Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Nedir?
Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Nedir?, Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Nerededir?, Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Hakkında Bilgi?, Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Analizi? Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir ilgili Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Ne Anlama Gelir Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Anlamı Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Nedir Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Ne Anlam Taşır Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Neye İşarettir Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Tabiri Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Yorumu
Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Kelimesi
Lütfen Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Kelimesinin Anlamı? Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Ne Demek? ,Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Ne Demektir? Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Ne Demektir? Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Analizi? , Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Anlamı Nedir?,Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Ne Demektir? , Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Açıklaması Nedir? ,Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Cevabı Nedir?,Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Kelimesinin Anlamı?,Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Kelimesinin Anlamı Nedir? Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir
Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Nedir? Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Ne demek? , Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Kelimesinin Anlamı? Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Ne Demek? Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Ne Demektir? ,Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Analizi? Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Anlamı Nedir? Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Ne Demektir?, Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Açıklaması Nedir? , Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Cevabı Nedir? , Türk Kurtuluş Savaşı'nda Eskişehir Kelimesinin Anlamı?
Eskişehir, Türk Kurtuluş Savaşı'nda Batı Cephesi için önemli bir şehirdir. Eskişehir-Kütahya savaşlarında Yunanistan ordusu tarafından işgal edilmiş daha sonra kurtarılmıştır. 20 Temmuz 1921'de Eskişehir işgal edilmiş ve Büyük Taarruz ile beraber 2 Eylül 1922'de kurtarılmıştır.
4 Nisan 1915’te Eskişehir bağımsız bir mutasarrıflık olmuştur[1] ve çevresiyle birlikte kalabalık bir nüfusa sahiptir. 1890'lı yıllarda Eskişehir'e gelen demiryolu daha da gelişmiş, doğal ticaret yollarını takip etmiştir. Bu sayede Eskişehir, demiryollarının bir kesişim noktası haline gelmiştir. Cer Atölyesi (bugünkü TÜRASAŞ) 1892 yılında kurulmuş, demiryolunun ve demiryolu araçlarının bakım ve onarımını yapan önemli bir kuruluş haline gelmiştir. Demiryolu Eskişehir'i hem ticari hem de askeri açıdan önemli bir stratejik nokta konumuna getirmiştir.[2][3]
30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması, İtilaf Devletleri'nin güvenlik gerekçesiyle Osmanlı İmparatorluğu sınırları içindeki önemli noktaları işgal edebilecekleri kararını taşıyordu. 13 Kasım 1918'de İstanbul'a çıkan İngiliz kuvvetleri, İstanbul - Bağdat demiryolu hattında önemli gördükleri yerleri işgale başladılar. 1919 yılının ocak ayının sonlarında Eskişehir de işgalden nasibini almış, Eskişehir Garı çevresinde 520 kişilik bir İngiliz birliği karargahını kurmuştur.[2][4]
İzmir'in işgali Eskişehir'de büyük tepki görmüş, Eskişehirliler 17 Mayıs 1919'da Odunpazarı'nda düzenledikleri mitingle İzmir'in işgalini protesto etmişlerdir. Miting öncesinde, mitingin tertip heyeti tarafından hazırlanan beyanname halka okunmuş, miting sonrasında ise alınan kararlar Sadaret makamına, Hariciye ve Dâhiliye nezaretlerine telgraf ile bildirilmiştir.[5] Mitingden sonra dükkanlar 24 saat matem işareti olarak kapatılmış, birçok protesto telgrafı çekilmiştir.[6] Leon Rouillon, Pour La Turquie adlı eserinde bu mitingden şöyle söz etmektedir:[7]
"Her yerde silah var, az bir süre sonra kaçınılmaz olarak bir ayaklanma olacak. Halkın silahlandırıldığını ve Türkler açısından müttefiklerin politikasının anlamsız ya da tek yanlı olduğunu müşahede ediyoruz. Mütarekenin açıkça ihlaliyle Yunanlıların İzmir'e çıkmaları müttefiklerce desteklendi. Sonuçta orada dayanılmaz, iğrenç işler yaptılar. Eskişehir'de gün boyunca şiddetli gösteriler yapıldı. Mağazalar kapatıldı. Gönüllü birlikler oluşturuldu..."
