Orta Çağ İslam dünyasında bilim Nedir?
Orta Çağ İslam dünyasında bilim Nedir?, Orta Çağ İslam dünyasında bilim Nerededir?, Orta Çağ İslam dünyasında bilim Hakkında Bilgi?, Orta Çağ İslam dünyasında bilim Analizi? Orta Çağ İslam dünyasında bilim ilgili Orta Çağ İslam dünyasında bilim ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Orta Çağ İslam dünyasında bilim ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Orta Çağ İslam dünyasında bilim Ne Anlama Gelir Orta Çağ İslam dünyasında bilim Anlamı Orta Çağ İslam dünyasında bilim Nedir Orta Çağ İslam dünyasında bilim Ne Anlam Taşır Orta Çağ İslam dünyasında bilim Neye İşarettir Orta Çağ İslam dünyasında bilim Tabiri Orta Çağ İslam dünyasında bilim Yorumu
Orta Çağ İslam dünyasında bilim Kelimesi
Lütfen Orta Çağ İslam dünyasında bilim Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Orta Çağ İslam dünyasında bilim İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Orta Çağ İslam dünyasında bilim Kelimesinin Anlamı? Orta Çağ İslam dünyasında bilim Ne Demek? ,Orta Çağ İslam dünyasında bilim Ne Demektir? Orta Çağ İslam dünyasında bilim Ne Demektir? Orta Çağ İslam dünyasında bilim Analizi? , Orta Çağ İslam dünyasında bilim Anlamı Nedir?,Orta Çağ İslam dünyasında bilim Ne Demektir? , Orta Çağ İslam dünyasında bilim Açıklaması Nedir? ,Orta Çağ İslam dünyasında bilim Cevabı Nedir?,Orta Çağ İslam dünyasında bilim Kelimesinin Anlamı?,Orta Çağ İslam dünyasında bilim Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Orta Çağ İslam dünyasında bilim Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Orta Çağ İslam dünyasında bilim Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Orta Çağ İslam dünyasında bilim Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Orta Çağ İslam dünyasında bilim Kelimesinin Anlamı Nedir? Orta Çağ İslam dünyasında bilim Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Orta Çağ İslam dünyasında bilim Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Orta Çağ İslam dünyasında bilim Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Orta Çağ İslam dünyasında bilim - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Orta Çağ İslam dünyasında bilim
Orta Çağ İslam dünyasında bilim Nedir? Orta Çağ İslam dünyasında bilim Ne demek? , Orta Çağ İslam dünyasında bilim Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Orta Çağ İslam dünyasında bilim Kelimesinin Anlamı? Orta Çağ İslam dünyasında bilim Ne Demek? Orta Çağ İslam dünyasında bilim Ne Demektir? ,Orta Çağ İslam dünyasında bilim Analizi? Orta Çağ İslam dünyasında bilim Anlamı Nedir? Orta Çağ İslam dünyasında bilim Ne Demektir?, Orta Çağ İslam dünyasında bilim Açıklaması Nedir? , Orta Çağ İslam dünyasında bilim Cevabı Nedir? , Orta Çağ İslam dünyasında bilim Kelimesinin Anlamı?
