Kays bin Sad Nedir?
Kays bin Sad Nedir?, Kays bin Sad Nerededir?, Kays bin Sad Hakkında Bilgi?, Kays bin Sad Analizi? Kays bin Sad ilgili Kays bin Sad ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Kays bin Sad ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Kays bin Sad Ne Anlama Gelir Kays bin Sad Anlamı Kays bin Sad Nedir Kays bin Sad Ne Anlam Taşır Kays bin Sad Neye İşarettir Kays bin Sad Tabiri Kays bin Sad Yorumu
Kays bin Sad Kelimesi
Lütfen Kays bin Sad Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Kays bin Sad İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Kays bin Sad Kelimesinin Anlamı? Kays bin Sad Ne Demek? ,Kays bin Sad Ne Demektir? Kays bin Sad Ne Demektir? Kays bin Sad Analizi? , Kays bin Sad Anlamı Nedir?,Kays bin Sad Ne Demektir? , Kays bin Sad Açıklaması Nedir? ,Kays bin Sad Cevabı Nedir?,Kays bin Sad Kelimesinin Anlamı?,Kays bin Sad Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Kays bin Sad Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Kays bin Sad Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Kays bin Sad Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Kays bin Sad Kelimesinin Anlamı Nedir? Kays bin Sad Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Kays bin Sad Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Kays bin Sad Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Kays bin Sad - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Kays bin Sad
Kays bin Sad Nedir? Kays bin Sad Ne demek? , Kays bin Sad Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Kays bin Sad Kelimesinin Anlamı? Kays bin Sad Ne Demek? Kays bin Sad Ne Demektir? ,Kays bin Sad Analizi? Kays bin Sad Anlamı Nedir? Kays bin Sad Ne Demektir?, Kays bin Sad Açıklaması Nedir? , Kays bin Sad Cevabı Nedir? , Kays bin Sad Kelimesinin Anlamı?
Kays bin Sa'd | |
---|---|
4. Mısır valisi | |
Görev süresi 657 - 657 (6 ay) | |
Yerine geldiği | Muhammed bin Huzeyfe |
Yerine gelen | Mâlik el-Eşter |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 603 Medine |
Ölüm | 658-659 Medine |
Milliyeti | Arap |
Evlilik(ler) | Kureybe bint Ebi Kuhafe [1][2] |
Akraba(lar) | Said bin Sa'd (kardeş) İshak bin Sa'd (kardeş) |
Çocuk(lar) | Vettâd bin Kays [3] Nasr bin Kays [4][5] Amr bin Kays [6] |
Ebeveyn(ler) | Sa'd bin Ubade [7][8](baba) Fukeyhe bint Ubeyd [9](anne) |
Dini | İslam |
Askerî hizmeti | |
Takma adı | el-Ensarî |
Bağlılığı | Râşidîn Halifeliği Emevi Halifeliği |
Çatışma/savaşları | Habat Savaşı Mekke'nin fethi Tebük seferi [10] Kadisiye Savaşı Nehrevan Savaşı Cemel Muharebesi Müslümanların Mısır'ı fethi Sıffin Muharebesi |
Kays b. Sa'd b. Ubade el-Ensari el-Hazrecî (Arapça: قيس بن سعد, d. 603 - 658-659), Mısır valisi.
Kays bin Sa'd, diğer bir adıyla el-Ensari. Babası Sa'd bin Ubade tarafından küçük yaşta Muhammed'in hizmetine verildi. Fiziği ve zekası nedeniyle peygamberin güvenliğinin sağlanması için görevlendirildi.[11][12][13][14][15] Yaklaşık 10 yıl Peygamber'in yanında kalan Kays bin Sa'd pek çok sayıda gazveye katıldı.[14][15][16] Peygamberin vefatının ardından da pek çok savaşa katılmış olup, Halife Ali döneminde Mısır'a vali olmuştur.[17][18][19][20][21][22]
Yaşamının son günlerinde Medine'ye gelip siyasetten uzak bir yaşam sürdürerek 658 veya 659 (Kimi kaynaklara göre 660) yılında öldü.[23][24][25][26][27][28][29][30]
Kays bin Sa'd, Medine’de Hazrec kabilesine mensup bir ailedendi. Hazrec kabilesi, Yemen’de Marib seddinin yıkılmasıyla yaşanan Seyl el-Arim [31][32] hadisesi üzerine kuzey yönünde göç ederek, Evs kabilesi ile birlikte Medine'ye yerleşmişlerdi.
Hazrec kabilesi bu aileyi, kendilerinin öncüleri ve efendileri olarak kabul ediyordu.[33][34][35][36][37][38]
Babası Sa'd b. Ubade'nin ardından kabilesinin başına geçti.[39]
Kays, iri cüsseli, uzun boylu, başı ufak ve yakışıklı biriydi. Ayrıca Kays, uzun boyundan dolayı eşeğe bindiği zaman ayakları yere sürtüyordu. Kays,kendisi bir köseydi.[39][40]
İmam Zühri, Arap dehalarından bahsederken bunların arasında Kays'ı da zikreder.[39][41]
Kays'tan bir adam otuz bin dinar borç almıştı. Adam Kays’tan almış olduğu borcu ödemeye geldiğinde, Kays adamdan bu parayı almayı reddetti ve ona şöyle dedi: “Biz bir kimseye bir şey verdiğimizde, verdiğimiz malı geri alan bir millet değiliz.
Habat Seriyyesinde Kays b. Sa’d, mücahidlere sirayet eden bu açlığı gidermek için kesimlik deve aramaya başladı ve kesimlik deve satacak kişiye Medine’deki hurmalarını vereceğini taahhüt etti. Bunu duyan Ömer, Kays b. Sa’d’ın malı olmadığını mallarının tamamının babasının olduğunu ve bu yüzden Kays’ın borçlanıp böyle bir alışverişe girmek istemesini garip karşıladı ve bu alışverişe karşı çıktı. Kays b. Sa’d, bu aramanın sonunda Medine’deki hurmalara karşılık Cüheyneli bir adamdan beş kesimlik deve satın alma konusunda anlaştılar.[39][42]
Kays b. Sa’d tarafından söylenen şiirler gerek tarih gerekse edebiyat eserleri vasıtasıyla günümüze kadar gelmiştir.
Unvanı el-Ensarî olup;[43] Ebû Fazl, Ebû Abdullah ve Abdülmelik olarak künyelenmiştir.[44]
Ayrıca Şurtetu'l-Hamis terimi kendisine de kullanılmıştır.[45]
Muhammed'in Medine'ye hicretinde daha genç olan Kays, babası Sa'd bin Ubade tarafından peygamberin hizmetine verildi.[46] Zeka ve fiziği nedeniyle peygamberin korumalığını üstlenmişti.[47][48][49]Muhammed'in terbiyesinde yetişen Kays, Tebük seferine, Mekke'nin fethine, Habat seriyyesine ve diğer pek çok gazveye katılmış olup Ensar'ın sancaktarlığını yapıyordu.[50][51][52][53]
Veda Haccı'na da babası Sa'd bin Ubade ile katılmış olup, peygamberin emrinden çıkmamış ve duasına da mazhar olmuştur.[54]
Halife Ömer döneminde Amr bin As komutasındaki Mısır seferinde [55][56] ve Mısır patriği Mukavkıs'a gönderilen heyette bulunuyordu.[57]
Mukavkıs ile görüşen Kays, görüşmenin ardından oradan ayrılarak (644) olup bitenleri Amr bin As'a aktardı.[58]
Halife Osman'ın şehid edilmesinin ardından h. 35 (655) Medine'de halife seçilen Ali[59][60][61][62] iç karışıklıkların sebebini valiler olarak görmekteydi.[63][64][65][66]
Bu nedenle sahabelerin ileri gelenleriyle yapılan toplantıda valilerin azledilmesi kararlaştırıldı.[67][68]
H. 36 (656) yılında sefer ayında yeni valiler tayin edilmiştir.
Osman bin Huneyf Basra’ya, Umare b. Şihâb Kûfe’ye, Ubeydullah bin Abbas Yemen’e, Sehl bin Huneyf Şam'a, Kays bin Sa'd da Mısır’a vali tayin edildi.[69][70][71]
Mısır'a vali olmasının ardından ailesi ile Mısır'a gitti ve orada Ali'nin kendisine verdiği mektubu okutturdu.[72]
"Kays b. Sa’d b. Ubâde’yi size emîr olarak gönderdim. Onun veziri olun, iyi muamelede bulunun,halkın yerini alması, adâletin sağlanması için ona yardımcı olun. Ben de kendisine, Mısır halkına iyilikte bulunması için emir verdim"[72]
Kays, Osman taraftarı oldukları bildirilen bir grup dışında Mısır’ın her tarafına otoritesini kabul ettirdi. Muhalifler de ona karşı savaşmayacaklarını bildirerek, kendilerine dokunulmamasını istediler. Kays da onlara sert davranmadı, istedikleri gibi hareket edebileceklerini söyledi. Fakat onun Osman taraftarlarına karşı takındığı bu ılımlı ve iyi niyetli tutum, Muaviye tarafından kullanıldı. Muaviye, Kays’ın Mısır valiliğine atanmasından son derece rahatsız olmuş; hemen kendisine bir mektup yazarak kendinden yana olmasını istemişti.[73]
Muaviye, Kays’ı yanına çekmeyi başaramayınca Halife Ali ile arasını açmak için, Amr bin As’la birlikte Kays’a karşı bir plan kurmaktan geri kalmadı. Muaviye öncelikle Şamlıları uyararak, Kays b. Sa’d’ın aleyhine konuşmamalarını, ona karşı harp kışkırtıcılığı yapmamalarını istemişti. Onun kendi taraftarı olduğunu, ondan gizli mektuplar ve mesajlar aldığını, nitekim onun Mısır’daki Osman taraftarlarına iyi davranıp onların maaşlarını verdiğini, gereksinimlerini karşıladığını ve gönderdikleri elçilere iyi muamele ettiğini halka söyledi. Daha sonra kendisi tarafından yazılmış olan ve Kays’ın kendisine biat edip emrine bağlı olduğunu ifade eden sahte bir mektubu Şam halkına okudu. Irak’taki ve Medine’deki kendi taraftarlarına da gizlice mektuplar yazarak, Mısır valisinin kendinden yana olduğu söylentisini ortaya çıkardı. Kays ile ilgili bu tür haberler yayılıp duyulduktan sonra Iraklı ve Medinelilerin ileri gelenleri halifeye Kays’ın değiştiğini söyleyerek onu azletmesini istediler. Halife Ali, Kays’ın böyle bir şey yapmayacağını söyleyerek direndiyse de diğerleri bunda ısrarcı oldular. Israrlar ve yaşanan bazı olumsuzluklar, sıkıntılar sonucunda Halife Ali, Kays’ı görevden azletmek zorunda kaldı ve Kays'ı Mısır valiliğinden azletti. Buna rağmen Kays, Ali'nin taraftarı olmayı devam ettirdi.[74]
Kimi kaynaklarda 4-6 ay veya 1 yıl Mısır'a valilik yaptığı söylenilmektedir.[75][76][77][78]
Ali, Muaviye’nin itaata yanaşmaması üzerine, Şam üzerine sefer yapmaya karar verdi. Mısır valisi Kays bin Sa’d’a mektup göndererek, Muâviye ile savaşmak üzere askerleri hazırlamasını emretti. Aynı şekilde, Kûfe valisi Ebu Musa el-Eş’arî ile Basra valisi Osman bin Huneyf’e aynı şekilde mektuplar göndermiştir.[79][80]
Ali, önden Hasan, Abdullah bin Abbas, Ammar bin Yasir ve Kays bin Sa’d’ı (Mısır valisi olan Kays bu dönemde Medine’de Ali’nin yanında bulunuyordu) Kûfe valisi Ebu Mûsâ el-Eş’arî’nin yanına gönderdi. Ali’nin göndermiş olduğu bu önemli şahsiyetler Ebu Mûsâ’nın askeri yardım etmesi konusunda kendisine telkinde bulundular. Kays bin Sa’d, Ebu Mûsâ el-Eş’arî’nin isteksiz olduğunu gördüğünde, Kûfe halkına şu konuşmayı yaptı:
“Ey insanlar! Eğer şûra ehli, Hz. Ali’yi halîfe tayin ettiyse, sizlerin onun yanında yer almanızı istemesi Hz. Ali’nin hakkıdır. Hz. Ali’nin hilâfetini tanımayan kişilerle savaşmak helaldir. Nitekim buna delil olarak da, Talha ve Zübeyr kendi arzularıyla biat ettikten sonra, kıskançlıkları yüzünden ondan vazgeçmeleridir. Bu yüzden Ensâr ve Muhacir olarak sizlere geldik.”[81]
Ali, kendisine biata yanaşmayan, üstelik kendisine karşı Şam halkını kışkırtan Muaviye üzerine sefer düzenlemeye karar verdiğinde, kendisiyle birlikte hareket eden Ensar ve Muhacir’in ileri gelenlerini toplayarak bu düşüncesini onlarla istişare etti.[82][83]
Karşılıklı anlaşma girişimleri de başarısız olunca artık savaş kaçınılmaz olmuştu.[84][85]
Halife Ali, ordusunu düzene koyduktan sonra peygamber sancağını çıkararak Kays bin Sa’d'ın eline verdi. Bu sancak İslam peygamberinin irtihalinden sonra ilk defa çıkarılmış ve Müslümanlar bunu görünce duygulanmışlardı.[86]
Kays, bu savaşta yiğitiliği ve şiirleriyle Muaviye ve taraftarlarını kışkırtıyordu.[87][88]
Sıffin'de büyük başarı gösteren Halife Ali, Muaviye'nin mızraklara Kur'an nüshası batırması nedeniyle Hakem Olayı meydana gelmişti. Bunun sonucunda Ali, halifelikten azledilerek halifeliğe Muaviye getirildi.[89][90][91][92]
Ali halifelikten azledilişinin ardından Haricilerin çıkardığı sorun ve karışıklıklar, fesatlıklar nedeniyle üzerlerine sefer düzenlemek zorunda kalmıştı.[93][94][95][96][97]
İki ordu Nehrevan'da karşılaştı. Ali, kendi ordusunun sağ kuvvetlerine Hucr bin Adiy’i, sol kuvvetlerin başına Şebes bin Rib’i’yi, süvarilerin başına Ebu Eyyup el-Ensari’yi, piyadelerin başına Ebu Katade el-Ensari’yi, yedi yüz veya sekiz yüz kişiden oluşan Medinelilerin üzerine de Kays bin Sa’d’ı komutan olarak tayin etti.[98][99][100]
Hariciler Nehrevan'da büyük bir yenilgiye uğradı ve birçok kumandanı öldürüldü.[101][102]
Nehrevan’dan sonra Şam üzerine yürüme düşüncesinde olan Ali, taraftarlarının ağırdan almaları, gönülsüz bulunmaları nedeniyle bunu gerçekleştiremeyince, Kûfe’ye yerleşti.[103] Kays bin Sa’d da, Ali şehit edilinceye kadar Kûfe’de kaldı.[104]
Ali’nin şehit edilmesi üzerine Hasan’a ilk biat eden Kays oldu ve bundan sonra da onun yanında yer aldı.[38][105][106][107][108]
Muaviye bin Ebî Süfyân’la aralarında geçen yazışmalardan olumlu bir sonuç alamayan Hasan, Şam üzerine yürüme kararına vardı. Ordusunu hazırlayan Hasan, on iki bin kişilik öncü birliğinin başına Kays b. Sa’d’ı görevlendirdi.[104][107][109][110]
Mücadeler uzun sürüp, ayrıca ordunun isteksizliği ve karışıklıklar nedeniyle sonuç alamayınca Hasan halifelikten feragat etmeye karar verdi.[104][109][111]
Muaviye, Kays’ın da kendisine biat etmesini istemişse de o, Hüseyin gibi bunu kabul etmiyordu. Bunun üzerine Hüseyin tarafından ikna edilen Kays da biat ederek, Muaviye’nin halifeliğini tanımış oluyordu. Kays için bundan sonra memleketi Medine’ye dönmekten başka bir yol kalmamıştı.[38][112][113][114]
Muaviye'ye biat ettikten sonra memleketi Medine'ye yerleşti ve orada öldü.[23] Kimi kaynaklara göre daha sonra Tiflis'e yerleşerek orada vefat etmiştir.[115][116][117]