Bu mitingin ardından işgale karşı olan direniş, daha örgütlü hale gelmiş ve güçlenmiştir.[3] Bu süreçte oluşan ortam içinde Eskişehir’de Kuvâ-yi Milliye örgütlenmesi için birtakım teşebbüslere gidilmiş olsa da Dâhiliye Nezareti'nin Eskişehir Mutasarrıflığına gönderdiği 7 Temmuz 1919 tarihli telgrafta: “Kuvâ-yi Milliye teşkilatı için teşebbüsat kat’iyyen caiz değildir” emri ile bu adımlar engellenmek istenmiştir.[8] 4 Eylül 1919 tarihinde gerçekleştirilen Sivas Kongresi'ne Eskişehir'den üç delege katılmıştır. Bunlar Bayraktarzade Hüseyin Bey (Akbaşlı), Hüsrev Sami (Kızıldoğan) ve Siyahizade Halil İbrahim Bey'dir.[2]
Sivas Kongresi sonrasında 12 Eylül 1919’da bütün komutan ve valilere “Hükümet, ulusun sevgili Padişahına dileklerini ulaştırmasını engelleyip, onunla bağlantısını kesmekte ve gerçekleşen haince davranışını sürdürmekte direndiğinden, ulus da yasal bir hükümet başa geçinceye değin İstanbul Hükümeti ile yönetim yönünden ilişkisini ve İstanbul ile her türlü telgraf ve posta haberleşme ve ulaştırmasını büsbütün kesmeye karar vermiştir. Her yerdeki sivil memurlar, askeri komutanlarla birlikte bu kararı yerine getirecek ve sonucu Kongre Genel Kuruluna bildirecektir ” kararı, Mutasarrıf Hilmi Bey’e de iletilmiş ancak o bu karara uymamış, Sivas Kongresi kararlarına karşıt tavır sergilemiştir.[9]
1 Ekim 1919'da Damat Ferit hükümeti'nin istifa etmesi üzerine yeni bir hükümet kurulmuş, hükümetin başı Ali Rıza Bey olmuştur. Bu arada Eskişehir mutasarrıflığına da Kuvâ-yi Milliye karşıtı Hilmi Bey'in yerine Kuvâ-yi Milliye yanlısı olan Çolakoğlu Sabri Bey getirilmiştir. Mutasarrıf Hilmi 4 Ekim 1919'da öğle yemeği için evine giderken uğradığı bir saldırı sonucunda öldürülmüştür.[2][9]
17 Mart 1920'de Ali Fuat Paşa, 143. Alay ile birlikte Eskişehir - Ankara arasındaki demiryolunu yeniden ele geçirmiş ve denetimi sağlamıştır. 20 Mart 1920 tarihinde ise 20. Kolordu komutan vekili olan Mahmut Bey, Eskişehir'de bulunan İngiliz kuvvetlerine bir uyarı yapmış ve Eskişehir'i bir saat içinde terk etmelerini istemiştir. Aynı gün işgal kuvvetleri çok sayıda mühimmat bırakarak Eskişehir'i terk etmişlerdir.[2]
BMM’nin aldığı kararlar doğrultusunda Kuvâ-yi Milliye örgütlenmeleri 15 Aralık 1920 tarihinde çıkarılan bir kanunla beraber feshedilmiş ve düzenli orduya geçilmiştir. İnönü yakınlarında yapılan İnönü Muharebeleri düzenli ordunun Batı Cephesi'nde kazandığı ilk muharebelerdir. 6-11 Ocak 1921 tarihleri arasında Birinci İnönü Muharebesi ve 26-31 Mart 1921 tarihleri arasında İkinci İnönü Muharebesi gerçekleşmiştir.[10]
Kütahya-Eskişehir Muharebeleri, 10 Temmuz 1921 ile 24 Temmuz 1921 tarihleri arasında gerçekleşmiş ve Ankara Hükumeti muharebeyi kaybetmiştir. Düzenli ordu Sakarya Nehri gerisine çekilmek zorunda kalmıştır. Eskişehir Muharebeleri 21 Temmuz’da başlamış, batı cephesi birliklerinin 25 Temmuz’da Sakarya Nehri'nin gerisine çekilmesiyle sona ermiştir.[11]
Yunan ordusunun Eskişehir'i işgalinden iki gün sonra yani 22 Temmuz 1921'de Yunanistan kralı I. Konstantin Eskişehir'e geldi.[2] Suzan Albek kitabında Eskişehir'i işgalini ve yaşananları şöyle aktarır:[12]
"Türk ordusu Eskişehir'i boşalttıktan sonra, Yunan elini kolunu sallayarak girdi buraya. Aylardan temmuz, Eskişehir'de zerdali vaktiydi. Yunan ordusu dağınık, perişandı. İlk günler Aşağı Mahalledeki çarşının dükkanlarını yağmaladılar. Kurşunlu Cami'nin Menzilhanesini erzak deposu, Aşhaneyi mutfak yaptılar. Semahane Yunan askerleriyle doldu. Kumandanlar Fransız mektebine, Doğaloğlu hanı ve diğer büyük binalara yerleştiler. Odunpazarı'ndaki Turan Numune mektebi hastane oldu. İşgalden iki gün önce Ankara yönüne göçmüş zenginlerin evlerine yerleştiler. Bütün evlere beyaz bayrak asın dediler, astık. Gece dokuzdan sonra sokağa çıkmayın dediler, çıkmadık. Bahçe duvarlarına delik açtık, sokağa çıkmadan birbirimize gidip geldik."
Eskişehir’i Yunan ordusu ele geçirdikten sonra Hüsnü Yusuf adında bir devlet memuru tarafından Hatif gazetesi çıkartılmaya başlanmış, Mustafa Kemal aleyhtarlığı yapılmış ve bu gazetede Mustafa Kemal’i lanetleyen bir şiir yazılmıştır.[13]
26 Ağustos 1922'de Büyük Taarruz başladı. Eskişehir 2 Eylül 1922'de, Seyitgazi ise 1 Eylül 1922'de Yunan ordusu işgalinden kurtuldu.[2] Hakimiyeti Milliye Gazetesi'nin muhabirine göre: Yunan ordusu geri çekilirken 250 kişiyi öldürmüş, kentin merkezinde 4 fabrika, 5 hamam, 3 mescit, 2 cami, 10 okul, 2 bin hane, 22 otel ve han, 2 bin mağaza ve dükkanı ateşe vermişlerdi. Köylerdeyse 13 bin haneyi ve 2 bin davar ağılını yakmışlardı.[2]