Gadir Hum Bayramı Nedir?
Gadir Hum Bayramı Nedir?, Gadir Hum Bayramı Nerededir?, Gadir Hum Bayramı Hakkında Bilgi?, Gadir Hum Bayramı Analizi? Gadir Hum Bayramı ilgili Gadir Hum Bayramı ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Gadir Hum Bayramı ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Gadir Hum Bayramı Ne Anlama Gelir Gadir Hum Bayramı Anlamı Gadir Hum Bayramı Nedir Gadir Hum Bayramı Ne Anlam Taşır Gadir Hum Bayramı Neye İşarettir Gadir Hum Bayramı Tabiri Gadir Hum Bayramı Yorumu
Gadir Hum Bayramı Kelimesi
Lütfen Gadir Hum Bayramı Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Gadir Hum Bayramı İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Gadir Hum Bayramı Kelimesinin Anlamı? Gadir Hum Bayramı Ne Demek? ,Gadir Hum Bayramı Ne Demektir? Gadir Hum Bayramı Ne Demektir? Gadir Hum Bayramı Analizi? , Gadir Hum Bayramı Anlamı Nedir?,Gadir Hum Bayramı Ne Demektir? , Gadir Hum Bayramı Açıklaması Nedir? ,Gadir Hum Bayramı Cevabı Nedir?,Gadir Hum Bayramı Kelimesinin Anlamı?,Gadir Hum Bayramı Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Gadir Hum Bayramı Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Gadir Hum Bayramı Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Gadir Hum Bayramı Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Gadir Hum Bayramı Kelimesinin Anlamı Nedir? Gadir Hum Bayramı Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Gadir Hum Bayramı Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Gadir Hum Bayramı Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Gadir Hum Bayramı - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Gadir Hum Bayramı
Gadir Hum Bayramı Nedir? Gadir Hum Bayramı Ne demek? , Gadir Hum Bayramı Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Gadir Hum Bayramı Kelimesinin Anlamı? Gadir Hum Bayramı Ne Demek? Gadir Hum Bayramı Ne Demektir? ,Gadir Hum Bayramı Analizi? Gadir Hum Bayramı Anlamı Nedir? Gadir Hum Bayramı Ne Demektir?, Gadir Hum Bayramı Açıklaması Nedir? , Gadir Hum Bayramı Cevabı Nedir? , Gadir Hum Bayramı Kelimesinin Anlamı?
Gadîr-i Hum | |
---|---|
Tarih | 10/16 Mart 632 (18 Zilhicce) |
Konum | Rebiğ, Hicaz, Arabistan |
Tür | Vaaz |
Konu | Kur'an'ın ve Ehl-i beyt'in önemi, Muhammed'in Ali bin Ebu Talib'e olan saygısı - Şiiler tarafından Ali'nin Muhammed'in halefi olarak atanmasının kanıtı olarak iddia ediliyor |
Sonuç | Gadîr-i Hum bayramı |
Makale serilerinden |
Makale serilerinden |
Gadîr-i Hum (Arapça غدیر الخم "Hum Gölcüğü") Şii itikadına göre Muhammed Mustafa'nın Ali bin Ebu Tâlib'i kendisine halef olarak seçtiğini ilân ettiği, günümüz Suudi Arabistan'ının Mekke Vilâyeti ile Medine Vilâyeti'ni birbirinden ayıran "Rebiğ Vadisi" üzerinde Rebiğ şehri yakınlarında yer alan bir beldenin adı olup, eskiden Medine'den Mekke'ye giden yolun yaklaşık 5. km'sinde sol tarafa düşen, adı geçen vadide bir nehir sebebiyle oluşmuş bir gölcük ya da bataklıktı.
Ali el-Mûrtezâ'nın İslam peygamberi Muhammed tarafından "Velâyet" makâmına atandığına inanılan bu gün Şii Müslümanlar tarafından Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı'na ilâveten Hicrî takvime göre Zilhicce Ayı'nın On Sekizinci gününde üçüncü bir bayram olarak kutlanmaktadır. Bu gün, Gadîr-i Hum Hadisesi'nin yıldönümüdür.
Şiilerin inancına göre İslam peygamberi, Ali bin Ebu Talib'i kendisinden sonra gelecek halef tayin etmiştir. Bunun kaynağı olarak Gadîr-i Hum'u öne sürerler. Ali bin Ebî Tâlib'in birinci sırada halife oluşuna delil olarak getirilen hadisin bir kısmı:
Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır. Ey Allah'ım, onu sevenleri sev, ona düşman olanlara da düşman ol.[1]
Şiilik'in İmâmiye-i İsnâ‘aşer’îyye, İsmâil’îyye, Nizâr’îyye, Tâyyîb’îyye, Mustâ‘lîyye, Davûdîlik, Alavî Buhra ile Süleymanî Buhra kollarından olanlar bu bayrama katılırlar.
