Nissalı Gregor Nedir?
Nissalı Gregor Nedir?, Nissalı Gregor Nerededir?, Nissalı Gregor Hakkında Bilgi?, Nissalı Gregor Analizi? Nissalı Gregor ilgili Nissalı Gregor ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Nissalı Gregor ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Nissalı Gregor Ne Anlama Gelir Nissalı Gregor Anlamı Nissalı Gregor Nedir Nissalı Gregor Ne Anlam Taşır Nissalı Gregor Neye İşarettir Nissalı Gregor Tabiri Nissalı Gregor Yorumu
Nissalı Gregor Kelimesi
Lütfen Nissalı Gregor Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Nissalı Gregor İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Nissalı Gregor Kelimesinin Anlamı? Nissalı Gregor Ne Demek? ,Nissalı Gregor Ne Demektir? Nissalı Gregor Ne Demektir? Nissalı Gregor Analizi? , Nissalı Gregor Anlamı Nedir?,Nissalı Gregor Ne Demektir? , Nissalı Gregor Açıklaması Nedir? ,Nissalı Gregor Cevabı Nedir?,Nissalı Gregor Kelimesinin Anlamı?,Nissalı Gregor Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Nissalı Gregor Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Nissalı Gregor Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Nissalı Gregor Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Nissalı Gregor Kelimesinin Anlamı Nedir? Nissalı Gregor Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Nissalı Gregor Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Nissalı Gregor Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Nissalı Gregor - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Nissalı Gregor
Nissalı Gregor Nedir? Nissalı Gregor Ne demek? , Nissalı Gregor Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Nissalı Gregor Kelimesinin Anlamı? Nissalı Gregor Ne Demek? Nissalı Gregor Ne Demektir? ,Nissalı Gregor Analizi? Nissalı Gregor Anlamı Nedir? Nissalı Gregor Ne Demektir?, Nissalı Gregor Açıklaması Nedir? , Nissalı Gregor Cevabı Nedir? , Nissalı Gregor Kelimesinin Anlamı?
Nissalı Gregor | |
---|---|
Kilise Babası - Mistik | |
Doğum | 335 Nyssa – Kapadokya |
Ölüm | 395 |
Kutsayanlar | Katolik Kilisesi, Doğu Ortodoks Kilisesi, Lüteryan Kilisesi, Anglikan Komünyonu |
Yortu | 10 Ocak |
Nissalı Gregor[1][2] (Nyssa 335 - 395), Kapadokya bölgesindeki Nissa adlı (günümüzde Aksaray'ın Ortaköy ilçesi Harmandalı köyü yanında büyük bir höyüktür) antik kentin piskoposu.
Kardeşi Kayserili Basil ile Nenizili Gregor "Kapadokyalı Babalar" olarak bilinmektedir. Yortusu 10 Ocak'tır.
On çocuklu Hristiyan bir ailede doğan Nissalı Gregor’un iki erkek kardeşi kendisi gibi piskopos ve aziz olmuştur. Bunlar; kendisinden beş yaş büyük olan Kayserili Basileios ve Sivaslı Petrus’dur. Evliliklerinden bir süre sonra eşinin vefat etmesiyle birlikte, Gregor kardeşi Basileios’un de etkisinde kalarak, Hristiyanlığı hakkaniyetle yaşama arzusuyla, manastır hayatını benimsemeye başlamıştır.
371 senesinde, kendisi istemiyor olmasına rağmen Kayserili Basileios tarafından, mütevazı bir şehir sayılan Nissa’nın piskoposu olarak atanmıştır. Gregor’un atanmasından birkaç sene sonra, 375 senesinde toplanan Ankara Sinodu’nda Aryan piskoposları tarafından, kilise gelirlerinin zimmete geçirilmesi ve atanacak piskoposların seçiminde keyfi davranmak suçlamalarıyla sınanmış olan Gregor, 376 yılındaki Aryan piskoposların Nissa’daki görüşmelerinde yer alan Sinod tarafından görevinden azledilmiştir. Gregor bu sürecin sonunda, dönemin öğretilerinden Aryanizm’i (Ariusçuluk) benimsemiş olan İmparator Flavius Iulius Valens’in emriyle tutuklanmış ve sürgüne gönderilmiştir.
