Nuriye Pınar Nedir?
Nuriye Pınar Nedir?, Nuriye Pınar Nerededir?, Nuriye Pınar Hakkında Bilgi?, Nuriye Pınar Analizi? Nuriye Pınar ilgili Nuriye Pınar ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Nuriye Pınar ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Nuriye Pınar Ne Anlama Gelir Nuriye Pınar Anlamı Nuriye Pınar Nedir Nuriye Pınar Ne Anlam Taşır Nuriye Pınar Neye İşarettir Nuriye Pınar Tabiri Nuriye Pınar Yorumu
Nuriye Pınar Kelimesi
Lütfen Nuriye Pınar Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Nuriye Pınar İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Nuriye Pınar Kelimesinin Anlamı? Nuriye Pınar Ne Demek? ,Nuriye Pınar Ne Demektir? Nuriye Pınar Ne Demektir? Nuriye Pınar Analizi? , Nuriye Pınar Anlamı Nedir?,Nuriye Pınar Ne Demektir? , Nuriye Pınar Açıklaması Nedir? ,Nuriye Pınar Cevabı Nedir?,Nuriye Pınar Kelimesinin Anlamı?,Nuriye Pınar Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Nuriye Pınar Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Nuriye Pınar Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Nuriye Pınar Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Nuriye Pınar Kelimesinin Anlamı Nedir? Nuriye Pınar Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Nuriye Pınar Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Nuriye Pınar Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Nuriye Pınar - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Nuriye Pınar
Nuriye Pınar Nedir? Nuriye Pınar Ne demek? , Nuriye Pınar Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Nuriye Pınar Kelimesinin Anlamı? Nuriye Pınar Ne Demek? Nuriye Pınar Ne Demektir? ,Nuriye Pınar Analizi? Nuriye Pınar Anlamı Nedir? Nuriye Pınar Ne Demektir?, Nuriye Pınar Açıklaması Nedir? , Nuriye Pınar Cevabı Nedir? , Nuriye Pınar Kelimesinin Anlamı?
Nuriye Pınar | |
---|---|
Doğum | 1914 İstanbul |
Ölüm | 30 Eylül 2006 İstanbul |
Milliyet | Türk |
Eğitim | Bordeux Üniversitesi (lisans), İstanbul Üniversitesi (doktora) |
Evlilikler | Mehmet Erdem |
Kariyeri | |
Dalı | Jeoloji |
Doktora danışmanı | Eduard Parejas – Marcel Fouch |
Nuriye Ferhan Erdem[1] (d. 1914, İstanbul - ö. 30 Eylül 2006), Türk jeolog, siyasetçi.
Türkiye'nin ilk kadın jeoloğu ve deprem uzmanı. Türkiye'nin ilk deprem kataloğunu Ervin Lahn ile birlikte tamamladı ve 1940’lı yıllarda Marmara ve Ege'de deprem üreten fayların tehlikesini ortaya koydu. Paleontolojik çalışmalar da yapan Nuriye Pınar, Anadolu’ya özgü üç yeni echinid türü buldu.
1954-1960 yılları arasında TBMM X. ve XI. dönem Demokrat Parti İzmir milletvekilliği yaptı.[2]
1914 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Müderris Asım Efendi idi. 1932 yılında Erenköy Kız Lisesi'nden mezun oldu. Aynı yıl, Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun ile liselerde muallim (öğretmen) olmak üzere açılan sınavı kazandı. Fransa nın Bordeaux Üniversitesi'nde Doğa Bilimleri (jeoloji, botanik ve zooloji) lisans düzeyindeki öğrenimini, kimya sertifikası da alarak tamamladı. 1937'de yurda döndü ve İstanbul Üniversitesi Jeoloji Enstitüsü'nün kadrosuna asistan olarak katıldı.[3]
1937-1942 yılları arasında Cenevre Üniversitesi'nden Eduard Paréjas'ın Jeoloji Enstitüsü’nde Fransızca olarak verdiği Alp Tektoniği, Stratigrafi ve Paleontoloji derslerine tercüman asistan olarak girdi. Bu dönemde yapılan çeviriler yoluyla jeolojik terimlerin Türkçeye kazandırılmasında rol oynadı.[3] Paréjas'ın "Türkiye'nin Arzanî Tektoniği" adlı kitabının çevirisini 1941'de tamamladı; bu tercüme İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Monografileri’nin birinci sayısı olarak yayınlandı.[3] 1942'de Grenoble Jeoloji Enstitüsü'nden Maurioe Gignoux'un "Traite de Géologie Statigraphique" adlı eserini Hamit Nafiz Pamir ve Enver Altınlı ile birlikte "Stratigrafik Jeoloji" adıyla Türkçeye çevirdi.
1940'lı yıllarda depremler ile ilgilenmeye başladı. 1939 Erzincan depremi ve 1943 Adapazarı-Hendek depremi depremi ile ilgili bilimsel makaleler yayımladı. Doktora çalışmasına Marmara Denizi çevresinde meydana gelen yıkıcı depremlerin nedenlerini araştırmakla başladı. 1942’de Marmara Denizi'nin fay haritasını ilk defa Kuzey Anadolu Fayı (KAF) ile ilişkilendirerek çizdi.[3] Bu haritada o zamana dek Bolu'ya değin uzandığı bilinen fayı, İzmit'e kadar uzattı; Marmara Denizi'ndeki çukurlardan geçirerek Mürefte'ye bağladı. İzmit Körfezi’nden Ganos’a doğru uzanan üç derin çukurdan geçen Ana Marmara fayının varlığını ilk kez ortaya koydu. Tezi, Türkiye’de yapılmış ikinci jeoloji doktora tezidir.[3] "Marmara Denizi Havzasının Sismik Jeolojisi ve Meteorolojisi" başlıklı makale, Fen Fakültesi Monografileri'nin beşinci sayısında (1942) yayınlanmıştır.
