Karbon tetraklorür Nedir?
Karbon tetraklorür Nedir?, Karbon tetraklorür Nerededir?, Karbon tetraklorür Hakkında Bilgi?, Karbon tetraklorür Analizi? Karbon tetraklorür ilgili Karbon tetraklorür ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Karbon tetraklorür ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Karbon tetraklorür Ne Anlama Gelir Karbon tetraklorür Anlamı Karbon tetraklorür Nedir Karbon tetraklorür Ne Anlam Taşır Karbon tetraklorür Neye İşarettir Karbon tetraklorür Tabiri Karbon tetraklorür Yorumu
Karbon tetraklorür Kelimesi
Lütfen Karbon tetraklorür Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Karbon tetraklorür İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Karbon tetraklorür Kelimesinin Anlamı? Karbon tetraklorür Ne Demek? ,Karbon tetraklorür Ne Demektir? Karbon tetraklorür Ne Demektir? Karbon tetraklorür Analizi? , Karbon tetraklorür Anlamı Nedir?,Karbon tetraklorür Ne Demektir? , Karbon tetraklorür Açıklaması Nedir? ,Karbon tetraklorür Cevabı Nedir?,Karbon tetraklorür Kelimesinin Anlamı?,Karbon tetraklorür Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Karbon tetraklorür Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Karbon tetraklorür Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Karbon tetraklorür Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Karbon tetraklorür Kelimesinin Anlamı Nedir? Karbon tetraklorür Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Karbon tetraklorür Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Karbon tetraklorür Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Karbon tetraklorür - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Karbon tetraklorür
Karbon tetraklorür Nedir? Karbon tetraklorür Ne demek? , Karbon tetraklorür Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Karbon tetraklorür Kelimesinin Anlamı? Karbon tetraklorür Ne Demek? Karbon tetraklorür Ne Demektir? ,Karbon tetraklorür Analizi? Karbon tetraklorür Anlamı Nedir? Karbon tetraklorür Ne Demektir?, Karbon tetraklorür Açıklaması Nedir? , Karbon tetraklorür Cevabı Nedir? , Karbon tetraklorür Kelimesinin Anlamı?
| |||
Adlandırmalar | |||
---|---|---|---|
Tetraklorometan | |||
Diğer adlar Benzinoform Karbon(IV) klorür Karbon klorür Freon-10 Halon-104 Metan tetraklorür Necatorina Perklorometan Tetraform Tetraklorokarbon[a] Tetrasol | |||
Tanımlayıcılar | |||
3D model (JSmol)
|
|||
ChEBI | |||
ChEMBL | |||
ChemSpider | |||
ECHA InfoCard | 100.000.239 | ||
EC Numarası |
| ||
KEGG | |||
PubChem CID
|
|||
RTECS numarası |
| ||
UNII | |||
UN numarası | 1846 | ||
CompTox Bilgi Panosu (EPA)
|
|||
| |||
| |||
Özellikler | |||
Kimyasal formül | CCl4 | ||
Molekül kütlesi | 153,82 g mol−1 | ||
Görünüm | renksiz sıvı | ||
Koku | tatlı, kloroform gibi | ||
Yoğunluk | 1,5867 g cm−3 (sıvı) 1,831 g cm−3, −186 °C (katı) | ||
Erime noktası | -22,92 °C | ||
Kaynama noktası | 76,72 °C | ||
Çözünürlük (su içinde) | 0,097 g/100 mL (0 °C) 0,081 g/100 mL (25 °C) | ||
Çözünürlük | etanol, dietil eter, kloroform, benzen, nafta, CS2, formik asitte çözünür | ||
log P | 2.64 | ||
Buhar basıncı | 20 °C'de 11.94 kPa | ||
Henry yasası
sabiti (kH) |
2.76x10−2 atm-cu m/mol | ||
Kırınım dizimi (nD) | 1,4607 | ||
Dipol momenti | 0 D | ||
Yapı | |||
Monoklinik | |||
Dört açılı | |||
Dört yüzlü | |||
Dipol momenti | 0 D | ||
