Ölü Deniz Yazmaları Nedir?
Ölü Deniz Yazmaları Nedir?, Ölü Deniz Yazmaları Nerededir?, Ölü Deniz Yazmaları Hakkında Bilgi?, Ölü Deniz Yazmaları Analizi? Ölü Deniz Yazmaları ilgili Ölü Deniz Yazmaları ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Ölü Deniz Yazmaları ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Ölü Deniz Yazmaları Ne Anlama Gelir Ölü Deniz Yazmaları Anlamı Ölü Deniz Yazmaları Nedir Ölü Deniz Yazmaları Ne Anlam Taşır Ölü Deniz Yazmaları Neye İşarettir Ölü Deniz Yazmaları Tabiri Ölü Deniz Yazmaları Yorumu
Ölü Deniz Yazmaları Kelimesi
Lütfen Ölü Deniz Yazmaları Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Ölü Deniz Yazmaları İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Ölü Deniz Yazmaları Kelimesinin Anlamı? Ölü Deniz Yazmaları Ne Demek? ,Ölü Deniz Yazmaları Ne Demektir? Ölü Deniz Yazmaları Ne Demektir? Ölü Deniz Yazmaları Analizi? , Ölü Deniz Yazmaları Anlamı Nedir?,Ölü Deniz Yazmaları Ne Demektir? , Ölü Deniz Yazmaları Açıklaması Nedir? ,Ölü Deniz Yazmaları Cevabı Nedir?,Ölü Deniz Yazmaları Kelimesinin Anlamı?,Ölü Deniz Yazmaları Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Ölü Deniz Yazmaları Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Ölü Deniz Yazmaları Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Ölü Deniz Yazmaları Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Ölü Deniz Yazmaları Kelimesinin Anlamı Nedir? Ölü Deniz Yazmaları Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Ölü Deniz Yazmaları Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Ölü Deniz Yazmaları Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Ölü Deniz Yazmaları - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Ölü Deniz Yazmaları
Ölü Deniz Yazmaları Nedir? Ölü Deniz Yazmaları Ne demek? , Ölü Deniz Yazmaları Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Ölü Deniz Yazmaları Kelimesinin Anlamı? Ölü Deniz Yazmaları Ne Demek? Ölü Deniz Yazmaları Ne Demektir? ,Ölü Deniz Yazmaları Analizi? Ölü Deniz Yazmaları Anlamı Nedir? Ölü Deniz Yazmaları Ne Demektir?, Ölü Deniz Yazmaları Açıklaması Nedir? , Ölü Deniz Yazmaları Cevabı Nedir? , Ölü Deniz Yazmaları Kelimesinin Anlamı?
Ölü Deniz Yazmaları (Ölü Deniz Parşömenleri ya da Ölü Deniz Tomarları olarak da bilinir) bir kısmı İbranice, bir kısmı da artık ölü bir dil olan Aramice ile kâğıt, deri veya bakır plakalar üzerine kaydedilmiş kırk bin adet elyazması parçasından oluşmaktadır. Bu parçaların bir araya getirilmesiyle tam beş yüz kitap yeniden oluşturulmuştur. Hristiyanlığın ve Museviliğin bilinen en eski yazılı kaynakları sayılırlar.
1947 yılının Şubat veya Mart ayında, Muhammed Ahmed El-Hamid adlı, genç bir Bedevi keçi çobanı, kaybolan keçisini aramaktadır. Eriha kentinin 13 km güneyinde, Ölü Deniz'in batı yakasındaki bir tepede bulunan bir delikten aşağı taş atar ve duyduğu testi kırılma sesi üzerine aşağıdaki mağaraya iner. Mağaranın zemininde, içinde keten kumaşa sarılı deri yazmaların bulunduğu büyük testiler bulur. Testilerin ağzı sıkıca kapatıldığı için yazmalar yaklaşık 1900 yıl boyunca hiç bozulmadan saklı kalabilmişlerdir (bulgular, bu yazmaların MS 68 yılında mağaraya yerleştirildiklerini gösterir). 1947'deki keşif ve 1952-1956 yıllarında yapılan kazı çalışmaları sonucunda toplam on bir mağarada bu elyazmalarına rastlanmıştır. Bunları sınıflandırmak açısından mağaralar numaralandırılmıştır. 1 numaralı Kumran mağarasında bulunan yazmalardan beş tanesi, ismini aldıkları Kudüs'teki Suriye Ortodoks Manastırı Başpiskoposu tarafından satın alınmıştır. Diğer üç yazma ise İbrani Üniversitesi Profesörü E.L. Sukenik tarafından satın alınmıştır.
