Bursa'daki gayrimüslimler Nedir?
Bursa'daki gayrimüslimler Nedir?, Bursa'daki gayrimüslimler Nerededir?, Bursa'daki gayrimüslimler Hakkında Bilgi?, Bursa'daki gayrimüslimler Analizi? Bursa'daki gayrimüslimler ilgili Bursa'daki gayrimüslimler ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Bursa'daki gayrimüslimler ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Bursa'daki gayrimüslimler Ne Anlama Gelir Bursa'daki gayrimüslimler Anlamı Bursa'daki gayrimüslimler Nedir Bursa'daki gayrimüslimler Ne Anlam Taşır Bursa'daki gayrimüslimler Neye İşarettir Bursa'daki gayrimüslimler Tabiri Bursa'daki gayrimüslimler Yorumu
Bursa'daki gayrimüslimler Kelimesi
Lütfen Bursa'daki gayrimüslimler Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Bursa'daki gayrimüslimler İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Bursa'daki gayrimüslimler Kelimesinin Anlamı? Bursa'daki gayrimüslimler Ne Demek? ,Bursa'daki gayrimüslimler Ne Demektir? Bursa'daki gayrimüslimler Ne Demektir? Bursa'daki gayrimüslimler Analizi? , Bursa'daki gayrimüslimler Anlamı Nedir?,Bursa'daki gayrimüslimler Ne Demektir? , Bursa'daki gayrimüslimler Açıklaması Nedir? ,Bursa'daki gayrimüslimler Cevabı Nedir?,Bursa'daki gayrimüslimler Kelimesinin Anlamı?,Bursa'daki gayrimüslimler Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Bursa'daki gayrimüslimler Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Bursa'daki gayrimüslimler Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Bursa'daki gayrimüslimler Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Bursa'daki gayrimüslimler Kelimesinin Anlamı Nedir? Bursa'daki gayrimüslimler Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Bursa'daki gayrimüslimler Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Bursa'daki gayrimüslimler Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Bursa'daki gayrimüslimler - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Bursa'daki gayrimüslimler
Bursa'daki gayrimüslimler Nedir? Bursa'daki gayrimüslimler Ne demek? , Bursa'daki gayrimüslimler Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Bursa'daki gayrimüslimler Kelimesinin Anlamı? Bursa'daki gayrimüslimler Ne Demek? Bursa'daki gayrimüslimler Ne Demektir? ,Bursa'daki gayrimüslimler Analizi? Bursa'daki gayrimüslimler Anlamı Nedir? Bursa'daki gayrimüslimler Ne Demektir?, Bursa'daki gayrimüslimler Açıklaması Nedir? , Bursa'daki gayrimüslimler Cevabı Nedir? , Bursa'daki gayrimüslimler Kelimesinin Anlamı?
Bizans İmparatorluğu zamanından beri Bursa şehrinde Hristiyan ve Yahudi toplumları yaşamaktaydı. Bursa Osmanlı İmparatorluğu'nun kontrolüne geçtikten sonra da gayrimüslim toplumlar Bursa'da yaşamaya devam etti. 1831 yılında Bursa’da 10.552 hane müslüman ve 5.586 hane gayrimüslim yaşamaktaydı.[1] Kiliseleri, sinagogları, cemaat okulları, idari yapıları ve yargı kurumları bulunan gayrimüslim azınlıklar, Osmanlı tebaası ve birer Osmanlı milleti olarak yaşadılar. Bursa'nın Osmanlı dönemindeki ticaret, zanaat ve tarım etkinliklerinde, kentin gelişiminde, Müslümanların olduğu kadar Rum, Ermeni ve Yahudi nüfusun da önemli bir payı olmuştur. 1915 Ermeni Soykırımı olayları ve 1923 Nüfus Mübadelesi sonucu Bursa'nın Hristiyan nüfusu büyük ölçüde azaldı. Yahudi nüfus ise İsrail'in kuruluşundan sonra giderek azalmıştır. Günümüzde Bursa'da gayrimüslim olarak ancak 60 civârında Yahudi vatandaşın yaşadığı tahmin edilmektedir.[2]
Bursa'da Rum, Ermeni ve Yahudi olmak üzere belli başlı 3 gayrimüslim millet yaşamaktaydı. Osmanlı'nın dini esas alarak oluşturduğu millet sistemi içinde yer alan bu azınlık grupları da kendi içlerinde farklı cemaatler şeklinde yaşamaktaydı.
