut seferberlik halini gerekçe göstererek seçimleri süre belirtmeden ertelediğini ilan etmiştir.[2]
Ancak işgallere karşı direniş hareketinin başlaması, Erzurum Kongresi ve ardından Sivas Kongresi'nin toplanması, Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti'nin geçici bir hükûmet gibi faaliyetlere başlaması İstanbul'daki Padişah Vahdettin ve çevresini zor durumda bırakmıştı. Sivas Kongresi’nin hemen sonrasında 3 Ekim 1919'da İstanbul'daki Ali Rıza Paşa hükûmeti seçim kararı almış ve 7 Ekim 1919’da seçim kararnamesini vilayetlere göndermiştir.[2]
1919 seçimleri Ekim-Aralık ayları arasında, 15 vilayette ve 51 livada icra edilmiştir. Fiili işgal altında bulunan İstanbul dışında, işgal edilen bölgelerin büyük kısmı meclise temsilci gönderememiştir.
Seçimler “İntihabat-ı Mebusan Kanun-ı Muvakkati”ne uygun olarak iki aşamalı olarak gerçekleştirilmiştir. Bu kanuna uygun olarak öncelikle İkinci seçmenler (Müntehib-i sani) belirlenmiş ve ardından bu seçmenlerin oy kullandığı ikinci bir seçim daha düzenlenmiştir.
İstanbul’da ilk derece seçimleri 15 Ekim 1919’da başlatılmış ve sonucunda 469 ikinci seçmen belirlenmiştir. İkinci derece seçimleri ise 18 Aralık 1919'da İstanbul Darülfünunu konferans salonunda düzenlenerek aralarında Darülfünun Hukuk Fakültesi profesörü ve İstanbul Barosu başkanının da olduğu on bir mebus seçilmiştir.
Seçimlerin Anadolu vilayetlerindeki aşamalarında Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti'nin hakimiyetinin olduğu söylenebilir. Ancak Cemiyet, seçimlerde aday göstermemiş, bazı bağımsız adayları seçimlerde desteklemiştir.[2]
15 Mayıs 1919'dan beri işgal altında bulunan İzmir’in yalnız Kuşadası ile Ödemiş’in iki nahiyesi (Yaylanbolu ve Kehlâs) işgal edilmemişti. İşgal altında bulunan yerlerde seçim yapılmak istenmişse de Yunanlılar buna mâni olmuşlardır. Bu sebeple seçim, yalnız işgal edilmeyen yerlerde yapılmıştır. Buna benzer bir durum Adana için de geçerlidir.Mondros Ateşkes anlaşmasına aykırı olarak Adana’nın işgalinin ardından bu İşgal güçleri seçime mâni olunmuştur. Bu durumda Istanbuldaki Adanalılar toplanmış ve gizli reyle 20 ikinci seçmen seçmişlerdir. Bunlar da Merkez sancağı, Cebeli, Bereket, Mersin ve Kazan sancakları için 4 meb’us seçerek seçim evrakını Meb’usan Reisliğine göndermişlerdir. İzmir’in durumu meb’uslar tarafından alkışlarla, Adana’nın durumu ise gizli bir celsede kabul edilmiştir.[3]
Bir süre Meclis'in fiilen işgal altındaki İstanbul'da toplanmasına karşı çıkan ARMH, nihayetinde "sakıncalarına rağmen yurdun sarsıntıya uğramaması için İstanbul'da toplanacak olan Meclis'e katılma kararı almıştır." Ayrıca üyelerinin mecliste ulusal bir grup kurmaları, sivil örgüt liderleriyle görüşüp desteklerini almaları ve bu üyelerin güvenliklerini temine yönelik birtakım önlemlerin alınması kararlaştırılmıştır.