Termokimya | |||
Isı sığası (C)
|
132,6 J/mol K | ||
Standart molar entropi (S⦵298)
|
214,42 J/mol K | ||
Standart formasyon entalpisi (ΔfH⦵298)
|
-139,3 kJ/mol | ||
Gibbs serbest enerjisi (ΔfG⦵)
|
-686 kJ/mol | ||
Tehlikeler | |||
GHS etiketleme sistemi: | |||
Piktogramlar | |||
İşaret sözcüğü | Tehlike | ||
Tehlike ifadeleri | H301, H311, H331, H351, H372, H412, H420 | ||
Önlem ifadeleri | P201, P202, P260, P261, P264, P270, P271, P273, P280, P281, P301+P310, P302+P352, P304+P340, P308+P313, P311, P312, P314, P321, P322, P330, P361, P363, P403+P233, P405, P501, P502 | ||
NFPA 704 (yangın karosu) |
|||
Öldürücü doz veya konsantrasyon (LD, LC): | |||
LD50 (medyan doz)
|
7749 mg/kg (oral, fare); 5760 mg/kg (oral, tavşan); 2350 mg/kg (oral, sıçan)[2] | ||
LC50 (medyan konsantrasyon)
|
5400 ppm (memeli), 8000 ppm (sıçan, 4 sa), 9526 ppm (fare, 8 sa)[3] | ||
LCLo (yayınlanan en düşük)
|
20000 ppm (gine domuzu, 2 sa), 38110 ppm (kedi, 2 sa), 50000 ppm (insan, 5 dk), 14620 ppm (köpek, 8 sa)[3] | ||
NIOSH ABD maruz kalma limitleri: | |||
PEL (izin verilen) | TWA 10 ppm C 25 ppm 200 ppm (Herhangi bir 4 saatte 5 dakikalık maksimum tepe)[1] | ||
Güvenlik bilgi formu (SDS) | ICSC 0024 | ||
Aksi belirtilmediği sürece madde verileri, Standart sıcaklık ve basınç koşullarında belirtilir (25 °C [77 °F], 100 kPa).
| |||
Bilgi kutusu kaynakları |
Karbon tetraklorür, karbon(IV) klorür ya da tetraklorometan (Türkçedeki eski adı: dört klorlu karbon), formülü CCl4 olan bileşik. Düşük seviyelerde bile tespit edilebilen tatlı kloroform gibi bir kokuya sahip, yanıcı olmayan, ağır bir sıvıdır.
Eskiden soğutucu gazların üretiminde, lav lambalarında, temizlik malzemesi olarak ve yangın söndürücülerde yaygın olarak kullanılmıştır, ancak zehirli olmasının anlaşılması üzerine yerine daha güvenli maddeler kullanılmaya başlanmıştır. 2010 yılında, ozon tabakasının delinmesinde rol oynadığı için karbon tetraklorürün büyük ölçekli üretimi birçok ülkede yasaklanmıştır. Karbon tetraklorür karaciğer için aşırı zehirlidir. Buharlarına uzun süreli maruz kalınması ölümle sonuçlanabilir.
Karbon tetraklorür ilk olarak Michael Faraday tarafından 1820'de etilenin klorlanmasıyla sentezlediği ve "karbon perklorür" adını verdiği hekzakloroetanın termal ayrışmasıyla sentezlendi, Faraday bulduğu bu sıvıya "karbon protoklorür" ismini verdi.[4]
Karbon tetraklorür günümüzde esas olarak metan ve klordan üretilmektedir:
Üretimde çoğunlukla diklorometan ve kloroform sentezleri gibi diğer klorlama reaksiyonlarının yan ürünleri kullanılır. Daha yüksek klorokarbonlar da "klorinoliz"e tâbi tutulur:
1950'lerden önce karbon tetraklorür, karbondisülfürün 105 ile 130 °C'de klorlanmasıyla üretildi:[5] CS2 + 3Cl2 → CCl4 + S2Cl2
Karbon tetraklorür üretimi, çevresel kaygılar ve karbon tetraklorürden türetilen CFC'ler için azalmış talep nedeniyle 1980'lerden beri hızla geriledi. 1992'de ABD/Avrupa/Japonya'daki üretim 720.000 ton olarak tahmin edildi.[5]
Bir karbon tetraklorür molekülünde, dört klor atomu, merkezî bir karbon atomuna tek kovalent bağlarla birleştirilmiş dört yüzlü konfigürasyonda köşeler simetrik olarak konumlandırılır. Metan ile aynı tetrahedral yapıya sahiptir. Bu simetrik geometriden dolayı, CCl4 apolardır. Karbon atomunun yükseltgenme seviyesi +4'tür. Molekül ağırlığının %7,81'i karbon, %92,19'u klordur.
