Kayıkçı Kul Mustafa Nedir?
Kayıkçı Kul Mustafa Nedir?, Kayıkçı Kul Mustafa Nerededir?, Kayıkçı Kul Mustafa Hakkında Bilgi?, Kayıkçı Kul Mustafa Analizi? Kayıkçı Kul Mustafa ilgili Kayıkçı Kul Mustafa ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Kayıkçı Kul Mustafa ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Kayıkçı Kul Mustafa Ne Anlama Gelir Kayıkçı Kul Mustafa Anlamı Kayıkçı Kul Mustafa Nedir Kayıkçı Kul Mustafa Ne Anlam Taşır Kayıkçı Kul Mustafa Neye İşarettir Kayıkçı Kul Mustafa Tabiri Kayıkçı Kul Mustafa Yorumu
Kayıkçı Kul Mustafa Kelimesi
Lütfen Kayıkçı Kul Mustafa Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Kayıkçı Kul Mustafa İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Kayıkçı Kul Mustafa Kelimesinin Anlamı? Kayıkçı Kul Mustafa Ne Demek? ,Kayıkçı Kul Mustafa Ne Demektir? Kayıkçı Kul Mustafa Ne Demektir? Kayıkçı Kul Mustafa Analizi? , Kayıkçı Kul Mustafa Anlamı Nedir?,Kayıkçı Kul Mustafa Ne Demektir? , Kayıkçı Kul Mustafa Açıklaması Nedir? ,Kayıkçı Kul Mustafa Cevabı Nedir?,Kayıkçı Kul Mustafa Kelimesinin Anlamı?,Kayıkçı Kul Mustafa Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Kayıkçı Kul Mustafa Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Kayıkçı Kul Mustafa Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Kayıkçı Kul Mustafa Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Kayıkçı Kul Mustafa Kelimesinin Anlamı Nedir? Kayıkçı Kul Mustafa Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Kayıkçı Kul Mustafa Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Kayıkçı Kul Mustafa Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Kayıkçı Kul Mustafa - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Kayıkçı Kul Mustafa
Kayıkçı Kul Mustafa Nedir? Kayıkçı Kul Mustafa Ne demek? , Kayıkçı Kul Mustafa Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Kayıkçı Kul Mustafa Kelimesinin Anlamı? Kayıkçı Kul Mustafa Ne Demek? Kayıkçı Kul Mustafa Ne Demektir? ,Kayıkçı Kul Mustafa Analizi? Kayıkçı Kul Mustafa Anlamı Nedir? Kayıkçı Kul Mustafa Ne Demektir?, Kayıkçı Kul Mustafa Açıklaması Nedir? , Kayıkçı Kul Mustafa Cevabı Nedir? , Kayıkçı Kul Mustafa Kelimesinin Anlamı?
Kayıkçı Kul Mustafa | |
---|---|
Doğum | 1580 – 1600 arası[1] Aydın çevresi[2] Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 1658[3][4] İstanbul[5] |
Takma ad | Kayıkçı Kul |
Meslek | Şair, halk ozanı |
Dönem | 17. yüzyıl |
Konu | Lirik söyleyiş, koçaklama |
Etkiledikleri | |
Kayıkçı Kul Mustafa, Türk halk edebiyatının Bektaşî koluna bağlı halk ozanı.[6] Şairin doğum ve ölümüyle ilgili net bilgiler bulunmamakla beraber; 17. yüzyıl ozanı olduğu belirlenebilmiştir.[7] Kimi kaynaklarca 1658'de öldüğü rivayet edilmektedir.[3] Ancak bu iddianın tersi olarak 1659'dan sonra öldüğünü savunan araştırmalar da vardır.[7] Edebiyatçı Ahmet Kabaklı ise Kayıkçı Kul Mustafa'nın ölümünün 1646'dan sonra gerçekleştiğini söylemektedir.[8]
Ozanın, nerede doğduğu konusunda da yeterli bilgi yoktur. Ancak Genç Osman Türküsü'nün Osman Şevki Uludağ tarafından Aydın çevresinde derlenmesi; şairin dilinde görülen "bencileyin, sencileyin" gibi arkaik kelimelerin bugün Nazilli ağzında hala kullanılması[9] ve ozanın hayatının ilk döneminin bahriyeli olarak geçmesi (Aydın eski bir denizci beyliğidir.) gibi bilgileri birleştirdiğimizde; Kayıkçı Kul Mustafa'nın Aydın - Nazilli çevresinde doğmuş olabileceği ihtimali güçlenmektedir. Ayrıca; sanatsal olarak büyük ölçüde etkilediği Aşık Ömer'in de aslen Aydınlı olduğuna dair iddialar bu savı önemli bir bilgi haline getirmektedir. Genç Osman Destanının Kayıkçı Kul Mustafa'nın en önemli eseri olduğu konusunda; edebiyat tarihçilerinin büyük bir bölümü ortak fikirdedir.[10] Hatta bazı eserlerde Genç Osman Hikâyesi, şairinin ismine eş değer görülmüş ve ansiklopedik madde başlıkları Kayıkçı Kul Mustafa ve Genç Osman Hikayesi olarak adlandırılmıştır.[10] Genç Osman Destanı aslen bir şiir olmasına rağmen; halk tarafından anonimleştirilmiş ve türkü, hikâye gibi varyantları ortaya çıkmıştır. Kayıkçı Kul Mustafa eserlerinde halk diline yakın ve Divan edebiyatı çizgisinden uzak bir söyleyişe sahiptir.