Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Nedir?
Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Nedir?, Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Nerededir?, Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Hakkında Bilgi?, Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Analizi? Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu ilgili Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Ne Anlama Gelir Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Anlamı Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Nedir Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Ne Anlam Taşır Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Neye İşarettir Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Tabiri Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Yorumu
Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Kelimesi
Lütfen Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Kelimesinin Anlamı? Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Ne Demek? ,Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Ne Demektir? Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Ne Demektir? Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Analizi? , Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Anlamı Nedir?,Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Ne Demektir? , Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Açıklaması Nedir? ,Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Cevabı Nedir?,Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Kelimesinin Anlamı?,Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Kelimesinin Anlamı Nedir? Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu
Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Nedir? Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Ne demek? , Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Kelimesinin Anlamı? Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Ne Demek? Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Ne Demektir? ,Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Analizi? Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Anlamı Nedir? Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Ne Demektir?, Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Açıklaması Nedir? , Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Cevabı Nedir? , Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu Kelimesinin Anlamı?
Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu, (ayrıca Tarihsel-Eleştirel İslami Çalışmalar Okulu ve Şüpheci/Revizyonist İslam Tarihçileri)[1] İslami araştırmalarda[2][3][4] İslam'ın kökenlerine ilişkin geleneksel Müslüman anlatılarını sorgulayan bir harekettir.[5][6]
1970'lerin başlarına kadar,[7] gayrimüslim İslam alimleri -ilahi kaynak açıklamalarını kabul etmemekle birlikte- köken hikâyesini "çoğu ayrıntısıyla"[8] kabul ettiler[9] ve tefsir (Kuran üzerine yorumlar),[10] hadis (İslam peygamberi Muhammed'in onayladığı veya onaylamadığı şeylerin hikâyeleri) ve siyerin (peygamberin biyografisi) güvenilirliğini kabul etmekteydiler. Revizyonistler bunun yerine, ilgili arkeoloji, epigrafi, nümizmatik ve çağdaş Arap dışı edebiyatı incelemenin yanı sıra, mevcut literatüre "kaynak bakımından eleştirel" bir yaklaşım kullanırlar.[11] Muhammed'den 150 ila 200 yıl sonra yazılan geleneksel İslami anlatıların yazarlar ve aktarıcılar tarafından yapılan önyargılara ve süslemelere maruz kaldığına ve bu yöntembilimlerin "kesin gerçekler" sunduğunu ve islami literatürü çapraz kontrol etme yeteneği sağladığına inanmaktadırlar.[12]
