The Third Man Nedir?
The Third Man Nedir?, The Third Man Nerededir?, The Third Man Hakkında Bilgi?, The Third Man Analizi? The Third Man ilgili The Third Man ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. The Third Man ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. The Third Man Ne Anlama Gelir The Third Man Anlamı The Third Man Nedir The Third Man Ne Anlam Taşır The Third Man Neye İşarettir The Third Man Tabiri The Third Man Yorumu
The Third Man Kelimesi
Lütfen The Third Man Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. The Third Man İlgili Sözlük Kelimeler Listesi The Third Man Kelimesinin Anlamı? The Third Man Ne Demek? ,The Third Man Ne Demektir? The Third Man Ne Demektir? The Third Man Analizi? , The Third Man Anlamı Nedir?,The Third Man Ne Demektir? , The Third Man Açıklaması Nedir? ,The Third Man Cevabı Nedir?,The Third Man Kelimesinin Anlamı?,The Third Man Kelimesinin Anlamı Nedir? ,The Third Man Kelimesinin Anlamı Ne demek?,The Third Man Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
The Third Man Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
The Third Man Kelimesinin Anlamı Nedir? The Third Man Kelimesinin Anlamı Ne demek? , The Third Man Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
The Third Man Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! The Third Man - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
The Third Man
The Third Man Nedir? The Third Man Ne demek? , The Third Man Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
The Third Man Kelimesinin Anlamı? The Third Man Ne Demek? The Third Man Ne Demektir? ,The Third Man Analizi? The Third Man Anlamı Nedir? The Third Man Ne Demektir?, The Third Man Açıklaması Nedir? , The Third Man Cevabı Nedir? , The Third Man Kelimesinin Anlamı?
The Third Man | |
Yönetmen | Carol Reed |
---|---|
Yapımcı | Carol Reed Alexander Korda David O. Selznick |
Senarist | Graham Greene Graham Greene (kısa roman) |
Oyuncular | Joseph Cotten Alida Valli Trevor Howard Orson Welles |
Müzik | Anton Karas |
Görüntü yönetmeni | Robert Krasker |
Kurgu | Oswald Hafenrichter |
Stüdyo | British Lion Films |
Dağıtıcı | The Criterion Collection (DVD) |
Cinsi | Sinema filmi |
Türü | Kara film, gerilim, psikolojik, soğuk savaş |
Renk | Siyah-beyaz |
Yapım yılı | 1949 |
Çıkış tarih(ler)i | Eylül 1949, Cannes Film Festivali |
Süre | 104 dakika |
Ülke | İngiltere |
Dil | İngilizce (Almanca ve Rusça konuşmalar da işitilir) |
Diğer adları | Üçüncü Adam (Türkiye) Le Troisième homme (Fransa) Il Terzo uomo (İtalya) El Tercer hombre (İspanya) Der Dritte Mann (Almanya) The 3rd Man (ABD, alternatif afiş ismi) |
Üçüncü Adam 1949 Birleşik Krallık yapımı kara filmdir. Özgün adı The Third Man olan film ABD'de The 3rd Man alternatif adıyla da gösterime sunulmuştu.
Senaryosunu casus romanlarının babası olarak da anılan İngiliz yazar Graham Greene'in yine 1949'da yazdığı aynı adlı kendi kısa romanından uyarlayarak yazdığı bu soğuk savaş klasiğini Carol Reed yönetmiştir. Graham Greene, senaryosuna bir ön hazırlık olarak yazdığı kısa romanını ertesi yıl, 1950'de kitap halinde de yayımlamıştır.[1] Filmin senaryosunun yazılmasına yönetmen Carol Reed, Orson Welles ve Alexander Korda'nın da gayrıresmî katkıları olmuştur. Carol Reed aynı zamanda filmin yapımcılığını da üstlenmiştir.
Başlıca rollerinde Joseph Cotten, Alida Valli, Trevor Howard ve Orson Welles'in oynadıkları filmin Oscar ödülü kazanan siyah beyaz görüntüleri Robert Krasker'e aittir. Filmin karamsar ve melankolik havasına katkısı olan en önemli etmenlerden biri de Anton Karas'ın film için bestelediği ve zither'i (kanuna benzer bir çalgı) ile seslendirdiği filmin unutulmaz tema müziğidir. Film ekibi, sanatını kafe ve lokantalarda icra ederek hayatını kazanan bu zither virtüözünü çekimler sırasında tesadüfen bir birahanede yemek yerlerken keşfetmişlerdir.[2][3]
Film II. Dünya Savaşı'nın sonrasında Avusturya'nın başkenti Viyana'da geçer. Şehir galip devletler olan İngiltere, Fransa, ABD ve SSCB tarafından kontrol edilen sektörlere bölünmüştür. Savaş sona ermiş olmakla birlikte galip devletler arasındaki Soğuk Savaş da henüz başlamıştır. Amerika'da üçüncü sınıf ucuz western romanları yazarak hayatını kazanmaya çalışan, alkolik ve beş parasız Holly Martins (Joseph Cotten), eski arkadaşı Harry Lime'ın (Orson Welles) kendisine yaptığı iş teklifini görüşmek üzere Viyana'ya gelir, gelir gelmez de arkadaşının bir kamyonun altında kalarak öldüğünü ve cenaze törenin alelacele yapılacağını öğrenir. Mezarı başında görünüşte samimi bir insan olan İngiliz Binbaşı Calloway (Trevor Howard) ile sürekli gözyaşı döken aktris Anna Schmidt (Alida Valli) ile tanışır.
Binbaşı Calloway, Martins'e Lime'ın bir hırsız ve katil olduğunu söylediğinde önce Martins buna büyük tepki gösterir. Ancak günler ilerledikçe Martins Binbaşının haklı olduğunu, Harry Lime'ın da aslında ölmemiş olduğunu, polisten kaçmak için böyle bir yola başvurduğunu öğrenir. Lime savaş sonrasının yıkık, yoksul ve perişan Viyana'sında ilaç karaborsacılığı yaparak büyük paralar kazanmaktadır. Yakalanacağını anlayınca da kendini ölmüş göstererek faaliyetlerini yer altında, yani Viyana'nın kanalizasyonlarında devam ettirmeye karar vermiştir.
Filmin en ünlü sahnelerinden birinde, lunaparktaki devasa dönme dolaba binmiş olan Lime (Orson Welles) yukarıdan bakıldığında karıncalar gibi gözüken insanlara küçümseyerek bakar ve şu meşhur sözleri sarfeder:
...İtalya'da 30 yıl boyunca Borjiyalar hüküm sürdü, bu süre içinde hep kan döküldü, cinayetler işlendi yani hep savaş, kıyım ve terör vardı. Ama Michelangelo, Leonardo da Vinci ve Rönesans'ı da onlar yarattı. Oysa İsviçre'de 500 yıl boyunca barış, kardeşlik ve demokrasi vardı, ama buna karşılık ne yaratabildiler? Sadece guguklu saati!
İşlediği suçları ve cinayetleri haklı gösterebilmek için Lime'ın sarfettiği bu pervasız replik Graham Greene'in özgün senaryosunda yer almıyordu, senaryoya Orson Welles tarafından ilave edilmişti.
Oyuncu | Rolü |
---|---|
Joseph Cotten | Holly Martins |
Alida Valli | Anna Schmidt |
Orson Welles | Harry Lime |
Trevor Howard | Binbaşı Calloway |
Bernard Lee | Çavuş Paine |
Paul Hörbiger | Harry'nin yardımcısı |
Ernst Deutsch | 'Baron' Kurtz |
Siegfried Breuer | Popescu |
Erich Ponto | Dr. Winkel |
Wilfrid Hyde-White | Crabbin |
Hedwig Bleibtreu | Anna'nın yaşlı ev sahibesi |
Sinema eleştirmeni Roger Ebert'e göre "müziğinin, ana fikrine ve eylemlerine bu kadar kusursuzca uygun düştüğü başka bir sinema filmi yoktur". Bu kara filmin karamsar ve melankolik havasını pekiştiren en önemli etmenlerden biri de Anton Karas'ın özellikle bu film için bestelediği ve zither'i ile seslendirdiği filmin unutulmaz tema müziğidir. Film ekibi, sanatını kafe ve birahanelerde icra ederek hayatını kazanan bu zither virtüözünü çekimler sırasında tesadüfen bu birahanelerden birinde yemek yerlerken keşfetmişlerdir.[2][3] Türkiye'de geçmişte filmle ilgili yazılmış birçok makalede Anton Karas'ın çaldığı bu müzik aletinin hatalı olarak sitar olduğu yazılmıştır, oysa filmin tema müziğinde kullanılan müzik aleti sitar değir zither'dir, Zither Doğu Avrupa'ya özgü kanuna benzer bir müzik aletidir.
Filmin soundtrack albümünde yer alan parçalar şunlardır:
Önce gelen: The Fallen Idol |
En İyi İngiliz Filmi BAFTA Ödülü 1951 |
Sonra gelen: The Blue Lamp |