Erbaba Höyüğü Nedir?
Erbaba Höyüğü Nedir?, Erbaba Höyüğü Nerededir?, Erbaba Höyüğü Hakkında Bilgi?, Erbaba Höyüğü Analizi? Erbaba Höyüğü ilgili Erbaba Höyüğü ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Erbaba Höyüğü ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Erbaba Höyüğü Ne Anlama Gelir Erbaba Höyüğü Anlamı Erbaba Höyüğü Nedir Erbaba Höyüğü Ne Anlam Taşır Erbaba Höyüğü Neye İşarettir Erbaba Höyüğü Tabiri Erbaba Höyüğü Yorumu
Erbaba Höyüğü Kelimesi
Lütfen Erbaba Höyüğü Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Erbaba Höyüğü İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Erbaba Höyüğü Kelimesinin Anlamı? Erbaba Höyüğü Ne Demek? ,Erbaba Höyüğü Ne Demektir? Erbaba Höyüğü Ne Demektir? Erbaba Höyüğü Analizi? , Erbaba Höyüğü Anlamı Nedir?,Erbaba Höyüğü Ne Demektir? , Erbaba Höyüğü Açıklaması Nedir? ,Erbaba Höyüğü Cevabı Nedir?,Erbaba Höyüğü Kelimesinin Anlamı?,Erbaba Höyüğü Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Erbaba Höyüğü Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Erbaba Höyüğü Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Erbaba Höyüğü Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Erbaba Höyüğü Kelimesinin Anlamı Nedir? Erbaba Höyüğü Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Erbaba Höyüğü Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Erbaba Höyüğü Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Erbaba Höyüğü - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Erbaba Höyüğü
Erbaba Höyüğü Nedir? Erbaba Höyüğü Ne demek? , Erbaba Höyüğü Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Erbaba Höyüğü Kelimesinin Anlamı? Erbaba Höyüğü Ne Demek? Erbaba Höyüğü Ne Demektir? ,Erbaba Höyüğü Analizi? Erbaba Höyüğü Anlamı Nedir? Erbaba Höyüğü Ne Demektir?, Erbaba Höyüğü Açıklaması Nedir? , Erbaba Höyüğü Cevabı Nedir? , Erbaba Höyüğü Kelimesinin Anlamı?
Arkeolojik Höyük | |
Adı: | Erbaba Höyüğü |
il: | Konya |
İlçe: | Beyşehir |
Köy: | Gölkaşı |
Türü: | Höyük |
Tahribat: | |
Tescil durumu: | Tescilli[1] |
Tescil No ve derece: | 1934 / 1 |
Tescil tarihi: | 06.04.1994 |
Araştırma yöntemi: | Kazı |
Erbaba Höyüğü, Konya İl merkezinin batısında, Beyşehir İlçesi'nin 10 km. kuzey-kuzeybatısında, Gölkaşı Köyü'nün 2,5 km. kuzeydoğusuna yer alan günümüzden yaklaşık 7500 yıl öncesine tarihlenen Neolitik Çağ höyüğüdür. Beyşehir Gölü'nün 1,5 km. doğusunda deniz seviyesinden 1105 m yüksekliğindeki doğal bir doğal bir tepe üzerindeki höyük 80 metre çapındadır. Höyüğün, köylülerce değişik kesimlerinden toprak çekilerek kısmen tahrip olduğu belirtilmektedir.[2]
Ralph Solecki tarafından Beyşehir Gölü ve Suğla Gölü çevresinde gerçekleştirdiği yüzey araştırmalarında, 1963 yılında tespit edilmiştir. Kazılar ise New York Üniversitesi'nden Jacques Bordaz başkanlığında 1969, 1971, 1974 ve 1977 yıllarında yapılmıştır. Kazılar, oldukça geniş, 1.100 metrekarelik bir alanda gerçekleştirilerek tepenin yaklaşık olarak % 22'lik kısmı açılmıştır.[2]
Kazılarda üç kültür tabakası açığa çıkarılmıştır. Bu tabakaların gelişkin Neolitik Çağ tabakaları olduğu belirtilmektedir. Ayrıca yüzeyden toplanan birkaç parça Hacılar tipi çanak çömleğe göre höyüğün kısa süreliğine de olsa Geç Kalkolitik Çağ'da iskan gördüğü anlaşılmaktadır.[2]
1, 2 ve 3. katlardaki yapıların temellerinde büyük taş bloklar kullanılmıştır.Duvarlar ise, çamur harçla örülmüş kireçtaşı bloklarla yapılmıştır. Duvar kalınlığı 60 cm'den fazladır. 3. kattaki bazı duvarlar kırmızı renkli sıvayla kaplanmıştır.Birbiriyle yakın diziler halindeki dikdörtgen planlı evler kuzeydoğuya bakmakta, içeriye damdan girilmektedir. Evlerin batısında bölme duvarları vardır. Taban döşemeleri sıkıştırılmış topraktan yapılmıştır.