378 senesine gelindiğinde, İmparator’un ölümünden sonra, Gratianus’un hükümdarlığında tekrar piskoposluk unvanı kendisine verilen Gregor, Aryanizm’e karşı, 381 senesinde I. Theodosius’un çağrısıyla toplanan I. Konstantinopolis Konsili’nde büyük bir rol oynamıştır. Theodosius tarafından, gerçek ve Ortodoks bir kiliseye ait olarak tanımlanmış olmak için birlik içerisinde olunması gereken piskoposlardan biri olarak tanımlanan Gregor, 394 senesinden hemen sonra ölmüştür.
Ortodoks Teslisci düşüncelere sahip bir teolog olan Gregor, Origenes’in olduğu kadar Plotinos’un Yeni-Platonculuk fikirlerinin de etkisi altında kalmıştır. Teslisin ne olduğuna dair katkıda bulunduğu ontolojik çalışmaları büyük bir önem taşımaktadır.[3][4]
Gregor’un Teslis kavramına en temel katkısı; Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un aralarında özdeş bir ilahi doğa olduğuna dair ısrarı aracılığıyla olmuştur. Gregor’a göre önemli olan üç ilahi kişiliğin arasında bir eşitlik olup olmadığını bilmekten ziyade, bu üç ilahi kişiliğin birbirinden nasıl ayırt edileceği ve bu üç kişiyi bir arada tutan ilişkinin doğasının ne olduğu önem arz etmekteydi.
Gregor’a göre insanlar maddesel bir yaradılışa sahip olmalarından dolayı sınırları olan (sonlu) varlıklardı. Buna rağmen ilahi olana yakınlaşabilmek için sınırsızca büyüme kapasitesine sahip ölümsüz bir ruha sahip olmalarından dolayı aynı zamanda insanlar sınırsız (sonsuz) bir varlığa da sahipti. Origenes’in ruhun öncüllüğüne olan inancı aksine, Gregor’un inancına göre, ruh bedenin yaratılışına eşzamanlı olarak (beden ile aynı anda) yaratılmıştır ve bundan dolayı embriyolar da şahsiyet sahibi bireylerdir. Gregor’a göre insan, Tanrının suretinde yaratılmış olmasından dolayı istisnai bir varlığa sahipti. İnsanlık hem öz farkındalığa sahip olması, hem de özgür iradeye sahip olmasında dolayı teomorfik bir doğaya sahipti. Özellikle özgür iradeye sahip olmasından dolayı her bir birey varoluşsal bir güce sahipti.
İnsan yaşamı idame ettirme kabiliyeti konusunda üç farklı yola sahipti. Bunlar; yalnızca beslenme ile üremeye odaklanmış: Bedensel (dünyevi) yaşam, erdem ve ahlaksızlığın arasında bir yol olan: Hayvani yaşam ve son olarak, hayatın hakkaniyetle yaşanmasını hedefleyen, yani Tanrı’nın isteğine göre sürdürülecek olan: Ruhani yaşamdı. İnsanın yapısının önemli bir parçası tutkulardan oluşmaktaydı ve bunlar insanların hayvani doğalarından kendilerine aktarılarak sahip oldukları en kötü karakteristik özelliklerindendi. Tutkular tüm günahların kaynağı olmakla beraber öfke ve zevk arayışının temelini oluşturmaktaydı. İnsan asıl doğası olan ve kötü arzulardan arınmış bir yaşam olan ‘apatheia’ya geri dönmesi için çağrılmıştı ve Gregor’a göre tüm bu tutkular Diriliş gününde tamamen yok olacaktı.
Gregor’a göre tüm insanlar için hayatın amacı, daimi bir ruhani gelişme (Epectasis) çerçevesinde Tanrı’ya doğru bir yükseliş olmalıydı. Musa’nın Hayatı isimli kitabında, Gregor insanın Tanrı’ya doğru olan ruhani yolculuğunu, Musa’nın Tanrı’ya ulaşmak için Horeb/Sina dağını tırmanması ya da İsrail halkının çöldeki yürüyüşü ile kıyaslamıştır. Bir başka deyişle, Tanrı’ya doğru olan ilerleme, insanları tutkularından arındıracak olan Tanrı’nın imgesi yani, kusursuzluğa yönelik bir yürüyüşü içermeliydi.
