Ayastefanos Rus Abidesi Nedir?
Ayastefanos Rus Abidesi Nedir?, Ayastefanos Rus Abidesi Nerededir?, Ayastefanos Rus Abidesi Hakkında Bilgi?, Ayastefanos Rus Abidesi Analizi? Ayastefanos Rus Abidesi ilgili Ayastefanos Rus Abidesi ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Ayastefanos Rus Abidesi ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Ayastefanos Rus Abidesi Ne Anlama Gelir Ayastefanos Rus Abidesi Anlamı Ayastefanos Rus Abidesi Nedir Ayastefanos Rus Abidesi Ne Anlam Taşır Ayastefanos Rus Abidesi Neye İşarettir Ayastefanos Rus Abidesi Tabiri Ayastefanos Rus Abidesi Yorumu
Ayastefanos Rus Abidesi Kelimesi
Lütfen Ayastefanos Rus Abidesi Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Ayastefanos Rus Abidesi İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Ayastefanos Rus Abidesi Kelimesinin Anlamı? Ayastefanos Rus Abidesi Ne Demek? ,Ayastefanos Rus Abidesi Ne Demektir? Ayastefanos Rus Abidesi Ne Demektir? Ayastefanos Rus Abidesi Analizi? , Ayastefanos Rus Abidesi Anlamı Nedir?,Ayastefanos Rus Abidesi Ne Demektir? , Ayastefanos Rus Abidesi Açıklaması Nedir? ,Ayastefanos Rus Abidesi Cevabı Nedir?,Ayastefanos Rus Abidesi Kelimesinin Anlamı?,Ayastefanos Rus Abidesi Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Ayastefanos Rus Abidesi Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Ayastefanos Rus Abidesi Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Ayastefanos Rus Abidesi Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Ayastefanos Rus Abidesi Kelimesinin Anlamı Nedir? Ayastefanos Rus Abidesi Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Ayastefanos Rus Abidesi Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Ayastefanos Rus Abidesi Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Ayastefanos Rus Abidesi - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Ayastefanos Rus Abidesi
Ayastefanos Rus Abidesi Nedir? Ayastefanos Rus Abidesi Ne demek? , Ayastefanos Rus Abidesi Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Ayastefanos Rus Abidesi Kelimesinin Anlamı? Ayastefanos Rus Abidesi Ne Demek? Ayastefanos Rus Abidesi Ne Demektir? ,Ayastefanos Rus Abidesi Analizi? Ayastefanos Rus Abidesi Anlamı Nedir? Ayastefanos Rus Abidesi Ne Demektir?, Ayastefanos Rus Abidesi Açıklaması Nedir? , Ayastefanos Rus Abidesi Cevabı Nedir? , Ayastefanos Rus Abidesi Kelimesinin Anlamı?
Храм-усыпальница русских воинов | |
Genel bilgiler | |
---|---|
Durum | Yıkıldı |
Konum | İstanbul |
Ülke | Türkiye |
Koordinatlar | 40°57′42″K 28°48′40″D / 40.96167°K 28.81111°D |
Başlama | 1894 |
Tamamlanma | 1898 |
Yıkılma | 1914 |
Sahip | Ortodoksluk |
Yükseklik | |
Mimari | Rus mimarisi |
Ayastefanos Rus Abidesi, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda ölen Rus askerlerinin anısına yaptırılmış anıttır. Şenlikköy'de Galitaria'da (eski Kalkıratya Köyü'nün hemen yanında) yapıldığı bilinen anıt bugün mevcut değildir.
Savaş sırasında yaşamını yitiren 5,000 civarında Rus askeri çok dağınık bir biçimde ve çeşitli mezarlıklarda gömüldü. Bunların gözetimi ve bakımı zor, hatta olanaksızdı. Rus hükûmeti soruna çözüm olarak dini gerekler için bir şapel eşliğinde mezarları bir kemik gömütlüğünde (ossuaire) birleştirmek isteğindeydi. Öneri, Osmanlı yönetimine iletildiğinde savaşın sonunda koşulları çok ağır bir barış antlaşmasını imzalamak zorunda kalmış olan Osmanlı hükûmeti tarafından teknik bir sorun olarak ele alınır ve antlaşmanın yapıldığı ve Rus ordusunun savaş sırasında konakladığı Ayastefanos'ta istenen arsa bulunur, Barutçubaşı ailesine ait arazinin satın alınmasına izin verilir.