Ölü Deniz Yazmalarının bulunması, 20. yüzyılın en önemli arkeolojik keşiflerinden biridir. Bu yazmalar, MÖ birinci yüzyıldan MS ikinci yüzyıla değin Ölü Deniz kıyısındaki Kumran vadisine yerleşmiş olan dini bir topluluğun tarihçesini aydınlatmıştır. Bu topluluk, Kumran Topluluğu veya Esseniler olarak bilinen, dışa kapalı Yahudi bir toplumdu. "Zadokite Belgeleri", "Toplum Kuralları" ve "Disiplin El Kitabı" gibi yazılar, Kumran'daki günlük yaşam hakkında oldukça geniş ölçüde bilgi sahibi olunmasını sağladı.
1 numaralı mağara, Bedevi çoban tarafından bulunan mağaradır. Buradan, eksiksiz sayılabilecek yedi tomar ve bir miktar tomar parçası almıştır.
Yeşaya Kitabı'nın yazılı olduğu bu yazma, en tanınmış Yeşaya kopyalarından biridir. Satır üstlerinde ve sayfa kenarlarında birçok düzeltme vardır. Mevcut en eski tam kopyadır.
Bu Yeşaya yazması tam değildir, ancak masoretik metinle karşılaştırıldığında Yeşaya A'dan daha fazla uyum sergiler.
Bu mağarada aynı zamanda Yaratılış, Levililer, Yasa'nın Tekrarı, Hakimler, Samuel, Yeşaya, Hezekiel ve Mezmurlar (Zebur) gibi bazı kesimler tarafından Kutsal Yazılar arasında kabul edilen kitapların bazı parçaları ile Hanok, Musa'nın Sözleri (bu kitapla ilgili ilk bulgu burada keşfedilmiştir), Özgürlük Kitabı (Book of Jubilee), Nuh'un Kitabı, Levi'nin Vasiyetnamesi, Tobit ve Süleyman'ın Bilgeliği gibi eserlerin parçaları bulunmuştur. Aynı zamanda, Daniel Kitabı 2. bölüm 4'teki sözleri içeren bir kısım da burada bulunmuştur (bu kısımda metin dili İbranice'den Aramice'ye geçer). Ayrıca Mezmurlar (Zebur), Mika ve Sefanya kitaplarının yorumlarından bazı parçalar da yine bu mağarada bulunmuştur.
Bu mağaranın ilk önce Bedeviler tarafından bulunup yağmalandığı tahmin edilmektedir. 1952 yılında yapılan kazı çalışmaları sonucunda burada yüz adet elyazması bulunmuştur. Bunların arasında Mısır'dan Çıkış (2), Levililer (2), Çölde Sayım (4) parça; Yasa'nın Tekrarı (2 veya 3), Rut (2), Yeremya, Eyüp ve Mezmurlar'dan da birer parça vardır.
Keklik Mağarası olarak bilinen bu mağara Eylül 1952'de tekrar araştırılmış ve en fazla yazma içeren mağara olduğu görülmüştür. Binlerce yazma parçası, daha önce bu mağarada bağımsız keşiflerde bulunmuş bazı Bedeviler'den satın alınarak ve arkeologlar tarafından mağarada yapılan araştırmalar sonucunda gün ışığına çıkarılmıştır. Bu yazmalar, dört yüz tanesi tanımlanmış olan, yüzlerce elyazmasına aittir. Tanımlanmış bu dört yüz yazmanın içinde Ester Kitabı dışında tüm Eski Ahit kısımları yer almaktadır.
Bu mağarada bulunan MÖ üçüncü yüzyıldan kalma, Samuel Kitabı'ndan bir kısım ise (4qsam b) bilinen en eski Kutsal Yazılar İbranicesi ile yazılmıştır. Aynı zamanda Mezmurlar, Yeşaya ve Nahum kitapları hakkında yorumlar içeren parçalar da bulunmuştur. 4 numaralı mağaradaki bulguların, Kumran Kütüphanesi'nin kapsamını temsil ettiği tahmin edilmektedir. Bulunan parçaların sayılarına göre, Kumranlılar'ın en sık kullandıkları Eski Ahit kitaplarının sırasıyla Yasa'nın Tekrarı, Yeşaya, Mezmurlar, Kısa Peygamberlikler ve Yeremya kitapları olduğu anlaşılmaktadır. Daniel Kitabı 7:28 ve 8:1'i içeren bazı parçalarda dilin Aramice'den İbraniceye geçtiği gözlenmiştir.
1955 yılında 7 ve 10 numaralı mağaralarda yapılan araştırmalarda Eski Ahit'e ait önemli bir elyazması bulunmamıştır. Ancak Jose O'Callahan tarafından, Yeni Ahit'e ait olduğu iddia edilen, ancak üzerinde tartışmaların hâlâ sürdüğü bazı metin parçaları bulunmuştur. MS 50 veya 60 yılından kalan bu parçaların Yeni Ahit'e ait olduğu kanıtlandığı takdirde bunlar mevcut en eski Yeni Ahit elyazmaları olacaktır.
Bu mağaradaki araştırmalar 1956 yılında başladı. Eksiksiz ve iyi korunmuş durumda olan otuz altı adet Mezmur ile daha önceleri sadece Grekçe metni olan Apokrif 151. Mezmur bu mağarada bulunmuştur. Levililer Kitabı'ndan bir bölümün çok iyi durumda korunmuş bir yazması, Yeni Kudüs Vahiyi'nin (Apocalypse of New Jerusalem) büyük parçaları ve Eyüp'ün Aramice çevirisi bu mağaradan çıkarılmıştır.
Kumran'da daha önce keşiflerde bulunmuş olan Bedeviler araştırmalarını sürdürdüler ve Beytüllahim'in güneyindeki bazı mağaralarda, üzerlerinde yazım tarihleri olan ve İkinci Yahudi İsyanı'ndan (MS 132-135) kalan elyazması metinler ve belgeler buldular. Bu mağaralarda 1952 yılının Ocak ayında sistemli inceleme ve kazılar başlatılmıştır. Bu mağaralarda Yoel Kitabı'nın ikinci yarısından Hagay Kitabı'nın sonuna kadar, Masoretik metin ile uyumlu olan bir yazma daha bulunmuştur. Ayrıca Sami dilinde bilinen en eski papirüs (palimsest: Üzerindeki yazılar silinerek tekrar kullanılan papirüs) eski İbrani harfleriyle (MÖ yedinci ila sekizinci yüzyıllar) yazılmış şekliyle burada bulunmuştur.
Kumran Yazmalarının bulunmasından önce mevcut en eski Eski Ahit elyazmalarının yaklaşık tarihi MS 900 yıllarıydı. Kumran Yazmalarındaki Yeşaya, Habakkuk ve diğer bazı kitapların elyazmalarının yazılış tarihi ise MÖ 125'tir. Bu buluş böylelikle mevcut elyazmalarından bin yıl daha eski metinler sağlamıştır. Kumran'da ortaya çıkarılan Yeşaya yazması ile bin yıl sonrasına ait Masoretik Yeşaya metni arasında önemli bir farklılık görülmemiştir.
Kumran Yazmaları aynı zamanda bölge halkının yaşayışını gözler önüne sererek, tarih, din ve dini edebiyat konularındaki bilginin sınırlarını genişletmiştir.