Bizans döneminden kalan ve Bursa'da yaşamaya devam eden Rumlardır. Bursa'nın Osmanlı tarafından fethi sırasında hisar içinde 7 mahalle ve 7 kiliseleri bulunmaktaydı. Bu kiliselerden bazıları camiye çevrilmiş[3] (e.g. Üftade ve Şahadet Camileri ve Lalaşahin Medresesi), bazıları Osmanlı devri boyunca korunmuş ve cemaate hizmet etmiş, bazıları ise yıkılmıştır. Bizans mimarisi ve gümüş kubbesiyle dikkat çeken Saint Elias Manastırı (ya da Saint Elia, Gümüşlü Kümbet), Osman Bey'in vasiyeti üzerine yıkılarak Orhan Bey tarafından bugünkü Osman Gazi Türbesi olarak bilinen yere defnedilmiştir.[4][5][6]
Bizans döneminde Uludağ manastır ve keşişleriyle ünlü, kutsal bir dağ olarak görülür ve bu dağa Olympos ya da Theoupolis (Tanrı Kenti) denirdi. Gerçekten de dağda 147 adet manastır bulunmaktaydı. Osmanlı'nın fethinden sonra keşişlerin yerini dervişler almaya başlamıştır. Osmanlı da bu dağa Keşiş Dağı demiştir.
19.yy'ın ortasına kadar Bursa'da 3 ayrı Rum cemaati bulunuyordu. Fetihten önce en büyük cemaat Surdibi'nde, bugünkü Zafer Plaza'nın karşısında yaşardı ve Agios Ioannes Prodromos adında büyük bir kiliseleri vardı. Başka bir grup I. Murad zamanında Demirkapı'dan göç ettirilen ve Demirkapı Mahallesi'ni kuran Rum cemaati idi. Bu cemaatin de bir kilisesi bulunuyordu. Simaviyan'dan göç ettirilip Kayabaşı Mahallesi'ni kuran Rumlar ise ayrı bir cemaatti. Agion Apostolon (Türkçesi: Aziz Havariler) adlı bir kiliseleri bulunuyordu. Bursa'nın Balıkpazarı (Suk-u Semek, Pazarı Mahi) mahallesi de Rum mahallesi idi.
Şehir merkezi dışında, Bursa'nın köy ve kazalarında da çok sayıda Rum cemaati yaşamaktaydı. Bursa'nın kazalarından Tirilye (Triglia), Mudanya (Moutania), Gemlik (Kios), İznik (Nikaia), Mustafakemalpaşa (Kirmasti), Karacabey (Mihaliç), Kurşunlu (Eligmoi) ve Gölyazı (Apolloniada) belli başlı Rum-yoğun yerleşim yerleriydi. Öyle ki, Tirilye Belediyesi (belediye başkanı Kasroğlu İstefani Ağa ve tüm üyeler) tamamen Rumlardan oluşuyordu. Aynı şekilde Gemlik Belediye Başkanı da Andronikos Efendi adında bir Osmanlı Rum vatandaşıydı.[4]
Bursa Ermenileri çoğunlukla Setbaşı'nda yaşardı. Öyle ki, Setbaşı bir Ermeni mahallesiydi[7] Semtin ileri gelenlerinden Nişan Taktakyan’ın ipek fabrikası o tarihlerde bulunduğu caddeye yani İpekçilik caddesine isim verdiği gibi, mahalle sakini Ermenilerin çoğunluğu ipekçilik üzerine çalışıyordu.[7]
Setbaşı İpekçilik caddesinde Aziz Meryem Ana (Surp Asdvadzadzin, Bogosyan) Ermeni Kilisesi ve avlusundaki Ermeni okulu (Boğosyan Ermeni Okulu) bulunuyordu. Kiliseden günümüze arda kalan yalnızca iki katlı bir köşk. Bu köşk dönemin önemli din adamlarını misafir etmiş ve kimi kaynaklara göre de Metropolitlik olarak cemaatin idari binası şeklinde kullanılmıştır.[7]
19. yüzyılda Ermenilerin bir kısmı Fransız misyonerlerin etkisinde kalarak, kadim Gregoryen inancını terk edip Katolik ya da Protestan mezhebine geçmiş ve kendi kiliselerini kurmuşlardı. Ancak, Protestan ve Katolik Ermeni cemaatlerine verilen kilise inşa hakkı, kadim Gregoryen Ermeni toplumuna verilmemekteydi. Zaman içinde artan Gregoryen Ermeni nüfusuna mevcut kilise yeterli gelmediği için, cemaat kiliseyi yıkıp yerine daha büyük bir kilise yapmak üzere gerekli izinleri almıştır. Bursa tarihine "Kilise Meselesi" olarak geçen olayda, 1794 yılının Ramazan ayının 28. günü yenilenen ve 6 kubbeli çok yüksek bir yapı halini alan kilise, Hoca Kadın önderliğinde bin kadar müslüman kadın tarafından, tamirin maksadını aşarak yapıyı büyüttükleri ve yükselttikleri iddiasıyla hedef alınmış ve bitişiğindeki evlerle birlikte kilise yakılmıştır. Cahil halk kitleleri, bir grup müslüman din adamının yaydığı "Bursa'ya bu kilise yüzünden yağmur yağmıyor" şeklindeki tahrikler ile galeyana gelmiş ve Ermeni toplumunun ibadethanesini yerle bir etmiştir.[8] Sadrazam tarafından olayın failleri tespit edilip cezalandırılmış ve kilise (Aziz Meryem Ana Kilisesi) yeniden inşa edilmiştir.