Anıt Osmanlı Devleti tarafından Rus Devletine savaş tazminatı olarak yapılmıştır.
Yapımına 1895'te başlanan anıt ise önerinin amacını aşan bir biçimde ve boyutta gerçekleşti. Aslında Rus hükûmetince istenen, Rus zaferini simgeleyen bir anıtın dikilmesi idi. Gerçekleştirilen anıt, II. Abdülhamid'in itirazı üzerine varılan bir uzlaşmanın sonunda kabul edilen haliydi. Anıt, Rusya'nın İstanbul'daki askeri ataşesi Albay Peçkov tarafından yapılan taslak üzerine 3 yıldır İstanbul'da çalışmakta olan Rus mimar Bozarov tarafından tasarlanıp inşa edilmişti.
I. Dünya Savaşı başladığında ve Rusya'ya savaş açıldığında 1877-1878 yenilgisinin anısını taşıdığı düşünülen yapıt 14 Kasım 1914 tarihinde yıkıldı. Enver Paşa, 1.Dünya Savaşının ilan edildiği ve bu anıtın utanç kaynağı olduğunu düşünerek Bayrampaşa'dan gelen bir birlik ile yıkımdan önce; çanı indirmiş ve Askeri Müze'ye göndermiş, binadaki eşya polis müdüriyetine teslim edilmiş. Bunlar arasında bilinen en önemli parça, yapının pirinç ve altın yaldızlı maketidir (Bu maket şu anda İstanbul Emniyet kayıtlarında gözükmesine rağmen, depolarında bulunmamaktadır). İkona ve benzeri dini eşyalar Rus rahiplere verildi. İstanbul Emniyet Müdürü yıkım hazırlıkları esnasında gelerek müdahale etmiş, ancak Enver Paşa'yı ikna edememiştir. Yıkıma ilişkin yazılı kaynaklardan son derece görkemli bir yapı olduğu, binanın iç yüzünde savaşta ölen askerlerin adlarının işlendiği nişlerin sıralandığı, Çar Nikola'nın gönderdiği saray ressamları Beyoğlu'ndaki Rus Büyükelçiliğinde 6 ay kalarak bu anıtın süslenmesi için çalışmışlardır, kemiklerin mahzenlere doldurulmuş olarak korunduğu, rahip ve muhafızlar için özel hacimlerin düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Yıkım, on iki kâgir ayak tarafından taşındığı belirtilen son platforma yerleştirilen tahrip kalıplarıyla gerçekleştirilmiştir. Yıkılan yapı 3 ay gibi bir sürede yerinden kaldırılmıştır. Bakırköy ilçesinde Florya semti Şenlikköy mahallesinde bulunan yer, 1. Orduya bağlı Levazım birliği içerisinde yer almaktaydı, askeri bölge içinde Rus yapılarını andıran ve muhtemelen anıttan kalan parçalar ile yapılmış eski askeri yapılar yer almaktadır.
Anıtın bulunduğu cadde manastır caddesi olarak geçmekte, bugün cumhuriyet caddesi olarak ismi değişmiştir. Anıtın etrafında ciddi bir peyzaj mevcuttu, anıttan eski adı ile Galitaria köyüne kadar olan kısım tamamen üzüm bağları ekiliydi. Eski adı ile Galitaria, şimdiki ismi ile Şenlikköy hayvancılık ve bağcılık ile meşhur bir Rum köyüydü, köyde anlatılan Ruslar ile anlatılan fevkalade fazla bilgi vardır.
Yıkım, Fuat Uzkınay adlı bir yedek subay tarafından Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı adıyla filme alınmıştır. İlk Türk filmi olarak bilinen bu çekim halen kayıptır.