Çözücü olarak, diğer apolar bileşikleri ve yağları çözmek için çok uygundur. Ayrıca iyotu ve kloru da çözebilir.
Katı tetraklorometan, iki polimorfa sahiptir: −47.5 °C'nin (225.6 K) altındaki kristal II ve −47.5 °C'nin üstündeki kristal I.[6]
−47.3 °C'de, C2/c uzay grubuna ve a = 20.3, b = 11.6, c = 19.9 (.10−1 nm), β = 111° olan örgülü monoklinik kristal yapıya sahiptir.[7] 1'den büyük özgül ağırlığı olan karbon tetraklorür, çevreye büyük miktarlarda dökülürse "yoğun, sulu olmayan bir faz sıvısı" olarak kabul edilir.
Karbon tetraklorür, organik kimyada Appel reaksiyonunda bir klor kaynağı olarak kullanılır; karbon tetraklorür, bir alkil klorür üretmek için trifenilfosfin ve bir alkol ile tepkimeye sokulur, alkolün deprotonasyonu ile bir alkoksit ve kloroform ortaya çıkar.
Montreal Protokolünden önce kloroflorokarbon (CFC) soğutucular R-11 (trikloroflorometan) ve R-12'yi (diklorodiflorometan) üretmek için büyük miktarlarda karbon tetraklorür kullanıldıktan sonra bu soğutucuların ozon tabakasının delinmesinde rol oynaması sebebiyle aşamalı olarak kaldırıldılar. Bileşik, hâlen daha az zararlı olan soğutucuları üretmek için kullanılmaktadır.
Ayrıca nötrinoların bulunmasında da kullanılmıştır.
1921'de Maurice Crowther Hall, kancalı kurt için bir tedavi olarak olası kullanımı açısından güvenliğini test etmek için karbon tetraklorür içti. Hall hafif yan etkiler bildirdi.
1922'den başlayarak, saf karbon tetraklorür kapsülleri Merck tarafından Necatorina (Neo-necatorina, Necatorina ve Seretin) adı altında pazarlandı. Necatorina, insanlarda paraziter hastalıklara karşı ilaç olarak kullanılmıştır. Bu ilacın en yaygın kullanıldığı ülkeler Latin Amerika ülkeleri ve Türkiye'ydi.[8][9] O dönemlerde karbon tetraklorürün toksisitesinin iyi anlaşılmaması nedeniyle, gelişen herhangi bir yan etki, kapsüllerdeki olası safsızlıklara atfediliyordu.[10]
Karbon tetraklorür, 19. yüzyılın ortalarında İngiltere'de kısa bir süre için uçucu anestezik, ve yoğun âdet ağrıları ve baş ağrıları için analjezik olarak kullanılmıştır.[11] 1864'te Kloroforma daha güvenli bir alternatif olarak tanıtıldı.[12] Aralık 1865'te, kloroformun insanlar üzerindeki anestezik etkilerini keşfetmekle tanınan İskoç doğum uzmanı James Young Simpson, anestezik olarak karbon tetraklorür ile deneyler yaptı.[13] Simpson, kloroforma benzerliğinden dolayı bileşiğe "Klorokarbon" adını verdi.[b] Deneyleri, iki kadının vajinasına karbon tetraklorür enjekte etmeyi içeriyordu. Simpson bir miktar karbon tetraklorür içerek bunun "bir kloroform kapsülü yutmakla aynı etkiye" sahip olduğunu açıkladı.[14]
