Kıraat Nedir?
Kıraat Nedir?, Kıraat Nerededir?, Kıraat Hakkında Bilgi?, Kıraat Analizi? Kıraat ilgili Kıraat ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Kıraat ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Kıraat Ne Anlama Gelir Kıraat Anlamı Kıraat Nedir Kıraat Ne Anlam Taşır Kıraat Neye İşarettir Kıraat Tabiri Kıraat Yorumu
Kıraat Kelimesi
Lütfen Kıraat Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Kıraat İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Kıraat Kelimesinin Anlamı? Kıraat Ne Demek? ,Kıraat Ne Demektir? Kıraat Ne Demektir? Kıraat Analizi? , Kıraat Anlamı Nedir?,Kıraat Ne Demektir? , Kıraat Açıklaması Nedir? ,Kıraat Cevabı Nedir?,Kıraat Kelimesinin Anlamı?,Kıraat Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Kıraat Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Kıraat Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Kıraat Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Kıraat Kelimesinin Anlamı Nedir? Kıraat Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Kıraat Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Kıraat Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Kıraat - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Kıraat
Kıraat Nedir? Kıraat Ne demek? , Kıraat Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Kıraat Kelimesinin Anlamı? Kıraat Ne Demek? Kıraat Ne Demektir? ,Kıraat Analizi? Kıraat Anlamı Nedir? Kıraat Ne Demektir?, Kıraat Açıklaması Nedir? , Kıraat Cevabı Nedir? , Kıraat Kelimesinin Anlamı?
Makale serilerinden |
Kıraât (Arapça: قراءة qıraeh-Okuma, okuyuş), Kuran'ın farklı rivayetlerle gelen okunuş farklılıklarını ve kurallarını, bunların kaynağı olan kıraat alimleri ve rivayet zincirleriyle ilgilenen ilim dalıdır. Kuran'ın serbest okunuşunu Kıraat-ı Aşere'ye göre içeren ve her defasında farklı okunan ve tonu ve içeriği de değiştiren bir yöntemdir.
Günümüzde Müslümanlar arasında, Kur'an'ın değişik okuma şekillerine bağlı olarak farklı mushaflar bulunduğu bilinmektedir. Bunların en yaygını Hafs Mushafı ve Verş Mushafıdır.[1] Ancak bu değişikliklerde okuyuş şekillerinin ötesinde farklılıkların bulunduğu da araştırmacılar tarafından ortaya konmuştur.[2]
Kıraat, Arapçada toplamak bir araya getirmek anlamlarına gelen 'kırae' fiilinin mastar halidir. Gerçekte kelimenin okunuşu 'kırae' iken Türkçeye geçişinde sonundaki okunmayan t harfiyle birlikte 'kıraat' şeklinde geçmiştir. Kırae ise Arapçada okumak anlamına da gelmektedir. Arapçada herhangi bir okumayla ilgili geniş bir anlamı olan bu kelime Kur'an söz konusu olduğunda mushaftan herhangi bir parçanın okunmasını anlamına gelir. Aynı fiilin Arapçada diğer karşılığı tilave(t) gelir. Türkçede ise özelleşerek sadece Kur'an okumaya münhasır kılınmıştır.
Maddenin konusunu oluşturan Kur'anın farklı okuyuş şekillerinin kıraat imamlarına dayandırılarak incelenmesi ise aslında kıraat ilmi olarak isimlendirilir. Fakat zamanla kıraat ismi bu ilmi ifade eder olmuştur.[3]
Normal musikide sadece tek bir metin olmasına rağmen Kuran'ın okunuşundaki 10 (Arapça: aşere) çeşit okunma ve farklı anlamla insan sesinin piyanoyla veya kanunla akort edilmesi sayesinde geniş olanaklara sahiptir.
Kur'an 23 yıllık bir süreçte peygamber Muhammed'e sözlü olarak vahyedilmiş, o da sahabilerine ezberletmiş ve yazdırmıştır. Bu şekilde mevcut halinde korunmaya çalışılan Kur'an'ın okunuşunda ilk olarak lehçe farklılıklarına peygamber tarafından izin verilmiştir. Daha sonraki dönemde Arap harflerinin noktalamalarından kaynaklı farklılıklar da oluşmuş bu okuyuş farklılıkları peygamberin ölümünden sonra da devam etmiştir. Bu dönemde Kur'an halife Ebu Bekir döneminde mushaf haline getirilmiş, halife Osman döneminde de 'resmi' mushaf haline getirilip çoğaltılarak bazı merkezlere gönderilmiş, diğer nüshaların yakılması emredilmiştir. Bunu sebebinin genellikle farklı okuyuş şekillerinin önüne geçmek olduğu bilinmektedir.
Her ne kadar bu şekilde bir 'imam mushaf' oluşturulup, tüm İslam topraklarında bunun resmi olarak tanınması istenmişse de buna muhalepet eden sahabiler de olmuştur. Abdullah bin Mesud bu konuda başı çekmektedir. O bu mushaf yazımı işine de oluşturulan resmi mushafa da şiddetle karşı çıkmıştır. Daha sonraki dönemde de çeşitli ilim merkezlerinde sahabiden rivayet edilen kıraat şekilleri okunmuş ve tabiinden olan alimlerce rivayeti sürdürülmüştür. Zamanla bu Kur'an rivayetleri kıraat denilen ilim dalının doğup gelişmesine sebep olmuştur.
