Ahmet Hamdi Başar Kimdir?
Ahmet Hamdi Başar Nereli
Biyografi Paralel Yaşamlar'ın 1727 tarihli üçüncü edisyonu Kim Kimdir? Biyografi Biyografi ya da yaşam öyküsü, bir kişinin yaşamını ayrıntılı bir biçimde açıklayan bir edebiyat türüdür. Kişi kendi hayatını anlatıyorsa buna otobiyografi, şairlerin yaşam hikayesi anlatılıyorsa da buna tezkire denir. Biyografiler eğitim, iş, ilişkiler ve ölüm gibi temel olaylardan daha fazlasını içerir. Bir biyografi, bir konunun yaşam öyküsünü sunar, deneyimle ilgili samimi ayrıntılar da dahil olmak üzere yaşamlarının çeşitli yönlerini vurgular ve öznenin kişiliğinin bir analizini içerir.
Kim Kimdir? Biyografi
Biyografik eserler genellikle kurgusal değildir, ancak kurgu bir kişinin hayatını betimlemek için de kullanılabilir. Kim Kimdir? Biyografi Biyografik kapsamın derinlemesine bir biçimine eski yazı denir. Edebiyattan filme kadar çeşitli mecralarda yapılan çalışmalar biyografi olarak bilinen edebiyat türünü oluşturur.
Ahmet Hamdi Başar, Limancı Hamdi olarak da tanınırdı (1897, İstanbul - 26 Haziran 1971), Türk siyasetçi.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Coğrafya bölümü mezunu olup 1. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerindendir. İstanbul Liman Şirketi kurucusu ve yöneticisi olması nedeniyle kendisine Limancı lâkabı verilmiştir.
Cumhuriyet'in kurulması aşamasında eşi Şükûfe Nihal Başar'la, kurucularından olduğu Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nde önemli çalışmalar yapmışlardır. İstanbul Şişli’deki evlerinde toplantılar düzenlenmiş, kurtuluş mücadelesinin kararları alınmıştır. 1918 yılında İstanbul'da Ahali İktisat Fırkası'nı[1] kurmuştur.
12 Ağustos 1930'da kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın, kuruluşunun üzerinden beş-altı ay geçmeden Limancı Hamdi (Ahmet Hamdi Başar) Ankara'ya giderek Atatürk'e gerici unsurların destek olduklarını, partiye akın ettiklerini, buna hâkim olamayacağını, bu hareketin Atatürk'ün kendisine de karşı olduğunu anlatarak partinin kapatılmasını talep etmiştir. Anılarında; Atatürk "Bu vefasızlık neyin nesi?" diye sorduğunda, Atatürk'e büyük bir nezaket içinde "Halk dışarıda kaldı." yanıtını verdiği yazılıdır.[2]
Serbest Fırka'nın ortadan kalkması kararının verildiği günün ertesi, Atatürk'le birlikte, iktisat müşaviri (danışmanı) sıfatı ile, yurtta büyük bir tetkik gezisinde bulunmuştur.
Kurucusu olduğu İstanbul Tüccar Derneği'nin önderliğinde, Cumhuriyet'in 2. İktisat Kongresi olan 1948 Türkiye İktisat Kongresi'nin[3] (22-27 Kasım 1948) tertiplenmesini sağlamıştır. (Cumhuriyet'in ilk İktisat Kongresi, Atatürk'ün önderliğinde 1923 yılında yapılan İzmir İktisat Kongresi'dir.)
Ülke iktisadiyatının (ekonomisinin) gelişmesi için büyük çabalar sarf etmiş, kanun teklifleri vermiştir. İsmet İnönü'nün 10 Mayıs 1946'da toplanan Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı'nda verdiği nutukta, Cumhurbaşkanlığı ile Parti Başkanlığını bir arada muhafaza edeceğini belirtmesi üzerine, bu görüşü hatalı bulan Ahmet Hamdi Başar, bu nutkun iradından (okunmasından) bir hafta kadar sonra, 19 Mayıs'ta, İsmet İnönü'ye Açık Dilekçe isimli bir broşür vererek endişelerini belirtmiştir. Netice alamayınca Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa etmiştir.
Demokrat Parti'den adaylığını koymuş, 1950 seçimlerinde Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle, İstanbul Milletvekili olarak 1953 yılı sonlarına kadar hizmetlerine devam etmiştir. Ancak ülke kalkınması için yaptığı kanun tekliflerinin kabul görmemesi üzerine hayal kırıklığına uğramış ve 1953 yılında partiden istifa etmiştir.
Seçim yasalarını eleştirmiş; körkütük cahil, köyünün hududu dışında dünya mevcut olduğunu da bilmeyen, yüzü örtülü köylü ihtiyar kadınla bir mütefekkirin, bir Ordinaryüs Profesörün aynı kıymet taşıyan reyleriyle bir adamın iş başına geçerek ve aklının kestiğini yaparak "Ben milletten rey aldım, onun namına bu işi yapıyorum" denmesine karşı çıkmış; buna demokrasi, halk hakimiyeti denemeyeceğini vurgulamış ve "Böyle şey olmaz!" diyerek tepkisini sert bir biçimde göstermiştir.[4]