Kavimler Göçü Nedir?
Kavimler Göçü Nedir?, Kavimler Göçü Nerededir?, Kavimler Göçü Hakkında Bilgi?, Kavimler Göçü Analizi? Kavimler Göçü ilgili Kavimler Göçü ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Kavimler Göçü ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Kavimler Göçü Ne Anlama Gelir Kavimler Göçü Anlamı Kavimler Göçü Nedir Kavimler Göçü Ne Anlam Taşır Kavimler Göçü Neye İşarettir Kavimler Göçü Tabiri Kavimler Göçü Yorumu
Kavimler Göçü Kelimesi
Lütfen Kavimler Göçü Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Kavimler Göçü İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Kavimler Göçü Kelimesinin Anlamı? Kavimler Göçü Ne Demek? ,Kavimler Göçü Ne Demektir? Kavimler Göçü Ne Demektir? Kavimler Göçü Analizi? , Kavimler Göçü Anlamı Nedir?,Kavimler Göçü Ne Demektir? , Kavimler Göçü Açıklaması Nedir? ,Kavimler Göçü Cevabı Nedir?,Kavimler Göçü Kelimesinin Anlamı?,Kavimler Göçü Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Kavimler Göçü Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Kavimler Göçü Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Kavimler Göçü Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Kavimler Göçü Kelimesinin Anlamı Nedir? Kavimler Göçü Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Kavimler Göçü Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Kavimler Göçü Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Kavimler Göçü - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Kavimler Göçü
Kavimler Göçü Nedir? Kavimler Göçü Ne demek? , Kavimler Göçü Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Kavimler Göçü Kelimesinin Anlamı? Kavimler Göçü Ne Demek? Kavimler Göçü Ne Demektir? ,Kavimler Göçü Analizi? Kavimler Göçü Anlamı Nedir? Kavimler Göçü Ne Demektir?, Kavimler Göçü Açıklaması Nedir? , Kavimler Göçü Cevabı Nedir? , Kavimler Göçü Kelimesinin Anlamı?
Kavimler Göçü, MS 350-800 yılları arasında Avrupa'ya yapılan şiddetli insan göçüdür.[1] İlk dönem ve ikinci dönem olarak ikiye ayrılmaktadır. İlk dönemki kavimler göçü Batı Roma İmparatorluğu ve Hunlar arasındaki yoğun sınır değişikliklerini kapsar. İkinci dönem kavimler göçüyse ilk dönemkinin devamı niteliğindedir. İlk gelen göçmenler Hunlar, Slavlar, Ön Bulgarlar, Alanlar tarafından Batı'ya doğru sürülen Gotlar, Anglo-Saksonlar, Vandallar ve Franklar gibi Cermen kabileleriydi.[2] İkinci dönem göçleri de (Arap, Türk, Macar, Viking göçleri ve Moğol istilaları) Kuzey Afrika, Anadolu ve Avrupa'da derin değişimlere sebep olmuştur.
Makale serilerinden |
İnsanlık tarihi |
Ortelius tarafından 1570 yılında çizilen Dünya Sahnesi Görünümü adlı Dünya haritası. |
..Dönemlere göre
|
..Kıtalara göre
|
..Konulara göre
|
İlk Dönem Kavimler Göçü, 4. yüzyılın ortalarında Hunlar'ın Aral Gölü ile Hazar Denizi arasındaki bölgeden Don ve Volga nehirleri arasındaki bölgeye kaymaları ile başlamıştır.
Orta Asya'daki Çin egemenliğinden kurtulmak için MS. 350 yıllarında batıya hareket eden Hun grubu, Volga-Don nehirleri arasında yaşayan Hunların daha batıya göçmelerine neden oldu. O tarihlerde Karadeniz'in kuzeyindeki düzlüklerde Cermen kavimlerinden olan Gotlar ve günümüzdeki Slav halklarının ataları olan Ön Slavlar yaşamaktaydı. 375 yılında Hunlar, Gotların ve Ön Slavlar'ın yaşadıkları bu bölgeye girdiler.
Hunların bu bölgeye yerleşmesiyle bu bölgede daha fazla tutunamayan ve çoğunluğu Cermen olan Vizigotlar, Ostrogotlar, Anglo-Saksonlar, Franklar, Gepidler, Lombardlar, Burguntlar, Vandallar ve Cermen olmayan Slavlar batıya doğru göç etmeye başladılar. Romalıların barbar olarak adlandırdığı bu kavimler önlerine çıkan diğer kavimleri de önlerine katarak İspanya'ya hatta Kuzey Afrika'ya kadar ilerlediler. Avrupa'da yıllarca süren bu döneme Kavimler Göçü denir. Kavimler Göçü, günümüz Avrupa devletlerinin temellerinin atıldığı önemli bir olaydır. Göçün temel sebebi siyasi etmenlerdir.
Göçün ilk yıllarında Cermen kabileleri Roma İmparatorluğu'nun batı kesimindeki birçok bölgeyi ele geçirmişti. 376'da Hunlarla savaşan Got kabilesi Tervingiler, Roma topraklarına girdi. Ertesi yıl, Marcianopolis'te Tervingilerin lideri Fritigern, Romalı asker Lupicinus ile buluşmasında öldürüldü.[3] Tervingiler ayaklandı ve Got kabilesi olan Vizigotlar 410'da İtalya'yı istila etti. Büyük Teoderik komutasındakı Ostrogotlar tarafından İtalya'nın içlerine kadar takip edildiler. Galya'da Franklar ağır ağır Roma topraklarına girdiler. Allemanni'deki savaşları kazanan Vizigotlar geleceğin Fransa ve Almanya'sı olacak Frank Krallığı'nı kurdular. Büyük Britanya'ya gelen Anglo-Saksonlar ise Roma'nın Britanya'daki sonunu getirdi.[4]
567 yılında Avarlar ve Kuzey İtalya'daki Cermen kabilesi Lombardlar, Gepid Krallığı'nın büyük kısmını yok ettiler. Ön Bulgarlar yedinci yüzyılda Bizans'ın doğu Balkanlar'daki topraklarını ele geçirdiler.
Bizans-Arap Savaşları sırasında Arap 8. yüzyılın sonunda 9. yüzyılın başında, Anadolu üzerinden Balkanları ele geçirmeye çalıştılar ancak 718'de Ön Bulgarlar ve Bizans Orduları, Arapları Konstaninopolis Kuşatması sırasında yenilgiye uğrattılar. Arap-Hazar savaşlarında da Hazarlar Arapları Kafkaslar'da durdurdular. Aynı zamanlarda Emeviler, 732'de Franklar tarafından Puvatya Muharebesi'nde durdurulana dek Avrupa'yı Cebelitarık üzerinden istilaya başladılar.
