İbrahim Temo Nedir?
İbrahim Temo Nedir?, İbrahim Temo Nerededir?, İbrahim Temo Hakkında Bilgi?, İbrahim Temo Analizi? İbrahim Temo ilgili İbrahim Temo ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. İbrahim Temo ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. İbrahim Temo Ne Anlama Gelir İbrahim Temo Anlamı İbrahim Temo Nedir İbrahim Temo Ne Anlam Taşır İbrahim Temo Neye İşarettir İbrahim Temo Tabiri İbrahim Temo Yorumu
İbrahim Temo Kelimesi
Lütfen İbrahim Temo Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İbrahim Temo İlgili Sözlük Kelimeler Listesi İbrahim Temo Kelimesinin Anlamı? İbrahim Temo Ne Demek? ,İbrahim Temo Ne Demektir? İbrahim Temo Ne Demektir? İbrahim Temo Analizi? , İbrahim Temo Anlamı Nedir?,İbrahim Temo Ne Demektir? , İbrahim Temo Açıklaması Nedir? ,İbrahim Temo Cevabı Nedir?,İbrahim Temo Kelimesinin Anlamı?,İbrahim Temo Kelimesinin Anlamı Nedir? ,İbrahim Temo Kelimesinin Anlamı Ne demek?,İbrahim Temo Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
İbrahim Temo Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
İbrahim Temo Kelimesinin Anlamı Nedir? İbrahim Temo Kelimesinin Anlamı Ne demek? , İbrahim Temo Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
İbrahim Temo Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! İbrahim Temo - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
İbrahim Temo
İbrahim Temo Nedir? İbrahim Temo Ne demek? , İbrahim Temo Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
İbrahim Temo Kelimesinin Anlamı? İbrahim Temo Ne Demek? İbrahim Temo Ne Demektir? ,İbrahim Temo Analizi? İbrahim Temo Anlamı Nedir? İbrahim Temo Ne Demektir?, İbrahim Temo Açıklaması Nedir? , İbrahim Temo Cevabı Nedir? , İbrahim Temo Kelimesinin Anlamı?
İbrahim Temo | |
---|---|
Osmanlı Demokrat Fırkası kurucusu | |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | İbrahim Ethem Sojliu 22 Mart 1865 Struga, Osmanlı İmparatorluğu |
Partisi | Osmanlı Demokrat Fırkası (6 Şubat 1909 - 5 Aralık 1911) |
Mesleği | tıp doktoru, gazeteci, siyasetçi |
İbrahim Temo (d. 22 Mart 1865, Struga, Osmanlı Devleti - ö. 5 Ağustos 1945,[1] Mecidiye, Köstence, Romanya), Arnavut asıllı Osmanlı siyasetçi, doktor.
Hem Arnavutluk, hem Türkiye, hem de Romanya’nın tarihine ait bir siyasi kişiliktir.[2] Türkiye’nin o zamana kadarki en önemli siyasi oluşumu olan İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin öncülü İttihad-ı Osmânî Cemiyeti kurucularından birisi olarak üstlendiği tarihi rol, onun en önemli kimliğidir.[3]
Osmanlıcılık idealine inanmış bir aydın olan Temo, cemiyetin kuruluşundan altı yıl sonra II. Abdülhamid’in baskısından kaçıp Romanya’ya gitmiş; orada Jön Türk hareketinin Rumeli teşkilatını kurmuştur. Meşrutiyet öncesinde Romanya’da Jön Türk hareketini yaymaya çalışırken ülkedeki Arnavut örgütlerini Başkim adı altında birleştirdi. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’a döndüğünde ise kuruluş hedefinden uzaklaştığını düşündüğü İttihat yönetimine karşı Osmanlı Demokrat Fırkası’nı kurarak muhalefet etti ve nihayet 1911’de bir daha dönmemek üzere Romanya’ya yerleşti. Romanya’da göz doktorluğunu sürdürmenin yanı sıra Rumen siyasî hayatına katılan Temo’nun[3] tıbbi ve siyasî konularda eserleri vardır.
1865 yılında Osmanlı Devleti’nin Manastır (Bitola) vilayetine bağlı Ohri kazasının Istruga kasabasında dünyaya geldi. Asıl adı İbrahim Ethem’dir. Arnavutluk’un Mat kazasından Istruga’ya göç etmiş bir ailenin çocuğu idi.[2] Babası, tüccar Murad Bey’dir. Ethem isminin kısaltışmış olan “Temo” lakabını ona arkadaşları taktı.[4] İlk tahsilini Istruga’da yaptı. Türkçe ile birlikte biraz Fransızca ve Arapça öğrendikten sonra İstanbul’a gitti (1884). Ahırkapı’daki Tıp İdâdîsi’ne başladıktan sonra ekonomik güçlükler nedeniyle yatılı okumak üzere Kuleli Askerî Tıbbiye İdâdîsi’ne geçti;[2] ardından Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’ye kaydoldu (1888).