Bilim tarihi |
---|
Orta Çağ İslam dünyasında bilim, İslam'ın Altın Çağı adı verilen ve 8. yüzyıl ile 14. yüzyıl-15. yüzyıl arasında İslam dünyasında geliştirilen ve uygulanan bilim. Bu dönemde Hint, Fars, Sabii ve özellikle Yunan uygarlıklarına ait eserler Arapçaya tercüme edildi. Bu çeviriler tüm bir Orta Çağ boyunca İslam uygarlığında yaşayan bilim insanlarının bilimsel gelişmelerde bulunmalarına ve bu gelişmeleri sonraki yüzyıllara taşımalarına olanak sağladı.[1]
İslam uygarlığı'nın parçası olan bilim insanlarının çoğunluğu Arap ve Fars kökenli olsa da, genel olarak farklı etnik kökenlere sahiplerdi. Aynı zamanda farklı dinsel kökenlere sahiplerdi. Bu bilim insanlarının çoğunluğu Müslümandı, ancak bazı Hristiyan, Yahudi ve hatta ateist bilim insanları da bu bilim dünyasının bir parçası sayılır.[2]
Orta Çağ'ın hatta 19. yüzyıla kadar olan dönemlerde bilim insanları birçok disiplinle ilgilenir ve bu konularda bilgi sahibi olurlardı. Özellikle antik dönemin bilim insanlarının çoğu günümüz standartlarında hezârfen kabul edilirler.[3]
7. ve 8. yüzyılda daha çok çeviri faaliyetleri yapıldı. Halife olma umudunu yitiren genç Emevi prensi Halid bin Yezid'in (ö. 704) başlattığı tercüme faaliyeti çerçevesinde Mısır'dan gelen Yunanca'ya hakim olan bazı insanlara özellikle tıp, kimya ve astroloji ile ilgili kitaplar tercüme ettirildi.[4] Pratik ihtiyaçlarla ilgili bu çevirilere duyulan ilgi Yunanca dışında Süryanice ve Kıptice eserlerin de çevrilmesi ile devam etti. Başlangıçta sınırlı olan konular Halife Mansur döneminde edebi, felsefi, metafizik, astroloji, aritmetik, geometri, astronomi, müzik teorisi, etik, fizik, zooloji, botanik, farmakoloji, veterinerlik, tıp, askerlik sanatı, hikmetli sözler, hatta şahin terbiyeciliğine varıncaya kadar birçok alana yayıldı. Hint, Yunan, Çin, İran uygarlıklarına ait çeviriler Urfa, Nusaybin, Harran ve Cündişapur Medreseleri aracılığıyla geniş bir alana yayıldı.[4]
Halife Memun (ö. 833) tarafından Bağdat'ya kurulan Beyt'ül Hikmet (Türkçesi:İrfan Evi) tercüme faaliyetlerini kurumsal bir hale getirdi. Eflatun’un önemli Diyaloglar’ı, Aristo’nun Politika hariç tüm eserleri, Plotinus ve Proclus’a ait bazı teolojik metinler, felsefe tarihleri tıp, astronomi ve coğrafyada Batlamyus, fizik ve mekanikte Arşimedes ve Heron’un eserleri, Hint matematiğinin klasikleri olan Siddhanta’lar, siyaset ve ahlak felsefesine dair Pançatantra Masalları (Kelile ve Dimme) Hüdayname, Ayinname, Cavidan-ı Hired gibi sayısız önemli eser bu dönemde Arapça'ya çevrildi.[4] Beyt el-Hikme'nin tercümanlarının çoğu Arap asıllı değildi. Bunun nedeni Arap kökenli insanlar içinde Sanskritçe, Farsça, Süryanice, Pehlevice ve Yunanca bilen olmaması kadar, Arapların çevirmenlikte istekli olmaması, buna karşın yabancıların kendilerini kanıtlama isteği idi. En önemli tercümanlar İbn el-Mukaffâ, Huneyn b.İshâk, Sâbit b. Kurrâ, Ebû Bişr Matta b. Yûnus, Yahyâ b. Adî, Ebû Osmân ed-Dimeşkî idi.[7]
Muhammed Abid el-Cabiri, Memun döneminde yapılan bu çeviri faaliyetinin arkasında politik bir amaç olduğuna değinir. Buna göre Abbasi'ler karşıt güçleri siyasi ve sosyal olarak iflas ettirdikten sonra ideolojik bir atağa geçmişlerdi.[4] Dr. Hasan Aydın ise gittikçe genişleyen imparatorluğun ihtiyaçlarını, İran asıllı annelerden doğan Abbasi halifelerinin Helenistik ve diğer kültürlere ilgisi, vezirlerin yabancı kökenli Bermeki ailseinden oluşu ve mevali aydınların kültürel miraslarının kaybolmasını engelleme ve Arapça'da yaşatma isteklerini sayar.[7]