16. yüzyıl kayıtlarına göre 1.200 kişi olan cemaatin nüfusu, 19. yüzyıla doğru 3.500-4.000 kişiye ulaşmış. O yıllar Bursa Yahudilerinin en kalabalık dönemidir. 1948’den sonra İsrail’e büyük bir göç oldu. 1960-1965 yıllarında Bursa’da 250 kadar Yahudi yaşıyordu. Bugün Bursa’da yalnızca 60 Yahudi yaşıyor.
Bursa'da Romanyot, Sefarad ve Aşkenaz olmak üzere her 3 Yahudi kavmi de ikamet etmekteydi ve her bir cemaatin de kendine has birer havrası (sinagogu) bulunurdu. Altıparmak Caddesi’nin yanında bulunan Yahudilik diye tabir edilen semtte (Arap Şükrü Sokağı) yaşarlardı. Aynı yerde üç sinagog vardı: Geruş, Mayor ve Etz Ahaim Sinagogları.[9] Günümüzde Bursa Yahudileri çok küçük bir cemaat olarak yaşamaktadır. Arap Şükrü Sokağı'ndaki Geruş ve Mayor Sinagogları açık ve kullanılmaktadır. Cemaat azlığı nedeniyle devamlı bir din adamı yoktur; sinagoglar yalnızca bayramlarda ve Şabat günlerinde, İstanbul'dan gelen bir haham ile açılmaktadır. Bursa’da yaşayan ve yaşamakta olan başlıca aileler: Baruh, Saydon, Behar, Nahmiyas, Toledo, Eskenazi, Deleyon, Levi, Saban, Araf, Tovi, Kohen aileleridir.
Cemaatin şehirdeki tek mezarlığı olan Merinos Kavşağı'ndaki Yahudi Mezarlığı'nın, son yıllarda Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin Stadyum Meydanı Projesinin tam ortasında kaldığı için, istimlak edileceği söylentileri basında yer almış ve cemaati tedirgin etmiştir.[10]
Bursa'da, Osmanlı döneminde Darüşşifa'nın dışında gayrimüslim azınlıkların da hastaneleri bulunmaktaydı. Rumların hastanesi, Kırkmerdiven'in yanındaki Balibey Hanı'nda sekiz odadan oluşan bir mekandı. Bu hastane, 1799 yılında Kocanaib Mahallesi'ndeki bir konağa taşınmıştır. Setbaşı İlkokulu'nun bulunduğu yerde ise, Boğosyan Ermeni Okulu'nun yanında bir Ermeni Hastanesi vardı.[11]
Bursa'da azınlık cemaatlerinin okulları da bulunmaktaydı. 19. yüzyılda Rum Ortodoks cemaatinin Bursa ve kazalarında öğretim yapan 81 okulu vardı. Bu okullar Zarifiye diye adlandırılırdı. İstanbullu Rum banker ve hayırsever Evgenidis'in yaptırdığı Evgenidia Rum Okulu 1922'ye kadar eğitime devam etmiştir. Ermeni Gregoryen toplumunun okullarında Türkçe, Ermenice, Fransızca, matematik, vokal müzik, piyano ve el işi dersleri verilmekteydi. Protestan Ermeniler, çocuklarını koleje ve Amerikan Misyonu'nun okullarına göndermekteydi. Kolejde aritmetik, coğrafya, cebir, geometri, fizik, botanik dersleri verilmekteydi. Pères Augustinus de Assomption Fransız Okulu, 1888'de din adamlarının Bursa'ya gelişlerinden hemen sonra açılmıştı. Ayrıca, 19. yüzyılda Bursa'da Yahudi cemaatinin de iki Alliance okulu vardı.