En iyi korunan mimari, en üstteki I. tabakada ortaya çıkmış olan yan yana sıralanmış, hücre planlı, dörtgen odalı evlerdir. Yapılar, düzeltilmemiş kireçtaşı bloklarla, çamur harç kullanılarak inşa edilmiştir. Duvar kalınlıkları yer yer 60 cm.'yi geçmektedir. Odaların bir kısmında tabanlar gri renkli bir sıvayla sıvalıdır. Höyükteki tüm tabakalarda aynı yapı tekniği kullanılmıştır. Bununla birlikte III. tabakada kırmızı boyalı sıvalara da rastlanmaktadır. Son yapı evrelerinden birinde yer alan kapı açıklığı dışında başka geçitlere rastlanmaması, evlere Çatalhöyük örneğindeki gibi damlardan girildiğini göstermektedir.[2]
Ele geçen 32 binden fazla çanak çömlek parçasının incelenmesiyle, bu buluntular iki temel mal grubu çerçevesinde değerlendirilmektedir. Üst tabakalarda, hamurunda bol miktarda çok küçük salyangoz/sümüklüböcek kabukları (Gastropod) olan mal grubu, kazı başkanı tarafında Gastropodlu mallar olarak tanımlanmaktadır. Kırmızı, kahverengi ve sarımsı gri renkli olan bu çanak çömlekler oldukça iyi açkılanmıştır. Çoğunlukla dar ağızlı formlardır. Düz dipli, dik ağızlı, ay biçiminde tutamakları olan kase formları da bulunmuştur. Alt tabakalarda ise hamurunda kum, taşçık ve mika katılmış olan ince taşçıklı maldan çanaklar ele geçmiştir. Bu mal grubunun da yüzeyleri iyi açkılı olup kahverengi ve siyahtırlar. Formlarda bir farklılık görülmezken tutamaklar, düşey ip delikli tutamaklardır.[2]
Erbaba Höyük çanak çömlek geleneği, klasik terminolojiye göre geç, orta ve erken gelenek olarak tanımlanmış olup aynı üçlü çanak çömlek geleneği Çatalhöyük ve Süberde'de de görülmektedir.[2]
Yerleşmede yontmataş endüstrisi için gerekli olan çakmak taşının Beyşehir Gölü'nün batısındaki dağlardan, obsidiyenin ise Konya Ovası'nın doğusundan, Aksaray civarından getirilmiş olduğu tahmin edilmektedir. Çakmaktaşı, esas olarak büyük ve ağır aletlerin yapımında, obsidiyen ise daha çok düzeltisiz dilgi ve yonga yapımında kullanılmıştır. Okuçları, orak-bıçaklar, çentikli ve dişli dilgiler, ön ve yan kazıcılar, deliciler ve kalemler gibi aletler ele geçmiştir. Okuçları görece azken orak-bıçaklar yontmataş endüstrisinin yaklaşık % 15'ini oluşturmaktadır. Bu buluntudan hareketle geçim ekonomisinde tarımın, özellikle tahıl tarımının önemli bir yeri olduğu söylenebilir.[2]
Kazılarda ulaşılan hayvan kemiklerinden hareketle, koyun, keçi ve sığırın evcilleştirilmiş olduğu kesinlik arz etmektedir. Avlanan hayvanlarsa geyik, domuz, çeşitli kuşlar ve balıktır. Av hayvanlarına ait kemik buluntuları, evcilleştirilmiş türlere oranla daha azdır.[2]
Ele geçen bitki kalıntıları emmer, einkorn, sert buğday, arpa gibi tahıl türlerinin tarıma alındığını göstermektedir. Öte yandan yerleşmede mercimek ve bezelye de yetiştirilmiştir.[2]
Erbaba Höyüğü'nün tarihlendirilmesi esas itibarıyla civar yerleşme buluntularıyla yapılan karşılaştırmalara dayanmaktadır. Buna göre üst tabakaların Hacılar IX. – VII. tabakalarıyla (Geç Neolitik), alt tabakaları ise Çatalhöyük'ün VIII. – VI. tabakalarıyla karşılaştırmakta ve Çatalhöyük'ün VI. tabakasıyla Hacılar'ın IX. tabakası arasında koymaktadır. En alttaki III. tabakadan alınan örnekler üzerinde yapılan radyokarbon tarihleme yöntemi sonuçları yaklaşık olarak MÖ 6600 – 6400 yıllarını vermektedir ve yerleşmenin sonu olarak yaklaşık olarak MÖ 6000 civarı görülmektedir.[2]