Aynadaki Venüs Nedir?
Aynadaki Venüs Nedir?, Aynadaki Venüs Nerededir?, Aynadaki Venüs Hakkında Bilgi?, Aynadaki Venüs Analizi? Aynadaki Venüs ilgili Aynadaki Venüs ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Aynadaki Venüs ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Aynadaki Venüs Ne Anlama Gelir Aynadaki Venüs Anlamı Aynadaki Venüs Nedir Aynadaki Venüs Ne Anlam Taşır Aynadaki Venüs Neye İşarettir Aynadaki Venüs Tabiri Aynadaki Venüs Yorumu
Aynadaki Venüs Kelimesi
Lütfen Aynadaki Venüs Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Aynadaki Venüs İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Aynadaki Venüs Kelimesinin Anlamı? Aynadaki Venüs Ne Demek? ,Aynadaki Venüs Ne Demektir? Aynadaki Venüs Ne Demektir? Aynadaki Venüs Analizi? , Aynadaki Venüs Anlamı Nedir?,Aynadaki Venüs Ne Demektir? , Aynadaki Venüs Açıklaması Nedir? ,Aynadaki Venüs Cevabı Nedir?,Aynadaki Venüs Kelimesinin Anlamı?,Aynadaki Venüs Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Aynadaki Venüs Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Aynadaki Venüs Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Aynadaki Venüs Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Aynadaki Venüs Kelimesinin Anlamı Nedir? Aynadaki Venüs Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Aynadaki Venüs Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Aynadaki Venüs Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Aynadaki Venüs - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Aynadaki Venüs
Aynadaki Venüs Nedir? Aynadaki Venüs Ne demek? , Aynadaki Venüs Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Aynadaki Venüs Kelimesinin Anlamı? Aynadaki Venüs Ne Demek? Aynadaki Venüs Ne Demektir? ,Aynadaki Venüs Analizi? Aynadaki Venüs Anlamı Nedir? Aynadaki Venüs Ne Demektir?, Aynadaki Venüs Açıklaması Nedir? , Aynadaki Venüs Cevabı Nedir? , Aynadaki Venüs Kelimesinin Anlamı?
Sanatçı | Diego Velázquez |
---|---|
Yıl | 1647–1651 |
Tür | Yağlıboya |
Boyutlar | 122 cm × 177 cm (48 in × 70 in) |
Konum | National Gallery, Londra |
Aynadaki Venüs[1] (Venüs'ün Süslenmesi, Venüs ve aşk tanrısı, Rokeby Venüsü[1] veya İspanyolcasıyla La Venus del espejo), İspanyol Altın Çağı'nın önde gelen ressamlarından Diego Velázquez'in (1599–1660) tablosu. Eser Londra'daki Ulusal Galeri'de sergilenmektedir. Velázquez bu tabloyu 1647 ile 1651 yılları arasında tamamlamıştır.[2]
Ressam, bu çalışmasında tanrıça Venüs'ü erotik bir pozda resmetmiştir. Velázquez'in muhtemelen İtalya'yı ziyareti sırasında yaptığı tabloda Venüs yatağa uzanmış, Roma mitolojisi'nde fiziksel aşkın tanrısı olan oğlu Cupido'nun tuttuğu aynada kendini izlemektedir.