Gregor Hristiyan mistisizminin (tasavvuf) mucididir. 391 senesinde yazdığı, Musa’nın Hayatı ya da Arzu Varlığı Hristiyanlığın ruhani doktrininin ilk formülasyonunu oluşturmakla beraber, yüzyıllar boyu mistik Hristiyanlığın ilham kaynaklarından biri olarak ayakta kalmıştır. Kutsal Kitap’ın alegorik tefsirlerini içeren vaazlarının birçoğu ve Bakirelik Üzerine ile Hristiyan Kusursuzluğu Üzerine (Aziz Pavlus hakkında bir tefsir çalışması) isimli tezleri günümüze kadar ulaşmıştır. Harmonius’a yönelik bir mektubunda Gregor şunları belirtmiştir:
‘Hakiki kusursuzluk asla durağan değildir, tam aksine her zaman daha iyi olmaya yönelik ilerleyen bir doğaya sahiptir. Öyle ki, kusursuzluk (mükemmellik) hiçbir sınır tarafından kısıtlanmamıştır.’ (Harmonius’a Mektup 285)
Makrina’nın Hayatı - Makrina, Gregor’un tıpkı dul olmasıyla birlikte rahibe olmuş annesi gibi rahibe olmuş kız kardeşinin ismidir - isimli eserinde de Hristiyan kusursuzluğunu işlemiştir. Makrina bu eserde, hakiki bilgelik aracılığıyla insani erdemlerin en yüksek zirvesine ulaşmış bir kişi olarak betimlenmiştir. Bu Hagiografi (kutsal şahısların hayat öyküsü) çalışmasında, 4. yüzyıldaki dönemin Kilise'ye ait dini, litürjik ve manastırlara has gelenek ve uygulamaları hakkında ilginç bilgilere ulaşabilmekteyiz.
380 senesinde, Aryanizm’in tezlerini çürütmek üzere Eunomius'a Karşı isimli eserini ve 386 senesinde Hristiyan doktrininin sistematik bir sentezini içeren Büyük Kateşizm isimli eserini yazmıştır.
Heretiklere Karşı ve Apollinarius'a Karşı isimli iki tezi Apollinarizm (Büllinârisiyye) akımına karşı yazmıştır. Laodikyalı Apollinarus’un savına göre İsa’da iki tür Tanrı’nın oğlu bulunmaktaydı (Biri ilahi ve biri insani). Gregor ise, Mesih’te bu iki farklı doğanın (ilahi ve insani) bir birlik içerisinde var olduğu konusunda ısrar ediyordu. Bir insan olarak Mesih, gerçek bir insan ruhuna sahip olmakla birlikte özgür iradeyi taşıyordu. Gregor’a göre böyle olmasının nedeni ise ancak bu şekilde Mesih’in bizler için gerçek bir örnek ve ahlaki bir rol model olabilmesi, dolayısıyla da insan ırkını özgür kılmasının mümkün olabilmesiyle alakalıydı.
Üç Farklı Tanrı’nın Olmaması Hakkında, Oratio de deitate Filii et Kustal Ruh Üzerine ve In suam ordinationem isimli dört tezinde Teslis’çi doktrini savunmuştur. Buna göre: Baba, Oğul ve Kutsal Ruh varoluşun üç farklı biçimi, bir olanın üç türden ilişkisi ve aynı varlıktır.
Gregor’un hem doğu kilisesi yazarları (Sözde Dionisius, İnanç savunucu Maksimos, Şamlı Yuhanna, Gregori Palamas) hem de batı kilisesinin yazarları (Johannes Scottus Erigena, Thomas Aquinas) üzerinde çok büyük bir etkisi olmuştur.
Gregor’un çalışmaları batıda yirminci yüzyılın ortalarına kadar akademi tarafından çok az ilgi görmesinin yanı sıra tarihsel olarak Kayserili Basileios ya da Nenizili Gregorios gibi isimlere nazaran daha az öneme sahip bir karaktermiş gibi muamele görmüştür. Gregor’un çalışmaları; Hans Urs van Balthasar ve Jean Deniélou gibi Katolik teologların yanı sıra Anglikan ilahiyatçı Sarah Coakley, Ortodoks ilahiyatçı John Zizioulas ve Lutheryen ilahiyatçı Robert Jenson gibi en mühim çağdaş teologlar tarafından da çok sonraları yeniden keşfedilmiştir.