Öz belirleme teorisi Nedir?
Öz belirleme teorisi Nedir?, Öz belirleme teorisi Nerededir?, Öz belirleme teorisi Hakkında Bilgi?, Öz belirleme teorisi Analizi? Öz belirleme teorisi ilgili Öz belirleme teorisi ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Öz belirleme teorisi ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Öz belirleme teorisi Ne Anlama Gelir Öz belirleme teorisi Anlamı Öz belirleme teorisi Nedir Öz belirleme teorisi Ne Anlam Taşır Öz belirleme teorisi Neye İşarettir Öz belirleme teorisi Tabiri Öz belirleme teorisi Yorumu
Öz belirleme teorisi Kelimesi
Lütfen Öz belirleme teorisi Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Öz belirleme teorisi İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Öz belirleme teorisi Kelimesinin Anlamı? Öz belirleme teorisi Ne Demek? ,Öz belirleme teorisi Ne Demektir? Öz belirleme teorisi Ne Demektir? Öz belirleme teorisi Analizi? , Öz belirleme teorisi Anlamı Nedir?,Öz belirleme teorisi Ne Demektir? , Öz belirleme teorisi Açıklaması Nedir? ,Öz belirleme teorisi Cevabı Nedir?,Öz belirleme teorisi Kelimesinin Anlamı?,Öz belirleme teorisi Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Öz belirleme teorisi Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Öz belirleme teorisi Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Öz belirleme teorisi Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Öz belirleme teorisi Kelimesinin Anlamı Nedir? Öz belirleme teorisi Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Öz belirleme teorisi Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Öz belirleme teorisi Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Öz belirleme teorisi - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Öz belirleme teorisi
Öz belirleme teorisi Nedir? Öz belirleme teorisi Ne demek? , Öz belirleme teorisi Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Öz belirleme teorisi Kelimesinin Anlamı? Öz belirleme teorisi Ne Demek? Öz belirleme teorisi Ne Demektir? ,Öz belirleme teorisi Analizi? Öz belirleme teorisi Anlamı Nedir? Öz belirleme teorisi Ne Demektir?, Öz belirleme teorisi Açıklaması Nedir? , Öz belirleme teorisi Cevabı Nedir? , Öz belirleme teorisi Kelimesinin Anlamı?
Öz belirleme teorisi, kişilik gelişiminin ve davranışların örgütlenmesinin arkasında yatan içsel süreçlere odaklanan bir motivasyon ve kişilik kuramı olarak Edward Deci ve Richard Ryan tarafından geliştirilmiştir.[1][2] Öz belirleme teorisi[3] davranış düzenlemesi ile ilgili motivasyonları ve kaynakları açıklayan kapsayıcı bir kuramdır. Bu kurama göre, bireyin sosyal etkileşim sürecinde karşılaştığı tutum ve davranışları değerlendirip benimsemesi, güdülenme mekanizmaları aracılığıyla gerçekleşmektedir.[4]
Öz belirleme teorisine göre iyi oluş hali için gerekli olan üç temel gereksinim vardır. Bunlar özerklik (autonomy), yeterlik (competence) ve ilişkili olmadır (relatedness). Bu gereksinimler evrenseldir ve psikolojik sağlık ve gelişim için gereklidir.[5] Bu ihtiyaçların karşılanması iyi oluş halini olumlu etkilerken, ihtiyaçların karşılanmaması iyi oluş halini olumsuz etkilemektedir.[6]
İlk temel psikolojik gereksinim olan özerklik, bireyin eylemlerini kendinin kontrol ettiği ve kendi adına karar verebildiğini hissettiğinin altını çizmektedir.[3] Temel olarak, bir birey davranışlarını istekle başlatıp sürdüyorsa ve bu davranışın içindeki değerleri benimsiyorsa, özerk olduğu söylenmektedir.[3] Özerklik ve bağımsızlık ifadeleri aynı anlamda kullanılıyormuş gibi görünse de kuram içinde farklı şekilde tanımlanmıştır. Özerk karar verebilen bireyler kendi hedeflerini tanımlayabilir ve bu hedeflere ulaşmak için gerekli sorumluluklarını yerine getirebilirler. Böylece, bu kişiler yaşamları üzerinde kontrol sağlamayı ve kendilerini düzenlemeyi başarabilirler.[5] Bu şekilde birey davranışı üzerinde inisiyatif sahibi olduğunu hissedebilir ve davranışlarının sorumluluğunu alabilir.
İlk zamanlarda özerklik süreçlerinin evrenselliği hakkında bazı tereddütler söz konusuydu ve daha çok batı kültürüne özgü olarak görülmekteydi.[7] Daha sonra özerk benlik gelişiminin kolektivist toplumlarda da uyum, akademik motivasyon ve iyi oluş ile ilişkili olduğu görülmüştür.[8] Ayrıca, yapılan kültürlerarası çalışmalar, kolektivist toplumlar için özerkliğin aileden kopma, bağımsızlaşma olarak görülmediği, aksine özerklik ve ilişkili olma gereksinimlerinin bir arada sağlıklı bir şekilde giderilebileceğini göstermiştir.[8][9]
İkinci temel psikolojik geresinim yeterliktir ve bireylerin evrensel arzusu olan çevrelerinde etkin bir şekilde eylemde bulunma ve çevreleriyle başa çıkmak için yeterli hissetme isteklerine karşılık gelmektedir.[5] Bireyin yeterliklerini davranışları aracılığıyla sergileyebilmesi sonucu kendini işlevsel hissetmesi yeterlik olarak tanımlanmaktadır.[10] Yeterli bireyler, içsel bir motivasyonla, çevrelerini keşfetmek ve manipüle etmek isterler, kendilerini aşmak için çabalarlar. Başka bir deyişle, kendi performanslarındaki bir standardı geçmeye çalışırlar.[11]
Son temel gereksinim ilişkili olmaktır. İletişime geçmek, yakın ilişkiler kurmak gibi evrensel eğilimleri temsil etmektedir.[12] Bireyler yakın ve yüksek kaliteli ilişkiler kurduğunda ve kişiler arası destek ve güven verici bağlantılara sahip olduğunda, ilişkili olma ihtiyacı tatmin edilmiş olmaktadır.[13] Öz-belirleme kuramına göre, ilişki ihtiyacının doyurulması içselleştirme sürecini kolaylaştırmaktadır. Bireyler kendi değer yargıları ve yaşantıları ile yakınlık gösteren diğer kişilerle birlikte olarak, ilişkili olma duygusunu içselleştirme eğilimindedirler.[14] Bu bağlamda ilişkili olma ihtiyacı, sosyal düzen içerisinde diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurabilmenin önemi üzerinde durmaktadır.
Öz-belirleme kuramı özerkliğe ilişkin yaptığı vurgu ile motivasyon konusuna kendisinden önceki kuramlardan farklı bir bakış açısı getirir. Daha önceki kuramlar motivasyonun varlığı ve yokluğu ile ilgilenirken, öz-belirleme kuramı motivasyonu davranışın nedenine göre türlere ayırır.[15] Motivasyonun tek bir yapı göstermez, bu nedenle önemli olan sadece motivasyon azlığı ya da çokluğu değildir. Motivasyon türleri ve bu türlere bağlı olarak motivasyonun niceliği (yüksek-düşük) kadar niteliğinin de (içe yönelik-dışa yönelik) önemli olduğunu savunulur.[16] Ayrıca iyi oluş, etkili performans sergileme, öğrenme gibi birçok önemli sonucun belirleyicisi olarak motivasyonun toplam miktarından daha çok, türünün ve niteliğinin önemli olduğu vurgulanır.[15]
Bu yüzden, öz-belirleme kuramı genel olarak içe yönelik ve dışa yönelik olmak üzere iki tür motivasyon ayrımı yapmıştır. Bu ayrım oldukça önemlidir çünkü farklı tür motivasyonlar bireyler için süreklilik, performans ve iyi oluş hali bakımından çeşitli tecrübelere ve sonuçlara sebep olmaktadır.[17] Temel olarak, eğer bir aktivite elle tutulur bir ödül elde etmek için yapılıyorsa, bu aktivitenin arkasındaki motivasyon dışa yönelik motivasyon iken, eğer aktivite, aktivitenin doğal olarak sağladığı memnuniyeti elde etmek için yapılıyorsa, aktivitenin arkasındaki motivasyon içe yönelik motivasyondur.[18]
İçsel motivasyon temel olarak bireyin bir etkinliği tamamen içsel doyum elde ettiği için gerçekleştirmesi olarak tanımlanır.[19] İçsel doyumun kaynağı davranışın birey için ilginç ve eğlenceli olmasıdır. İçsel motivasyona bağlı gerçekleştirilen davranışlarda, davranış sonrası dışarıdan gelecek ödüller ya da davranışı gerçekleştirmeye yönelik baskılar davranışın belirleyicisi değildir. Çünkü birey davranışı yapmayı tamamen özgür olarak tercih eder.[20] Dolayısıyla içsel motivasyona bağlı davranışlar öz-belirlemenin tipik bir örneğidir.[21] İnsanlar doğuştan itibaren merak ve keşfetme duyguları ile dışsal pekiştireçlere ihtiyaç duymadan davranışlar sergilerler ve bu doğal motivasyonel eğilim insanın gelişiminde oldukça önemli yere sahiptir.[22] Ancak bireylerin hangi davranışları gerçekleştirmeleri için içsel motivasyona sahip olmaları gerektiğini söylemek oldukça zordur. Çünkü içsel motivasyon birey ve etkinlik arasında gerçekleşir, bir birey için bir davranış içsel motivasyona bağlı olarak sergilenirken diğer birey için içsel motivasyona bağlı olarak gerçekleştirilmeyebilir.[23]
Dışsal motivasyon, bireylerin bir davranışı elde edilecek bir sonuç için gerçekleştirmesi olarak tanımlanır. Birey bir davranışı, davranışı yapmaktan aldığı keyiften ziyade davranışın sonucuna ulaşmak için sergiler.[21] Çocukluk yıllarında içsel motivasyonla sergilenen davranışlar zamanla uyulması gereken sosyal kurallarla birlikte azalır ve birey kendisine çok ilginç gelmeyen davranışları sergilemek zorunda kalmaya başlar. Böylece içsel doyum elde etmekten ziyada ödül elde etmek ya da cezadan kaçınmak için davranışlar sergilemeye başlar, bunlar da dışsal motivasyonun temelini oluşturur.[24] Dışsal motivasyon kontrollü motivasyondur, çünkü birey davranışı sergilemek için baskı hisseder. Ancak, öz-belirleme kuramına göre dışsal nedenler içselleştirilebilir. Böylece, insanlar doğuştan kendilerine ilginç gelmeyen, fakat sosyal yaşamda etkili işlevleri olan davranışları düzenleyerek kendileri ile içselleştirmeye motive olurlar. Bu içselleştirme süreci yaşam boyu sürekli olarak sosyal değerlerin ve düzenlemelerin içselleştirilmesini sağlar. Bu yüzden içselleştirme süreci gelişimsel açıdan oldukça önemlidir.[16]