Kıraat imamlarından her birinin, rivayet ve tariklarının ittifak ile temsil ettiği okuyuşa kıraat yedi veya on kıraattan her birinin kendisine dayandırıldığı kimseye de imam denir. Bir İmam'a ait Raviye (talebesine) nispet edilen kıraat farklılığına Rivayet; bu rivayeti nakleden, yani kıraat imamlarından birisinden kıraat rivayet eden kişiye de Ravi denilmiştir. Ravilerin ravileri arasındaki farklı nakillere de Tarik tabiri kullanılmıştır. Kıraatları bilen kimseye kurra; bunları sözlü olarak nakledip okutan kimseye de mukri denilmiştir.
İslam dünyasında ünlü olan yedi okunuş şeklinin imamları şunlardır:[4]
İmam | Ravileri | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Adı | Doğum | Ölüm | Tam Adı | Not | Adı | Doğum | Ölüm | Tam Adı | Not | Yaygın bölge |
Nâfi bin Abdurrahman | 689 | 785 | Ebu Abdurrahman Nâfi bin Abdurrahman bin Ebu Nuaym el-Leysi el-Medeni | İsfahan doğumlu İranlı | Kalun | 738 | 835[5] | Ebu Musa İsa bin Mina' bin Verdan el-Medeni | Roman, Client of Bani Zuhrah | Libya ve Tunus çoğu |
Verş | 728 | 812[5] | Ebu Said Osman bin Said bi Abdullah el-Kıbti | Mısırlı; client of Quraysh | Fas, Cezayir, Moritanya, the Sahel, Batı Afrika ve Tunus'un bazı bölgeleri | |||||
Ebu Ma'bed İbn Kesir | 665 | 738[5] | Ebu Ma'bed Abdullah bin Kesir bin Amr ed-Dari | İranlı | Bezzî | 786 | 864 | Ebü'l-Hasen Ahmed bin Muhammed bin Abdullah el-Bezzî | İranlı | Artık kullanılmıyor |
Kunbül | 811 | 904[5] | Ebu Ömer Muhammed bin Abdurrahman el-Mahzumi el-Mekkî | Mahzum kabilesi | Artık kullanılmıyor | |||||
Ebu Amr bin Ala | 689 | 770 | Ebu Amr Zebban bin el-Alâ bin Ammar el-Mazini el-Basri | Duri | 767 | 860 | Ebu Ömer Hafs bin Ömer bin Abdulaziz el-Ezdi ed-Duri el-Bağdadi | Grammarian, deaf | Sudan, Çad, Merkezi Afrika, Doğu Afrika ve Yemen'in bir kısmı | |
Susi | 786 | 874 | Ebu Şuayb Salih bin Ziyad bin Abdullah es-Susi | Okunmuyor | ||||||
İbn mir | 630 | 736 | Ebu İmran Abdullah bin mir bin Yezid el-Yahsubi | Hişam bin Ammar | 770 | 859 | Ebu'l-Velid Hişam bin Ammar bin Nusayr es-Sülemi ed-Dımaşki | Yemen'in bir kısmı | ||
Ebu Amr İbn Zekvan | 789 | 857 | Ebu Amr Abdullah bin Ahmed bin Beşir bin Zekvan ed-Dımaşki | Not commonly recited | ||||||
Asım bin Behdele | ? | 745 | Ebu Bekr Asım bin Ebi'n-Necud Behdele el-Esedi el-Kufi | İranlı | Ebu Bekir bin Ayyaş | 713 | 809 | Ebu Bekir Şu'be bin Ayyaş bin Salim el-Esedi el-Kefi | Esedoğulları kölesi | Okunmuyor |
Hafs bin Süleyman | 709 | 796 | Ebu Ömer Hafs bin Süleyman bin el-Mugire el-Esedi | Orta Asya, Güney Asya, Güneydoğu Asya ve Merkezi Asya | ||||||
Hamza bin Habib | 699 | 773 | Ebu Umare Hamza bin Habib bin Umare ez-Zeyyat et-Teymi el-Kufi | İranlı | Halef bin Hişam | 767 | 844 | Ebu Muhammed Halef bin Hişam bin Sa'leb (Talib) el-Esedi el-Bağdadi el-Bezzar | Artık okunmuyor | |
Hallad bin Halid | ? | 835 | Ebu İsa Hallad bin Halid eş-Şeybani | Kureyş kabilesi | Okunmuyor | |||||
Ali bin Hamza el-Kisai | 738 | 805 | Ebu'l-Hasen Ali bin Hamza bin Abdullah el-Kisai el-Kufi | İranlı (Asadi by loyalty) | Al-Layth | ? | 240 AH (854 CE)[5] | Abu al-Harith, al-Layth Ibn Khalid al-Baghdadi | Okunmuyor | |
Düri | 150 AH | 246 AH (860 CE) | Abu 'Amr, Hafs Ibn 'Umar Ibn 'Abd al-'Aziz al-Baghdadi | Transmitter of Abu 'Amr (see above) | Okunmuyor |
Yedi okunuş şekline daha sonra üç okunuş şekli daha eklenmiş ve buna da Kıraat-ı Aşere denmiştir. Bu üç yeni okunuşun imamları ise şunlardır.[4]
<ref>
etiketi; shady129
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)Kur'an ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |