Romantizm Nedir?
Romantizm Nedir?, Romantizm Nerededir?, Romantizm Hakkında Bilgi?, Romantizm Analizi? Romantizm ilgili Romantizm ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Romantizm ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Romantizm Ne Anlama Gelir Romantizm Anlamı Romantizm Nedir Romantizm Ne Anlam Taşır Romantizm Neye İşarettir Romantizm Tabiri Romantizm Yorumu
Romantizm Kelimesi
Lütfen Romantizm Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Romantizm İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Romantizm Kelimesinin Anlamı? Romantizm Ne Demek? ,Romantizm Ne Demektir? Romantizm Ne Demektir? Romantizm Analizi? , Romantizm Anlamı Nedir?,Romantizm Ne Demektir? , Romantizm Açıklaması Nedir? ,Romantizm Cevabı Nedir?,Romantizm Kelimesinin Anlamı?,Romantizm Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Romantizm Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Romantizm Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Romantizm Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Romantizm Kelimesinin Anlamı Nedir? Romantizm Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Romantizm Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Romantizm Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Romantizm - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Romantizm
Romantizm Nedir? Romantizm Ne demek? , Romantizm Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Romantizm Kelimesinin Anlamı? Romantizm Ne Demek? Romantizm Ne Demektir? ,Romantizm Analizi? Romantizm Anlamı Nedir? Romantizm Ne Demektir?, Romantizm Açıklaması Nedir? , Romantizm Cevabı Nedir? , Romantizm Kelimesinin Anlamı?
Bu madde veya bölüm Romantik Dönem adlı maddeye çok benzemektedir ve bu iki maddenin tek başlık altında birleştirilmesi önerilmektedir. Birleştirme işlemi yapıldıktan sonra sayfaya {{Geçmiş birleştir}} şablonunu ekleyiniz. |
Romantizm (Fr. romantisme) veya Coşumculuk, 1800 ve 1850 yılları arasında Avrupa'da edebiyatı, müziği, felsefeyi ve sanatı etkileyen entelektüel bir akımdı. Bir ölçüde Sanayi Devrimi'ne, Aydınlanma Çağı'na aristokratik sosyal ve siyasi düzenine, doğanın bilimsel rasyonalizasyonuna ve klasisizme tepki olarak doğan, doğaya ve duygulara verdiği önemle bilinen bir akımdır.[1] Ortaya çıkışında ise 1789 Fransız İhtilali sonrasındaki toplumsal, siyasal ve düşünsel yapının etkileri vardır.[2]
İngiliz romantikleri uygarlığın yapmacıklığına, tarihin acımasızlığına karşı durmuş, Fransız devrimcilerinin yanında yer almışlardır. İlk İngiliz romantizmi doğuya, kadınlık, çocukluk dünyasına yöneliktir.
İkinci romantik kuşak Lord Byron yaşamda duyulan acıyı dile getirmekte ya da asi kahramanların şarkısını söylemektedir.[3] 1824'te başkaldıran Yunanların arasında ölümüyle romantik umutsuzluğun simgesi olmuştur. John Keats doğada insan için bir avunma getirmiştir (Ode to a Nightingale). İrlanda melodilerinin yazarı Moore ve onu izleyen ve yapıtıyla uluslararası başarı yakalayan Byron önemli romantiklerdir. Walter Scott "Göldeki Kadın-The Lady of the Lake, 1810" adlı tarihî romanıyla kendini kabul ettirmiştir.
Friedrich Schiller (Alman romantizm akımının etkisinde olan sanatçıdır.),
Alman romantizminin kaynakları 18. yüzyıla kadar uzanır. Klopstock ve Lessing yenilenmenin öncüleridirler. "Sturm und Drang" hareketinin kökeninde de onların etkisi hissedilir. Herder'in yanı sıra Goethe ve Schiller de bu hareketin içindedirler. Romantizm, Hölderlin ve Jean-Pau gibi sonraki kuşağın temsilcilerinde daha belirgindir. Son romantikler arasında Eichendorff, Ludwig Uhland, Mörike ile romantizmden etkilenmekle kalmayıp bu hareketin tüm özlemlerini paylaşmayan Heine sayılabilir.
Geçmişten devralınan her şeyin söz konusu edilmesine dayanan ve anlaşılması güç bir modernlik verilerine göre biçimlenen bu yeni duyarlılığın ortaya çıkış biçimleri Fransız Devrimi'nin hemen öncesinden başlayarak Fransa'da her dönemde varlığını sürdürdü. Fransa'da romantizm Rousseau ve Mme de Stael'i okuyan ve Chateaubriand'ı ustaları sayan kuşağı temsil eder. Romantizm Lamartin, sanatta özgürlüğü savunan Hugo, Vigny, Musset kendini kabul ettirdi ve Nerval, Gauter, P. Borel gibi sanatçıları etkiledi. Stendhal, Dumas gibi geçmişe yönelmek yerine içinde yaşadığı toplumu betimlemeyi yeğledi.
İtalya ve İspanya'dan çıkan romantikler beklendiği kadar geniş bir çevreye yayılamadılar. Tarihsel koşulların etkisiyle, edebî hareket bu iki ülkede sıkı sıkıya siyasete bağlı kaldı. İtalya'da liberaller ve yurtseverler öncelikle romantiklerdi. G. Brechet ve S. Pellico (Conciliatore'nin kurucuları) ile Manzoni (Nişanlılar) önemli temsilciler arasındadır. Büyük bir şair olan Leopardi döneme damgasını vururken Carducci de Risorgimento'nun bağımlı edebiyatına karşı çıkar. İspanyol romantizmi Rivas dükü ve José Zorrilla'nın
Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra başlayan ve Batı edebiyatı örnek tutularak meydana getirilen Tanzimat Edebiyatı'nın (1859-1896) ilk yıllarında romantizm akımının başlıca kişilerinin başlıca yapıtları verildi. Hugo, Chateaubriand, Dumas; tiyatro alanında özellike Goethe ve Schiller anılabilir. Tanzimat Edebiyatı'nın pek çok yazar ve şairi (Ahmet Mithat, Namık Kemal, Şemsettin Sami, Abdulhak Hamit, Recaizade Mahmut Ekrem) romantizm akımının etkisindedir. Namık Kemal'in İntibah romanı Kamelyalı Kadın'ın; Vatan yahut Silistre oyunu da Romeo ve Juliet'in etkisindedir. Edebiyat-ı Cedide döneminde Halit Ziya Uşaklıgil'nın Mai ve Siyah adlı romanındaki Ahmet Cemil karakteri romantik yazarları okumak için özlem duyar.[4] II. Meşrutiyet döneminden sonra Millî Edebiyat Dönemi'nde Yusuf Ziya Ortaç'ın Binnaz adlı oyununda Hugo'nun etkisi vardır. Fransız edebiyatının etkisi edebiyatımızda hissedilmiştir.
Edebî romantizmin Amerikan görsel sanatlarında, özellikle de Hudson Nehri Okulu resimlerinde bulunan yerli olmayan bir Amerikan manzara yüceltilmesinde karşılığı vardı. Thomas Cole, Albert Bierstadt ve Frederic Edwin Church gibi ressamlar ve diğerleri resimlerinde sık sık Romantik temalar ifade ettiler. Fredric Edwin Church'ün Suriye'de Gündoğumu adlı eserinde olduğu gibi bazen eski dünyanın antik kalıntılarını tasvir ettiler. Bu çalışmalar Gotik ölüm ve çürüme duygularını yansıtıyordu. Ayrıca, doğanın güçlü olduğu ve sonunda erkeklerin geçici yaratımlarının üstesinden geleceği romantik ideali gösterirler. Daha sıklıkla, benzersiz Amerikan sahnelerini ve manzaralarını tasvir ederek kendilerini Avrupalı meslektaşlarından ayırmaya çalıştılar.
Romantizm bir edebiyat akımı olmanın ötesinde, 18. yüzyıl sonu ile 19. yüzyıl başlarında Avrupa'da yer etmiş belli bir duyarlılığı belirtir. Fransa'da doğan bu hareket Güney Avrupa ülkelerine (İtalya ve İspanya) biraz daha geç girmiştir. Klasik edebiyat akımına tepki olarak 18. yüzyılın sonlarında doğan ve Victor Hugo'yla birlikte büyük ün kazanan romantizm, insanın yaratma özgürlüğü önündeki her şeye karşı durur. "En iyi kural, kuralsızlıktır" diyen romantikler, insanın duygularını, düş gücünü hayata geçirmesini ve insanı düzeltmenin toplumu düzeltmekle olabileceğini savunurlar. Romantizmin değerlerine göre hiciv ilgi hak etmeyen bir tarzdır.
Romantizm edebiyattan gelen bazı motiflerin üstünde duruyor: geçmişin ruh çağrısını ya da kınanmasını, çocuklar ve kadınlarla ilgili hassasiyete verilen önem, sanatçının ve anlatıcının yalnızlığı ve doğa saygısı gibi motifler Romantik edebiyatında sıkça kullanılır. Ayrıca, Edgar Allan Poe ve Nathaniel Hawthorne gibi bazı Romantik yazarların yazıları doğaüstü ve insan psikolojisi ile ilgili tesisler üstüne kurulmuş.
18. yüzyılda Alman düşünürler felsefeyi bir doğa felsefesi ve sanat felsefesi olarak tanımlar. Romantizm, akılcı eleştiriden çok, canlı hatta bilinç dışı yaratma adı verilen öncelikle dikkat çeken felsefi bir uyarlılığı dile getirir. Önemli ya da önemsiz birçok düşünür romantik olarak kabul edilebilir; ama felsefede romantik olguyu en yetkin biçimde Novalis ve Schelling dile getirmiştir; şair yanı daha ağır basan Novalis, eserlerini tamamlayamadan genç yaşta ölmüştür; Schelling ise metafizikçi ve sistematiktir.
Romantizm, bilimi de birçok yönden etkiledi. Birçok bilim insanı Johann Gottlieb Fichte, Friedrich Wilhelm Joseph von Schelling ve Georg Wilhelm Friedrich Hegel gibi filozofların doğa felsefesinden etkilendi ve Deneyciliği terk etmeden tümüyle doğayı açıklamaya çalıştılar. İngiliz bilim insanı Humphry Davy, doğayı anlamanın "takdir ve sevgi dolu bir bakış gerektirdiğini" söyledi. Bilgeliğin sadece doğayı takdir eden ve doğaya saygı duyan insanlar tarafından elde edilebileceğini düşünüyordu. Romantik bilim, insanlığın doğayı anlayabileceğini kanıtlayıp onu kontrol etmeye çalışmaktan çok duygusal bir şekilde doğayı onunla ahenk içinde yaşayarak anlamakla ilgiliydi.[5]
Müziğin öncelikle insanın duyum ve duygularına seslenmesi ölçüsünde, aklın önceliğini tartışma konusu yapan romantizmle müzik arasında doğal bir yakınlık ortaya çıkar. Romantizmle birlikte iç dünyayı yansıtan yapıtlar, yoğun bir duygusal içerik kazandı (lied); büyük çaplı yapıtlar, yeni bir gerilim ve dokunaklılığa ulaştı (programlı müzik). Orkestra zenginleşti, çeşitlendi ve çalgıların tınısı ve rengi üzerinde titizlikle duruldu. Bu hareket, kaynağını Almanyadaki "Sturm und Drang" ve Fransız Devrimi'nin ideolojisinde buldu.
Özellikle Almanya ve Avusturya'da benimsenen romantizmin başlıca örnekleri Beethoven'ın büyük partisyonlarıdır.
|
Romantizm, resimde de kendini gösterdi ancak ifadesini biçimden çok düşüncede bulduğundan belirli bir üslup benimsemedi. Goya, Turner, Delacroix'nın coşkunluğu kadar Blake'in yeni klasikçiliği ya da Delaruche'nin kurallara bağlı tarzı, Füssli'nin düşselliği, biedermeier'in burjuva dünyası romantizm hareketinden kaynaklanır. Romantizm, klasikçilik kuramının önderi Ingrer'i de etkilemiştir. Doğa duygusuna metafizik bir anlam kattı, kimilerine bir renk zevki aşıladı, öznelliği, melankoliyi, kaygıyı doruk noktasına çıkardı; akıl dışı olanı savundu, gotik hayranlığını kamçıladı; doğuculuğu yüceltti; şövalye romanları, İskandinav sagaları ve Ossian'ın düzmece şarkılarında kendine konular aradı. Plutarkhos'un kişilerinin yerini, Shakespeare'in, W. Scott, Bryon, Goethe, Hugo'nunkiler aldı. Fırtınalar, gün batımları, uçurumlar, baykuşlar, kurukafalar, ürkmüş atlar, ikonografide önemli bir yer tutmaya başladı. İngiltere'de Edmund Burke'ün "A Philosophical Enquiry into the origine of our ideas of the sublime and Beautiful" adlı kitabıyla başlayan romantizm, Gainsbrarough'u son yapıtlarında ve bir ölçüde Reynolds, Reaburn, Lawrence'ın büyük portrelerinde kendini gösterdi. Fuseli (Kâbus, 1782, Goethe Museum, Frankfurt), Blake, J. Martin, S. Palmer'ın yapıtlarında da hayal gücü önemli bir yer tuttu. Cozens, Cotman, Constabla gibi manzaracıların şiirsel anlatımı, Turner'da biçimlenip parçalanmasıyla kendini gösteren bir yoğunluk kazandı. İspanya'da romantizm Goya tarafından yüceltildi. Fransa'da Oors (Nasıra Savaşı, 1801, Nantes Müzesi) ile başlayan romantizm Gericalt (Madusa'nın Salı, 1819, Louvre) ve İngiliz Bonington ile devam etti. Amerika Birleşik Devletleri'nde de A. B. Durand ve şair Coleridge'in dostu W. Allston'un adları sayılabilir.
Romantizm | |
---|---|
18. yüzyıl - 19. yüzyıl | |
Romantik Müzik: Alkan - Beethoven - Berlioz - Brahms - Chopin - Dvořák - Grieg - Liszt - Mahler - Mendelssohn - Puccini - Schubert - Schumann - Çaykovski - The Five - Verdi - Wagner | |
Romantik Edebiyat: Blake - Burns - Byron - Coleridge - Goethe - Hölderlin - Hugo - Keats - Krasiński - Lamartine - Leopardi - Lermontov - Manzoni - Mickiewicz - Nerval - Novalis - Pushkin - Shelley - Słowacki - Wordsworth | |
Sanat ve Mimarlık: Briullov - Constable - Corot - Delacroix - Friedrich - Géricault - Neogotik mimari - Goya - Hudson Nehri Ekolü - Leutze - Nazarene movement - Palmer - Turner - Thomas Cole | |
Romantik kültürü: Bohemizm - Romantizm milliyetçiliği | |
<< Aydınlanma Çağı | Realizm >> |