Karbon tetraklorür, kloroformdan daha güçlü bir anestezik etkiye sahiptir, bu nedenle daha az bir miktar gerektirir. Kokusu, "kloroformdan daha hoş"[11] ve "ayva benzeri";[13] tadı ise hoş[13] olarak tanımlanmıştır. Anestezik kullanım için karbon tetraklorür, karbon disülfürün klorlanmasıyla elde edilirdi. Çoğu doğum yapan kadın olmak üzere en az 50 hastada kullanılmıştır.[15] Anestezi sırasında, karbon tetraklorür bazı hastalarda şiddetli kas kasılmalarına ve kalp üzerinde olumsuz etkilere neden olmuş, kloroform veya eter ile anesteziye devam edilmek zorunda kalınmıştır.[13][16] Bu tür bir kullanım deneyseldi ve karbon tetraklorürün anestezik kullanımı hiçbir zaman popülerlik kazanmadı.
Karbon tetraklorür, organik kimyada sık kullanılan bir çözücüydü. Ancak sağlık ve çevre üzerindeki fazlasıyla olumsuz etkileri nedeniyle kullanımı kısıtlanmıştır.[17] Önemli bir emici bandı (>1600 cm−1) olmadığından bazen kızılötesi spektroskopisi için bir çözücü olarak kullanışlıdır. Hidrojen atomu içermediğinden önceden proton NMR spektroskopisinde kullanılmıştır. Zehirli olmasının yanında çözme gücü de düşüktür.[18] Yerini büyük ölçüde döterokloroform gibi döteryumlu çözücüler almıştır. Genel kullanımda ve kuru temizlemede ise yerini tetrakloroetilen gibi daha güvenli diğer çözücüler almıştır.[17] C-H bağı olmayan karbon tetraklorür, kolayca serbest radikal reaksiyonuna girmez. Elemental halojen veya N-bromosüksinimid gibi halojenleme reaktifleriyle halojenlemeler için kullanışlıdır (Bu koşullar Wohl-Ziegler Brominasyonu olarak bilinir).
1910 yılında Delaware'den Pyrene İmalat Şirketi, yangın söndürmede kullanılması için karbon tetraklorürün patentini aldı.[19] O zamanlar, karbon tetraklorür buharlarının sadece yangının yakınındaki oksijenin yerini aldığı düşünülüyordufakat sonraki araştırmalarda aslında gazın yanma işleminin kimyasal zincir reaksiyonunu engellediği anlaşıldı.
1911 yılında Pyrene, kimyasal madde kullanan küçük, taşınabilir bir söndürücünün patentini aldı.[20] Söndürücü, ateşe doğru sıvı püskürtmek için kullanılan entegre bir el bombası benzeri bir mekanizmaya sahip pirinçten yapılmış şişeden oluşuyordu. Kap boşaltıldığında, kullanımdan sonra kolayca tekrar doldurulabiliyordu.[21] Karbon Tetraklorür iletken olmadığı için elektrik yangınları için uygundu. Bu yangın söndürücüler genellikle uçak veya motorlu taşıtlarla taşınıyordu. Bununla birlikte, 1920 gibi erken bir tarihte, kimyasalın kapalı bir alanda yangınla mücadele etmek için kullanıldığında ölüme sebep olduğu bilinmekteydi.[22]
20. yüzyılın ilk yarısında diğer bir yaygın yangın söndürücü, karbon tetraklorür veya tuzlu su ile doldurulmuş "yangın bombası" olarak bilinen tek kullanımlık, sızdırmaz cam bir küreydi. Yangını söndürmek için alevlerin altına atılabiliyordu. Karbon tetraklorür doldurulmuş olanlar, ayrıca lehim esaslı sınırlama ile yaylı duvara da monte edilebiliyordu. Lehim, yüksek ısı ile eritildiğinde yay ya küreyi atacak ya da brakete fırlatılarak söndürücü maddenin otomatik olarak yangına dağılmasına izin verecekti. En çok bilinen marka "Red Comet"ti. 1919'da kurulan Red Comet Manufacturing Company tarafından 1980'lerin başında kapatılana dek, Colorado'daki Denver şehrinde çeşitli yangın söndürme ekipmanları ile çeşitli şekilde üretildi.[23]