Sünni rivayetlere göre Gadîr-i Hum'da Ali hakkında 'Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır.' hadisinin söylenmesinin sebebi hilafetle alakalı olmayıp birkaç sebebi vardır: Ali'nin bir savaşta yaptıklarından dolayı gücenenlerin olması[2] ve Yemen seferi sırasında ganimetlerin taksiminde katı davranmasından ötürü yanındakileri küstürmesi sebebiyle sahabelerin şikayetçi olmaları[3] ve aynı zamanda savaşlarda Müslümanların müşrik akrabalarını öldürmesinden dolayı Ali'ye karşı oluşan antipatiyi gidermek için bu hadis söylenmiştir.[4] Pek çok Sünni kaynakta bu hadis geçmekte ancak nerede söylendiği belirtilmemektedir.[5] İbn Teymiyye, hadisin sahih isnadı olmadığını mevzu olduğunu ve Gadîr-i Hum olayının Ömer ve Osman halife seçilirken gündeme gelmediğini Rafiziler tarafından uydurulduğunu söylemiştir.[6]
Ali'nin torunu Hasan el-Müsenna'ya hadisenin gerçek olup olmadığının sorulması üzerine şöyle demiştir:
"Evet söylemiştir. fakat bununla emirliği kastetmemiştir. Eğer maksadı bu olsaydı daha açık bir ifade kullanırdı, çünkü Resulullah Müslümanların en fasihidir... Yemin ederim ki Allah ve Resulü halifelik için Ali'yi seçip Müslümanlara idareci yapsalardı ve Ali de bunu yerine getirmeseydi Allah'ın ve onun Resulü'nün emirlerini ilk terkeden o olurdu."[7]
Mevla veya veli kelimelerinin halifelik ve imamlıkla alakası olmadığı Kur'an'da pek çok ayette (Tahrim Suresi, 4. ayet, Yunus Suresi, 62. ayet) geçtiği ve 'efendi', 'dost' manalarına geldiği ifade edilir.[4] Tevbe Suresi'nin 71. ayetinde açıkça "Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir..." ifadesi geçer.[8]
Gadîr-i Hum olayından sonra Maide Suresi'nin 67. "Rabbinden sana indirileni tebliğ et..." ayetinin Ali'nin hilafetini tasdik için değil, müfessir Fahreddin er-Râzî'ye göre siyakı ve sibakına bakıldığında Yahudi ve Hristiyanların şerrinden Muhammed'in korunduğunu ifade etmek için indirildiği beyan edilir.[9] Çok yönlü alim El Kurtubî'ye göre 67. ayet Mekke döneminde inmiştir.[10] Veda Haccı veya Mekke'nin Fethi zamanında indiğine dair rivayetler de vardır.[11] Başka birçok müfessire göre bu olaydan çok önce 67. ayet inmiştir.[4]
Muhammed'in hastalığında onu ziyaretinden sonra amcası Abbas bin Abdülmuttalib'in Ali'ye "Vallahi sen üç gün sonra köle olacaksın. Allah'a yemin ederim ki Abdülmuttalib oğullarının yüzünde gördüğüm ölümü Resulullah'ın yüzünde de gördüm. Haydi Resulullah'a gidelim ve bu işin (hilafet) bize ait olup olmadığını ona soralım. Eğer bize ait ise bilelim. Şayet bize ait değilse peygamber bizi (yeni halifeye) vasiyet etsin." demesi üzerine Ali "Vallahi ben bunu yapamam, eğer peygambere gider de bunu bize vermezse kimse onu bize daha sonra vermez." demiştir.[12]
Ehl-i Sünnet itikadının mensupları Şiilerin Ali'nin bütün ümmetin bilgilisi olduğu ve ilk halife olması gerektiği iddiasını reddeder. Şiilerle Sünnilerin ayrılığının temeli bu ihtilaftır. Ehl-i Sünnetin görüşünü destekleyen bir rivayet İbn Asakir'in kitabı Tarih-i Dimeşk'te bir rivayet geçer. Buna göre, Ali bin Ebu Talib'e "Bize kimseyi halife tayin etmeyecek misin?" denildiğinde şöyle cevap verdi:
Allah'ın Elçisi yerine birini halife bırakmadı ki ben de halife bırakayım.[13] Allah insanların hayrını arzu ediyorsa Peygamber'den sonra onları içlerinde en hayırlı olanın etrafında topladığı gibi yakında bunları da en hayırlılarının etrafında toplayacaktır.[14]
Ehl-i Sünnet mensuplarına göre, Ali bin Ebu Talib ve başka hiçbir sahabe ilk üç halife döneminde onun halifeliği için ayaklanma ya da itiraz yapmamıştır, bu yüzden de Şiilerin halifelikle ilgili ihtilaf iddiasını reddetmektedirler. Bununla birlikte Ali'nin, hilafeti zamanında kendi taraftarlarından oluşan büyük bir topluluğa şunları söylediği rivayet edilmektedir:
Ebu Bekir ve Ömer, ümmetin en faziletlisidir. Bana ulaştığına göre bazı kimseler, beni o ikisinden üstün kabul etmektedir. O ikisi üzerine beni üstün kabul edeni bulursam o iftiracıdır, iftiracıya gereken ona gerekir.[15]
|başlık=
dış bağlantı (yardım)