Gayrimüslimlerin Bursa'daki kültürel mirası, ne yazık ki günümüze kadar gerektiği gibi korunamamıştır. Öyle ki, Bursa'nın günümüz sakinlerinin çok azı, en fazla 90 yıl öncesine kadar müslümanlarla birlikte, hatırı sayılır sayıda gayrimüslim halkın da Bursa'da yaşadığını bilir.
Bursa'daki gayrimüslim esnafın toplu olarak sayısını veren herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte şeriye sicilleri (mahkeme kayıtları) arasında konuyla ilgili çok sayıda bireysel belge yer almaktadır. Bu belgelerden hareketle Bursa'daki zimmîlerin (gayrimüslimlerin) büyük ölçüde hayatın her alanıyla ilgili meslekleri ifa ettikleri söylenebilir. Zira belgelerde doğrudan veya dolaylı olarak birçok zimmînin hangi meslek erbabından olduğu belirtilmektedir. Bu listelerde Bursa'daki gayrimüslimlerin kuyumculuk, boyacılık, çilingirlik, kutnuculuk, bakkallık, terzilik ve kürkçülük alanlarında yoğunlaştıkları anlaşılmaktadır.
Gayrimüslim esnaf ve tüccar da, Müslümanların tabi olduğu esnaf teşkilâtının içinde yer alır ve bu teşkilatça hazırlanan nizamnamelere göre faaliyet gösterirlerdi. Böylece zimmî esnafın faaliyetlerinin kontrol altında tutulması, vergilerinin alınması ve daha da önemlisi toplumdan soyutlanmaması sağlanmaktaydı.[17]
Bursa esnafı arasında ortak iş kurma oldukça yaygındı. Gayrimüslimler de çoğunlukla kendi dindaşlarıyla ortak iş yapmanın yanında dindaşı olmayanlarla da ortaklık kurabiliyorlardı. Örneğin, Musa veledi David, Kemal veledi Aslan ve Bayram veledi Haydar adlı Yahudiler kendi aralarında, Anastas veledi Zefiri ve Fota veledi Yorgi adlı Rumlar kendi aralarında, Bağdadioğlu Dimitraki de Seyyit Ali Çelebi'yle birlikte şirket kurmuştu.[17]
Konuyla ilgili arşiv vesikalarına bakıldığında Bursa'daki gayrimüslimler müstakil olarak üretim ve ticaret yapmalarının yanında zaman zaman müslümanlarla da ortak iş yapmışlar, şehrin pek çok çarşı ve hanlarında dükkân sahibi olmuşlar, müslüman esnafla komşuluk yapmışlar, esnafı ilgilendiren vergilere ortak olmuşlardır.
Kurtuluş Savaşı'nı takip eden yıllarda Mübadele ve öncesinde Ermeni Tehciri nedeniyle Rum ve Ermeni nüfus büyük ölçüde kentten tasfiye edilmişti. Bursa nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturan gayrimüslimlerin önemli bir kısmı esnaf, zanaatkar ve tüccardı. Gayrimüslimlerin yerine gelen mübadele göçmenlerinin büyük bölümü ise çiftçiydi. Üstelik bunların bir bölümü farklı kültür ve gelenekler taşımakta, kimi tek kelime Türkçe dahi bilmemekteydi. Durumun yarattığı toplumsal ve ekonomik karmaşa, Cumhuriyet yönetimi için aşılması gereken ciddi bir sorun olmuştur.[4][6]
1831 yılında Bursa’da 10.552 hane müslüman ve 5.586 hane gayrimüslim yaşamaktaydı.[1] Gayrimüslimlerden 2.800’ü Ermeniydi. 1881/82-1893 yılları Osmanlı genel nüfus sayımında Bursa merkezinin nüfusu 89.663 müslüman, 31.907 gayrimüslim olmak üzere toplam 121.590 olarak tespit edilmiştir. 1881-1914 arası Hüdavendigâr vilayetinin % 10-15'i Rumlardan oluşuyordu.[4] İkinci büyük grup şehir merkezi ve vilayetin kuzeydoğu kısımlarında (İnegöl, İzmit, İznik, Orhangazi/Pazarköy)'de yaşayan Ermenilerdi. Gemlik'in (Kios) % 92'si, Mudanya'nın (Moutania) % 69'u, Tirilye'nin (Triglia) % 95'i, Karacabey'in (Mihaliç) % 87'si Rumdu.[4] Günümüzde 60 civarında Yahudi vatandaşımız Bursa'da yaşamaktadır. Ayrıca, sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte 100 kadar Hristiyan vatandaşımız da Bursa'da yaşamını sürdürmektedir.[14]