Nuriye Pınar, 1949 Karaburun depremi ile ilgili yaptığı incelemeleri "23 Temmuz 1949 Karaburun (İzmir) Depreminin Jeolojik ve Sismolojik Etüdü" adıyla Fen Fakültesi Mecmuası’nda yayınladı. Ervin Lahn (sonraki adı Emin İlhan) ile birlikte Anadolu'da etkili olan depremleri sistemsel olarak listeledi ve bu çalışması Bayındırlık Bakanlığı tarafından "Türkiye’nin Deprem Bölgeleri İzahlı Kataloğu" adıyla 1952’de basıldı.[4]
Nuriye Pınar 1951'de Avrupa Deprembilim Komisyonu (ESC) üyeliğine seçildi; yaklaşık on yıl Türkiye’nin ulusal deprem raporlarını hazırladı. 1951 yılında meydana gelen Kurşunlu (Çankırı) depremi, 1953 Yenice-Gönen depremi, 1952 Adana depremi hakkında çalışmalar yaptı.
İstanbul Üniversitesi'nde paleontoloji dersleri vermeye 1954'e kadar devam etti. İstanbul Üniversitesi Enstitü Müzesi’nin yeniden oluşturulması için Fransa’ya giderek; Paris Doğa Tarihi Müzesi’nde 1951-1955 yılları arasında ekinidler ile ilgili araştırmalar yaptı; Anadolu’ya özgü üç yeni tür buldu ve gerek bulgularını, gerekse çalışmaları sırasında geliştirdiği biyometrik yöntemi açıklayan makaleler yayımladı. Üç yeni tür: Galeaster terkosensis, Trijlacioka trakyensis, Euspatangus rogeri olarak adlandırılır. Bu üç yeni tür ve Nuriye Pınar'ın onlarla birlikte Çatalca, Tercan, Palu, Kandıra, Raman Dağı, Aşkale ve Antakya’nın Samandağ bölgelerinden derlediği echinid örnekleri "Prof. Dr. Nuriye Pınar Erdem Adapazarı ve Palu (Erzurum) Echinid Koleksiyonu" adı altında İstanbul Üniversitesi Jeoloji Müzesi Özel Koleksiyonlar Bölümü'nde sergilenmektedir.[3]
1953 yılında başbakan Adnan Menderes'in daveti üzerine milletvekili adayı oldu.[5] 1954-1960 yılları arasında TBMM 10. ve 11. dönem Demokrat (DP) Parti İzmir milletvekilliği yaptı. Milletvekilliği sırasında Dünya Parlamentolar Birliği’nin Türk Grubu Genel Sekreterliğini yürüttü. Aynı dönemde iki yıl (1956-1958)Türkiye Jeoloji Kurumu'nun başkanlığını yaptı. 1956 yılında Berkeley’deki 1906 San Francisco (ABD) depreminin ellinci yıl dönümü nedeniyle düzenlenen ilk Dünya Deprem Mühendisleri Konferansı’na katıldı ve 1939 Erzincan depremi sonrasında Türkiye’de geliştirilen yapı yönetmeliği çalışmalarını sundu.[6] Aynı yıl ABD Dışleri Bakanlığı’nın davetlisi olarak milletvekilliğinin yanı sıra bir bilim insanı ve "Dünya’daki tek kadın deprem uzmanı jeolog" olarak Amerikan Senatosu’na takdim edildi.
1960’da askeri yönetimin başlamasıyla Yassıada'da yargılandı ve Kayseri'de iki buçuk yıl ceza evinde tutuklu kaldı. Aynı süreci paylaştığı Bilecik milletvekili Mehmet Erdem ile evlendi.[7]
Ceza evinden çıktıktan sonra jeoloji çalışmalarına ara vermek zorunda kaldı. Bir süre eğitim kurumlarında çeşitli görevlerde bulundu. 1967’de ilk defa düzenlenen Türkiye Deprem Paneli’ne katılarak depremlerle mücadeledeki görüşlerini aktardı. 1967'deki Af Yasası ile yeniden akademiye dönerek İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Mühendisliği Bölümü’ne profesör olarak atandı. Genel jeoloji konularının yanı sıra jeofizik araştırmalar, depremler ve depreme dayanıklı yapılar gibi başlıkları da içeren bir ders kitabı yayımladı. "Mühendislik Jeolojisi" adlı kitap, Türkiye’de yayınlanan ikinci mühendislik jeolojisi kitabıdır.[3] 1982 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı iken emekli oldu.
Deprem zararlarının azaltılması ve alınacak önlemlerle ilgili popüler bilim yazıları da yazan Nuriye Pınar, Türkiye Deprem Vakfı mütevelli üyesi seçilmiş, Türk Parlamenterler Birliği, Türkiye Jeologlar Birliği, Ekoloji ve Çevre Dostları, Türk Kadınlar Konseyi gibi sivil toplum kuruluşlarında da çalışmalar yaptı. 2006'da İstanbul'da öldü. Cenazesi Bilecik'te toprağa verildi.[8]