Öğrencilik yıllarında İstanbul’da gizli faaliyet gösteren Arnavut gruplarıyla temasa geçti. Şemseddin Sami ve Naim Fraşıri gibi Arnavut liderlerin yanı sıra Makedonya’da Arnavutlarla beraber Yunan aleyhtarı propaganda yapan Koço-Ulah (Aromenis) hareketi liderlerinden Apostol Margarit ile de bağlantı kurdu.[4] Mekteb-i Tıbbîyye çevresinde yaygın olan Darwinist ve biyolojik materyalist hareketlerden ve yönetim aleyhtarı cereyandan etkilenen Temo, daha geniş siyasî örgütlenme hareketlerinde önemli rol oynadı. Daha sonra İttihat ve Terakkî Cemiyeti adını alacak olan “İttihâd-ı Osmanî Cemiyeti”’ni arkadaşları ile birlikte Haziran 1889’da gizli bir örgüt düzeyinde kurdu. Cemiyetin birinci (İstanbul-merkez) şubesinin bir numaralı üyesi oldu ve ilk faaliyetlerinde öncü rolü üstlendi. Mekteb-i Tıbbîyye’de ders programlarını protesto için gerçekleştirilen öğrenci direnişine öncülük etti.
1890’da yaz tatilini geçirmek üzere gittiği Ohri’de bir ihbar üzerine tutuklanarak İstanbul’a getirildi. Yıldız Sarayı’nda özel bir komisyon tarafından sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. Yüzbaşı rütbesiyle Mekteb-i Tıbbîyye’den mezun olup (1892) Haydarpaşa Hastahanesi’nde göz hastalıkları ihtisasına başladı (1893).Göreve başladıktan sonra 3 kez daha tutuklandı ve son tutuklanmasından sonra Anadolu’ya sürgün edileceğini anlayınca diğer birçok Jön Türk aydını gibi ülkeyi terk etmeye karar verdi.
Koço-Ulah hareketi üyelerinin yardımıyla “Metéor” adlı bir Rumen gemisine gizlice binerek Köstence’ye gitti; oradan Bükreş’e geçti.[4] bir yıl süreyle Bükreş hastahanelerinde çalışıp Romanya’da doktorluk yapabilmek için girdiği imtihanları kazandıktan sonra Türk nüfusunun yoğunlukta bulunduğu Dobruca’nın Mecidiye kasabasında doktorluğa başladı (Aralık 1896).[4]
Romanya’da doktorluk yaparken cemiyet için aktif bir şekilde çalışmayı da sürdürdü. İlk olarak “Hareket” adıyla 500 nüsha olarak bir broşür bastırdı. II. Abdülhamid döneminde uğranılan kayıplara dikkat çektiği bu broşürü gizlice İstanbul, İzmir, Selanik, Trabzon’a gönderdi ve ilgi ile karşılandı. Kısa sürede Köstence, Dobruca, Pazarcık, Şumnu, Varna, Rusçuk, Lom, Filibe ve Tutrakan şehirlerinde İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin birer şubesinin açılmasında öncülük eden Temo cemiyetin Balkanlar’daki lideri durumuna geldi.
1898 yılında örgütün Arnavutluk’taki kollarının kurulmasında da katkıda bulundu; Paris, Cenevre ve Kahire şubeleri ile sürekli temas halinde oldu. Mecidiye’deki evi izlenen birçok Jön Türk’ün sığınağı haline geldi; sığınanları civar köylerde saklayıp sonra Paris veya Cenevre’ye geçmelerine yardımcı oldu.[3]
1898’de Dobruca milletvekili Vasili M. Kogalniceaunu’nun yardımıyla “Sadâ-yı Millet” adlı bir dergi çıkarmaya başladı. Osmanlı Hükümeti’nin Romanya’ya baskı yapması sonucunda, gazete 1 Mayıs 1898’deki 9. sayısından sonra yayımını durdurmak zorunda kaldı. Osmanlı hükümetinin adamı Ebulmukbil Kemal Bey’in İstanbul’a dönmesi için gönderdiği mektuplar onu ikna etmedi ve 1898’de Romanya vatandaşlığına geçti. Temo’nun faaliyetlerinden endişelenen Osmanlı yönetiminin Romanya’ya gönderdiği Necip Melhame Paşa ile tartıştıktan sonra onu düelloya davet etmesi ve Melhame’nin kaçışı, Temo’nun cemiyetteki prestijini arttırdı.[3]
1902-1903 yıllarında altı ay süreyle göz hastalıkları ihtisasını tamamlamak üzere Paris’te kaldı.[4] Paris’e gittiğinde Makedonya Bulgar İhtilal Komitesi tarafından Osmanlı yönetimi aleyhine yapılan olumsuz propagandaya şahit oldu ve propagandanın uydurma haberler içerdiğini delilleri ile birlikte veren bir layiha düzenleyerek kendi imkanları ile yayımlattı.[3] Avrupa şehirlerinde bulunan Jön Türk liderleriyle görüşmeler yaptı. Abdülhamid’in idareyi İttihatçılara bırakması halinde eğitim alanında yapılacakları ilişkin hazırlık çalışması yapmayı üstlenerek ilkokullar üzerine bir tasarı hazırladı. Türkçeye uygun bir alfabe oluşturulmasını öneren 8. madde tasarının en dikkat çekici hususlarından biri olarak değerlendirilir.[3] Bâzı kaynaklara göre II. Abdülhamid’e karşı düzenlediği başarısız bombalı suikast girişimlerinde aktif rol aldı (1904).[4]
Köstence’ye döndükten sonra Köstence’deki Türk okulundaki ıslahat çalışmaları ile ilgilendi. Jön Türkler’in önemli bir bölümü Terakkî ve İttihat Cemiyeti adı altında yeniden teşkilâtlanınca yeni örgütün Köstence’deki Romanya merkez şubesinin başına geçti (1906). Romanya’da yaşayan Arnavutları örgüte kazanmak için yoğun çaba sarf etti. Romanya’da 1906 yılının sonlarına doğru 3 Arnavut cemiyetinin birleşmesi ile Başkim (İttihat) Cemiyeti kurulmasına öncülük etti.