9. yüzyılın ilk yarısında Memun zamanında Bağdat'ta kurulan Şemmâsiye gözlemevi kurulan ilk gözlemevidir. Bunun ardından yine Memun tarafından Şam'da da Kâsiyûn Gözlemevi kurdurulmuştur.[8] Bu gözlemevlerinde çalışan bilim insanlarından Yahyâ ibn Ebû Mansûr, Đbn Mûsâ Hârezmî ve Abbâs ibn Sa’id el-Cevherî gibi astronomlardan bahsetmek gerekir.[8] El-Memun Batlamyus’ un Almagestine dayalı olarak geliştirilen Zicler yaptırdı. Bunların sonuçları Habeş el-Hâsib tarafından Zic el-Mumtahan adlı bir kitapta toplandı. 877'de ise Suriye Rakka'da Battanî tarafından özel bir gözlemevi kuruldu. Battanî'nin 911'de yazdığı astronomi kataloğu Zîc-i Sâbî uzunca bir dönem bu alanda yazılmış en kapsamlı eser olarak kaldı. Kitabın trigonometriye ayrılan üçüncü bölümünde yer alan sinüs ve tanjant cetvelleri kitabın en orijinal bölümü sayılır.[8]
Yoğun tercüme faaliyeti ile başlayan entelektüel seferberlik ve kültürel arabulucuk, çoğunluğu cami ve medreselere bağlı olan zengin kütüphanelerin oluşmasını sağladı. Bağdat'taki Beyt-ül Hikmenin zengin kütüphanesini İskenderiye kütüphanesinden sonraki en büyük kütüphane haline geldi.[16] Ayrıca çok sayıda özel kütüphane de oluştu. Fatımi halifesi El Aziz (975–996) tarafından Beyt'ül Hikmet'e rakip olarak yaptırılan Dar'ül Hikmet'te ise o döneme kadar hiç görülmemiş miktarda kitap bir araya getirildi. Makrizi'nin bildirdiğine göre bu kütüphanede her biri 18.000 kitap alan 40 adet depo bulunuyordu.[16] Kütüphanede 1.600.000 kitap bulunduğuna dair ifadeler mübalağalı bulunsa da, oldukça yüksek miktarda kitap bulunduğu söylenebilir.[17] Kütüphane halife Hakim döneminde en parlak dönemini yaşadı.
Bilimsel gelişmelere en önemli katkılar tıp, astronomi ve optik alanlarında oldu. Dönemin en büyük hekimi, bir deist olmasına karşın İslam dünyasının bir parçası sayılan El-Razi'nin el-Hawi adlı 9 ciltlik tıp ansiklopedisi, birçok bilim insanı tarafından tüm Orta Çağ boyunca kullanılan en önemli tıp kitabı kabul edilir. El-Razi ayrıca kızamık ve su çiçeği hastalıkları üzerine önemli çalışmalar yaptı ve ders kitapları yazdı.[18] Bir diğer önemli tıp insanı ise Endülüs'te yetişen İbn-i Sina oldu. İbn-i Sina'nın kaleme aldığı 14 ciltlik El-Kanun fi't-Tıb tıp tarihindeki en ünlü eserlerden biridir ve yine 7 yüzyıl boyunca ders kitabı olarak kullanılmıştır.[19] Kütüphanecilik tarihinin en önemli olaylarından biri de İbnünnedim muhteşem eseri El-Fihrist oldu. Bu eserde yazarı Arap olsun olmasın, Arapça yazılmış tüm eserlerin bir indeksi veriliyordu.[20]
Hârizmî'nin Hint dünyasından alarak kullanmaya başladığı rakam sistemi ve 0 (Sıfır)'ın kullanımı bu dönemde Endülüs üzerinden batı dünyasına geçti. Usturlab ise Antik Yunan'dan beri kullanılmakta olmasına karşın, asıl olarak bu dönemde İslam dünyasında geliştirildi ve hakkında kitaplar yazıldı.
Dünyanın gezegenlerin yörüngelerinin merkezinde olduğu şeklindeki Ptolemenin düşüncesi daha 10. yüzyılda Ebu Ca'fer el-Hazin tarafından tartışmaya açılmıştı. Şüpheler 11. yüzyılda ilerledi ve İbn-i Heysem Ptoleme’ye Karşı Şüpheler adı altında bir kitapta bu gezegen modelinin gerçek olmadığını ileri sürdü. Bu eleştiri Kopernik'e kadar etkisini sürdürdü.[21] Buna karşın İbn-i Heysem, Ptoleme'nin gezegenlerin şeffaf camdan gök halkaları içinde hareket ettiği şeklindeki teorisini kabul etti ve Kitāb fī Heyʾet elĀlem adlı eserinde işledi. Bir gerileme sayılabilecek bu teori Newton'a kadar geçerliliğini korudu.[21] Astronomi konusunda yapılan en önemli çalışmalardan biri de Birûni'nin Sultan Mesut'a 1010'da sunduğu "Mesudî fi'l Heyeti ve'n-Nücum" adlı yapıtıdır.
Optik konusunda İbn-i Heysem mercek, küresel ve parabolic aynalar kullanarak ışık, kırılma ve göz konusunda önemli çalışmalar yaptı. Işığın gözden çıkmadığını, tersine maddelerden göze geldiğini göstererek optik olaylara deneysel yaklaşımın temellerini geliştirdi.[18]