Antik sanattan baroka kadar pek çok çalışma Velázquez'in ilham kaynağı olarak gösterildi. Özellikle İtalyan ressamlar Giorgione'nin Uyuyan Venüs'ü (1510) ve Titian'ın Urbino Venüs'ü (1538) önemli örneklerdir. Bu tabloda Velázquez, Venüs'ün çok bilinen iki pozunu birleştirdi: bir koltuk ya da yatak üzerinde uzanması ve aynaya bakması. Venüs aynada kendini seyreder eder olarak tasvir edilse dahi bu durum aslında yansımanın izleyiciye dönük olması ve aynanın açısı göz önünde bulundurulduğunda mümkün değildir. Buna "Venüs Etkisi" denmiştir. Ressamın, aynayı merkeze yerleştirmesi ve Venüs'ü resmi izleyene arkasını dönmüş olarak çizmesi resim sanatı açısından o güne kadar görülmemiş farklılıklardı.[3]
Aynadaki Venüs Velázquez'in çizdiği çıplak kadın tabloları arasından bugüne kadar kalabilmiş ve korunabilmiş tek eseridir. İspanyol Engizisyonu üyelerinin baskısı sebebiyle on yedinci yüzyıl İspanyol sanatında bu tür çalışmalara çok sık rastlanmıyordu.[3][4] Bu yüzden saray eşrafı yabancı ressamların çizdiği nü tabloları satın alıp evlerine asıyorlardı. Buna rağmen, Aynadaki Venüs 1813 yılına kadar İspanya'da kaldı. 1813'te ise İngiltere'nin Yorkshire kentindeki Rokeby Park'ta sergilenmek üzere o ülkeye gönderildi. 1906 yılında National Gallery adına Ulusal Sanat Koleksiyonları Vakfı'nca satın alındı. 1914 yılında kadınların oy hakkının savunan Mary Richardson tarafından saldırıya uğradı ve büyük zarar gördü. Kısa bir süre içinde restore edilen eser tekrar sergilenmeye başladı.
Aynadaki Venüs'te Romalı aşk, güzellik ve doğurganlık tanrıçası yatağında rahatlamış bir şekilde yatarken resmediliyor. İzleyiciye sırtını dönmüş olması ve dizlerinin büküklüğü onu ilk çağlara özgü edebi erotik bir figür haline getiriyor.[6] Bu tabloda Venüs, mücevher, güller, mersin gibi genellikle resmedilirken yanında gösterilen mitolojik kişisel eşyalarından mahrumdur. Tanrıça daha önceki portrelerinin çoğunda sarışın olmasına rağmen Velázquez'in Venüs'ü kumraldı.[5] Çizilen kadının Venüs olduğu kompozisyonda oğlu Cupid'in da yer alması sayesinde anlaşılıyor.
Resimde, Venüs Cupid'in tuttuğu aynada kendine bakmaktadır. Cupid'in her zaman yanında taşıdığı yay ve okları bu çalışmada yoktur. Tablo ilk kez kayıt altına alınırken, büyük ihtimalle tartışmalı doğası gereğince "çıplak bir kadın" olarak tanımlandı. Venüs'ün yüzünün aynadaki yansıması resmin izleyicisine bakmakta olsa da[3] görüntü bulanıktır; bu sebepten ötürü de yüzün karakteristik özellikleri anlaşılamaz. Eleştirmen Natasha Wallace, Venüs'ün yüzünün belli belirsiz görünmesine dikkat çekerek resmin esas amacının "belirli bir dişi nü ya da Venüs'ün portresini çizmek değil, özsever bir güzelliği görüntülemek" olduğunu iddia etti.[7] Wallace'a göre "Kadının yüzünde ya da resimde dinî hiçbir yön yoktur. Tablodaki klasik kompozisyon, gayet maddi ve estetik bir cinselliğin mazeretidir; bu bağlamda bizzat seks olmasa da cazibeye eşlik eden güzelliğin takdiri içindir."[8] Birbirine geçmiş pembe ipek kurdeleler aynanın üzerini örtmektedir ve çerçevesini sarmaktadır. Kurdelenin işlevi, sanat eleştirmenlerinin resimle ilgili en fazla tartıştıkları konulardan biridir. Kurdelenin, Cupido'nun aşıkları birbirine bağlamak için kullandığı prangaları temsil ettiği, aynayı asmak için kullanıldığı ya da resimdeki andan biraz önce Venüs'ün gözlerinin bağlanması için kullanıldığı öne sürüldü.[5] Eleştirmen Julián Gallego, Cupido'nun yüzündeki melankolik ifadeden yola çıkarak kurdelenin, tanrıçayı aynadaki güzelliğe bağlayan aşk prangası olduğunu düşündü ve tabloya "Güzelliğin Fethettiği Aşk" adını verdi.[9] Yatak çarşaflarının kıvrımları tanrıçanın vücut şeklini yansıtır ve bedeninin kavislerini vurgulamak için çizilmiştir.[3] Resmin genelinde, hatta Venüs'ün cildinde kırmızı, beyaz ve grinin tonları kullanılmıştır. Bu basit renk düzeni eleştirmenler tarafından sıkça övülmüş olsa da, son dönemde yapılan teknik bir incelemeye göre, çarşaf resmin özgün halinde koyu leylak rengidir ve artık solmuş olduğu için gri gözükmektedir.[10] Venüs'ün cildine "pürüzsüz, kremsi ve birbirine karıştırılmış şekilde uygulanan"[11] parlak renkler, tanrıçanın üzerinde yatmakta olduğu siyah ve gri çarşaf ve arka plandaki kahverengi duvar ile tezat oluşturmaktadır.
17. yüzyıl İspanyol envanterlerinde üç çıplak tablodan daha bahsedilse de Aynadaki Venüs, Velázquez'in bugüne ulaşmış tek nü tablosudur. Bu üç tablodan, Kraliyet koleksiyonunda olduğu belirtilen ikisi, muhtemelen 1734'te Madrid Kraliyet Sarayı'nda çıkan yangın sırasında kaybolmuştur. Üçüncüsünün ise Domingo Guerra Coronel'in koleksiyonunda yer aldığı kaydedilmiştir.[13] Envanter kayıtlarında bu üç tablodan Uzanmış Venüs, Venüs ve Adonis ve Psyche ve Cupido isimleriyle bahsedilir.[14]
Genel olarak resmin canlı bir model kullanılarak çizildiği düşünülse de, bu modelin kimliği hakkında birçok farklı görüş bulunur. O dönemin İspanya'sında, ressamların çalışmalarında çıplak erkek modelleri kullanmaları kabul edilebilirdi, ancak çıplak kadın modeller hoş karşılanmazdı.[15] Bu tablonun, Velázquez'in Roma'ya yaptığı gezilerden birinde çizildiği düşünülür. Prater ressamın bu gezilerde "kişisel hayatını oldukça özgür şekilde yaşadığını ve bu durumun canlı çıplak kadın model kullanmasına imkân sağladığını" söylemektedir.[15] Bir iddiaya göre model, Velázquez'in Roma'da birlikte olduğu bilinen ve ressamdan bir çocuk doğurduğu varsayılan metresidir.[8] Diğer iddialara göre bu model, ressamın her ikisi de Prado Müzesi'nde bulunan Bakirenin Taç Giymesi ve İp Eğirenler gibi birçok diğer tablosunda da yer alan kişidir.[12]
Ressamın konturların ilk hallerinde yaptığı düzeltiler sebebiyle, Venüs ve Cupido figürleri resmin çizilişi boyunca ciddi ölçüde değişikliğe uğradı.[16] Ressamın yaptığı değişiklikler Venüs'ün havaya kaldırdığı kolunda, sol omzunun duruşunda ve başında görülebilir. Kızılötesi incelemelere göre, Venüs ilk başta daha dik bir duruşa sahipti ve başını sola çevirmişti.[10] Tablonun sol tarafında, Venüs'ün sol ayağı ile Cupido'nun sol ayağı ve bacağı arasındaki alanın bitirilmemiş olduğu da açıkça görülmektedir. Ancak Velázquez'in birçok tablosunda yer alan bu özellik, muhtemelen bilinçli bir tercihti.[17] 1965-66 yıllarında gerçekleştirilen geniş çaplı temizlik çalışması sırasında tablonun iyi durumda olduğu, daha önceki bazı yazarların ileri sürdüğünün aksine, tabloya Velázquez'den sonraki ressamların çok az miktarda boya eklediği anlaşıldı.[18]
İtalyanların, özellikle Venedikliler'in nü ve Venüs tabloları Velázquez'e ilham kaynağı oldu. Buna rağmen, sanat tarihçisi Andreas Prater'e göre, Velázquez'in Venüs'ü "pek çok öncüye sahip olmasına rağmen kesin bir modeli örnek almamış, büyük ölçüde bağımsız bir görsel kavram; uzmanların boşuna benzerlerini aradığı bir eserdir."[19]
Kısmen Velázquez'in çevresince göz ardı edilmesinden dolayı tablo on dokuzuncu yüzyılın ortalarına kadar taklit edilmemiş ve başka sanatçılara ilham kaynağı olmamıştır. Özellikle, Venüs'ün portresindeki görsel ve yapısal yenilikler, sansür korkusu sebebiyle, yakın zamana kadar diğer ressamlar tarafından geliştirilemedi.[20] Eser, 1857'deki Manchester Sanat Eserleri Sergisi'nde, Velázquez tarafından yapılmış 25 diğer tabloyla beraber sergilenene kadar özel koleksiyonlarda yer aldı. Resmin ismi bu sergiden sonra Rokeby Venüs olarak anılmaya başlandı. Bu döneme kadar da hiçbir ressam tarafından kopyalanmamış, baskısı yapılmamış ya da yeniden çizilmemişti. Tablo, 1890 yılında Londra'daki Kraliyet Akademisi'nde 1905 yılında ise Messrs'ta sergilendi.
10 Mart 1914'te kadın hakları savunucusu Mary Richardson, Londra Ulusal Galerisi'nde sergilenmekte olan tabloya et satırı ile saldırdı. Koleksiyona planlanmış bir saldırı olacağına dair belirtiler varolsa da, Richardson'ın bu hareketinin sebebi dava arkadaşı Emmeline Pankhurst'un bir önceki gün tutuklanmasıydı.[8] Richardson, Venüs'ün omuzlarının altında kalan bölgede yedi yarık açtı.[13][21] Bu kesikler, Ulusal Galeri'nin uzmanı Helmut Ruhemann tarafından başarıyla onarıldı.[8]
Richardson, sanat eserine zarar vermekten altı ay hapis cezasına mahküm edildi.[22] Kadınların Sosyal ve Siyasal Birliği adına verdiği beyanatta Richardson saldırısının sebebini "Devletin, modern tarihteki en güzel karakter olan Mrs. Pankhurst'e zarar vermesini protesto etmek amacıyla mitolojik tarihin en güzel kadınına zarar vermek istedim." diyerek açıkladı.[21] 1952'de kendisi ile yapılan bir röportajda ise "tüm gün boyunca erkek ziyaretçilerin ağzı açık bir şekilde Venüs'ü izlemesinden" hoşlanmadığını açıkladı.[23] Feminist yazar Lynda Nead konuyla ilgili olarak "Olay, kadının çıplaklığına karşı feminist tutumunun algılanmasında bir simge oldu; bir bakıma, feminizmin imajını basmakalıp bir şekilde temsil etmeye başladı" dedi.[24] Olayla ilgili o dönemki belgelerden tablonun önemsiz bir sanat eseri olarak görülmediği de anlaşılmaktadır. Gazeteciler, saldırıyı cinayetle bir tutarak, kadın bedenini temsil eden bir resme değil, gerçek bir kadın bedenine zarar verildiğini iddia ettiler.[22] Ayrıca, Richardson'ı Kanlı Mary'e benzeterek, kadına Kesici Mary ismini taktılar.[22] The Times'ta yayınlanan bir makalede, kadının sırtında ve arka bölgesinde olan yarıklar gibi "boynunda da zalim bir yaranın" yer aldığından bahsedildi.[25]