Ayastefanos Rus Abidesi, 1877 ve 1878 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında yaşanan 93 Harbi'nin kazanan tarafı olan Rusya tarafından savaş sırasında ölen askerlerinin anısına ve zaferlerinin hatırasına dikilmiştir.[1][2] İlk olarak 1883 yılında 93 Harbi'ni sonlandıran antlaşmanın[3] imzalandığı yer olan Neriman Şah Köşkü'nün[4] yerinde dikilmesi planlanan[5] ve yapımı için 1890 yılında Osmanlı tarafına başvurulan[6] abidenin inşası Osmanlı halkı üzerinde kötü bir etki bırakacağının öngörülmesi nedeniyle uzun süre engellenmiştir.[5] Tarafların uzun süren anlaşmazlıkları sonucunda II. Abdülhamid'in girişimi ve Rus tarafının kendi askerlerinin defnedildiği mevcut mezarlıkların metruk halde olması nedenleriyle salt bir abide değil mezar, din ve hayır kurumu olarak inşa edilmesi konusunda anlaşılmıştır.[7][8] Ayrıca inşa yeri de Rusların ilk planladığı şekilde 93 Harbi sırasında ulaştıkları en uç nokta olan[9][7] Ayastefanos (günümüzde Yeşilköy) değil Kalitarya (günümüzde Şenlikköy) olarak belirlenmiştir.[10][11][12]
24 Nisan 1892 tarihinde Meclis-i Vükelâ tarafından onaylanan yapı inşasının ne zaman başladığı tam olarak bilinmemekle birlikte 20 Ocak 1893 ile 25 Haziran 1893 tarihleri arasında başlamış olduğu düşünülmektedir.[13] Kasım 1898'de tamamlanarak 18 Aralık 1898 tarihinde resmî açılış töreni yapılan[14][15] yapı anıtsal bir üslupla inşa edilmekle birlikte Rus askerlerin kemiklerinin muhafaza edildiği bir mezar-kilise olarak hizmet vermekteydi.[16][12][17] Osmanlı belgelerinde Rus mezarlığı ve teferruatı, Rus kilisesi, Rus manastırı gibi adlarla anılan yapıdan özellikle yıkılışının ardından "abide" olarak bahsedilmiştir.[16]
93 Harbi'nin sonlanmasından I. Dünya Savaşı'nın başlamasına kadar geçen süre içerisinde 19. yüzyıl başlarına görece durgun geçen Osmanlı-Rus ilişkileri bu süreç sonunda tekrar gerginleşmeye başlamıştır. Boğazları olası Rus tehdidine karşı güvenceye almak isteyen Osmanlı tarafının Dahiliye Nazırı Talat Paşa kanalıyla Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Sazonov'a ittifak teklif etmelerine karşın olumlu cevap alamamaları, Britanya İmparatorluğu'nun Osmanlı donanmasına teslim etmesi gereken Reşadiye ve Sultan Osman zırhlılarına el koyması gibi etmenler Osmanlı'yı Alman İmparatorluğu ile ittifak yapmaya itmiştir.[18][19] Avrupa'daki kutuplaşmalar sonunda İttifak Devletleri içerisinde yer alan Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri içerisinde yer alan Rusya I. Dünya Savaşı'nın farklı taraflarında bulunmuş ve ilişkiler tamamen kopmuştur.[18][20][21]
I. Dünya Savaşı'na giden süreçte iki ülke ilişkilerinin bozulmasıyla birlikte basında Rus zafer anıtı niteliği taşıyan bu yapının yıkılmasının gerekliliğine dair yazılar yer almaya başlamıştır.[22] İstanbul Ansiklopedisi'nde, bu konudaki ilk yazının Aka Gündüz tarafından yazıldığı aktarılmaktadır.[21] Ayrıca Tanin, Turan gibi yüksek tirajlı yayınlarda da abidenin yıkılması yönünde yazılar kaleme alınmıştır.[23] 11 Kasım 1914 tarihinde Osmanlı'nın Rusya ve müttefiklerine savaş ilan etmesini[24][25] takiben iktidardaki İttihat ve Terakki Dahiliye Nazırı Talat Paşa'nın deyimiyle "harbi popüler hale getirmek" amacıyla propagandaya girişilmiştir.