Roma'nın Yağmalanması (410) Nedir?
Roma'nın Yağmalanması (410) Nedir?, Roma'nın Yağmalanması (410) Nerededir?, Roma'nın Yağmalanması (410) Hakkında Bilgi?, Roma'nın Yağmalanması (410) Analizi? Roma'nın Yağmalanması (410) ilgili Roma'nın Yağmalanması (410) ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Roma'nın Yağmalanması (410) ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Roma'nın Yağmalanması (410) Ne Anlama Gelir Roma'nın Yağmalanması (410) Anlamı Roma'nın Yağmalanması (410) Nedir Roma'nın Yağmalanması (410) Ne Anlam Taşır Roma'nın Yağmalanması (410) Neye İşarettir Roma'nın Yağmalanması (410) Tabiri Roma'nın Yağmalanması (410) Yorumu
Roma'nın Yağmalanması (410) Kelimesi
Lütfen Roma'nın Yağmalanması (410) Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Roma'nın Yağmalanması (410) İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Roma'nın Yağmalanması (410) Kelimesinin Anlamı? Roma'nın Yağmalanması (410) Ne Demek? ,Roma'nın Yağmalanması (410) Ne Demektir? Roma'nın Yağmalanması (410) Ne Demektir? Roma'nın Yağmalanması (410) Analizi? , Roma'nın Yağmalanması (410) Anlamı Nedir?,Roma'nın Yağmalanması (410) Ne Demektir? , Roma'nın Yağmalanması (410) Açıklaması Nedir? ,Roma'nın Yağmalanması (410) Cevabı Nedir?,Roma'nın Yağmalanması (410) Kelimesinin Anlamı?,Roma'nın Yağmalanması (410) Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Roma'nın Yağmalanması (410) Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Roma'nın Yağmalanması (410) Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Roma'nın Yağmalanması (410) Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Roma'nın Yağmalanması (410) Kelimesinin Anlamı Nedir? Roma'nın Yağmalanması (410) Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Roma'nın Yağmalanması (410) Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Roma'nın Yağmalanması (410) Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Roma'nın Yağmalanması (410) - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Roma'nın Yağmalanması (410)
Roma'nın Yağmalanması (410) Nedir? Roma'nın Yağmalanması (410) Ne demek? , Roma'nın Yağmalanması (410) Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Roma'nın Yağmalanması (410) Kelimesinin Anlamı? Roma'nın Yağmalanması (410) Ne Demek? Roma'nın Yağmalanması (410) Ne Demektir? ,Roma'nın Yağmalanması (410) Analizi? Roma'nın Yağmalanması (410) Anlamı Nedir? Roma'nın Yağmalanması (410) Ne Demektir?, Roma'nın Yağmalanması (410) Açıklaması Nedir? , Roma'nın Yağmalanması (410) Cevabı Nedir? , Roma'nın Yağmalanması (410) Kelimesinin Anlamı?
Roma'nın Yağmalanması (410) | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşü | |||||||
Roma'nın Barbarlar tarafından 410 yılında yağmalanması Ressam: Joseph-Noël Sylvestre | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Batı Roma İmparatorluğu | Vizigotlar | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Honorius |
I. Alarik Ataulf | ||||||
Güçler | |||||||
Bilinmiyor - 400'den fazla |
Muhtemelen 40,000 asker[1] Bilinmeyen sayıda sivil takipçi | ||||||
Kayıplar | |||||||
Bilinmiyor | Bilinmiyor |
Roma'nın Yağmalanması, 24 Ağustos 410 tarihinde gerçekleşmiştir. Şehre Alarik komutasında Vizigotlar saldırdı. O dönem Roma artık Batı Roma İmparatorluğu'nun başkenti değildi; önce 286 yılında Mediolanum, sonra 402 yılında Ravenna başkent olmuştu. Ancak "ölümsüz şehir" olarak zirve pozisyonunu koruyordu ve imparatorluğun manevi başkentiydi. Şehrin yağmalanması, imparatorluğun kendisi kadar dostları, müttefikleri ile dönem için çok büyük bir şoktu.