Karbon tetraklorür –23 °C'de donduğundan, bu yangın söndürücüler, donma noktasını düşürmek için yalnızca %89-90 karbon tetraklorür ve %10 trikloroetilen (e.n. -85 °C) veya kloroform (e.n. –63 °C) içeriyordu. %10 trikloroetilen içeren söndürücüler, dengeleyici olarak %1 karbon disülfür içeriyordu.[24]
Karbon Tetraklorür, geçmişte soğutucu ve lav lambası sıvısı olarak kullanıldığı gibi yaygın biçimde kuru temizleme çözücüsü olarak da kullanılmaktaydı.[25]
Karbon tetraklorür, özel olarak pul toplarken posta pullarına zarar vermeden filigranları ortaya çıkarmada kullanılıyordu. Küçük bir miktar sıvı, siyah bir cam veya obsidyen tepsi üzerinde oturan bir pulun arkasına yerleştiriliyordu. Daha sonra filigranın harfleri veya tasarımı açıkça görülebiliyordu.
Karbon tetraklorür, en çok hepatotoksin (karaciğer için zehirli) potansiyeline sahip maddelerdendir. Hepatoprotektif (karaciğeri koruyan) ajanların geliştirilmesi için bilimsel araştırmalarda yaygın olarak kullanılmaktadır.[17][26] Bileşiğe yüksek derecede maruz kalındığında (buhar olarak) merkezî sinir sistemini etkileyebilir, karaciğer ve böbreklerde dejenerasyona neden olabilir.[26][27] Ayrıca uzun süreli maruz kalındığında komaya veya ölüme yol açabilir.[28] Karbon tetraklorüre kronik olarak maruz kalma karaciğer[29][30] ve böbrek hasarına, hatta kansere yol açabilir.[31]
2008 yılında ortak temizlik ürünleri üzerine yapılan bir araştırmada, üreticilerin yüzey aktif maddeler veya sodyum hipokloritin (çamaşır suyu) ile sabunun karıştırılması sonucu "çok yüksek konsantrasyonlarda" (101 mg/m³'e kadar) karbon tetraklorüre rastlanmıştır.[32]
Diğer birçok uçucu madde gibi karbon tetraklorür de yanlış kullanım sonucu teneffüs edilebilmektedir. Bunun olası merkezî sinir sistemi (MSS) üzerinde baskılayıcı etkileri vardır. Bu şekilde karbon tetraklorür kullanımı, ciddi sağlık riskleri sunar ve yukarıda açıklanan toksik etkilere neden olabilir.
Bileşik, ayrıca ozon tabakasına zarar vermekte ve bir sera gazı gibi davranmaktadır.[33][34] CCl4, 85 yıllık bir atmosferik ömre sahiptir.[35] 2010 yılında, ozon tabakasına zararlı olduğu gerekçesiyle karbon tetraklorürün üretimi dünya çapında yasaklanmış olsa da, sonraki yıllarda hâlâ atmosfere Doğu Asya'dan (özellikle Çin'in doğu kesimlerindeki sanayi bölgelerinden) karbon tetraklorür salınımı olduğu ve yasak sonrası atmosferdeki CCl4 miktarında azalma olmadığı tespit edilmiştir.[36][37]
Havada yüksek sıcaklıklarda zehirli bir gaz olan fosgene dönüşebildiğinden,[38] yangın söndürücülerde kullanıldığı dönemlerde zehirlenme vakaları olmuştur.[22]