Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Nedir?
Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Nedir?, Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Nerededir?, Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Hakkında Bilgi?, Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Analizi? Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar ilgili Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Ne Anlama Gelir Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Anlamı Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Nedir Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Ne Anlam Taşır Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Neye İşarettir Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Tabiri Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Yorumu
Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Kelimesi
Lütfen Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Kelimesinin Anlamı? Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Ne Demek? ,Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Ne Demektir? Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Ne Demektir? Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Analizi? , Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Anlamı Nedir?,Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Ne Demektir? , Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Açıklaması Nedir? ,Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Cevabı Nedir?,Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Kelimesinin Anlamı?,Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Kelimesinin Anlamı Nedir? Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar
Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Nedir? Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Ne demek? , Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Kelimesinin Anlamı? Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Ne Demek? Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Ne Demektir? ,Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Analizi? Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Anlamı Nedir? Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Ne Demektir?, Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Açıklaması Nedir? , Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Cevabı Nedir? , Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar Kelimesinin Anlamı?
Osmanlı İmparatorluğu'nda yasaklar, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki yasakları ele almaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'da büyük bir esir pazarı bulunuyordu. Ticaret amacıyla şehre gelen yabancıların kısa bir süreliğine buradan esir ve cariyeleri alıp kullandıktan sonra sokağa bırakmaları üzerine 1559'da Kanuni Sultan Süleyman tarafından çıkartılan kanunla gayrimüslimlere esir satılması yasak edildi.[1]
II. Selim döneminde, Eyüp'teki kaymakçı dükkânları kadınların erkeklerle buluşmalarına veya tanışmalarına olanak sağlayınca, o zamanın din hocaları bu durumu "kıyametin yaklaştığı" ve "dinin elden gittiği" şeklinde yorumladılar.[2] Şikayet başvuruları üzerine, 1573 yılında kadınların kaymakçı dükkânlarına girişleri yasaklandı.[3] Dükkânına kadın müşteri alan dükkân sahibi ise cezaya çarptırılacaktı.[4]
Kadın ve erkeklerin bir arada kayığa binme yasağı 1580'den başlayıp 1918'lere dek süren bir yasaktı. Yasağın faaliyete geçmesini sağlayan bilgi ise "bazı kadınların kayıklarda, önceden anlaştıkları erkeklerle buluşması" olarak gösteriliyordu. Kayıkçı kahyası ve bostancıbaşına sık sık uyarı ve emirler gelerek bu yasağın sıkı sıkıya korunması önlemi alındı. Öyle ki, kadınlarla erkeklerin Haliç ve Boğaziçi iskelelerinde dolmuş görevi yapan kayıklarda bile bir arada bulunmaları yasaklandı.[5]
IV. Murad döneminde yatsıdan sonra fenersiz dışarı çıkmak yasaklandı.[6] Zaman zaman kıyafet değiştirerek yatsıdan sonra sokakları gezen IV. Murad, dışarıda fenersiz gezenlerle karşılaştığında ceza olarak onları öldürtmekteydi. Sabah olduğunda ise ölümle cezalandırılan kimselerin ölü bedenleri sokaklarda, yerlerde görülüyordu.[7] Yasağa uymayanları ölümle cezalandıran IV. Murad, bir defasında kıyafet değiştirip gezerken, camiden geç saatte çıkıp fenersiz bir şekilde evine giden bir imam çocuğunu yakalamış ve onu yasağa uymaması nedeniyle öldürtmüştü.[8]
IV. Murad döneminde tütün içmek yasaklandı, tütün içenler ise ölümle cezalandırıldı. IV. Murad'ın tütün içmeyi şiddetle yasaklamasında, ona yakın olan Kadızadelilerin de rolü vardı.[9] Tütün yasağına uymayanların katlinin vacip olduğuna dair Şeyhülislam Ahîzâde Hüseyin Efendi fetva verdi.[10]
Osmanlı'daki dinî ve siyasi bir hareket olan Kadızadeliler, tütün ve kahvenin haram olduğunu ileri sürmekteydiler.[11] Kadızadelilerin görüşlerinden cesaret alan IV. Murad, kıyafet değiştirerek şehir ve köyleri dolaşıp, tütün veya kahve içenleri tespit ettiğinde onları cezalandırırdı. İstanbul'da çıkan büyük yangın, IV. Murad'ın bu yasağı uygulamaya yönelmesinin bir nedeni olarak görülür.[12]
17. yüzyılda Osmanlı padişahı İbrahim tarafından İstanbul'da halkın araba ile dolaşması yasaklandı.[13][14] Padişah İbrahim, bir üfürükçüye giderken karşısına çıkan bir arabaya sinirlenmesi üzerine, bundan sorumlu tuttuğu Salih Paşa'yı üfürükçünün evine çağırtıp orada kuyu ipiyle boğdurdu.[15][16]
1666 yılında Mevlevîlerin yaptığı sema ve Halveti tarikatı dervişlerinin "tahta tepmek" olarak adlandırılan ayinleri IV. Mehmed tarafından yasaklandı.[17] Padişahı etkileyen Kadızadelilerin karşı çıktığı kabir ziyareti de 1667 yılında IV. Mehmed'in emriyle yasaklandı.[17]
Özellikle yaz aylarında mesire yerlerine (gezinti yerleri) açık sayılan giysilerle giden kadınlar Osmanlı'da tepki çekmekteydi. Bu durum karşısında 1750'lerin başında bir ferman yazılarak kadınlara yasak getirildi. Fermanda "Bundan böyle kadınların oralara arabalarla gitmeleri yasaktır. Giden kadınlar ve kadınları götüren arabacılar şiddetle cezalandırılacaklardır." denilmekteydi.[18]
Dindar olduğu bilinen II. Abdülhamid, 2 Nisan 1892'de belden bağlanmış siyah çarşaf giyen Müslüman kadınların matem tutan Hristiyanlara benzedikleri ve güvenlik bakımından sorun yaratacağı gerekçesiyle kadınların çarşaf giymesini yasakladı.[19][20] Türk gazeteci ve araştırmacı Murat Bardakçı, Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde bulunduğu söylediği belgede, II. Abdülhamid'in çarşafı "emr-i tesettüre asla muvafık ve müsait olmadığı" olarak nitelendirdiği, dolaylı yoldan İslam'da çarşafın olmadığını belirttiği ve bu gerekçeyle çarşafı yasakladığını ifade etmiştir.[21][22]
Osmanlı İmparatorluğu her ne kadar birçok farklı kültürden ve inançtan milletin aynı çatı altında birlikte yaşadığı bir devlet olsa da, burada gayrimüslim halklar Müslüman vatandaşlarla eşit şartlara sahip olmadı. İbadet özgürlüğünün olmasına karşın, kiliselerin çanları kaldırtıldı ve çanların çalması yasaklandı.[5] Uzun yıllar süregelen bu yasak, 1856 yılından sonra kaldırıldı.
1821'de İstanbul’da yaygınlaşan veba salgınını önlemek adına aynı yılın Ramazan ayında geceleri davulcuların davul çalması, mâni ve türkü okuması, meddahların kahvehanelerde hikâyeler anlatması ve kahvehanelerde tavla, dama, satranç gibi oyunların oynanması yasaklandı. Salgının bulaşmasını engellemek adına Ramazan ayında böyle bir yola başvurulsa da, 3 bine yakın kişinin vebadan ötürü hayatını kaybetmesinin önüne geçilemedi.[5]