Klasik tarih anlatısına dayanarak kavimler göçü siyasi ve askeri bir olaylar bütünü olarak açıklanmıştır ve üzerinde çokça durulmuştur zira Kavimler Göçü günümüz Avrupa'sının temelini atan, Akdeniz'in kaderini 1500 sene belirleyen bir adımdır. Çağlar boyunca bilgeler ve modern asırlardan bu yana tarihçiler Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşüne de neden olan bu olayı sadece tarihi kaynaklar ve arkeolojik materyaller üzerinden değerlendirmiş ve Batı Akdeniz'deki otorite kaybını ani bir çöküş, katastrofik son olarak adlandırdılar. Son yıllarda özellikle doğa bilimlerinin de toplum bilimleri ile ortak çalışması sonucu tarihçiler antik çağ sonunu ani bir yıkım, bir felaket olarak değil aşamalı bir geçiş öngörmektedirler. Doğal süreçlerin toplum yaşamı, insan medeniyeti üzerindeki etkisini hesaba katma eğilimi otaya çıkmıştır. Artık çok yönlü çalışmalar sonucu tarihçiler Kavimler Göçü'nün aşamalı bir çöküş dönemine sebep olduğu, ama daha da önemlisi kavimler göçü'nün de sadece askeri bir temelde gelişmediği ve sebeplerinin arkasında iklim değişikliğinin yattığı tezi ortaya atılmıştır. 18. asrın sonunda Edward Gibbon, anıtsal eseri 6 ciltlik “The history of the decline and fall of the Roman Empire" Batı Roma'nın yıkılışı için çok önemli bir bakış açısı ortaya koymuştur. Bu geniş ve yapısalcı bakış açısı sayesinde kavimler göçü'nün de altında yatan farklı ve dışsal nedenler gündeme getirildi. Giderek soğuyan Kuzey Doğu Avrasya bozkırlarının halklarının sistematik şekilde Akdeniz havzasına akın etmesi ve bu baskının gücü zaten Akdeniz'deki iklimsel dengesizlikle bozulan Roma'yı aşama aşama çöküşe götürmesi artık daha çok kabul gören bir yorum. Yaklaşık bir asır önce, İngiliz meteorolog Hubert Lamb, Akdeniz ve Kuzey Avrupa'yı kapsayan bir çalışma ile çok sayıda paleoklimatolojik bulgu topladı ve yorumladı. Sonuçlar bir hayli şaşırtıcıydı, zira geç Holosen'de yani son 3000-4000 yıl içinde iklimsel duraylılığın olmadığı göstermişti ve bu da yoğun olarak çevresel etkilere maruz kalındığını ortaya koymuştur. Özellikle yapılan çalışmaların tarihlendirilmesi ve tarihsel verilerle karşılaştırılması sonucu özellikle Roma'nın gücünün zirve yaptığı dönemlerin sıcak periyotlara rastladığı görülmüştür (Roman Warm Period). Yüksek ve stabil solar aktivite ve buna mukabil zayıf volkanik aktivite Roma için ciddi olarak istikrarlı bir hüküm dönemi sağlamış ve müreffeh bir toplum ortaya konmuştur. Son yıllarda tarihçiler bu paleoklimatik verileri değerlendirmeye başlamışlardır. Bu konuda bir örnek, Yaşlı Plinius'un notlarında yer almıştır. Romalı doğa bilimci Plinius, MS. 1.yy'da çevresel bir tasvirinde kayın ağaçlarıyla kaplı yüksek dağlardan bahseder, ki kayın ağaçları alçak rakımlara özgüdür. Bu örnek bile iklimsel sıcak dönemi göstermesi açısından bir kanıttır. Paleoklimatik verilere göre, MS. 150-450 arası da iklimsel dengesizlik dönemi olarak kabul edilmiştir ve Kavimler Göçü'nün tetiklendiği dönemi kapsar, bu geçiş periyodu ise MS. 450 ile MS. 700 arasındaki mini buz çağı'na kavuşur ve sık sık kuzeyden ve doğudan göçer kitlelerin Avrupa içlerine girişine tanıklık edip klasik Orta Çağ'ı başlatacaktır. Uzun dönemli iklim değişikliği sonucu Kavimler Göçü denen kitlesel hareketler sık sık tekrarlanmıştır, zira Gotların göçünü müteakip, Alanlar, Alemanniler, Frank grupları bu kitlesel hareketi gerçekleştirmiştir. Kısacası disiplinler arası çalışmaların yoğunlaşmaya başladığı çağımızda kavimler göçü gibi tarihsel olaylara sadece siyasi ve askeri yönlerden değil de sosyal, ekonomik ve en temelde doğal etkiler üzerinden bakmak çok daha sağlıklı ve gerçeğe yakın yorumların önünü açabilir.[5]
Wikimedia Commons'ta Kavimler Göçü ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur.