Kudüs Sancağı Nedir?
Kudüs Sancağı Nedir?, Kudüs Sancağı Nerededir?, Kudüs Sancağı Hakkında Bilgi?, Kudüs Sancağı Analizi? Kudüs Sancağı ilgili Kudüs Sancağı ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Kudüs Sancağı ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Kudüs Sancağı Ne Anlama Gelir Kudüs Sancağı Anlamı Kudüs Sancağı Nedir Kudüs Sancağı Ne Anlam Taşır Kudüs Sancağı Neye İşarettir Kudüs Sancağı Tabiri Kudüs Sancağı Yorumu
Kudüs Sancağı Kelimesi
Lütfen Kudüs Sancağı Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Kudüs Sancağı İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Kudüs Sancağı Kelimesinin Anlamı? Kudüs Sancağı Ne Demek? ,Kudüs Sancağı Ne Demektir? Kudüs Sancağı Ne Demektir? Kudüs Sancağı Analizi? , Kudüs Sancağı Anlamı Nedir?,Kudüs Sancağı Ne Demektir? , Kudüs Sancağı Açıklaması Nedir? ,Kudüs Sancağı Cevabı Nedir?,Kudüs Sancağı Kelimesinin Anlamı?,Kudüs Sancağı Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Kudüs Sancağı Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Kudüs Sancağı Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Kudüs Sancağı Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Kudüs Sancağı Kelimesinin Anlamı Nedir? Kudüs Sancağı Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Kudüs Sancağı Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Kudüs Sancağı Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Kudüs Sancağı - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Kudüs Sancağı
Kudüs Sancağı Nedir? Kudüs Sancağı Ne demek? , Kudüs Sancağı Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Kudüs Sancağı Kelimesinin Anlamı? Kudüs Sancağı Ne Demek? Kudüs Sancağı Ne Demektir? ,Kudüs Sancağı Analizi? Kudüs Sancağı Anlamı Nedir? Kudüs Sancağı Ne Demektir?, Kudüs Sancağı Açıklaması Nedir? , Kudüs Sancağı Cevabı Nedir? , Kudüs Sancağı Kelimesinin Anlamı?
|
Kudüs Sancağı asıl adı Kudüs-i Şerif Mutassarıflığı; (Arapça: متصرفية القدس الشريف) 1872 yılında özel yönetim statüsü ile kurulan, 1874 yılında Şam Vilayetinden ayrılan; Kudüs ile birlikte; Gazze (Gaza), Yafa (Jaffa), Halilü’l Rahman (Hebron), Beytülrahim (Bethlehem), Birüssebi (Beersheba)[1] kentlerini kapsayan müstakil sancak. Osmanlı dönemi boyunca Kudüs Sancağı, Nablus ve Akka sancakları ile birlikte Güney Suriye ya da Filistin olarak isimlendirilmiştir.[2][3][4] 12 Aralık 1917 yılında Osmanlı Devletinin elinden çıkana kadar sürmüştür.
1841’de ilk olarak Şam Vilayetinden ayrılarak doğrudan saraya bağlandı.[3] 1872’de Sadrazam Mahmut Nedim Paşa tarafından bağımsız bir vilayet haline getirildi. Bu hususta bölgeye Avrupa ülkelerinin artan ilgisi ve güney sınırının Mısır Hidivliğine karşı güçlendirilmesi gibi birçok gelişmenin etken olabileceği bölge uzmanı akademisyenler tarafından öne sürüldü.
Başlangıçta, Akka Ve Nablus Sancakları, Kudüs Sancağı ile Kudüs Eyaleti olarak bir araya getirildi. İki aydan daha kısa bir süre sonra,[5] Akka ve Nablus Sancakları Kudüs Mutasarrıflığından ayrılarak Beyrut Vilayetine bağlandı. 1906’da Nasra kazası Mutasarrıflığa bağlantısız bir toprakta bulunan parçası olarak eklendi,
Kudüs Sancağının yönetim biçimi Osmanlı başkentine doğrudan bağlandığından beri diğer Osmanlı vilayetleri ile aynı biçimde idi. Kent sakinleri kendilerini daha çok dinsel terminolojileri ile tanımlamakta idiler. Bölge köyleri normal olarak çiftçilikle uğraşırken kent merkezinde tacirler, sanatçılar, toprak sahipleri ve faiz karşılığı borç para temin edenler bulunmakta idi. Kent seçkinleri dinsel önderler, varlıklı toprak sahipleri ve yüksek rütbeli sivil memurlardan oluşmakta idi.
Bölge ilk olarak 1841’de Şam’dan ayrılarak doğrudan İstanbul yönetimine bağlandı ve 1872’de müstakil bir vilayet olarak oluşturuldu. 1872’ den önce Kudüs Sancağı, 1864 yılında Tanzimat yeniliklerinin ardından oluşturulan Suriye Vilayeti içinde bir sancak idi. Belediyeler, 19. yy' ın son otuz yılı içinde Tanzimat hareketi tarafından oluşturulan kurumlar olmuştu. 20. yy'ın başlarında her belediyenin bütçesi Kudüs Meclisi tarafından onaylanmak zorunda idi. Belediye üyelerinin bir tür halk oyu ile atanmaları da Tanzimat hareketi ile ortaya çıkan bir ilke oldu.[6] 1906’da Kudüs Mutasarrıflığı'nın güney sınırı İngiltere’nin yayılmacı isteklerle yaptığı tahrikle mümkün olduğunca kısa ve kolay denetlenebilir biçimde yeniden çizildi.
19.yy sonlarına doğru, Filistin bölgesi ya da Kudüs Sancağı bölgesi eğitimli Arapların arasında yayılan ayrı bir politik mekan olarak belirdi. 1904'te Kudüs eski görevlisi Necip Azuri Paris, Fransa ’da Osmanlı Hakimiyetinden bağımsız bir Osmanlı Suriyesi ve Irakı kurmayı hedefleyen Arap Yurtseverleri Birliğini kurdu. Azuri 1908’deki Genç Türk devrimi olan II. Meşrutiyetin ilanının ardından teşkil edilen Osmanlı Meclisinde, Kudüs Mutasarrıflığının vilayet statüsüne yükseltilmesi teklifini verdi. 1917’de I. Dünya Savaşı esnasında itilaf devletleri tarafından ele geçirildiğinde Osmanlı İdaresi lağvedilerek İşgal Edilmiş Düşman Toprakları Yönetimi-İEDTY (OETA South) adı altında yönetildi. İEDTY Güney adı altındaki idare, Nablus ve Akka Sancaklarını kapsıyordu. Askeri İEDTY yönetiminin yerini 1920’de İngiliz Sivil idaresi aldı ve 1923’te Lübnan ve Suriye sınırlarında yapılan bir düzenleme ile birlikte İngiltere Mandasındaki Filistin toprakları statüsüne geldi.
Bölge, Batıda Akdeniz ile doğuda Ürdün Irmağı ve Ölü Deniz ile, kuzeyde Auja Irmağı ağzından Jericho yakınlarındaki köprüye kadar ve güneyde Gazze ve Ariş' ten Akabe’ ye doğru çizilen bir hat ile sınırlanmıştır.
Mutasarrıflığın 1872-1909 arasındaki idari bölümleri:
1. Birussebi (Beerşeba) Kazası: İki alt bölge ve belediye ihtiva eder.
2. Gazze Kazası: 1903' te kuruldu. 3 alt bölge ve bir belediye içerir.
3. Halilü'r Rahman Kazası: İki alt bölüm ve bir belediye içerir.
4. Yafa Kazası: İki alt bölüm ve bir belediye içerir.
5. Kudüs-i Şerif Kazası: 4 alt bölüm ve iki belediye içerir.
6. Nasra Kazası: 1906’da Nasra Kazası ilave olundu.
Mutasarrıflar, Osmanlı idaresi tarafından bölgeyi idare etmek üzere atanırlardı. Arapça, Farsça veya Avrupa dillerinden birisini genellikle Fransızca' yı bilirlerdi.[7]