[4] Ancak buna rağmen Nefi ile birlikte; Sultan Murat'ın en yakın iki musahibinden biridir.[11] Kul Mustafa, döneminin Osmanlı Ordusu olan Yeniçeri Ocağı'nda kayışçı olarak çalıştığı için, kaynaklarda adı Kayışçı Mustafa olarak geçmektedir.[6] Daha sonraki dönemde ise daha çok kayıkçı ön adıyla anılmıştır.[6] Bir başka iddiaya göre ise; Osmanlı Donanması'na katılıp Küçük Murat Reis ile Cezayir'e gittiği için kendisine kayıkçı adı verilmiştir.[7] Kayıkçı'nın Murat Reis ile yaptığı deniz seferleri sırasında yazdığı dörtlükler bu olasılığı güçlendirmektedir. Aşağıdaki dörtlük Kayıkçı'nın deniz seferlerini anlattığı şiirlerine örnektir:
Kalktı yelken eyledi Murat Reis
Baş başa düşmana varırım demiş
Vaktinize hazır olun gaziler
Ya ser verir ya ser alırım demiş[12]
Türk edebiyatında bilinen üç tane Kul Mustafa olduğundan zaman zaman Kayıkçı Kul Mustafa'nın şiirleri bu ozanların şiirleriyle karıştırılmıştır.[5] Kul Mustafa, Abaza Hasan Paşa İsyanı ve Bağdat Seferi gibi döneminin önemli olaylarını yaşamış ve bu olaylara şiirinde yer vermiştir.[5]
Kayıkçı Kul Mustafa, 17. yüzyıl Türk Halk edebiyatı ozanlarındandır. Olay örgüsünü gerçek yaşamdan alan şiirleri arasında Aksaraylı Genç Osman'nın ölümü üzerine yazdığı koçaklama - destan tarzındaki şiiri özellikle sınır boylarındaki askerler tarafından benimsenmiş;[7] bazı edebiyat otoritelerince de kabul görüp,[13] "kahramanın adını günümüze getirmiş, kendi adını da ölümsüz yapmış" şeklinde yorumlanmıştır.[14] Kul Mustafa'nın Osmanlı gezgini Evliya Çelebi tarafından, Seyahatname'de çöğür çalmayı bilen ozanlar arasında gösterilip;[10] zamanının önemli el yazması dergilerinde ve cönklerde şiirlerinin yer alması; şairin döneminde bilinen bir ozan olduğunu göstermektedir.[6] Ozan, gerçek ününü söylediği lirik sevgi şiirleri ve özellikle koçaklama-destan türündeki başarısıyla elde etmiştir. Şiirlerinde[12] genellikle 11'li hece ölçüsü kullanır; kullandığı dilde Divan Edebiyatı etkisi fazla görülmez. Ayrıca, Bektaşiliği benimsedikten sonra nefesler söylemiştir.[5]
Kayıkçı Kul Mustafa, döneminde halk edebiyatında da kendini göstermeye başlayan Aruz vezninden etkilenmemiştir. Bu durumu edebiyat tarihçisi ve yazar Seyit Kemal Karaalioğlu şu şekilde açıklar: "Divan şiirinin etkisinden uzak, halk zevkine bağlı, doğal bir söyleyişle, 17. yüzyılın ilk yarısında geniş bir üne kavuşur."[4]
Kayıkçı, şık Halk Edebiyatı'nın müşterek bir özelliği olarak hece ölçüsünü kullanmıştır.[15] Hecenin 11'li vezni en çok tercih ettiği ve Genç Osman Destanı'nı yazdığı vezindir. Ancak özellikle Genç Osman Destanı'nın halk tarafından çeşitli varyantlarının oluşturması bu konudaki standart metnin elde edilmesini ve retorik araştırmaları zorlaştırmaktadır. Aşağıdaki[16] Aydın yöresinden derlenen örnek üzerinden gidersek;
Genç Osman dediğin küçük bir uşak,
Beline bağlamış ibrişim kuşak
Askeri içinde birinci uşak
Allah Allah deyip geçer Genç Osman
Görüldüğü gibi bu şiirde dizeler 11 heceden oluşmaktadır. Yani şiirde 11'li hece ölçüsü kullanılmış; altıncı hecede durak kurulmuştur (6+5). Ayrıca bir ve ikinci dizede uşak kelimeleriyle tam uyak yapılmıştır. Bunun yanında birinci ve üçüncü dizeler arasında; "uşak" kelimesinin sesteşliğinden yararlanılarak cinas kullanılmıştır. İlk dizede uşak çocuk anlamında kullanılırken; üçüncü dizedeki anlamı ordu hizmetkârıdır. Bu üç dizeyi ele alırsak şiirin zengin uyakla kafiyelendirildiği görülür. Ancak bu şiirin halk söyleyişinden derlendiği düşünülürse; anonimleşmiş ve değişmiş ögelere rastlanmak muhtemeldir. Örneğin cönklerden alınan bir şiir kesitini incelersek; değişen dil özellikleri dikkat çeker. Örneğin aşağıdaki şiirde[13] eklerdeki arkaik özellikler dikkat çekmektedir:
Eğerleyin kır atımın ikisin
Fethedeyim düşmanların hepisin
Sabah namazında Bağdad kapısın
Allah Allah deyip, açtı Genç Osman
Halk edebiyatında ozanlar genellikle yarım uyak kullanmıştır.[17] Ancak Kayıkçı Kul Mustafa'nın daha gelişkin uyak türlerini de kullandığını görürüz. Örnek olarak yukarıdaki ilk şiirde; hem zengin uyak (en az üç ses benzerliği bildiren) hem de cinas kullanılmıştır.
