Feminist eleştiri Nedir?
Feminist eleştiri Nedir?, Feminist eleştiri Nerededir?, Feminist eleştiri Hakkında Bilgi?, Feminist eleştiri Analizi? Feminist eleştiri ilgili Feminist eleştiri ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Feminist eleştiri ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve iletişime geçmek için sayfamıza tıklayabilirsiniz. Feminist eleştiri Ne Anlama Gelir Feminist eleştiri Anlamı Feminist eleştiri Nedir Feminist eleştiri Ne Anlam Taşır Feminist eleştiri Neye İşarettir Feminist eleştiri Tabiri Feminist eleştiri Yorumu
Feminist eleştiri Kelimesi
Lütfen Feminist eleştiri Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. Feminist eleştiri İlgili Sözlük Kelimeler Listesi Feminist eleştiri Kelimesinin Anlamı? Feminist eleştiri Ne Demek? ,Feminist eleştiri Ne Demektir? Feminist eleştiri Ne Demektir? Feminist eleştiri Analizi? , Feminist eleştiri Anlamı Nedir?,Feminist eleştiri Ne Demektir? , Feminist eleştiri Açıklaması Nedir? ,Feminist eleştiri Cevabı Nedir?,Feminist eleştiri Kelimesinin Anlamı?,Feminist eleştiri Kelimesinin Anlamı Nedir? ,Feminist eleştiri Kelimesinin Anlamı Ne demek?,Feminist eleştiri Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Feminist eleştiri Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadınız
Feminist eleştiri Kelimesinin Anlamı Nedir? Feminist eleştiri Kelimesinin Anlamı Ne demek? , Feminist eleştiri Kelimesinin Anlamı Ne demektir?
Demek Ne Demek, Nedir? Tdk'ye Göre Anlamı
Demek kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, demek kelimesi anlamı şu şekildedir:
Söylemek, söz söylemek - Ad vermek - Bir dilde karşılığı olmak - Herhangi bir ses çıkarmak - Herhangi bir kanıya, yargıya varmak - Düşünmek - Oranlamak - Ummak, - Erişmek - Bir işe kalkışmak, yeltenmek - Saymak, kabul etmek - bir şey anlamına gelmek - öyle mi, - yani, anlaşılan - inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü
Feminist eleştiri Bu Kelimeyi Kediniz Aradınız Ve Bulamadığınız İçin Boş Safyadır
Demek Kelimesi Cümle İçerisinde Kullanımı
Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. - Muşmulaya döngel de derler.
Kamer `ay` demektir. - Küt dedi, düştü. - Bu işe herkes ne der? - Güzellik desen onda, zenginlik desen onda. - Bundan sonra gelir mi dersin? - Saat yedi dedi mi uyanırım. - Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun. - Yarım milyon dediğin nedir? - Okuryazar olmak adam olmak demek değildir. - Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ! Feminist eleştiri - Demek gideceksin.
Demek Kelimesi Kullanılan Atasözü Ve Deyimler
- dediği çıkmak - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek
- dedi mi - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin - demek istemek , - demek ki (veya demek oluyor ki) , - demek olmak , - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok - dediği çıkmak , {buraya- - dediğinden (dışarı) çıkmak - dediğine gelmek i, - dedi mi , {buraya- - deme! - demediğini bırakmamak (veya koymamak) - deme gitsin , - demek istemek - demek ki (veya demek oluyor ki) - demek olmak - dememek - der oğlu der - deyip de geçmemek - diyecek yok
Feminist eleştiri
Feminist eleştiri Nedir? Feminist eleştiri Ne demek? , Feminist eleştiri Kelimesi İle ilgili Daha Fazla Bilgi , Almak İçin Kategoriler Sayfamıza Bakınız. İlgili Sözlük Kelimeler Listesi
Feminist eleştiri Kelimesinin Anlamı? Feminist eleştiri Ne Demek? Feminist eleştiri Ne Demektir? ,Feminist eleştiri Analizi? Feminist eleştiri Anlamı Nedir? Feminist eleştiri Ne Demektir?, Feminist eleştiri Açıklaması Nedir? , Feminist eleştiri Cevabı Nedir? , Feminist eleştiri Kelimesinin Anlamı?
Makale serilerinden |
Feminizm |
---|
Feminizm listesi |
Bu maddede kaynak listesi bulunmasına karşın metin içi kaynakların yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir. (Mayıs 2017) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Makale serilerinden |
Sosyoloji |
---|
Konular |
Feminist eleştiri’nin (ya da teorinin) etkileşimli ya da çelişkili farklı okulları ve akımları söz konusudur. Marksist feminizm, radikal feminizm, psikanalitik feminizm, postyapısalcı feminizm söz konusu olduğundan, feminist eleştiri çok genel bir başlık olarak bütün bu eleştiri geleneklerini içermektedir demek gerekir. Özellikle 1960'lardan sonra Fransa, Amerika ve İngiltere'de ortaya çıkan ve güçlenen yeni kuramsal akımlarla ve disiplinlerle feminist hareket de toplumsal ve siyasal bir savaşım olarak canlanma gösterir.