[26][27] Basındaki propagandanın yanı sıra bunun bir parçası olarak[20] 14 Kasım 1914'te Britanya, Fransa ve Rusya'ya cihat ilan edilmiş; cihat hutbesinin Fatih Camii'nde okunmasını takiben galeyena gelen halk tarafından[6] İstanbul sokaklarında Fransız, İngiliz ve Ruslara ait yerler yağmalanarak harap edilmiş[21], Rusların 93 Harbi'ndeki üstünlüğünün simgesi olan ve dönem Osmanlı gazeteleri tarafından utanç kaynağı olarak gösterilen[8][28] Ayastefanos Rus Abidesi de tahrip edilen yapılardan olmuştur.[29] Gazeteler, yıkımı izleyenlerin hatıratları ve resmî kaynaklar arasında abidenin yıkım aşamasına dair farklı anlatımlar olmakla beraber[12] yıkımın nihai olarak 27. Süvari Alayı tarafından çan kulesinin dinamitlenerek gerçekleştirildiği konusunda kaynaklar hemfikirdir.[30][7] Abidenin kaidesi dahil tüm kompleksin yıkılması ise üç ay kadar sürmüştür.[7][31][28]
Abidenin yıkılması konusu aylar öncesinden konuşulmaya başlanmış, yıkımın devlet adına propaganda aracı olarak kullanılmak niyetiyle fotoğraflanması ve filme alınması planlanmıştır.[32][26] Ordu adına Sadi Bey, Tanin gazetesi adına Ali Enis Bey, Photographie Resna adına Rahmizâde Bâhâeddin ve Tasvîr-i Efkâr gazetesi adına ismi bilinmeyen bir fotoğrafçı abidenin yıkımını fotoğraflarla belgelemişlerdir.[33][20][34][21] Ayrıca yıkılışın filme alınması için müttefik Avusturya-Macaristan menşeili Sascha-Meßter-Film ile anlaşılmış[30][12] ancak savaş ilanı sonrası halk arasında yükselen ulusal duygular dikkate alınarak son anda filmi çekecek kişinin Müslüman Türk olması şartı getirilmiştir.[32][35] Orduya katılmadan önce film göstericisi olarak çalışan, 11 Ağustos 1914'te askere alınan ve yedek subay olarak görev yapan Fuat Bey filmi çekmeye en uygun kişi olarak görülmüştür.[36][37][38][9] Göstericiyi kullanmayı bilmesine karşın daha önce hiç alıcı kullanmamış olan Fuat Bey'e şirketin itiraz etmesine karşın birkaç saat boyunca makineyi nasıl kullanacağı öğretilmiş, gerçekleştirilen kısa bir deneme çekiminde başarılı olunca şirketin de onay vermesiyle[9][39][40] abidenin yıkılışı Fuat Bey tarafından 14 Kasım 1914 Cumartesi günü saat 8.30'da[41] 150 metrelik filme siyah-beyaz olarak çekilmiştir.[37][38][42][43]
Budapeşte'de banyo edilen film kamuoyuna ilk kez Sinema Haberleri gazetesinin 30 Kasım 1914 tarihli sayısında "Tezâhürât-ı Milliye – Moskof bidesinin Tahribi Ali Efendi Sinemasında" başlığı ile duyurulmuştur.[44] Aynı ilan peş peşe beş sayı boyunca yayınlanmış ve film ilk kez 25 veya 26 Aralık tarihinde Sirkeci'deki Ali Efendi Sinemasında Moskof Heykelinin Tahribi adıyla gösterilmiştir.[45][46] Bu tarihler 25 Aralık tarihli İkdam ve 26 Aralık tarihli Tasfîr-i Efkâr gazetelerinde film hakkında "bugünden itibaren gösterilecektir" şeklinde bilgi verilmesinden yola çıkarak ortaya çıkarılmış, film en fazla dört gün gösterimde kalmıştır.[45] Günümüzde Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı olarak bilinen bu belgesel film Türk sinemasının başlangıç noktası olarak kabul edilse de gösterime girdiği günlerde kamuoyunda heyecan oluşturmamış ve kayda değer bir gişe yapmamıştır.[44][47][48] Sinema Haberleri'ndeki metne dayanarak filmin yapımcısı konusunda da çıkarımlar yapan İsmail Arda Odabaşı; Ali Efendi Sinemasının yayın organı durumundaki gazetenin filmi duyururken kullandığı "...şerit sinemamıza aittir." ifadesinden yola çıkmış, sinemanın diğer filmlerde bu ibareyi kullanmamasına ve Fuat Bey'in sinemanın ortaklarından olmasına dikkat çekmiş, filmin yapımcısının geleneksel kabul olan Osmanlı ordusu değil Ali Efendi Sineması olduğunu savunmuştur.[44]