Kayıkçı Kul Mustafa'nın dili oldukça sade ve akıcıdır. Kullandığı sözcüklerin tamamına yakınını Türkçe kökenli veya Türkçeleşmiş sözcükler oluşturur.
Osmanlı geleneğinde yapılan savaşların ardından özellikle Yeniçeri kökenli ozanların zafere dair şiirler söylediği bilinmektedir. Genç Osman Destanı da bu şekilde söylenen bir Türk halk edebiyatı ürünüdür. Bu epik şiir; Bağdat Seferi'nden sonra yazılmıştır; yine aynı savaşın ardından Demircioğlu gibi döneminin önemli halk ozanları da değişik destansı şiirler söylemiştir.[13] Hatta otoriteler tarafından Türk halk edebiyatının en önemli ozanlarından biri gösterilen Karacaoğlan da bir Genç Osman Destanı yazmış[18] ancak bu destanların hiçbiri Kul Mustafa'nın destanı kadar yaygınlık kazanamamıştır. Karacaoğlan'ın şiiri ancak 1970'te ortaya çıkarılabilmiştir.[18] Genç Osman Destanı; yazıldığı dönemden itibaren toplum tarafından kabul görmüş ve halk rivayeti kıyafetine bürünmüştür.[19] Ayrıca bu destanın türkü haline getirildiği de bilinmektedir.[20] Genç Osman Destanı, ozanın geniş halk kitleleri tarafından tanınmasını sağlamıştır.[21]
Bağdat Seferi'nin 1639'a dek sürmesi; şiirin bu yıllarda söylendiği sonucunu doğurmaktadır.[18] Bu eser; Bayburtlu Zihni'nin "Hart Destanı" ve Razi'nin Şeyh Şamil Destanı gibi eserlerle birlikte; şık Halk Edebiyatı'nın en önemli epik eserleri arasındadır.[22] Ayrıca eser Türk edebiyatı araştırmaları açısından da önemli bir yere sahiptir. Fuat Köprülü'nün Kayıkçı Kul Mustafa ve Genç Osman Hikayesi eseri, halk hikayelerinin oluşum evrelerini takip etme ve anlamlandırma stratejisinin uygulandığı model eserlerden biri olarak bilinmektedir.[23]
Genç Osman Destanı, Bağdat kuşatması sırasında bir müfreze komutanının yaptığı hücumla birlikte; Osman adlı bir gencin büyük kahramanlıklar gösterip; daha sonra kaleden atılan bir okla yaralanarak Dicle'ye düşmesi ve burada ölmesini anlatan bir olay örgüsüne sahiptir.[24] Osman'ın ölümüne padişah IV. Murat dahil tüm ordunun üzüldüğü rivayet edilmektedir.[24] Hatta Sultan Murat'ın Genç Osman'ın ölümü üzerine: "Keşke Bağdat gibi kaleyi fethetmeseydim de Genç Osman’ım ölmeseydi." dediği söylencesi hakimdir.[25] Ayrıca, olayın geçtiği dönemin padişahı olan IV. Murat'tan iki saltanat önce gelen ağabeyi II. Osman'ın da Genç Osman olarak bilinip; Yeniçeri isyanı sırasında öldürüldüğü gerçeği vardır.[26] Bu da bahsi geçen olayın aslen; anıştırma yoluyla II. Osman'ın öldürülmesi olayıyla bağlantılı olabileceği olasılığını doğurmaktadır. Aksaraylı Genç Osman hakkında başka ozanların da şiirler yazması; bu olasılığı azaltsa da; bazı kaynaklarda Kayıkçı'nın Küçük Murat Reis'le Cezayir'deyden II. Osman'nın öldürüldüğü ve bunun Kayıkçı'yı önemli ölçüde etkilediği bilgisi mevcuttur.[8]
M. Fuad Köprülü, XVII. Asır Saz Şairlerinden Kayıkçı Kul Mustafa ve Genç Osman Hikâyesi, İstanbul: 1930.