Osmanlı hükümetinin Balkanlar’daki Jön Türk hareketlerine baskısını artması sonucu “İslam Eğitiminin İlerlemesi (Terakkî-i Maarif-i İslamiye)” adıyla bir kamuflaj örgüt kurmaya ve faaliyetlerini bu ad altında sürdürdü.[3] 1907’de Paris’te gerçekleşen Jön Türk kongresinden sonra Rumeli şubesi Manastır, Kosova, Selanik’teki askeri kuvvetler içinde propaganda faaliyetlerini yoğunlaştırdı; gazete, broşür ve mektuplarla bir ihtilal süreci başlattı.
Temo, II. Meşrutiyet’in ilanın Köstence’de büyük bir miting ile kutladıktan sonra kutlama için Romanya’dan İstanbul’a giden 152 kişilik heyette yer aldı. İstanbul ve Selanik’te kurucusu olduğu İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nden beklediği ilgiyi görmediği için büyük hayal kırıklığı yaşadı. İstanbul’da önce Beyoğlu Mutasarrıflığı sıhhiye müfettişliğine tayin edildi; II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesinden sonra Darülaceze müdürlüğüne getirildi. Ancak buradaki icraatları tepki çekince istifa etmek zorunda kaldı. 1909 yılında Osmanlı Demokrat Fırkası’nıın kuruluşuna önderlik edip başkanlığa seçildi. Bir yandan da İttihat ve Terakkî Fırkası’nın yayın organlarında İttihatçılar aleyhine imzasız yazılar yayımladı. 1911’de Edirne ve Tekirdağ’da çıkan kolera hastalığıyla mücadele etme göreviyle İstanbul’dan uzaklaştırıldı. Edirne’deki görevi tamamlandıktan sonra 1911 yılı Ocak ayında İstanbul’dan ayrılarak Köstence’ye gitti.
Temo, Balkan Harbi sırasında yedi kişilik bir Rumen Kızılhaç heyetinin başkanı olarak kısa bir süre için İstanbul’a gelmiştir. Yaşamını sürdürdüğü Mecidiye’de şık adlı Türkçe bir gazete yayımlamaya başladıysa da (Şubat 1914) fazla devam ettiremedi. Türkçenin Latin harfleriyle yazılması hakkında çalışmalarını sürdürerek bugünün Türkçe alfabesine benzeyen bir alfabe hazırladı, öğretmenlere dağıttı. Abdullah Cevdet’in İstanbul’da İçtihad dergisini bu alfabe ile çıkarmasını istediyse de bu düşünce uygulanamadı.[5]
Romanya I. Dünya Savaşı’na girince Temo da binbaşı olarak savaşta görev aldı.[4] Mütareke’den sonra Paris Barış Konferansı’na giden Arnavut heyetine katılarak sınır tayini alt komisyonunda çalıştı.[4]
Romanya’ya döndükten sonra Liga Poporului (Ahali Fırkası)’ye katılan İbrahim Temo, bu partiden Caliacra senatörü olarak 1920-1922 yıllarında Romanya Parlamentosu’nda görev yaptı. Partinin Mecidiye kazası başkanlığını 1937 yılına kadar sürdüren Temo bir ara geçici olarak belediye başkanlığı da yaptı (1926). Parlamentodaki görevi sırasında Romanya ile Sırbistan arasında Tuna üzerinde bulunan Adakale nahiyesi ile ilgili çıkan bir sorun üzerine konuyu parlamentonun dikkatine sunarak adanın Romanya’ya katılmasına katkı sağladı.[3] Türk dergilerinde tıbbi ve siyasi yazılar yayımlamayı sürdürdü. 1937’de Atatürk’ü Niçin Severim başlıklı 16 sayfalık bir broşür yayımladı.
Daha sonra anılarını yazmaya girişen Temo, kendisine ve İshak Sükûti’ye ait özel arşivleri tasnif ederek ve İttihat ve Terakki’nin kuruluş ve gelişim sürecini kurucusu sıfatı ile kaleme aldı.[4] 5 Ağustos 1945’te Mecidiye’de hayatını kaybetti.