Feminist eleştiri, toplum eleştirisinden edebiyata kadar özgül bir örnek sergiler ve bu örnekler içinde yeni kuramsal perspektifler ve önermeler geliştirir. Özellikle edebiyat metinlerinin incelenmesinde feminist eleştiri kendi başına bir ağırlık ve önem kazanır. Simone de Beauvoir’un özgül Marksizm bağlantılı feminist değerlendirmeleri ilk önemli kaynak olarak olarak anılabilir. Bu eleştirinin kuramsal ve felsefi içerimleri ve bu alanda ortaya konulan görüşler, hem siyasal hem de felsefi olarak edebiyat eleştirisinin çok ötesine taşındı ya da edebi metinlerin incelenmesinde köklü bir toplumsal/kuramsal/felsefi hesaplaşma örneği ortaya konuldu. Böylece feminist eleştiri geleneğinde de yeni bir döneme girildi; meseleye erkek-kadın eşitliği sorunu olarak bakmaktan, eşitsizliği üreten yapının dilsel, söylemsel, ideolojik niteliklerinin ortaya serilmesine yönelen bir perspektife yönelindi. Özellikle, "cinsiyetin politik nitelikli bir sınıflama" (Kate Millet) olduğundan hareketle, feminist eleştiri yeni bir yönelim kazandı.
Bunun yanı sıra, Jacques Lacan ve Jacques Derrida gibi isimlerin postyapısalcı felsefe çalışmalarından yararlanan feminist eleştiri, dilin ve düşüncenin eleştirisine yönelerek kadın söyleminin deşifre edilmesini içeren siyasal ve kuramsal bir yönelim gösterdi. Bu yönelim özellikle Héléne Cixous, Luce Irigaray, Julia Kristeva, Monique Wittig ile belirginlik kazanır. Feminist eleştiri, toplumsal cinsiyeti kuran söylemleri her alanda izlemeye ve eleştiriden geçirmeye, bu söylemsel yapıları kendi içinde bozmaya ve yerinden etmeye yönelir. Burada artık önemli olan kadınların yok sayıldıkları alanlarda varolduklarının söylenmesi ve erkeklerle belirli başlıklar altında eşitlenmesi değil, söz konusu cinsiyetçi yapının söylemsel yapısının kendi içinde istikrarsızlaştırılmasıdır.
Feminist felsefe, felsefe tarihi içinde feminist düşüncenin ortaya koyduğu ve özellikle 60'lar sonrasında derinleşen ve kendinden söz ettirecek şekilde yer tutan felsefe geleneğini dile getirir. Edebiyat dünyası, toplumsal ve siyasal dünyanın erilliğinin eleştirisini gerçekleştiren feminist düşüncenin ve eleştirinin felsefe alanında ortaya konulması olarak şekillenir. Felsefenin eleştirisinde, cinsiyetin politik bir konu olduğu kadar kuramsal/felsefi bir konu olduğu da belirtilir. Söz konusu felsefe eleştirisi özellikle Batı felsefesi olarak bilinen felsefi düşünce geleneğini hedefler.
Feminist felsefe eleştirisi, felsefenin cinsiyetsiz bir alan olduğunu düşünmenin neden ve nasıl yanıltıcı olduğunu göstermeye çalışır. Felsefe tarihi, bu eleştiriye göre, yalnızca kadınların felsefi etkinlikleri hakkında susmakla kalmamış, hem ilkeleri hem de kurumsal ve söylemsel yapısı gereği kadınları dışta bırakmıştır. Duygusal olan ile akılsal olan ayrımı ve bu ayrımda ilkinin kadınca ikincisinin erkekçe olduğu düşüncesi felsefe tarihi boyunca izi sürülebilir bir genel önermedir. Kadın Filozoflar başlıklı iki ciltlik kitabında Marit Rullmann, "Bu yüzden baştan beri feminist felsefenin amacı, felsefi düşünme alanında kadınların bu çifte dışlanmalarını göstermek ve bunun bilgi teorisi bakımından önemini ortaya çıkarmak olmuştur." (italikler eklendi, Rullmann, sayfa 13) demektedir.
Rulmann'a göre;
Böylece feminist felsefe, felsefenin temel ilke ve kategorilerinin eleştirisinin yanı sıra, felsefe tarihinin eleştirel değerlendirilmesini hedeflemektedir. Bu, bir anlamda, felsefe tarihinin yeniden yazılma sürecidir ve bu yeniden yazma da yalnızca filozof kadınların ve erkeklerin tarihteki varlıkları ve hareket noktalarını belirtmek değil, felsefenin erkeksiliğinin anlamı ve cinsel başkalık üzerinde durulması da önemlidir.
Bazı feminist kuramcılarda bu düşünce daha ileri götürülür ve akıl yapısının erkek egemen kültüre göre şekillenmiş olduğu ve dolayısıyla bu noktada köklü bir eleştiri gerekliliği öne sürülür. Bu akıl eleştirisi 1960'lar sonrası yoğunlaşan ve derinleşen akıl eleştirilerinin bir parçasıdır ve doğrudan aklın yapısını eleştiri konusu yapar. Burada, mevcut akıl paradigmalarının cinsiyetçiliğinin eleştirisi söz konusu edilir. Öne sürülen argüman şöyle belirtilebilir: Kadınlar başka şeylerin yanı sıra akılsal ideallerden de dışlanmışlardır ve kadınlık denilen konum bizzat bu dışlanmanın ürettiği bir konumdur. Aranılan şey, kadınlarla erkekleri akıl bağlamında birbirine eşitlemek, aklı kadınsılaştırmak ya da kadınsı denilen ögeleri (duygusallık, duyarlılık vb.) yüceltip öne çıkarmak değil, felsefeyi felsefenin içinde kalarak dönüşüme uğratacak şekilde eleştirmektir.