İbnülemin Mahmut Kemal İnal Nedir?
İbnülemin Mahmut Kemal İnal Nedir?, İbnülemin Mahmut Kemal İnal Nerededir?, İbnülemin Mahmut Kemal İnal Hakkında Bilgi?, İbnülemin Mahmut Kemal İnal Analizi? İbnülemin Mahmut Kemal İnal ilgili İbnülemin Mahmut Kemal İnal ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. İbnülemin Mahmut Kemal İnal ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. İbnülemin Mahmut Kemal İnal Ne Anlama Gelir İbnülemin Mahmut Kemal İnal Anlamı İbnülemin Mahmut Kemal İnal Nedir İbnülemin Mahmut Kemal İnal Ne Anlam Taşır İbnülemin Mahmut Kemal İnal Neye İşarettir İbnülemin Mahmut Kemal İnal Tabiri İbnülemin Mahmut Kemal İnal Yorumu
İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kelimesi
Lütfen İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İbnülemin Mahmut Kemal İnal İlgili Sözlük Kelimeler Listesi İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kelimesinin Anlamı? İbnülemin Mahmut Kemal İnal Ne Demek? ,İbnülemin Mahmut Kemal İnal Ne Demektir? İbnülemin Mahmut Kemal İnal Ne Demektir? İbnülemin Mahmut Kemal İnal Analizi? , İbnülemin Mahmut Kemal İnal Anlamı Nedir?,İbnülemin Mahmut Kemal İnal Ne Demektir? , İbnülemin Mahmut Kemal İnal Açıklaması Nedir? ,İbnülemin Mahmut Kemal İnal Cevabı Nedir?,İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kelimesinin Anlamı?,İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kelimesinin Anlamı Nedir? ,İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kelimesinin Anlamı Ne demek?,İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
İbnülemin Mahmut Kemal İnal Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kelimesinin Anlamı Nedir? İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kelimesinin Anlamı Ne demek? , İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
İbnülemin Mahmut Kemal İnal Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! İbnülemin Mahmut Kemal İnal - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
İbnülemin Mahmut Kemal İnal
İbnülemin Mahmut Kemal İnal Nedir? İbnülemin Mahmut Kemal İnal Ne demek? , İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kelimesinin Anlamı? İbnülemin Mahmut Kemal İnal Ne Demek? İbnülemin Mahmut Kemal İnal Ne Demektir? ,İbnülemin Mahmut Kemal İnal Analizi? İbnülemin Mahmut Kemal İnal Anlamı Nedir? İbnülemin Mahmut Kemal İnal Ne Demektir?, İbnülemin Mahmut Kemal İnal Açıklaması Nedir? , İbnülemin Mahmut Kemal İnal Cevabı Nedir? , İbnülemin Mahmut Kemal İnal Kelimesinin Anlamı?
İbnülemin Mahmut Kemal İnal (17 Kasım 1871[1] - 24 Mayıs 1957), Türk yazar, tarihçi, edebiyat tarihçisi, müzeci ve mutasavvıf.
Osmanlı Devleti’ne 33 yıl boyunca çeşitli görevlerde hizmet eden İbnülemin, II. Abdülhamit devrinde Yıldız Sarayı arşivinde görev yapmış ve cumhuriyet devrinde ise arşivin tasnif edilerek Başbakanlığa devredilmesine başkanlık etmişti.
1913 yılında Süleymaniye Camii külliyesinde “Evkaf-ı İslâmiye Müzesi” adıyla kurulan Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nin kurucusudur. Benzer bir kurumu Kahire’de de kurmuştur.
Toplumsal hayatta çok hızlı ve büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemde yaşaması ve pek çok tanınmış kimse ile şahsen bir arada bulunması onu biyografi alanında pek çok eser vermeye yöneltti. Son dönem Osmanlı şairleri, müzisyenleri, sadrazamları, hattatları hakkındaki eserleri ile bu kişilerin unutulmalarını önlemeye çalıştı. Şiir, roman, hikâye gibi alanlarda da eser verdi.
Yaşamı boyunca konağındaki düzenli toplantılarda ilim ve sanat dünyasından kimseleri ağırlayarak kültür hayatına hizmet etti.
1871 yılında İstanbul’un Beyazıt semtinde dünyaya geldi. Babası Mühürdar Mehmed Emin Paşa, annesi Hamide Nergis Hanım’dır. Babası uzun yıllar sadrazam Yusuf Kâmil Paşa’nın mühürdarlığını yapmıştı. Çocukluk yıllarının çoğu zamanını Yusuf Kamil Paşa’nın eşi Zeynep Kâmil Hanım’ın konağında geçti.[1]
1885 yılında Şehzade Rüşdiyesi'ni bitirdikten sonra bir süre Mülkiye ve Hukuk Mekteplerine devam etti ancak rahatsızlığı sebebiyle buraları bitiremeden ayrıldı ve özel hocalar ile medrese derslerine devam ederek kendini yetiştirdi. Özel ders aldığı hocalar arasında Mehmet Akif’in babası İpekli Mehmet Tahir Efendi vardı.[1]
1889 yılında Sadaret Mektubî Kaleminde başladığı otuz üç yıllık memuriyet hayatına Teftiş-i Islahat Komisyonu Başkitabeti'yle devam etti.
1909 senesinde Sultan II. Abdülhamit'in hal'inden sonra saraya verilmiş olan jurnalleri tasnif ve imha ile görevlendirilen komisyonun başına getirilmiş ve bu sıfatla Yıldız Sarayı evrakını inceleme imkânını buldu.
1914'te “Evkaf-ı İslamiye Müzesi”’ni (şimdiki adıyla Türk ve İslam Eserleri Müzesi) kurmakla görevlendirildi. Sanatla da ilgili olan İbnülemin, hat sanatını yaşatma amacıyla “Medresetü’l Hattatin” adlı okulun kurulmasında emeği geçti.
1916'da Şura-yı Devlet azalığına, 1921'de Osmanlı devletinin resmi yayın organı olan Takvim-i Vekâyi gazetesi müdürlüğüne, 1922'de Divan-ı Hümayun Beylikçiliği'ne atandı. 1 Kasım 1922 Saltanatın İlgası kanunu mucibince Osmanlı Devleti'nin varlığına son verilip İstanbul Hükümeti yıkılınca Bab-ı Alî'deki görevi sona erdi.
1923'te Tarih-i Osmanî Encümeni azalığına seçildi, Mayıs 1924'te Vesaik-i Tarihiye Tasnif Encümeni'nin başına getirildi. İbnülemin Mahmud Kemal İnal'ın başmemur unvanıyla başkanlığında tasnif başladı ve Mayıs 1926 senesine kadar devam etti. Bugün Osmanlı Arşivi'nde İbnülemin'in kendi adıyla zikredilen katalog 29 ciltten oluşur ve orijinal haliyle araştırmaya açıktır.[2][3] Hazine-i Evrak 1927'de Başvekâlet Osmanlı Arşivi'ne devredilince Tasnif Heyeti lağvedilmiş, İbnülemin'in buradaki görevi de sona ermiştir. Tasnif Heyeti’nin lağvedildiği 1927’de İbnülemin, kurucularından olduğu İslam Eserleri Müzesi'nin Müdürlüğü’ne tayin edildi. 1935'te emekli oluncaya kadar bu görevde kaldı.
İbnülemin Mahmud Kemal İnal, bu görevlerin yanı sıra Kütüphaneler Tasnif İşleri Müşavirliği ile İslam Ansiklopedisi Müşavirliklerinde de bulundu. 1939 sonunda Mısır Veliahdı Prens Mehmed Ali Tevfik’in daveti üzerine İstanbul’daki Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’ne benzer bir kurumun düzenlenmesi ve sergilenecek eserlerin seçimi için Reîsülhattâtîn Kâmil Akdik ile birlikte Kahire’ye gitti. Bu görevi yerine getirerek 19 Şubat 1940'ta İstanbul’a döndü.[1]
Yaşamının son dönemlerinde Vefa'daki evi muhafazakâr fikir adamları ve şairler için bir tür meclis niteliğini kazandı; İbnülemin'in son devir Osmanlı erkân ve ricali hakkındaki olağanüstü geniş bilgisi ve kendine özgü fikirleri kendisinden genç kuşakları tarafından da takdir edildi.
1930'da "Son Asır Türk Şairleri" adlı eserini yayınladı. Bu eserde son dönem Osmanlı entelijensiyası hakkında zengin gözlem ve anekdotlara yer verdi.
1940-1953 arasında son 37 Osmanlı sadrazamının ayrıntılı terceme-i hallerini içeren 14 ciltlik "Osmanlı Devrinde Son Sadrazamlar" adlı eseri yayınlandı. Kullandığı ağdalı Osmanlıca, eserlerinin etkisini ve yaygınlığını kısıtladı.
1953 yılında, hayatı boyunca topladığı kitap, yazı ve levha koleksiyonunu ve yirmi dosya kadar tutan vesikalarını İstanbul Üniversitesine bağışladı. Konağını ise İslami ilimlerde öğrenim görenleri barındıracak bir yurt olarak kendi adını taşıyan vakfa bağışladı.
1957'de İstanbul'da hayatını kaybeden İbnülemin Mahmud Kemal İnal, Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.
İbnülemin, yazın hayatına şiir ile girdi. Çoğunlukla gazel tarzında manzumeler yazdı. “Nalani” mahlasını kullandı. Bazı manzumeleri bestelendi. Şiirlerini “Mevzun Sözler” adıyla bir araya getirdi ama bastıramadı.
1890’da Tarik gazetesinde bir makale yayımlayarak basın hayatına girdi. Gazete yazılarına devrin önemli basın organlarında devam etti. Gazete yazılarını “Sa’y-i Beşer” adıyla bir araya getirdi ama bastıramadı.
Namık Kemal’in Cezmi adlı eserini örnek alarak “Sabîh Târihe Müstenid Hikâye” adlı tarihi roman yazdı. Bu alandaki çalışmalarına tefrika olarak yayımlanan üç eseri ile devam etti (Bir Yetimin Sergüzeşti, Rahşan,Yetîm-i Alîl).
1895-1900 arasındaki çeşitli gazete ve dergilerde yayımladığı yazılarıyla İslam’ın gelişmeye engel olduğu yolundaki görüşlere karşı çıktı.
1891 yılında "Eser-i Kamil Paşa" adlı küçük kitabı yayımlayarak biyografi alanında ilk çalışmasını yapan İbnülemin, daha sonra bu alanda pek çok eser verdi. Şair Hersekli Arif Hikmet Bey, Sadrazam Yusuf Kamil Paşa, Yusufpaşazade Nuri Bey, baba-dostu Ferid Paşazade Ahmet İzzeddin, tarihçi Fındıklı İsmet Efendi, Şair Mustafa Saffet, bilim adamı İsmail Gelenbevi, Şeyhülislam Yahyâ, Leskofçalı Galip Bey, Müstakimzâde Süleyman Efendi onun biyografilerini yazdığı kişilerdendir. Ayrıca 566 şairi bir araya getiren “Son Asır Türk Şairleri”, 37 sadrazamı içeren “Osmanlı Devrinde Son Sadrazamlar”, 329 hattatı konu edinen “Son Hattatlar”, ölümüyle yarım kaldığı için Mevlevî Avnî Aktuç’un tamamladığı "Hoş Sadâ" (Son Asır Türk Musikişinasları) adlı eserleri ortaya çıkardı.
Eserlerinin listesi:[4]