Bu, 800 yıl önce Roma'nın düşman eline düşmesinden sonraki ilk olaydı. Bir önceki Roma'nın Yağmalanması, M.Ö. 390 veya 387/6 tarihinde, Brennus önderliğinde Galyalılar tarafından gerçekleşmişti. Üç gün süren yağma ve talandan sonra Alaric hızla Roma'dan ayrıldı ve güney İtalya'ya yöneldi. Yanında şehrin zenginliğini ve İmparator Honorius'un kız kardeşi Galla Placidia gibi değerli bir rehineyi de götürdü. Vizigotlar Campania, Lucania ve Calabria'yı yakıp yıktılar. Nola ve Capua yağmalandı. Alaric, yağmadan sadece birkaç ay sonra, 410 yılının sonlarında Consentia'da hastalıktan öldü.[2] Efsaneye göre, hazinesiyle birlikte köleler tarafından Busento nehrinin yatağına gömüldü. Köleler daha sonra hazinenin yerini gizlemek için öldürüldü..[3] Vizigotlar Alaric'in kayınbiraderi Ataulf'u yeni kralları olarak seçtiler. Vizigotlar daha sonra kuzeye doğru ilerleyerek Galya'ya yöneldi. Ataulf 414 yılında Galla Placidia ile evlendi, ancak bir yıl sonra öldü. Vizigotlar 418 yılında güneybatı Galya'da Vizigot Krallığı'nı kurdular ve 451 yılında Katalon Muharebesi'nde Batı Roma İmparatorluğu'nun Hun Attila'ya karşı savaşmasına yardım edeceklerdi.[4]
İtalya'nın Vizigot istilası, etkilenen eyaletlerde arazi vergilerinin istila öncesi değerlerin büyük oranda altında kaldı.[5] Aristokratik cömertlik denilen, üst sınıflar tarafından kamu binalarının ve anıtlarının yerel olarak desteklenmesi, bu bölgelerin yağmalanması ve talan edilmesinden sonra güney-orta İtalya'da sona erdi.[6] Bertrand Lançon, gıda yardımı alan insanların sayısını baz alarak, Roma şehrinin toplam nüfusunun 408'de 800.000'den 419'da 500.000'e düştüğünü tahmin ediyor.[7]
Roma şehri neredeyse 800 yıldır ilk kez yağmalanıyordu ve Batı Roma İmparatorluğu'nun giderek artan kırılganlığını ve askeri zayıflığını ortaya çıkarmıştı. Roma'yı ebedi şehir ve imparatorluklarının sembolik kalbi olarak gören İmparatorluğun her iki yarısındaki insanlar için şok ediciydi. Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius, Konstantinopolis'te üç günlük yas ilan etti.[8] Hieronymus keder içinde şöyle yazdı: "Roma yok olabiliyorsa, ne güvende olabilir?"[9]
Bu dönemde Roma İmparatorluğu hâlâ paganlar ve Hristiyanlar arasındaki dini çatışmanın ortasındaydı. Hristiyan bir rahip ve ilahiyatçı olan Paulus Orosius, yağmanın Tanrı'nın gururlu ve küfürbaz bir şehre karşı gazabı olduğuna ve yağmanın çok şiddetli olmamasının sadece Tanrı'nın iyiliği sayesinde olduğuna inanıyordu. Roma zenginliğini kaybetmişti ama Roma egemenliği devam ediyordu.[10] Diğer Romalılar ise yağmanın geleneksel pagan tanrılarından uzaklaşıp Hristiyanlığa yöneldikleri için ilahi bir ceza olduğunu düşünüyordu. Romalı bir pagan tarihçi olan Zosimus, Hristiyanlığın eski geleneksel ayinleri terk ederek İmparatorluğun siyasi erdemlerini zayıflattığına ve İmparatorluk hükûmetinin yağmaya yol açan kötü kararlarının tanrıların ilgisizliğinden kaynaklandığına inanıyordu.[11]
Hristiyanlığa yönelik dini ve siyasi saldırılar, Augustinus'u Hristiyan düşüncesinin temelini oluşturacak olan Tanrı'nın Şehri adlı kitabı yazmaya teşvik etti.[12]
Yağma, Batı Roma İmparatorluğu'nun karşı karşıya olduğu birçok ölümcül sorunun doruk noktasıydı. İç isyanlar imparatorluğu dış istilalar karşısında zayıflatmıştı. Bu faktörler Roma İmparatorluğu'nun batıdaki istikrarına kalıcı olarak zarar verecekti.[13] Bu arada Roma ordusu giderek barbarlaştı ve İmparatorluğa karşı sadakatsizleşti.[14] 455'te Roma'nın Vandallar tarafından daha şiddetli bir şekilde yağmalanmasının ardından 476'da Germen Odoacer'in son Batı Roma İmparatoru Romulus Augustus'u görevden alıp kendisini İtalya Kralı ilan etmesiyle Batı Roma İmparatorluğu nihayet çöktü.
410 yılında gerçekleşen bu yağmalanma, Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşünün önemli bir dönüm noktasıdır.
<ref>
etiketi; Cambridge University Press 1998 page 127
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)Wikimedia Commons'ta Roma'nın Yağmalanması (410) ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |