Kadın İsminin Anlamı Nedir?
Kadın İsminin Anlamı Nedir?
Kadın İsminin Anlamı
Kadın İsminin İstatistikleri
İsminin Anlamı Nedir?
Binlerce ismin anlamını bulun. İsim kökeni, analizi, falı, istatistikleri gibi birçok bilgiye tek tık ile ulaşın. Eğlenceli etkinlikler ile birlikte sosyal madyada paylaşın. Nerden başlayacağınızı bilmiyor musunuz? Yukardaki canlı aramayı kullanın veya popüler isimlere göz atın.
İsim, özel-genel (cins), canlı-cansız, somut-soyut tüm varlık, kavram ve olayları karşılayan sözcüklerdir. Sıfat, zarf, zamir gibi kelime grupları isim soylu kelimeler olarak kabul edilir. Türkçede isimler genel olarak kabul edilen dört farklı şekilde sınıflandırılır:
Kadın İsmi Caiz Mi?
Kadın İsminin Resmi Kadın İsminin Numeraolojisi
Kadın İsminin Anlam Falı
Kadın İsminin Anlam Falı Kadın İsminin Kader Sayısı Ve Kişilik Özellikleri Kadın İsminin Analizi Kadın İsminin Anlam Yorumu
Kadın İsminin Numeraolojisi
Kadın İsmi Caiz Mi? Kadın İsmili Ünlüler Kadın İsminin Arapça Yazılışı Kadın İsminin Çince Yazılışı
Kadın İsminin Resmi
Kadın İsminin Japonca Yazılışı Kadın İsminin Hiyeroglif (Mısır) Yazılışı Kadın İsminin Parmak Alfabesiyle Yazılışı
Kadın İsminin Anlamı
Kadın İsminin Anlamı, Kadın İsminin İstatistikleri
Kadın İsminin Resmi, Kadın İsminin Numeraolojisi, Kadın İsminin Anlam Falı, Kadın İsminin Kader Sayısı Ve Kişilik Özellikleri,
Kadın isminin sözlük anlamı
Kadın İsminin Analizi, Kadın İsminin Anlam Yorumu, Kadın İsmi Caiz Mi?, Kadın İsmili Ünlüler, Kadın İsminin Arapça Yazılışı,
Kadın İsminin Arapça Yazılışı
Kadın İsminin Çince Yazılışı, Kadın İsminin Japonca Yazılışı, Kadın İsminin Hiyeroglif (Mısır) Yazılışı, Kadın İsminin Parmak Alfabesiyle Yazılışı
Kadın İsminin İstatistikleri
Kadın, dişi cinsinde olan yetişkin insandır.
Türkçe kadın kelimesinin kökeni, Eski Türkçe "kraliçe" manasındaki ḳātūn veya χātūn sözcüğüne dayanır. Bu kelimelerin kökeni Soğdcadaki χwatēn sözcüğüne dayanır. Kelime ses değişimine uğrayarak kadın ve hatun olarak iki farklı şekilde girmiştir.[1][2]
Bazı kadınlar anormal hormonal veya genetik farklılıklara sahip olabilirler (kongenital adrenal hiperplasia, kısmen veya tamamen androjen yoğunluğu sendromu veya diğer koşullar sebebiyle) ve hayatlarının ilk aşamalarında tipik dişi fizyolojisine sahip olmayan veya en azından kısmen sahip olan kadınlar da bulunmaktadır. Erken gelişim sırasında her iki cinsiyetin fetüs morfoloji embriyo 6. veya 7. haftaya kadar benzerdir. Gonadlar, Y kromozomunun hareketi nedeniyle erkeklerde testisler farklılaşır. Cinsel farklılaşma kadınlarda cinsiyet hormonlarından bağımsız bir şekilde gerçekleşir.[3]
İnsanlar mitokondriyal DNA'yı yalnızca annenin ovumundan miras aldığından, bundan dolayı soy bilimciler anne soyunu çok eskilere kadar izleyebilmektedirler.
Kadın araştırmaları, kadınlar üzerine yapılan genel araştırmaları nitelemektedir ve cinsiyet araştırmalarının bir parçasıdır. Kadın araştırmalarına analog olarak cinsiyet araştırmalarında toplum içerisindeki erkeklerin hayatlarını inceleyen erkek araştırmaları ortaya çıkmıştır.
Kadın araştırmaları, disiplinler arasıdır ve antropoloji, toplum bilimi, tarih, tıp, estetik ve diğer bilim alanlarını kapsamakta ve onların sorularına kadın hareketleri, özgürleşme (emansipasyon) ve feminizm bakış açısıyla yeniden ortaya koymaktadır. Kadın araştırmaları hem akademik, hem akademik dışı düzlemde (örneğin vakıf ve derneklerde) irdelenmektedir. Konu olarak kadınların hayatlarındaki özellikleri ve örneğin kadın eğitimi gibi yaşam koşulları ön planda durmaktadır.
Kadın araştırmaları yöntemleri, ilgili bilim alanlarında özellikle toplum bilimi ve tarih biliminde kullanılmaktadır. Kadın araştırmalarına dayanan, sözde bilimsel ve sadece belirli bir çevre tarafından anlaşılabilen birçok yayın olduğundan bilimsel kadın araştırmaları sık sık bu tür yayınlarla karıştırılmakta ve bu da oldukça fazla öznellik ve bilimsel olmama suçlamasına yol açmaktadır.
Öncelikli eğilimi kadın tarihinin yeniden oluşturulmasıdır. Kadın araştırmaları, bilimde kadınların “unutuluşu”nu ve kadın bakış açısının yok sayılmasını eleştirmektedir. Kendiliğinden oluşan bu amaçlar, kadınlara ilişkin ve bir denge oluşana kadar kadın bakış açısının uygulanması ile bilimdeki boşlukların ortaya çıkarılması ve doldurulmasını kapsamaktadır. Bu durumda erkek odaklı tarih yazımının kadın odaklı olanlarla tamamlanması veya değiştirilmesi gerekmektedir. Böylece cinsiyet ideolojisi ve esas gerçeklik arasındaki ayrım ön planda durmaktadır.
Geniş bir bakış açısıyla “büyük adamlar”ın “büyük kadın”larına ve bütün tabakadan kadın ve erkeklere baktığımızda temel kaynakların genişletilmesi bilimsel tartışmalardaki yazıt bilimsel, nümismatik, arkeolojik ve ikonografik kaynakları da kapsaması gerekmektedir.
Tüm insan bireyleri - ister XX, ister XY, ister atipik bir cinsiyet kromozomu kombinasyonuna sahip olsunlar - gelişmeye aynı başlangıç noktasından başlar. Erken gelişim sırasında fetüsün gonadları farklılaşmamış kalır; yani tüm fetal genital organlar aynıdır ve fenotipik olarak dişidir. Bununla birlikte, yaklaşık 6 ila 7 haftalık gebelikten sonra, Y kromozomu üzerindeki bir genin ifadesi, testislerin gelişimiyle sonuçlanan değişiklikleri indükler. Bu nedenle, bu gen, testis gelişimini tetiklemede tekil olarak önemlidir. Gebeliğin yaklaşık 9. haftasında testosteron üretimi, üreme sisteminin gelişimi ve beyin ve cinsel organların maskülenleşmesi (erkek cinsiyet özelliklerinin normal gelişimi) ile sonuçlanır. Fetal testisin erkek genital sistemi ile rahimdeki dış genital organların farklılaşmasındaki rolünün aksine, dişi cinsiyet farklılaşması için fetal yumurtalık salgıları gerekli değildir.