Reşîd Rıza Nedir?
Reşîd Rıza Nedir?, Reşîd Rıza Nerededir?, Reşîd Rıza Hakkında Bilgi?, Reşîd Rıza Analizi? Reşîd Rıza ilgili Reşîd Rıza ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Reşîd Rıza ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Reşîd Rıza Ne Anlama Gelir Reşîd Rıza Anlamı Reşîd Rıza Nedir Reşîd Rıza Ne Anlam Taşır Reşîd Rıza Neye İşarettir Reşîd Rıza Tabiri Reşîd Rıza Yorumu
Reşîd Rıza Kelimesi
Lütfen Reşîd Rıza Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Reşîd Rıza İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Reşîd Rıza Kelimesinin Anlamı? Reşîd Rıza Ne Demek? ,Reşîd Rıza Ne Demektir? Reşîd Rıza Ne Demektir? Reşîd Rıza Analizi? , Reşîd Rıza Anlamı Nedir?,Reşîd Rıza Ne Demektir? , Reşîd Rıza Açıklaması Nedir? ,Reşîd Rıza Cevabı Nedir?,Reşîd Rıza Kelimesinin Anlamı?,Reşîd Rıza Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Reşîd Rıza Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Reşîd Rıza Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Reşîd Rıza Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Reşîd Rıza Kelimesinin Anlamı Nedir? Reşîd Rıza Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Reşîd Rıza Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Reşîd Rıza Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Reşîd Rıza - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Reşîd Rıza
Reşîd Rıza Nedir? Reşîd Rıza Ne demek? , Reşîd Rıza Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Reşîd Rıza Kelimesinin Anlamı? Reşîd Rıza Ne Demek? Reşîd Rıza Ne Demektir? ,Reşîd Rıza Analizi? Reşîd Rıza Anlamı Nedir? Reşîd Rıza Ne Demektir?, Reşîd Rıza Açıklaması Nedir? , Reşîd Rıza Cevabı Nedir? , Reşîd Rıza Kelimesinin Anlamı?
Muhammed Reşid Rıza | |
---|---|
Doğum | 23 Eylül 1865 Kalemun, Trablusşam, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 22 Ağustos 1935 (69 yaşında) Kahire, Mısır |
Meslek | Gazeteci, din adamı. |
Etkiledikleri | |
Etkilendikleri | |
Makale serilerinden |
Muhammed Reşid Rıza (Arapça: رشيد رضا; d. 23 Eylül 1865, Kalemûn - ö. 22 Ağustos 1935, Kahire), İslami reformcu din alimi. Muhammed Abduh’un en yakın takipçilerinden birisi olarak bilinir.[2]
Bugün Lübnan’da bulunan o zamanlarki Osmanlı Suriyesi’nin Trablusşam yakınlarındaki El Kalemun köyünde doğdu. İlkeğitimini geleneksel İslami konuları okuyarak aldı. Reşid Rıza, kasaba mektebinde başladığı öğrenim hayatını, Trablusşam’daki rüşdiyede sürdürmüş, bir yıl devam ettiği bu okuldan ayrılarak Hüseyin el-Cisr’in idaresindeki el-Medresetü’l-Vataniyyetü’l-İslamiyye de sona erdirmiştir.[3] 1884'te ilk defa Cemaleddin Afgani ve Abduh tarafından çıkarılan Urva al Vuska isimli dergide tanıtıldı. 1897’de Abduh ile çalışmak için Kahire’ye gitti. 1935’teki ölümüne kadar çalışacağı El-Manar isimli dergiyi 1898’de çıkarmaya başladılar.
Pan İslamcı görüşlere sahip bir kişi bir olarak tanındığı halde kurduğu La Merkeziyye-i Osmaniyye isimli örgüt Osmanlı’dan bağımsız bir Arap devleti kurma amacını güdüyordu. Osmanlı İdaresine karşı Adem-i Merkeziyetçi görüşlerini savundu. 1920’de Birleşik Suriye’nin kralı olarak ilan edilen Mekke Şerifi Hüseyin’in oğlu Faysal’ın danışmanlığını yaptı. Ölümünden sonra dergisi El-Manar, Benna tarafından beş yıl sonra tekrar çıkartılmaya başlandı. Rıza'’nın Benna’nın danışmanı olduğu görüşü kabul edilmektedir.
Rıza yorumları ile Siyaset ve Din Devleti düşüncelerini geliştirmelerinde El Benna, Mevdudi ve Kutub gibi bazı 20. yüzyıl siyasal İslamcılarını etkileyen yer yer reformist yer yer ise radikal içerikli çıkışları ile bilindi. Afgânî ve Abduh gibi Rıza da Batı sömürgeciliği ile yüz yüze kalmanın bir sonucu olarak Müslüman toplumların zayıflığına ve geri kalmışlığına dikkatini verdi.
Dinin bidatlardan ve Batı etkilerinden arındırılması gerektiğini belirtse de içtihadlar yolu ile çağdaş gerçekliklere uygun olduğunu savundu. Sufîleri ve tarikatları eleştirdi. Ulemanın düşünmekten ve sorgulamaktan uzak olduğunu belirttiği kör taklitçiliğinin bilim ve teknolojide geri kalınmasının nedeni olduğunu öne sürdü. Bu kusurların İslamın gerçek kaynakları olarak tanımladığı Selefiliğe dönülmesi ile tamir olunabileceğini savundu.
Osmanlı Saltanat ve Hilafet yapısına getirdiği eleştiriler ve Şura eliyle tesis edilecek demokratik bir yapının İslam dini ile çelişmeyeceğini savunduğu[4] görüşleri yenilikçi ve reformcu olarak değerlendirilmekle birlikte kurucusu olduğu kabul edilen ideal Din Devleti kuramını dayandırdığı; Bir Geçmişe Dönüş Hareketi olarak da tanımlanan Selefi yorumları radikal ve tutucu bir İslamcı olarak değerlendirilmesine yol açtı.
Peygamber ve dört halife devrini savunmakla birlikte sonraki yöneticileri ve halifeleri eleştirdi. İlmiye sınıfına bağlı molla ve ulemaların yönetimle uzlaşarak taviz verdiklerini ve bu şekilde kirlenmiş bir güce eriştiklerini savundu.[5] Teoloji alanındaki düşüncelerinin mentoru Abduh ile aynı paralelde olduğu kabul edilir.
Yaşamının sonlarına doğru Suudi Arabistan'da karşıtlarının Vehhâbîlik olarak tanımladığı akımın kurucusu Muhammed bin Abdülvahhab'ı yakın zamanın büyük ıslahatçılarından biri olarak niteledi. İbn-i Suud'u görmek için çıktığı yolculuğunda Süveyş’ten Kahire’ye dönüş yolunda öldü.