Okulun 1970'lerde ortaya çıktığı ve John Wansbrough ve öğrencileri Andrew Rippin, Norman Calder, G. R. Hawting, Patricia Crone ve Michael Cook'un yanı sıra Günter Lüling, Yehuda D. Nevo ve Christoph Luxenberg gibi akademisyenleri içerdiği düşünülmektedir.[13] Onlar hiçbir şekilde yekpare değildir ve savunucuları "metodolojik önkoşulları" paylaşırken, "Arap fetihleri ve İslam'ın yükselişi hakkında çelişkili hikâyeler" sundular.[14] Bazen geleneksel köken hikâyesini kabul eden İslam'ın "gelenekselci" tarihçileriyle çelişmektedirler.[1] Ancak iki yaklaşıma da bağlılık "açıkça belirtilmiş olmaktan" ziyade "genellikle örtüktür".[15]
Odon Lafontaine'in İslamın çıkışı ile ilgili görüşleri Nümizmatik kanıtlar), ing. |
Erken İslam dönemindeki olaylar, tarihsel-eleştirel yöntemin yardımıyla yeniden araştırılmalı ve yeniden oluşturulmalıdır. Revizyonistler islam tarihini yazarken Kur'an ve Hadise yaslanmak istemediler. Çevredeki ortamlardan birbiri ardından gelen birincil kaynaklara dayanarak, İslam'ın hem Arapları hem de Yahudileri içeren tek tanrılı bir hareket olarak başladığını savunurlar. Bu hareket (islam), Arap yarımadasının kuzey ucunda, Bizans ve Pers İmparatorluklarına yakın bir yerde ortaya çıkmıştı. İslami genişleme seküler bir Arap genişlemesiydi; ancak Emevi Halifeliğinin (661-750 M.S.) yükselişinden sonra, köken anlatısını Arap yarımadasına kaydıran özel bir Arap İslami kimliği şekillendi. Daha geniş bir çerçevede revizyonistler şunları savunurlar:
Erken İslam'ın doğası:
Erken İslam'ın yeri:
İslam'ın genişlemesi:
Erken İslam'ın yeniden şekillendirilmiş kimliği:
Fethedilen halkların etkisi:
Kuran'ın metin bütünlüğü:
Dini otoritenin konsolidasyonu:
Batı'da İslam araştırmalarındaki farklı eğilimlerin etkisi dalgalı bir seyir göstermektedir. Ibn Warraq, "revizyonist okulun yükselişinin", Oxford Üniversitesi Yakın Doğu Tarih Grubu'nun Temmuz 1975'teki Beşinci kolokyumuna tarihlendirilebileceğine, Robert Hoyland onların 1970'lerde ve 1980'lerde yükselişte olduğuna inanıyor. 1970'lerin başlarına kadar,[7] gayrimüslim İslam alimleri -ilahi kaynaklık açıklaması dışında- köken hikâyesini "çoğu ayrıntısıyla"[8] kabul ettiler[9] ve tefsir (Kuran üzerine yorumlar),[10] hadis (İslam peygamberi Muhammed'in onayladığı veya onaylamadığı şeylerin hikâyeleri) ve siyerin (peygamberin biyografisi) güvenilirliğini kabul etmekteydiler. Revizyonistler bunun yerine, ilgili arkeoloji, epigrafi, nümizmatik ve çağdaş Arap dışı literatürü incelemenin yanı sıra, geleneksel literatüre "kaynak bakımından eleştirel" bir yaklaşım kullanırlar.[11] Muhammed'den 150 ila 200 yıl sonra yazılan geleneksel İslami anlatıların yazarlar ve aktarıcılar tarafından yapılan önyargılara ve süslemelere maruz kaldığına ve yöntemlerinin "kesin gerçekler" ve verileri çapraz olarak kontrol etme yeteneği sağladığına inanmaktadırlar.[12]
II. Dünya Savaşı'ndan 1970'lerin ortalarına kadar, bilgin Charles Adams'ın "Batı'da hem dini çevrelerde hem de üniversitelerde temsil edilen belirgin bir hareket" olarak tanımladığı şey vardı ve amacı "hem "İslami dindarlığın daha fazla takdir edildiğini" göstermek hem de "ona karşı yeni bir tutum"[a] geliştirmek, bunu yaparken de "Batı Oryantalizm geleneğine musallat olan sempatik olmayan, düşmanca veya benzer yaklaşımların günahlarını telafi etmek" idi.[41] Herbert Berg, Wilfred Cantwell Smith ve W. Montgomery Watt'ı İslamın gelenekselci tarihine bu "ironik yaklaşım"[42] olgusunun örnekleri olarak verir ve bu yaklaşımın, İslami doktrinle çatıştığı için revizyonistlerin soruları ve olası cevaplarıyla zorunlu olarak çatıştığını belirtir.
Revizyonist okulun, İslam alimleri Ignác Goldziher (1850-1921) ve Joseph Schacht (1902-1969) tarafından İslam'ın ilk zamanlarıyla ilgili geleneksel İslami anlatıların - Muhammed'den 150 ila 200 yıl sonra yazılmış - tarihsel kaynaklar olarak güvenilemeyeceğini iddia eden hadis literatürünün çalışmasına dayandığı söylenmiştir.[43] Goldziher (R.S. Humphreys'in ifadesiyle), "En katı şekilde eleştirel Müslüman derlemelerinde kabul edilen çok sayıda hadisin bile, 8. ve 9. yüzyılların sonlarından, tamamen sahte ve sonuç olarak, onları destekleyen titiz isnadların da tamamen hayali olduğunu" savundu.[44]
Schacht' göre İslam hukuku Muhammed'den sapma olmaksızın aktrılan bir hukuk değildi. O [...] Emeviler dönemindeki popüler ve idari uygulamalardan çıkmıştı ve bu uygulama genellikle Kuran'ın niyetlerinden ve hatta açık ifadesinden ayrılıyordu ... Kuran'dan türetilen kurallar, neredeyse her zaman ikincil bir aşamada Muhammedî hukuka dahil edildi."[45][46]
Revizyonistler bu görüşü hadislerin ötesinde İslami literatürün diğer yönlerine - siyere (Muhammed'in biyografisi), Kuran'ın oluşum tarihine ve ilk İslami hanedan olan Emevi Halifeliği altındaki tarihsel gelişmelere kadar genişlettiler. İslam'ın ilk zamanlarındaki gerçek tarihsel olaylar, tarihsel-eleştirel yöntemle yeniden araştırılmalı ve yeniden yapılandırılmalıydı[4] ya da alternatif olarak, Cook ve Crone'un sözleriyle, tarihçi "rivayetçi" İslam geleneğinin tamamen dışına çıkmalı ve yeni baştan başlamalıdır".[47] Bu, aşağıdakileri kullanmayı gerektirir:
Revizyonistler, diğerlerinin yanında bu yöntemlerin sonuçlarının İslam öncesi Pers ve Bizans uygarlığının din, yönetim ve kültürü ile 7. yüzyıl Arap fetihçilerininki arasındaki kırılmanın geleneksel tarihin ileri sürdüğü kadar keskin olmadığını gösterdiğine inanırlar (Oxford Üniversitesi Yakın Doğu Tarih Grubu'nun Beşinci Kolokyumunun bildirisinde öne sürülen bir fikir). Kolokyum düzenleyicileri, "bazı sürekliliklerin olması gerektiğini varsayarak başlarsak, ya İslami kaynakların ötesine geçmemiz gerekir ya da [...] onları yeniden yorumlamamız gerekir" görüşünü savundular.[49]
Hoyland, Batılı akademisyenlerin "sol eğilimli" liberalizm eğiliminin "İslam'ı eleştirmekten çekindiği" ve "gelenekçileri tercih ettiği" 1980'lerden bir süre sonra (Hoyland savunduğu), "İslam'ın kamusal profili"nin "büyük ölçüde" artmasıyla azalan revizyonizmin altın çağına inanır ve bu yaklaşım, "şüphecileri/revizyonistleri daha aşırı olmaya itmektedir." (Hoyland, revizyonizm ile eleştiriden kaçınma arasında bir orta yol bulmaya çalışır.)[1]
Revizyonizm tanımı ilk olarak yeni akademik hareketin muhalifleri tarafından ortaya atıldı ve onlar tarafından kısmen bugün hâlâ olumludan daha az bir çağrışımla kullanılmaktadır.[2][50] Daha sonra medya, yeni hareketi veciz bir sloganla çağırmak için bu atamayı aldı.[51] Bugün, yeni hareketin taraftarları da Revizyonizmi kendilerini tanımlamak için kullanırlar, ancak çoğunlukla tırnak içinde ve biraz alaycı bir alt tonla yazarak.[52]
Revizyonizmin "önde gelen" savunucuları arasında John Wansbrough (1928-2002), Patricia Crone (1945-2015), Michael Cook, Yehuda D. Nevo (1932-1992) ve Fred M. Donner vardır.[43] Yeni hareket, Londra Üniversitesi'ndeki SOAS'ta (Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu) Wansbrough'un iki eserinin yayınlanmasıyla ortaya çıktı: Quranic Studies (1977; tr: Kuran Çalışmaları) ve The Sectarian Milieu (1978; tr: Mezhepçi Ortam). Andrew Rippin (1950-2016), Norman Calder, G. R. Hawting, Patricia Crone ve Michael Cook, Wansbrough'un öğrencileriydi. 1977'de Crone ve Cook, diğer şeylerin yanı sıra, İslam'ın Arap fetihlerinden önce değil, sonra kurulduğunu ve Mekke'nin esas İslami kutsal alan olmadığını öne süren Hacerilik adlı çalışmayı yayınladı.[4] Daha sonra, her ikisi de kendilerini Hacerilik'in çok geniş kapsamlı tezlerinden uzaklaştırdılar, ancak "İslam tarihine ilişkin hem Müslüman hem de Batılı ortodoks görüşlere meydan okumaya" devam ettiler.[4] Martin Hinds (1941-1988),[53] aynı zamanda SOAS'ta okumuştu ve Robert G. Hoyland, Patricia Crone'un öğrencisiydi.[54]
Almanya'da Saarland Üniversitesi'nde, Günter Lüling (1928-2014) ve Gerd-Rüdiger Puin, 1970'lerden başlayarak Kuran'ın gelişiminin tarihsel-eleştirel araştırmalarına odaklandı ve 2000'lerde Karl-Heinz Ohlig, Volker Popp, Christoph Luxenberg ve Markus Groß, Muhammed'in tarihsel değil efsanevi bir figür olduğunu savundu. Hollanda'dan Hans Jansen, 2005/7'de Muhammed'in hayatının bilinen hikâyelerinin neden efsanevi olduğunu ayrıntılı olarak tartışan bir çalışma yayınladı. Yehuda D. Nevo ayrıca Muhammed'in tarihselliğini de sorguladı.[b] İslam'a girmiş olan Sven Kalisch, 2008'de islamdan ayrılmadan önce Muhammed'in (İsa ve Musa'nın yanı sıra) tarihselliğini sorguladı.[55] O inançtan ayrılmadan önce İslam teolojisini öğretti.[56][c]
James A. Bellamy, Kuran'ın metin eleştirisini ve kendisinin yaptığı "düzeltmeler", (yani Kuran'ın geleneksel metninin düzeltmeleri) ini yapmıştır. Fred Donner, erken İslam tarihi üzerine yazdığı birkaç kitabında, Arap fetihçilerinin erken evrensel tektanrıcılığının yalnızca Abdülmelik bin Mervan (685-705) saltanatı sırasında Hristiyanlardan ve Yahudilerden ayrılmaya başladığını savundu.
Popüler tarihçi Tom Holland'ın In the Shadow of the Sword (2012; tr: Kılıcın Gölgesinde)[57][58] adlı çalışması yeni araştırma sonuçlarını popüler hale getirdi ve çeşitli revizyonist yaklaşımların olası bir sentezini tasvir etti.
Hacerilik; İslam Dünyasının Oluşumu' adlı çalışmada Patricia Crone ve Michael Cook, arkeolojik kanıtları ve Arapça, Ermenice, Kıptîce, Yunanca, İbranice, Aramice, Latince ve Süryanice dillerindeki çağa ait belgeleri ortaya koymak için için geleneksel (rivayete dayalı) İslam tarihini bir kenara koydular. Onlar -henüz İslami olmayan Bizans ve Pers topraklarının 7. yüzyıl Arap fethini- tasvir ettiler.[59] Çeşitli kaynaklarda fethedilen halk (Yunan Magaritai, Süryani Mahgre veya Mahgraye) fatihlerini Müslümanlardan ziyade "Hagaren" olarak adlandırmaktadır. "Yeni bir peygamber tarafından ilham edilen, Kutsal Kitap ve din tarafından fethedilmek yerine" Araplar, Bizans İmparatorluğu'ndan vadedilen toprakları geri almak için -"yahudi mesihçiliği"nin ardından Yahudilerle ittifak halinde olan- olarak tanımlanmaktadır. Kuran, daha sonra (yazarlara göre), çeşitli Yahudi-Hristiyan ve Orta Doğu kaynaklarından alınan çeşitli materyallerin 8. yüzyıl düzenlemelerinin bir ürünü olarak gelirken, Muhammed, bir Yahudi Mesih olan kurtarıcı Ömer'in habercisiydi.[60]
Mekke Ticareti ve İslam'ın Yükselişi adlı eserde Patricia Crone, Mekke'nin çeşitli nedenlerden dolayı Muhammed zamanında Güney Arabistan'dan Suriye'ye[61] kara ticaretinin merkezi olamayacağını savunur. Güney Arabistan'dan Suriye'ye[61] giden kara ticaret yolu üzerinde değildi, ancak öyle olsa bile, bu kara yolu deniz ticaret yoluna[61] kıyasla çok önemli değildi ve en geç M.S. ikinci yüzyılın sonlarında kullanılmaz hale geldi.[62] Mekke ticareti, Yemen parfümü hariç, esas olarak ucuz deri eşya ve giysiler üzerineydi ve bazen de kuzeye Suriye'ye ihraç edilmeyen (zaten Suriyede bol miktarda bulunan), ancak yakın bölgelere satılan[63] temel gıda maddeleri[64] üzerineydi. Ayrıca, Arap ilişkilerini (Yunanca, Latince, Süryanice, Aramice, Kıptîce) takip eden Arap ticaret ortaklarının literatürü "Kureyş (Muhammed'in kabilesi) ve ticaret merkezi Mekke'den" bahsetmemektedir.[65] Bütün bunlar, Muhammed'in uzak ve geniş diyarlara seyahat eden ve güçlü Mekke kabilelerinin elinde acı çeken bir Mekkeli tüccar olarak hayatı hakkında aktarılan geleneksel "tarihlerin" "saf uydurmalar"[66] olduğunu ve Muhammed'in kariyerinin Mekke ve Medine'de ya da güneybatı Arabistan'da değil, kuzeybatı Arabistan'da gerçekleşmesinin çok daha muhtemel olduğunu göstermektedir.
İslam'ın başlangıcıyla ilgili klasik İslami geleneklerin inandırıcılığına karşı olan argümanlar, Hans Jansen tarafından De Historische Mohammed (Tarihsel Muhammed) adlı eserinde özetlenmiştir. Jansen, Kuran'ın, genellikle olayları tasvir etmekten ziyade onları ima eden ve nadiren bir vahiyin yapıldığı durumu tanımlayan gizemli doğası nedeniyle, tarihsel olarak sorgulanabilir geleneklerin Kuran'ın yorumlanması ve anlaşılması için büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Birçok İslami gelenek, Muhammed'den çok sonra, bir Kuran ayetinin hangi durumda indirildiğine dair sadece tahminlere dayanarak ortaya çıktı. Bu tarihsel olarak şüpheli geleneklerden ötürü, Kuran'ın yorumlanması o zamandan beri kısıtlanmıştır.
The Sacred City (2016) (Kutsal Şehir), Türkçe |
İlyas Özkan İslamın çıkış yeri olarak Mekke konusunu dış kaynaklar üzerinden tartışıyor. |
İslam eleştirisiyle tanınan bir yazar olan Ibn Warraq, The Quest for the Historical Muhammad (Tarihsel Muhammed Arayışı) adlı kitabında birkaç revizyonist makale derlemiştir. Kitabı gözden geçiren Fred Donner, Wansbrough'un revizyonizm okulunu tercih ederek, yazarın bu revizyonizm çizgisinin zorluklarını dikkate almayan "tek taraflı bir seçim" sunduğunu belirtmiştir. Sonuç, "birçok dikkatsiz genel okuyucuyu yanıltması muhtemel bir kitaptır."[67][68]
Önemli bir İslam eleştirmeni olan Robert Spencer, İslami Revizyonist Çalışmalar üzerine popüler bir çalışma olan Muhammed Var Mıydı? (Did Muhammad Exist?) adlı akademik çalışmayı popüler bir kitleye ulaştırmaya teşebbüs eden çalışmalar gerçekleştirir.
Erken İslam'ın sonuç olarak tarihsel-eleştirel analizi, başlangıçta şiddetli bir direnişle karşılaştı, çünkü o zaman geniş kapsamlı anlamlara sahip kışkırtıcı tezler yeterli kanıt olmadan yayınlanmıştı. Özellikle Patricia Crone ve Michael Cook'un kitabı Hagarism (1977, tr: Hacerilik) çok sert eleştirilere yol açtı. Bu arada Patricia Crone veya Michael Cook gibi Revizyonizmin önemli temsilcileri kendilerini bu tür radikal tezlerden ve dikkatsiz yayınlardan uzaklaştırdılar.[69]
Eleştiri, bazı tezlerin spekülatif doğasını hedefleyen ve bazı revizyonistlerin bilimsel standartlardan yoksun olduğunu gösteren Tilman Nagel gibi araştırmacılar tarafından dile getirilmektedir. Öte yandan Nagel, tarihsel-eleştirel yöntemin uygulanmasına daha fazla vurgu yapmak için yeni hareketin temel dürtüsünü kabul eder.[70] Revizyonistleri ciddiye almaya yönelik belirli bir eğilim, örneğin; muhaliflerin artık eleştirilerini yalnızca "revizyonizm"e değil, "aşırı revizyonizm" veya "ultra-revizyonizm"e yöneltmeleri gerçeğiyle açıkça ortaya çıkmaktadır.[71]
Gregor Schoeler revizyonist okulu tartışır ve erken tartışmaları tasvir eder. Schoeler revizyonizmi çok radikal olarak görür, ancak genel dürtüyü memnuniyetle karşılar: "Tüm bunları ve çok daha dikkat çekici şeyleri ilk kez düşünmemizi sağlamak -- ya da tekrar düşündürmek, hiç şüphesiz yeni nesil 'şüphecilerin' bir erdemidir."[72]
François de Blois, tarihsel-eleştirel yöntemin İslami metinlere uygulanmasını reddeder. Bu yöntemin Hristiyan metinleri için geliştirildiğini ve bu nedenle bu yöntemi İslami metinlere uygulamak için hiçbir neden olmadığını savunur.[2]
Bazı dindar Müslüman çevrelerde, Kuran'ın yıpranmış veya hasar görmüş kopyalarının dolaşımdan çıkarılması gerektiğine inanılmaktadır; bu yüzden, bu hem dinlenmeye bırakılan metinlerin kutsallığını koruyan hem de kutsal yazıların sadece tam ve kusursuz baskılarının okunmasını sağlayan bir mezar fikridir. (In some pious Muslim circles it is held that worn-out or damaged copies of the Koran must be removed from circulation; hence the idea of a grave, which both preserves the sanctity of the texts being laid to rest and ensures that only complete and unblemished editions of the scripture will be read.)
Proje başladıktan kısa bir süre sonra, istifin bazen "kağıt mezar" olarak adlandırılan şeyin muhteşem bir örneği olduğu ortaya çıktı—bu durumda, diğer şeylerin yanı sıra, Müslüman kutsal kitabı olan Kuran'ın bine yakın farklı parşömen kodlarından on binlerce parça için dinlenme yeriydi. (Soon after the project began, it became clear that the hoard was a fabulous example of what is sometimes referred to as a "paper grave"—in this case the resting place for, among other things, tens of thousands of fragments from close to a thousand different parchment codices of the Koran, the Muslim holy scripture.)