Mondros Ateşkesinin ardından Osmanlı ile İtilaf Devletleri arasından imzalanacak barış anlaşması için düzenlenen Paris Barış Konferansı'ndan millet için olumsuz bir karar çıkması halinde milli iradeye başvurulacağı kararının Meclis-i Mebusan'da alınmasını talep eden ARMH Cemiyeti İstanbul’a mebus olarak gidecek üyelerine, İtilaf devletlerinin ateşkes kurallarını bozarak millet haklarını zedeleyici işler yapabilecekleri, bunlara karşı durulması ihtimalinde meclisin dağıtılabileceği, mebusların tutuklanabileceği ve sürgüne gönderilebileceği konularında uyarılar da yapmıştır.[2]
Seçime birçok siyasi parti katılmıştır ki bunlardan bilisi Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkasıdır (TİÇSF). Bu firka rehberliğinde ve bir kısım sendikaların da eşliğinde işçi ve amelelerin Şehzadebaşı’nda iki bin kişilik bir miting düzenlemiştir. Mitingde halihazırdaki iki dereceli seçim sisteminin düzenlendiği kanunun yerine; doğrudan, eşit ve gizli oy ilkelerinin benimsendiği yeni bir kanun talep edilmiş. İstanbul’da ‘proletarya’nm üç mebus çıkarması için çalışılacağı ifade edilmiştir.[2]
Seçimlere kimi kurduğu ittifaklarla kimi de bireysel adaylarla katılan sol ve sosyalist partiler bekledikleri gibi çok sayıda emekçinin meclise gönderilmesini başaramamış, ancak Osmanlı Meclis-i Mebusan'ına bir sosyalist mebus seçilmiştir. İstanbul mebusluğunu kazananlar arasında Zeytinburnu Fabrikası Ustabaşılarından Numan Usta seçimleri kazanmış ve mebus olarak meclis'e katılmıştır.
SEÇİMLERE KATILAN PARTİLER
Sadrazam Dâmad Ferit Paşa liderliğindeki Hürriyet ve İtilaf Fırkası, bütün şubeleri ve peyk cemiyetleri ve fırkayı destekleyen küçük siyasi partilerle birlikte seçime katılmamıştır.
Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti bazı siyasi partilerin adaylarını destekleyerek seçime fiilen katılmıştır. Bu partiler arasında Teceddüt Fırkası, Osmanlı Mesaî Fırkası, Millî Türk Fırkaları bulunmaktadır.[3]
SEÇİMLERE KATILAN MİLLETLER
Türklerin yoğun bir ilgi gösterdiği seçimlere Musevi cemaati de katılım sağlamış, ancak vilayetlerdeki nüfus çoğunluğu iddialarının zarara uğramasını istemeyen ve Wilson İlkeleri'nden yararlanmak isteyen Rum ve Ermeni cemaatler açıkça boykot kararı almamakla birlikte oy kullanımına genellikle katılmamıştır.[2]
1919 seçimine, Osmanlı Yahudileri Hahambaşı Haim Nahum Efendi'nin gayreti ve üstün çalışmaları ile yahudiler İntihab Cemiyeti'ni kurup fiilen katıldılar On üç Yahudinin ikinci seçmen olduğu bu seçimde Yahudilerin gösterdiği iki adaydan Avram Galanti, İzmir'de yeterli oyu alamadıysa da Mişon Ventura İstanbul'da seçimi kazanarak Ocak 1920’de açılan Meclise girme hakkını elde etti.[4]
168 mebuslu Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı Fındıklı'daki sahil sarayında 12 Ocak 1920'de padişahın Hatt-ı Hümayun’u ile açılmıştır. Seçilen mebusların çoğunluğunun ARMH destekçisi olduğunu ve içlerindeki tek gayrimüslimin Musevi cemaatinden İstanbul mebusu Prof. Mişon Ventura Efendidir.
Meclisin açılış konuşmasmda Ahmet Ferid Bey olağanüstü koşullara rağmen toplanan meclis için: “Türk ölmemiştir, ölmeye de niyeti yoktur. Toplanan meclis bunun semeresidir, veni vidi vici. İstedim Toplandım Çalışıyorum demiştir” ifadelerini kullanmıştır.
Meclis üyelerin 60 tanesinin İttihatçı, 6 tanesi liberal, 2 tanesi sosyalist ve geri kalan yüz tanesinin ise diğer ideolojik yaklaşımlara sahiptir.[2]
Meclis'in Misak-ı Milli'yi kabulünün ardından 16 Mart 1920'de İstanbul İtilaf Devletleri tarafından resmen işgal edilmiş ve Meclis-i Meb’usan basılmıştır. Meb’usların bir kısmı tutuklanmış ve ertesi gün Malta adasına sürülmüşlerdir. 18 Mart tarihinde toplanan bir kısım meb’uslar olayı Anayasa ve insan haklarına aykırı bularak protesto etmişler ve ittifakla toplantılarına son vermişlerdir. Durum Meclis-i Ayan'a bildirilince, yan bunu hukuki bulmamış ve lüzumsuz bir karar olduğunu açıklamıştır. 5 Nisan 1920 tarihli bir toplantıda da "müzakere edilecek bir şey olmadığını" söyleyerek dağılmıştır ve bir daha da toplanmamıştır. Meb’usan Meclisi ise Anayasanın hükümleri dairesinde 4 ay zarfında yeniden seçim yapılarak toplanmak üzere zaruri sebeplerden dolayı feshedilmiştir (11 Nisan 1920).[3]