Tirmizi ne demektir Nedir?
Tirmizi ne demektir Nedir?, Tirmizi ne demektir Nerededir?, Tirmizi ne demektir Hakkında Bilgi?, Tirmizi ne demektir Analizi? Tirmizi ne demektir ilgili Tirmizi ne demektir ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Tirmizi ne demektir ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Tirmizi ne demektir Ne Anlama Gelir Tirmizi ne demektir Anlamı Tirmizi ne demektir Nedir Tirmizi ne demektir Ne Anlam Taşır Tirmizi ne demektir Neye İşarettir Tirmizi ne demektir Tabiri Tirmizi ne demektir Yorumu
Tirmizi ne demektir Kelimesi
Lütfen Tirmizi ne demektir Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Tirmizi ne demektir İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Tirmizi ne demektir Kelimesinin Anlamı? Tirmizi ne demektir Ne Demek? ,Tirmizi ne demektir Ne Demektir? Tirmizi ne demektir Ne Demektir? Tirmizi ne demektir Analizi? , Tirmizi ne demektir Anlamı Nedir?,Tirmizi ne demektir Ne Demektir? , Tirmizi ne demektir Açıklaması Nedir? ,Tirmizi ne demektir Cevabı Nedir?,Tirmizi ne demektir Kelimesinin Anlamı?,Tirmizi ne demektir Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Tirmizi ne demektir Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Tirmizi ne demektir Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Tirmizi ne demektir Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Tirmizi ne demektir Kelimesinin Anlamı Nedir? Tirmizi ne demektir Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Tirmizi ne demektir Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Tirmizi ne demektir Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Tirmizi ne demektir - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Tirmizi ne demektir
Tirmizi ne demektir Nedir? Tirmizi ne demektir Ne demek? , Tirmizi ne demektir Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Tirmizi ne demektir Kelimesinin Anlamı? Tirmizi ne demektir Ne Demek? Tirmizi ne demektir Ne Demektir? ,Tirmizi ne demektir Analizi? Tirmizi ne demektir Anlamı Nedir? Tirmizi ne demektir Ne Demektir?, Tirmizi ne demektir Açıklaması Nedir? , Tirmizi ne demektir Cevabı Nedir? , Tirmizi ne demektir Kelimesinin Anlamı?
Ebû İsâ Muhammed bin İsâ bin Sevre bin Musa bin Dahhak es-Sulemî[1] | |
---|---|
Doğum | 824 Tirmiz |
Ölüm | 892 Tirmiz |
Milliyet | Arap Süleym kabilesi |
Kariyeri | |
Dalı | Hadis |
Etkilendikleri | Muhammed |
Tirmizi (Arapça: أبو عيسى محمد بن عيسى السلمي الضرير البوغي الترمذي; Farsça: ترمذی; d. 824, Tirmiz - ö. 9 Ekim 892, a.y.),[2] 9. yüzyılda yaşamış Fars hadis bilgini.
Kütüb-i Sitte denilen muteber altı hadis kitabından Sünen-i Tirmizi[3]'nin yazarıdır.
Günümüzde Özbekistan'da bulunan Tirmiz şehrinin Buğ köyünde 824 yılında doğdu. Ailesi Merv'den gelerek Tirmiz'e yerleşmiştir.
Kör olarak doğan ya da sonradan gözlerini kaybeden Tirmizî, ilk öğrenimini bitirip 849 yılından sonra çalışmalarını hadis ilmi üzerinde yoğunlaştırdı. Hadis derlemek amacıyla Horasan, Irak ve Hicaz'da geziler yaptı. Başta Buhârî, Müslim ve Ebû Dâvûd olmak üzere birçok bilginden hadis aldı. Kendisinden de Heysem bin Kulâb el-Sâsî, Mekhul bin el-Fald, Muhammed bin Mahbub el-Mahbubî el-Mervezî gibi bilginler hadis rivayet ettiler.
Tirmizî Kitâb-u'l-İlel, Kitabu's-Semâil, Kitabu Esmâi's-Sahâbe, Kitâbu'l-Esmâ ve'l-Künâ gibi eserler bırakmışsa da büyük ününü es-Sünen de denilen el-Cami'u'l-Kebîr adlı eseriyle kazandı. Tirmizî, câmi' türündeki bu eserde yalnız hadisleri derlemekle kalmamış, her hadisten sonra "Ebû Îsâ der ki" diyerek hadise ilişkin düşüncelerini açıklamış, değerlendirmeler yapmıştır. Hadisleri İslâm hukukunun konularına uygun bir düzen içinde sınıflaması ve tekrarlardan sakınması, eserine yararlanma kolaylığı kazandırır. Hadis bilginlerine göre es-Sünen'in diğer hadis derlemelerine üstünlük sağlayan başlıca özellikleri şunlardır: Hadislerin güvenirlik derecelerini belirtmesi, taşıdığı zaaflara dikkat çekmesi, râvîlere ilişkin bilgi vermesi, hukukçuların hadislerden çıkardığı sonuçlara değinmesi ve mezheplerin görüşlerine yer vermesi.
Tirmizî, eseri hakkında şöyle der: "Ben bu Câmi'u'l-Kebîr'i yazıp bitirince onu ilkin Hicaz âlimlerine gösterdim. Hepsi de beğendiler. Daha sonra alıp Irak âlimlerine götürdüm. Onlar da ağız birliğiyle eseri övdüler. Nihâyet Horasan diyârı âlimlerine takdîm ettim. Onlar da memnun oldular, bilâhare eseri ilim âlemine sundum. Bu eser kimin evinde bulunursa orada konuşan bir Peygamber vardır."[4]
Endülüs bilginlerinden birisi, Tirmizî'nin eserinin özelliklerini ve değerini yazdığı bir şiirle şöyle anlatır:
"Tirmizî'nin kitabı bir ilim bahçesidir. Çiçekleri âdetâ gökteki yıldızların parlaklığını aksettiriyor. O eser sâyesinde hadisler vuzuha kavuşur. Güzel lafızlara meydana konulmuş, âdetâ resim gibi yerli yerince tanzim edilmiştir."
"Hadislerin en yüksek nevî sahihlerdir. Onlar nurlu yıldızlar hâlinde her yanı aydınlatırlar. Hadislerin sahihini hasenleri takip eder. Sonra garîbler gelir. Hadislerin sahihi sakiminden ayrılmıştır. Tirmizî onları tek tek işâretleriyle ilim erbabına açıklamıştır. Bu hadisleri, sahih eserler hâlinde sıraya dizmiş, onları ciddî akıl sahipleri de beğenip seçmişlerdir. Onu beğenenler; fakihlerin ve bilginlerin en önde gelenleri fazilet erbâbının, doğru yola gidenlerin en üstünleridir."
"Tirmizî'nin kitabı böylece enfes bir eser; ilim erbabının takdir ettiği, okuyup konuştuğu bir çalışma olmuştur. Onlar, ruhlarına en yüksek faydayı bahşeden en kıymetli bilgileri, Tirmizî'nin kitabından iltibas etmişlerdir."
"Ondan, biz de hadisler yazdık; eseri biz de rivayet ettik. Bu işi, Cennet ırmağının suyundan kana kana içmek niyetiyle gerçekleştirdik."
"Düşünce, mânâ denizine daldı. Oradan en doğru mânâlara ulaştı. Rahman olan Allah, Ebû Îsâ et-Tirmizî'yi bu şerefli işinden dolayı hayır üstüne hayır vererek mükâfatlandırsın."[5]