Lost in Translation (film) Nedir?
Lost in Translation (film) Nedir?, Lost in Translation (film) Nerededir?, Lost in Translation (film) Hakkında Bilgi?, Lost in Translation (film) Analizi? Lost in Translation (film) ilgili Lost in Translation (film) ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Lost in Translation (film) ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Lost in Translation (film) Ne Anlama Gelir Lost in Translation (film) Anlamı Lost in Translation (film) Nedir Lost in Translation (film) Ne Anlam Taşır Lost in Translation (film) Neye İşarettir Lost in Translation (film) Tabiri Lost in Translation (film) Yorumu
Lost in Translation (film) Kelimesi
Lütfen Lost in Translation (film) Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Lost in Translation (film) İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Lost in Translation (film) Kelimesinin Anlamı? Lost in Translation (film) Ne Demek? ,Lost in Translation (film) Ne Demektir? Lost in Translation (film) Ne Demektir? Lost in Translation (film) Analizi? , Lost in Translation (film) Anlamı Nedir?,Lost in Translation (film) Ne Demektir? , Lost in Translation (film) Açıklaması Nedir? ,Lost in Translation (film) Cevabı Nedir?,Lost in Translation (film) Kelimesinin Anlamı?,Lost in Translation (film) Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Lost in Translation (film) Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Lost in Translation (film) Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Lost in Translation (film) Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Lost in Translation (film) Kelimesinin Anlamı Nedir? Lost in Translation (film) Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Lost in Translation (film) Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Lost in Translation (film) Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Lost in Translation (film) - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Lost in Translation (film)
Lost in Translation (film) Nedir? Lost in Translation (film) Ne demek? , Lost in Translation (film) Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Lost in Translation (film) Kelimesinin Anlamı? Lost in Translation (film) Ne Demek? Lost in Translation (film) Ne Demektir? ,Lost in Translation (film) Analizi? Lost in Translation (film) Anlamı Nedir? Lost in Translation (film) Ne Demektir?, Lost in Translation (film) Açıklaması Nedir? , Lost in Translation (film) Cevabı Nedir? , Lost in Translation (film) Kelimesinin Anlamı?
Lost in Translation | |
Yönetmen | Sofia Coppola |
---|---|
Yapımcı | Ross Katz Sofia Coppola |
Senarist | Sofia Coppola |
Oyuncular | Bill Murray Scarlett Johansson Giovanni Ribisi Anna Faris |
Müzik | Brian Reitzell Kevin Shields |
Görüntü yönetmeni | Lance Acord |
Kurgu | Sarah Flack |
Stüdyo | American Zoetrope Tohokushinsha Film |
Dağıtıcı | Focus Features |
Cinsi | Sinema filmi |
Süre | 102 dk. |
Dil | İngilizce-Japonca |
Bütçe | 4 milyon $ |
Kazandıkları Akademi Ödülleri | |
---|---|
1. En İyi Özgün Senaryo, Sofia Coppola | |
Kazandıkları Altın Küre ödülleri | |
1. En İyi Film - Müzikal/Komedi | |
2. En İyi Aktör - Müzikal/Komedi, Bill Murray | |
3. En İyi Senaryo, Sofia Coppola | |
Kazandıkları BAFTA ödülleri | |
1. Best Editing, Sarah Flack | |
2.En İyi Aktör, Bill Murray | |
3. En İyi Aktris, Scarlett Johansson |
Bir Konuşabilse (İngilizce özgün adıyla Lost in Translation), Sofia Coppola tarafından yazılıp yönetilen 2003 yılı romantik komedi-drama filmidir. Bob Harris (Bill Murray) Suntory viskisi reklamı için Tokyo'yu ziyaret eden orta yaş krizindeki bir aktördür. Orada bulunduğu süre sırasında Charlotte (Scarlett Johansson) adında üniversiteden yeni mezun olmuş genç bir kadınla arkadaş olur. Filmin ana teması yabancılaşma ve bireylerin yaşadığı sosyal kopukluklardır. Eleştirmenler, filmin ana akım anlatı tekniklerinin dışında olmasına ve alışılagelmedik romantizm anlayışına da dikkat çekmişlerdir.
Coppola, filmi Tokyo'da zaman geçirdiği sırada şehri sevdiğini fark etmesiyle yazmaya başladı. Kendisinin ilk uzun metrajlı filmi olan 1999 yapımı The Virgin Suicides'ın tanıtımını yaparken kaldığı Park Hyatt Tokyo otelinde "romantik bir melankoli" yaşayan iki karakteri ele alan bir senaryo oluşturmaya başladı. Bob Harris rolüne en başından beri sadece Bill Murray'i düşünen Coppola, bir sene boyunca sürekli Murray'i rolü canlandırması için ikna etmeye çalıştı. Bu süreçte Coppola ona amansızca mektuplar ve telefon mesajları yolladı. En sonunda Murray rolü kabul etti fakat herhangi bir sözleşme imzalamadı. Filmin 4 milyon dolarlık bütçesinin dörtte birini başrolünün Tokyo'ya gelip gelmeyeceğini bilmeden harcadı. Çekimler başlamadan bir gün önce Bill Murray, Tokyo'ya geldi ve film yapılmaya başlandı.
Filmin ilk gösterimi 29 Ağustos 2003 tarihinde Telluride Film Festivali'nde yapıldı ve eleştirmenlerden büyük övgüler aldı. Eleştirmenler, Murray ve Johansson'ın performanslarının yanı sıra Coppola'nın yazımı ve yönetmenliğini övdü. Filmde tasvir edilen Japonya'nın Doğu hakkındaki stereotiplerden çıkmaması eleştirilere neden oldu. 76. Akademi Ödülleri'nde Coppola En İyi Orijinal Senaryo ödülünü kazandı ve film aynı zamanda En İyi Film, En İyi Yönetmen (Coppola) ve En İyi Erkek Oyuncu (Murray) dallarında aday gösterildi. Film ayrıca üç Altın Küre ve üç BAFTA kazandı.
Bob Harris, eski ününü yitirmeye başlamış Amerikan bir film yıldızıdır. Suntory viskisinin reklamlarında oynamak için Tokyo'ya gelen Harris, Park Hyatt Tokyo'da kalmaya başlar. 25 yıllık evliliğinde gerginlikler ve bir orta yaş krizi yaşarken otelde kalan bir başka bir Amerikalı olan Charlotte ile tanışır. Charlotte da ünlü bir fotoğrafçı olan kocası John'a eşlik eden genç bir Yale Üniversitesi mezunudur. Sorguladığı evliliği ve gelecek kaygısından ötürü Harris ile kendisini benzer durumlarda bulur. İkisi de yaşadıkları jet lag ve kültür şokuyla boğuşmaya başlar ve çoğunlukla otelde vakit geçirirler.
O sırada Park Hyatt'ta bir aksiyon filminin tanıtımını yapan Kelly adlı bir Hollywood oyuncusu vardır.Kelly, Charlotte ve John'a rastlar ve onunla daha önce yaptığı fotoğraf seansları hakkında övünür. Bob ve Charlotte otelde sık sık karşılaşırlar ve en sonunda otel barında kendilerini tanıtırlar.
Birkaç karşılaşmadan sonra, John, Tokyo dışında görevdeyken Charlotte, Bob'u bazı yerel arkadaşlarıyla tanıştırmak için şehre davet eder. Şehrin gece hayatını birlikte deneyimledikleri Tokyo'da eğlenceli bir gece geçirirler. İlerleyen günlerde Bob ve Charlotte birlikte daha fazla vakit geçirmeye başlar ve arkadaşlıkları güçlenir. Bir gece, ikisi de uyuyamazken, Charlotte'un kişisel belirsizlikleri ve evliliği hakkında samimi bir sohbeti paylaşırlar.
Bob, şehirdeki sondan bir önceki gecesinde otel barındaki caz şarkıcısı ile geceyi geçirir. Charlotte ertesi sabah kadının Bob'un odasında şarkı söylediğini duyar. Bu durum o günün ilerleyen saatlerinde birlikte öğle yemeği yedikleri sırada Bob ve Charlotte arasında gerginliğe yol açar. Bob, ertesi gün Tokyo'dan ayrılacağını söyledikten sonra çift akşam tekrar karşılaşır.
Bob ve Charlotte barışıp birbirlerini nasıl özleyeceklerini ifade ederek otel barına son bir ziyarette bulunurlar. Ertesi sabah, Bob otelden ayrılırken Charlotte ile samimi ama tatmin etmeyen bir vedada bulunur. Bob taksiye binip havaalanına giderken sokağın birinde Charlotte'u görünce arabayı durdurur ve ona doğru yürür. Sonra ona sarılır ve kulağına bir şeyler fısıldar. İkisi bir öpücük paylaştıktan sonra vedalaşırlar ve Bob ayrılır.
Ödüller | ||
---|---|---|
Önce gelen: Chicago |
En İyi Sinema Filmi Altın Küre Ödülü - Müzikal veya Komedi 2003 |
Sonra gelen: Sideways |