Ahmet Bedevi Kuran Nedir?
Ahmet Bedevi Kuran Nedir?, Ahmet Bedevi Kuran Nerededir?, Ahmet Bedevi Kuran Hakkında Bilgi?, Ahmet Bedevi Kuran Analizi? Ahmet Bedevi Kuran ilgili Ahmet Bedevi Kuran ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Ahmet Bedevi Kuran ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Ahmet Bedevi Kuran Ne Anlama Gelir Ahmet Bedevi Kuran Anlamı Ahmet Bedevi Kuran Nedir Ahmet Bedevi Kuran Ne Anlam Taşır Ahmet Bedevi Kuran Neye İşarettir Ahmet Bedevi Kuran Tabiri Ahmet Bedevi Kuran Yorumu
Ahmet Bedevi Kuran Kelimesi
Lütfen Ahmet Bedevi Kuran Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Ahmet Bedevi Kuran İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Ahmet Bedevi Kuran Kelimesinin Anlamı? Ahmet Bedevi Kuran Ne Demek? ,Ahmet Bedevi Kuran Ne Demektir? Ahmet Bedevi Kuran Ne Demektir? Ahmet Bedevi Kuran Analizi? , Ahmet Bedevi Kuran Anlamı Nedir?,Ahmet Bedevi Kuran Ne Demektir? , Ahmet Bedevi Kuran Açıklaması Nedir? ,Ahmet Bedevi Kuran Cevabı Nedir?,Ahmet Bedevi Kuran Kelimesinin Anlamı?,Ahmet Bedevi Kuran Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Ahmet Bedevi Kuran Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Ahmet Bedevi Kuran Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Ahmet Bedevi Kuran Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Ahmet Bedevi Kuran Kelimesinin Anlamı Nedir? Ahmet Bedevi Kuran Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Ahmet Bedevi Kuran Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Ahmet Bedevi Kuran Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Ahmet Bedevi Kuran - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Ahmet Bedevi Kuran
Ahmet Bedevi Kuran Nedir? Ahmet Bedevi Kuran Ne demek? , Ahmet Bedevi Kuran Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Ahmet Bedevi Kuran Kelimesinin Anlamı? Ahmet Bedevi Kuran Ne Demek? Ahmet Bedevi Kuran Ne Demektir? ,Ahmet Bedevi Kuran Analizi? Ahmet Bedevi Kuran Anlamı Nedir? Ahmet Bedevi Kuran Ne Demektir?, Ahmet Bedevi Kuran Açıklaması Nedir? , Ahmet Bedevi Kuran Cevabı Nedir? , Ahmet Bedevi Kuran Kelimesinin Anlamı?
Ahmet Bedevi Kuran, (1886, Trabzon - 24 Ocak 1966, İstanbul), Türk yazar ve siyaset adamı.
II. Meşrutiyet dönemi Jön Türkler’indendir. Yaşadığı dönemin tarihini, sağlam bir metot ile kaleme alan biyografi yazarı olarak anılmaktadır.[1] Prens Sabahattin taraftarı olan Ahmet Bedevi, İttihat ve Terakki’ye muhalif idi. Cumhuriyet yıllarında siyasetten uzak durmuş; emekliliğinden sonra Jön Türkler hakkında eserler vererek bu devrin tanınması ve yazılmasını mümkün kılmıştır.
1886 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. Babası, Kula eşrafından, Seyyid İbrahimzâdelerden Hacı Mehmet Nuri Efendi; annesi Trabzonlu Nesime bide Hanım'dır.[1] Redif zabiti olan babasının memleketi Kula’ya tayini nedeniyle çocukluğu Kula’da geçti.
İlköğrenimini Kula’da tamamladı; ortaöğrenimine Akhisar’da başladı; 1898’de ağabeyi Halil ile İstanbul’a giderek Eyüp Baytar Rüştiyesi’ne kaydoldu. 1901’de rüştiyeden mezun olduktan sonra Kuleli Askeri İdadisi’ne kaydoldu. Bu okuldan 1905’te mezun oldu ve Harbiye’ye girdi.
Harbiye’deki öğrenciliği sırasında II. Abdülhamit’e karşı gizli çalışmalara katılmaktan tutuklandı. Divan-ı Harp Heyeti huzurundaki ağır eleştirileri ve ürkütücü sözlerinden sonra suikast hazırlamak suçuyla idama mahkûm oldu.[1] 1907-1908 ders dönemini hapishanede geçirdi; İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla serbest bırakıldı. İttihat ve Terakki’ye muhalefet eden ve kaydolmayı reddeden öğrenciler arasındaydı. 31 Mart İsyanı sonra mezuniyetini beklediği sırada İttihat ve Terakki’ye itaat etmeyen dört arkadaşı ile birlikte tutuklandı. Rodos'a sürgün edilmesine karar verilen Ahmet Bedevi, hak etmesine rağmen diplomasını da alamadı.
Sürgünden kaçıp Mısır’a gitti. O dönemde Mısır İttihat ve Terakki muhalefetinin en önemli durağı idi.[1] Kahire’de Türkçe dersleri veren Ahmet Bedevi, Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa’nın isteği ile Fas ordusunun düzenlenmesi çalışmalarına katıldı. Fas’ta yedi ay kadar çalışan zabitler, Fransa’nın baskıları karşısında dağıldılar. Arkadaşları Mısır’a dönerken Ahmet Bedevi Paris’e gitti. Prens Sabahattin taraftarları arasında siyasi faaliyette bulunan Ahmet Bedevi, sadrazam Said Halim Paşa’nın ölümünden sonra İstanbul’a döndü.
İstanbul’da, Ahmed Muhtar Paşa ve Kâmil Paşa hükûmetleri döneminde Prens Sabahattin’in yanında siyasi faaliyette bulundu. Babıali baskını ile İttihat ve Terakki yeniden iktidara geçip Mahmut Şevket Paşa sadrazam olduktan sonra hükûmeti devirmeye yönelik eylemlerinden ötürü yakalandı; müebbed kürek cezasına çarptırıldı. Önce Bodrum’a, daha sonra Sinop’a sürüldü.
Arkadaşlarıyla birlikte Sinop’tan Sivastopol’e kaçarak Paris’e gitti. I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine Avrupa’daki Türkler’in toplandığı Cenevre’ye geçti. Cenevre’de İsviçre Türk Gençleri Cemiyeti, Türk Menfaatlerini Koruma Cemiyeti gibi derneklerin kuruluşuna öncülük etti. Savaşın sonunda İstanbul’a döndü.
Dahiliye vekili Ahmet Reşit tarafından Gebze kaymakamı olarak atandı (22 Mayıs 1920). Bu görevi sırasında Kuvay-ı Milliye’ye yardım ettiği anlaşılınca Ferit Paşa onu kaymakamlıktan azletti (9 Eylül 1920). İstanbul’a dönerek Türk Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen çalışmalar yaptı. Savaştan sonra siyasal yaşamdan uzaklaştı.
Cumhuriyet'in ilanı’ndan sonra üç yıl İstanbul’da Elektrik Türk Anonim Şirketi’nde abonman memuru olarak çalıştı. İki senelik bir aradan sonra 1928-1930 arasında iskân ve nüfus mübadele işlerine bakan Muhtelit Mübadele Komisyonu’nun Ayvalık ve Giresun Takdir-i Kıymet Heyeti’nde, Türk üyesi olarak bulundu.
Bu son memuriyetin sonra Ankara’ya giden Ahmet Bedevî Ziraat Bankası’nda Umum Muamelât Müdürlüğü neşriyat memurluğu, fen müşavir memurluğu, Ticari Krediler Müdürlüğü memurluğu, Merkez Müdürlüğü memurluğu, muhasebe memurluğu görevlerinde bulundu. 1934 yılında Hayriye Nail Hanım’la evlendi; çocuğu olmadı ancak Hayriye Naile Hanımın ilk evliliğinden bir kızı ve bir oğlu vardı. Ziraat Bankası’ndan sonra Toprak Mahsulleri Ofisi’nde çalıştı. 1948 yılında emekliye ayrıldı ve İstanbul’a döndü.
Eserlerini bastırabilmek için emeklilik aidatlarını toptan alan Ahmet Bedevi’nin yazarlık hayatı 1945’te başlamıştı. 14 yıl boyunca Jön Türklüğün Tarihçisi sıfatıyla anılacak derecede çok yayında bulundu. Akşam gazetesi, İstanbul mecmuası, Vatan gazetesi, Yeni Sabah, Resimli Tarih Mecmuası, Tarih Dünyası, Kudret gazetesi, Millet gazetesi, Dünya gazetesi gibi yayın organlarında makaleler yayımladı.
İlk kitabı olan “İnkılab Tarihimiz ve Jön Türkler” Aralık 1945’te Tan Matbaası’nda basıldı. 4 Aralık’ta gerçekleşen Tan baskını’nda kitabının matbaa ile beraber tahrip ve imha edildiğini zanneden Ahmet Bedevi, duyduğu ani üzüntünün etkisiyle felç geçirdi.[1] Kitabının yok olmaktan kurtulduğu haberinin sevinciyle yataktan kurtuldu. İkinci kitabının tamamlayıcısı olarak sunduğu “İnkılâp Tarihimiz ve İttihat ve Terakki” adlı eseri 1948’de yayımladı.
Diğer kitapları şunlardır: din istismarı ve din kavgaları üzerine düşüncelerini anlatan “Din Nedir ve İtikatlar Nasıl Gelişmiştir” (1952), Hüseyin Cahit'in II. Meşrutiyet devri siyasî hayatında oynadığı rolü değerlendirip eleştiren “Hüseyin Cahit Yalçın Bey’e Açık Mektup” (1955), İlk iki kitabını birleştiren "Osmanlı İmparatorluğunda İnkılâp Hareketleri Millî Mücadele" (1956), 1922’de kaleme aldığı ve kendi hayatı, özellikle öğrenim yılları hakkında bilgiler verdiği “Harbiye Mektebinde Hürriyet Mücadelesi” (1958), İsmet İnönü'yü Atatürk'e karşı tavırları ve Demokrat Parti'ye sert muhalefetinden dolayı eleştirdiği “İsmet İnönü Paşa’ya Açık Mektup” (1958), Osmanlı İmparatorluğunda İnkılâp Hareketleri Millî Mücadele kitabının ilaveli ikincisi baskısı (1959)
Emeklilik yıllarını geçirdiği İstanbul’da 1966’da hayatını kaybetti. Cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilmiştir.